Werner Herzog kitaplarından Buzda Yürüyüş kitap alıntıları sizlerle…
Buzda Yürüyüş Kitap Alıntıları
“Muhtemelen yoluma ilişkin bir dizi yanlış karar aldım ve şimdi geriye bakınca, beni doğru yola getiren de bu oldu.”
Her şeye ağır basan tek bir düşünce var: Buradan uzaklaşmak.
Yol hiçliğe çıktı.
Bugün kendi kendime Orman, dedim sık sık, hakikat bizzat ormanın içinde geziniyor.
Dönmeyeceğim, devam ediyorum.
Yalnızlık iyi midir? Evet, iyi.
Kısa ve müthiş bir an için ölümüne yorgun bedenimden tatlı bir his akıp geçti. Dedim ki, pencereyi açın, son birkaç gündür uçabiliyorum.
Çocukların çoğunlukla hiçbir şey okuyamadığı bir yaşta eski çağların efsaneleri sizi içine çekti. Sonraları, okulda sıranın altında Dostoyevski okudunuz.
”’ adalete inanmıyorum. ”
N’apalım – şimdi, kanatlanana kadar, fırtınanın beni benzin istasyonunun etrafında uçurmasına izin vereceğim.
mutlak yalnızlık, bir dere ve onun küçük vadisi benim yoldaşlarım
“kendime dair derin düşüncelere dalmak, dünyanın geri kalanının uyum içinde olduğunu açığa çıkarıyor.”
Bir şeye boyun eğeceksem akılsızlığa eğmeyi tercih ederim.
‘yol hiçliğe çıktı
Güneş birbiri ardına bütün savaşları nasıl kaybediyor?
Bugün yalnızlık diğer günlerden daha ağır basıyor.
Kendimle ve hayali kimselerle uzun konuşmalar
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Yatağını kendini sevdiğin gibi sev.
Rüzgar bir ağaçtan yalnız bir yaprak getirip kafamın etrafında çemberler çizdirerek döndürdü. Uzaktan top atışlarının ve avcı uçaklarının gürültüleri duyuluyor, annem savaşın patlak vermesini böyle anlatmıştı
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Geceleyin bazı erkekler ormana yollandılar ve şafakta döndüklerinde ne bulduklarına dair hiçbir şey anlatmak istemediler.
Sonumu hayır eyle.
Eğer gerçekten ulaşırsam kimse bu yolculuğun ne anlama geldiğini geldiğini bilmeyecek.
Kısa ve müthiş bir an için ölümüne yorgun bedenimden tatlı bir his akıp geçti..
Dedim ki, pencereyi açın, son birkaç gündür uçabiliyorum
Mutluluğu ve bunu kaldıramayacak kadar narin kalbi yüzünden öldü.
İnsanların kendini beğenmiş bir şekilde dolaşmalarına şaşıyorum.
Ne kadar oldu sinmek için uygun bir yere rastlamayalı?
Bugün yalnızlık diğer günlerden daha ağır basıyor. Kendimle çift mantıklı bir ilişki geliştiriyorum. Yağmur insanı kör bırakabilir.
Yalnızlık iyi midir? Evet, iyi.
Devam etmeye karar veriyorlar, sadece hızlıca ileriye. Tren hareket ediyor, karanlık evrenin içine doğru, dümdüz.
Hiç kimse yok, boğucu bir sessizlik.
, kendisi hakkında bir şey söylemiyor; keşke onunla daha uzun kalsaydım.
Ama ne de olsa hayali bir düz çizgiyi izliyorum, ama onu tutturmak her zaman mümkün olmuyor ve sapmalar da çok büyük değil
Philipp tam önümde kuma kelimeler yazdı: Deniz, Bulut, Güneş ve kendi icat ettiği bir kelime. Şimdiye kadar kimseye bir kelime bile etmemişken.
Bir avcı, yanındaki ikinci bir avcıyla beraber, bana yukarıda ne aradığımı sordu. Ona köpeğini ondan çok sevdiğimi söyledim.
Dinlendiğimde bir dağ istirahata çekiliyor. O, buna cesaret edemez! Etmemeli. Etmeyecek.
İnsanların kafasından neler geçiyordur?
Her şeye ağır basan tek bir düşünce var: Buradan uzaklaşmak. İnsanlar beni korkutuyor.
Gökkuşağı gibi, turnalar yürüyen için bir metafor.
Kimse beni yüreklendirmediğinden, ben kendimi yüreklendiriyorum.
Oyun oynayan çocuklar gerçekte nasıl görünüyorlar? Filmlerde olduğu gibi değil. Dürbün kullanmalı.
Her şeye ağır basan tek bir düşünce var: Buradan uzaklaşmak. İnsanlar beni korkutuyor.
Kendime dair derin düşüncelere dalmak dünyanın geri kalanının uyum içinde olduğunu açığa çıkarıyor.
Tehlikenin nefesi denilen şeye yakındık.
Yalnızlık iyi midir? Evet, iyi.
Adalete inanmıyorum
Bir ateşe doğru yürüdüm, önümde parlayan bri duvar gibi yanıp duran bir ateş. Soğuğun ateşiydi bu, berbaberinde sıcak değil soğuk getiren,suyu anında buza çeviren bir ateş.
Mutlak yalnızlık, bir dere ve onun küçük vadisi benim yoldaşlarım
Hayal edilemez bir yıldız felaketi oluyor, bütün dünyalar birbirlerinin içine girip tek bir noktada birleşiyorlar. Işık artık kaçıp kurtulamaz, burada en koyu siyah bile ışık gibi ve sessizlikte gök gürültüsü gibi tesir eder. Artık evren daha fazla hiçlikle dolu
Gerçekten kötü olan yanlış bir karar aldığımı kabul edince geri dönmeye cürret edemiyorum,kendimi başka bir yanlışla düzeltmeyi tercih ederim.
Gece olmadan her şey kolaylıkla değişebilir,sabah olduğu hâlinden;bu topraklarda yaşadığım müddetçe,daima ölüm tehlikesi var
Tanrım, lütfen anne babamı yaşlandır.
Bir evin duvarına tebeşirle
”Yatağını kendini sevdiğin gibi sev ” yazılmıştı.
”Yatağını kendini sevdiğin gibi sev ” yazılmıştı.
Burada yeşil vahşice katlediliyor.
Bugün yalnızlık diğer günlerden daha ağır basıyor.
Herkes yürümeli.
Kötü olan sizler nasıl iyi sözler söyleyebilirsiniz?
Yalnızlık iyi midir? Evet, iyi. İleride sadece dramatik manzaralar var.
Lise öğrencileriyle rahibelerden oluşan bir kafile, kollarını umursamazca birbirlerinin omuzlarına ve kalçalarına koymuş, ayıplanacak hiçbir şey olmadığını, rahibelerin artık çağdaş düşüncelere sahip olduğunu açıkça göstermek istiyorlar. Bu sahnede korkunç bir komiklik ve aldırmazlık göze çarpıyor ama bir yandan da riyakarlık kokuyor.
Gece olmadan her şey kolaylıkla değişebilir, sabah olduğu halinden.
Göğsümü bir yalnızlık hissi doldurdu.
İnsan yürürken fırlatıp atılmış birçok şeye rastlıyor.
Nasıl da içinde oturduğumuz arabalara dönüştüğümüzü insanların yüzlerinden okuyabilirsiniz.
Tüm bunların gerçek olduğuna ancak bir filmde olsaydı inanabilirdim.
Her şeye ağır basan tek bir düşünce var: Buradan uzaklaşmak.
İnsanlar beni korkutuyor.
Kör gibiydi ve beni görmedi.
“ Yağmur insanı kör bırakabilir.”
“ Tüm bunların gerçek olduğuna ancak bir filmde olsaydı inanabilirdim.”
Sadece tek bir telefon kulübesi var. Bir de çok yoğun bir yalnızlık hissi.
Nasıl da içinde oturduğumuz arabalara dönüştüğümüzü insanların yüzlerinden
okuyabilirsiniz.
okuyabilirsiniz.
Muhtemelen yoluma ilişkin bir dizi yanlış karar aldım ve şimdi geriye bakınca, beni doğru yola getiren de bu oldu. Gerçekten kötü olan yanlış bir karar aldığımı kabul edince geri dönmeye cüret edemiyorum, kendimi başka bir yanlışla düzeltmeyi tercih ederim. Ama ne de olsa hayali bir düz çizgiyi izliyorum, ama onu tutturmak her zaman mümkün olmuyor ve sapmalar da çok büyük değil
Birlikte, dedim, ateş pişirip balık söndürmeliyiz. Bunun üzerine bana baktı ve çok zarifçe gülümsedi; beni anladı, ne de olsa yürüyerek geldiğimi ve korunmasız olduğumu biliyordu.
İhtiyaç beni en büyük çekincelerimi aşmaya zorluyor.