Tess Gerritsen kitaplarından Buz Gibi Soğuk kitap alıntıları sizlerle…
Buz Gibi Soğuk Kitap Alıntıları
Bazen gözünü karartıp evrene güvenmen gerekir.
Sen hem aşkım, hem mutsuzluğumsun. Ve ben sana aidim.
Aşk ikimizi de yaşlandırdı .
Ölü kahramanların ardından konuşmak her zaman ayıplanır.
Pozitif düşünce her zaman işe yarar.
Belki de yapmalısın. Belki de çözüm bulmayı sürekli bana bırakmak yerine zor olan kararları sen vermek istersin.
Bazen gözünü karartıp evrene güvenmen gerekir.
İş zarar vermeye geldi mi insanoğlunun dehası sınır tanımıyordu
Güç gösterisi küçük insanların taktiğidir..
Sen hem aşkım hem de mutsuzluğumsun, Ve ben sana aidim.
Aynı yatağı ve hayatı paylaşan insanlar birbirleriyle böyle konuşurlardı işte, kimin kulak misafiri olduğuna aldırmadan.
Otoritenin gaddar yüzüyle karşılaştiğinizda zarafet ve alçakgönüllülükle karşılık verin.
Güç gösterisi küçük insanların taktiğidir.
Kimse dokunulmaz değildir.
Anne dediğin çocukları için mücadele eder.
Ölü kahramanların ardından kötü konuşmak ayıplanır.
İnsanlar basit şeyleri yeğlerler hep. Siyah ve beyaz, doğru ve yanlış.
Beni ölüler değil yaşayanlar huzursuz ediyor.
Insan yaşamakla meşguldür.
Beni ölüler değil, yaşayanlar huzursuz ediyor.
Ben ölülere dokunmanın verdiği hissi bilirim,
Belki de yapmalısın. Belki de çözüm bulmayı sürekli bana bırakmak yerine zor kararlan sen vermek istersin.
Şiddet kendi feromonlarini yayardı ve onun kokusunu alan bu insanlar,
Pozitif düşünce her zaman işe yarar.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Beni bilirsin, planlamacıyımdır. İşimi sağlama almayı severim.
Hepimiz uslu davransak hayat ne sıkıcı olurdu kim bilir?
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Her deneyimin, her yanlış kararın bize bir şeyler öğrettiğine inanıyorum. Bu yüzden, hata yapmaktan korkmamalıyız.
Odaklanmak kusur değil ki.Bu dünyada bir şeyleri başarmanın tek yolu bu.
Aşk ikimizide yaşlandirdi.
Dostça bakıyorlardı. Delikanlı huzursuzlaştı, çünkü genellikle en zalim darbeleri gülümseyenlerin indirdiğini biliyordu.
Bazen gözünü karartıp evrene güvenmen gerekir.
Beni ölüler değil, yaşayanlar huzursuz ediyor.
Ölüler acının ötesindeydiler …
Kendi karlı vadimde tutsağım ben. Beni ancak ben kurtarabilirim.
Sen hem aşkım hem de mutsuzluğumsun
Ölüler acının ötesindeydiler
Aşığım ve çekip gidemiyorum. Bir vadide yapayalnız kısılıp kalmış gibiyim.
İş zarar vermeye geldi mi insanoğlunun dehası sınır tanımıyordu.
Buz Gibi Soğuk, Tess Gerritsen
Aşk ikimizi de yaşlandırdı.
İndi sanki onlar bir nöqtədə birləşmişdilər:qadın,yeniyetmə və it. O nöqtənin adı sevgi olmalı idi. Hətta bu bəlkədə sevgidəndə güclü idi. Bu sevgini yaradan isə onların ortaq ağrıları,ortaq məhrumiyyətləri idi.
Dostça bakıyorlardı. Delikanlı huzursuzlaştı, çünkü genellikle en zalim darbeleri gülümseyenlerin indirdiğini biliyordu.
Jane, direği yarısına kadar kara gömülmüş tabelayı arabayı yavaşlatıp durdurunca fark etti: HUSUSİ YOL BURADA OTURANLARA MAHSUSTUR.
Güvenebileceğin tek varlığın, yanında duran tek varlığın kuyruklu ve dört bacaklı olmasına üzgünüm.
— “Sana nasıl hitap edilmesini istiyorsun peki?”
— “Umurumda değil.”
— “Çoğu insan kendi adını umursar.”
— “İnsanların niye adları olması gerektiğini anlamıyorum.”
— “Bana hanımefendi deyip durmanın sebebi bu mu?”
— “Hayvanların adları yok ve gayet güzel anlaşıyorlar. Çoğu insandan daha iyi.”
— Ama, ‘hey sen’ deyip duramam ki!
— “Umurumda değil.”
— “Çoğu insan kendi adını umursar.”
— “İnsanların niye adları olması gerektiğini anlamıyorum.”
— “Bana hanımefendi deyip durmanın sebebi bu mu?”
— “Hayvanların adları yok ve gayet güzel anlaşıyorlar. Çoğu insandan daha iyi.”
— Ama, ‘hey sen’ deyip duramam ki!
Adı, Julian Henry Perkins’ti. Ama ona sadece yetişkinler, öğretmenleri, koruyucu ailesi ve sosyal hizmet görevlisi gerçek adıyla hitap ederdi.
Evet, para hayatı gerçekten de kolaylaştırıyordu. Ama mutlu etmiyor, diye düşündü Jane
Daha kırk iki yaşındaysan cesedine ne yapılacağını düşünmezsin! Cenazene kimin davet edilip edilmeyeceğini düşünmezsin. Yaşamakla meşgulsündür.
Beni ölüler değil, yaşayanlar huzursuz ediyor.
– Çocuğunuz yüzünden bütün gece uyuyamadık. Zaten işlerimiz yorucu. Onu kontrol edemez misiniz?
Windsor-Miller’ların çocukları yoktu, dolayısıyla on sekiz aylık bir çocuğun televizyon gibi açılıp kapatılamayacağını akıl edemezlerdi.
Windsor-Miller’ların çocukları yoktu, dolayısıyla on sekiz aylık bir çocuğun televizyon gibi açılıp kapatılamayacağını akıl edemezlerdi.
Bu dünyada ait olduğum bir yer var mı?
Bazen gözünü karartıp evrene güvenmen gerekir.
“Sesindeki derin hayal kırıklığının sebebi nedir?”
İş zarar vermeye geldi mi insanoğlunun dehası sınır tanımıyor. Birbirimizi öldürmekte çok iyiyiz, oysa aşkta çok başarısızız.
Asla bilmiyorsun değil mi? Hangi küçük kararın hayatını sona erdireceğini
Güç gösterisi yapmak, küçük insanların taktiğidir.
Bazen iç hasar ölümcül olsa bile, dış hasar belirtilerine pek rastlamayabilirsiniz.
Kendi karlı vadimde tutsağım ben. Beni ancak ben kurtarabilirim.
Stres en mantıklı insanları bile bu hale getiriyordu işte: Var olmayan canavarlar yaratıyordu.
İş zarar vermeye geldi mi insanoğlunun dehası sınır tanımıyordu. Birbirimizi öldürmekte çok iyiyiz, diye düşündü. Oysa aşkta çok başarısızız.
Evet para hayatı kolaylaştırıyor ama gerçekten mutlu etmiyordu..
Ölüler sohbet etmenizi, sonu gelmez şikayetlerini dinlemenizi ve acıyla kıvranmalarını seyretmenizi beklemezlerdi. Ölüler acının ötesindeydiler, sizden beceremeyeceğiniz mucizeler beklemezlerdi. İşinizi bitirmenizi sabırla, yakınmadan beklerlerdi .
Bazen gözünü karartıp evrene güvenmen gerekir.
Birbirimizi öldürmekte çok iyiyiz Oysa aşkta çok başarısızız.
Anne dediğin çocukları için mücadele eder.
Evet, para hayatı gerçekten de kolaylaştırıyordu. Ama mutlu etmiyor.
İş zarar vermeye geldi mi insanoğlunun dehası sınır tanımıyordu.
Ben; yeni birinin iyi bir fikir olabileceğine inandım, onun büyük ve kendime birşeyler katabilir olgusu nüksetti kalbimin derinliklerinde. Ama tek kelime geliyor aklıma şimdi ”Yanılmışım ”
Tarih sandığından daha çok çekici olabilir. Onun sadece sıkıcı tarihlerle ve antlaşmalarla değil, insanlarla ilgili olduğunu hatırladığında.
Kendi karlı vadimde tutsağım ben.beni ancak ben kurtarabilirim.
Anne dediğin çocukları için mücadele eder.
Belirsizlik faktörü, tamamen beklenmedik -şaşırtıcı-bir şeyler olması ihtimali hep vardır. Hayatı maceralı kılan budur. Bazen gözünü karartıp evrene güvenmen gerekir.
Her deneyimin, her yanlış kararın bize bir şeyler öğrettiğine inanıyorum. Bu yüzden hata yapmaktan korkmamalıyız.
hayatın Kendi akışı var ve insan uyum sağlıyor.