Ioan James kitaplarından Büyük Matematikçiler kitap alıntıları sizlerle…
Büyük Matematikçiler Kitap Alıntıları
Matematikteki rolümüz efendilik değil uşaklıktır
Neredeyse tek bir sözcük bile yazmazdı. Bana hep sözcükler olmadan düşündüğünü ve onun için en zorlu şeyin düşüncelerini sözcüklere dökmek olduğunu söylerdi.
Yaptığın işi sevmelisin hem de kendi çıkarını gözetmeden. İşini gerçekten sevdiğin için sev, kendin için bir başarı ya da herhangi bir menfaat elde etmek için değil.
Tanrı’nın bir hükmünü dile getirmedikten sonra bir denklemin benim için hiçbir anlamı yok.
Yaşam yalnızca iki şey için güzel, matematik yapmak ve bunu öğretmek..
Hiçbir matematikçi Euler kadar yayın yapmamıştır. Neredeyse 900’e yakın makale, inceleme, kitap ve başka eserler kaleme aldı. Bunlarına yaklaşık yarısı, neredeyse tamamen kör olduğu döneme aittir.
Öldüğü günün sabahında torunlarından birine matematik dersi vermiş, balonların yükselmesiyle ilgili bazı hesaplamalar yapmış ve asistanlarıyla, yeni keşfedilen gezegen Uranüs’ün yörüngesine ilişkin bilgi alışverişinde bulunmuştu.
Herkes öğretmek istiyor ama kimse öğrenmek istemiyor.
Abel şöyle demişti:
(..) Cauchy koyu bir Katolik ve aşırı bağnaz. Bir matematikçi için hayli garip bir durum..
(..) Cauchy koyu bir Katolik ve aşırı bağnaz. Bir matematikçi için hayli garip bir durum..
On sekizinci yüzyılın son üç çeyreğinde matematik, matematiksel fizik, astronomi ve mühendislik bilimleri alanlarında yayımlanmış tüm eserlerin yaklaşık üçte birinin Euler tarafından yazılmış olduğu tahmin ediliyor
Laplace’ın kendi çalışmasının önemini vurguladığı hayli gururlu bir mektuba cevaben Lagrange şöyle yazmıştı: Matematiği her zaman bir hırs nesnesinden çok bir eğlence aracı olarak görmüşümdür ve sizi temin ederim ki başkalarının çalışmalarından, hiçbir zaman memnun olmadığım kendi çalışmalarıma kıyasla çok daha fazla keyif alırım. Demek istediğim, kendi başarınızı kıskanmaktan siz muaf olsanız dahi ben yapım gereği böyle biri değilim.
Euler kıskançlık nedir bilmeyen alçakgönüllü bir adamdı. Leibniz için söylendiği gibi o da başkalarının bahçesinde tohumlarını kendisinin verdiği bitkilerin çiçek açtığını görmekten çok memnun olurdu.
Laplace olasılık kuramının kurucularından biri olarak bilinse de asıl ününü gökcisimleri mekaniğinde yaptiği çalışmalara borçludur. Laplace, Fransa’nın altın çağının en şöhretli bilimcisi ve tüm zamanların en etkili bilimcilerinden biri olarak kabul edilir.
Çevremde mutsuzluk ve kederden başka birşey göremediğim şu anlarda matematikle uğraşmak beni ne kadar mutlu ediyor bilemezsiniz! İnsan yalnızca bilimle uğraşırken, ailesinin yanında ya da değerli dostlarıyla yazışırken genel sıkıntılardan biraz olsun sıyrılabiliyor.
Carl Friedrich Gauss’un Sophie Germain’e mektubu
Gauss bir mektubunda karısını şöyle anlatır: Bir hanımefendinin güzel yüzüne,
şefkatli ve hülyalı gözlere ve kusursuz bir vücuda sahip. O, bir huzur ve sağlık aynası. Bunlar bir yana parlak bir zekası ve eğitimli bir dili var; tüm bunlardan daha iyi olanıysa hiçbir canlıya zarar veremeyecek bir meleğin sakin, dingin, mütevazı ve saf ruhuna sahip olması.
şefkatli ve hülyalı gözlere ve kusursuz bir vücuda sahip. O, bir huzur ve sağlık aynası. Bunlar bir yana parlak bir zekası ve eğitimli bir dili var; tüm bunlardan daha iyi olanıysa hiçbir canlıya zarar veremeyecek bir meleğin sakin, dingin, mütevazı ve saf ruhuna sahip olması.
Laplace’ın kendi çalışmasının önemini vurguladığı hayli gururlu bir mektuba cevaben Lagrange şöyle yazmıştı: Matematiği her zaman bir hırs nesnesinden çok bir eğlence aracı olarak görmüşümdür ve sizi temin ederim ki başkalarının çalışmalarından, hiçbir zaman memnun olmadığım kendi çalışmalarıma kıyasla çok daha fazla keyif alırım. Demek istediğim, kendi başarınızı kıskanmaktan siz muaf olsanız dahi ben yapım gereği böyle biri değilim.