İçeriğe geç

Bu Ölümsüz Kitap Alıntıları – Roger Zelazny

Roger Zelazny kitaplarından Bu Ölümsüz kitap alıntıları sizlerle…

Bu Ölümsüz Kitap Alıntıları

&“&”

İnsan gibi yürüyebilen bir kabussun sen.
İnsan gibi yürüyebilen bir kâbussun sen
Hiçbir şey sizi birilerinin öldürmek istemesi kadar yaşama bağlayıcı olamaz.
Kişi genellikle anlamlı şeyleri tarif etmekte zorlanıyor en çok. Gerçi sorun bazen konuşmakta olduğun kişide uygun öğelerin bulunmamasından dolayı iletişim kuramamaktır
Bana söylesene o zaman, Angelsou öldürenlerin tanrısı mıdır, yoksa canilerin tanrısı mı? İkisinin arasında bir fark olmalı, değil mi?
Biliyor musun," diye tekdüze ve tüm duygulardan arınmış bir sesle devam etti, "insan gibi yürüyebilen bir kâbussun
sen."
Elimi indirdim, daralmış göğsümün içinden kıkırdadım.
"Biliyorum," dedim "Sana güzel düşler."
Bana bir amaç, yapacak bir şeyler verdi.
Hiçbir şey sizi birilerinin öldürmek istemesi kadar yaşama bağlayıcı olamaz. Onu bulacaktım, nedenini anlayacaktım ve onu durduracaktım.
Kişi genellikle anlamlı şeyleri tarif etmekte zorlanıyor en çok. Gerçi sorun bazen konuşmakta olduğun kişide uygun öğelerin bulunmamasından dolayı iletişim kuramamaktır. "
Acı ruhun ilacıdır."
“O denli çirkinsin ki bu seni çekici yapıyor. Püf noktası da bu olmalı.”
Bir çeşit insan. Cüsseleri, biçimleri ve hainlikleri farklılıklar gösterir.
Bir ölünün yegane taahhütü cenazeciye karşıdır diye düşünüyorum.
Kahramanlık sadece koşulların denk gelmesiyle ortaya çıkan bir olgudur.
Benim yanımda yürüyen bir kadın hiç kuşkusuz zarif, titiz ve güzel görünür çünkü bende bunların hiçbiri yoktur
Sen sadece yeniden inşa edebileceklerini yıkıyorsun. Sen belki de sadece ölü taklidi yapmış olan Büyük Tanrı Pan’sın.
Kimileri kendi Truvalarının önünde yaşanacak kısa ve ilahi bir yaşam arzular, kimileri uzun ve huzurlusunu. Ve hangisinin daha iyi olduğunu kim iddia edebilir? Tanrılar ozanlara onun için ölümsüz bir zafer türküsü söyleterek Achilleus’a verdikleri ebedi şan sözünü yerine getirdiler. Ama o da şimdi senin kadar ölüyken mutlu mudur acaba?
Eve dönmek her zaman güzeldir.
Şimdi geri dönüp bakıyorum da tüm yaşamım bir buluşmalar ve vedalar zinciriymiş gibi görünüyor. “Merhaba,” diyorum. “Hoşça kal,” diyorum. Sabreden sadece Dünya oluyor.
Çok uzun bir süre bekledik. Sonunda zamanın izini yitirdik.
“Öldükten sonra ne fark eder ki! Bekleyelim. Yaşadığımız sürece yeni olasılıklar bir sonraki saniyeden tavus kuşu kuyruğu gibi yükselecektir.”
Bu, arada bir aklınıza getirdiğiniz ve bir gün mutlaka denemek için kendi kendinize söz verdiğiniz o çılgın şeylerden biridir ve bir sabah uyandığınızda artık çok geç olduğunu idrak ediverirsiniz: Onu hiçbir zaman yapamayacaksınızdır.
Mücadele etmek saçma geliyordu. Önünde sonunda kaybedecektik nasıl olsa.
“Kahramanlık sadece koşulların denk gelmesiyle ortaya çıkan bir olgudur.”
“O olgularda idealler de sıklıkla kendilerine yer bulurlar.”
“İdeal dediğin nedir ki? Bir hayaletin hayaleti, hepsi bu.”
“Karagozis eski Ege gölge oyunlarındaki bir karakterin adıdır, Avrupa’nın Punch ve Judy oyunlarındaki Punch gibi. Kılıksızın ve soytarının tekiydi.”
“O bir Egeliydi ve kurnazdı.”
Hiçbir şey sizi birilerinin öldürmek istemesi kadar yaşama bağlayıcı olamaz.
Bizler tarihsel hatalarız.
“Bir anıtın yok olması da, kendine göre, bir anıt sayılabilir.”
Geçmişe doğru yürümek; yaptığımız işte böyle bir şeydi-
…acaba biz Yunanlılar talihsiz bir dünyanın üzerine mantık kavramını salmakla iyi mi yaptık, diye düşündüm.
Makineler, ne kaliteli oda hizmetçilerinin yerini tutabilirler neden teknisyenlerin, iyi bahçıvanların, açık deniz balıkçılığının, ağır yeraltı ve denizaltı işçilerinin ve egzotik türden etnik şovmenlerin.
“Dünya’da her şeyin bir fiyatı vardır.”
Ama pek bir şey ummadığım için düşük kırıklığına da uğramadım.
“Acı ruhun ilacıdır.”
Böylece kanım donuyor bile olsa gülümsedim çünkü insanların aklımdan geçenleri bilmelerinden hoşlanmam.
“Gülümsüyorsun,” dedi. “Aklından neler geçiyor?”
O böyledir işte.
“Niçin ağlıyorsun?” diye sordu bana aniden.
“Akchilleus’un kalkanındaki resmi düşünüyorum,” dedim, “ve eğitilmiş bir hayvan olmanın ne denli kötü olabileceğini”
Yine de anlatmayı başaramadığımız kimi şeyler oluyor.
Ve sizde tıpkı burası gibi bir harabe halindesiniz.
“Acı ruhun ilacıdır.”
Çok uzun bir süre bekledik. Sonunda zamanın izini yitirdik.
Şimdi geri dönüp bakıyorum da tüm yaşamım bir buluşmalar ve vedalar zinciriymiş gibi görünüyor.
Eve dönmek her zaman güzeldir.
Sana olanlar çok üzücü şeylerdir, dostum. Birinin kadınını yitirmesi damarlarındaki kanı yitirmesi sayılır. Üzüntünün büyük ve avutulman olanaksız. Bu için için yanan, hiç sönmeyecek bir ateştir, keder verici ve korkunç bir şeydir"

"Ölüm karanlık ve acımasız."

”Her zaman içimden geldiği gibi davranmışımdır. Kafam genellikle iyi çalışır; ama sanki hep söyleyeceklerimi söyledikten sonra başlar çalışmaya, ki o zamana kadar da daha fazla konuşabilmenin zeminini çoktan ortadan kaldırmış olurum.”
”Acı ruhun ilacıdır.”
”Hiçbir şey sizi birilerinin öldürmek istemesi kadar yaşama bağlayıcı olamaz.”
”Şimdi geri dönüp bakıyorum da tüm yaşamım bir buluşmalar ve vedalar zinciriymiş gibi görünüyor.”
Ranzamın yanı başındaki klimayı çalıştırdım, özel stokumdan beşinci şişeyi de açtım ve öğleden sonramın büyük kısmını insanlığın nasıl boşa çabaladığını düşünerek geçirdim.
Çünkü sen garip olanı, güçlü olanı ve egzotiği istiyorsun; çünkü olduğun gibi kalmaktan hiç hoşnut değilsin.
Kıyamet günü geldi – bir patlamayla değil, bir çek defteriyle.
İdeal dediğin nedir ki? Bir hayaletin hayaleti, hepsi bu.
Bütün tanrıların Dünya’yı terk ettiklerini sanırdım.
İnsan gibi yürüyebilen bir kabussun sen."
Kimin külü kaderinin yükünü hafifletmeye yardım ediyor?"
Acı ruhun ilacıdır.
“Sevgi nefretin negatif formudur.”
“Ben ölüyorum ey Mısır, ölüyorum!”
İzleyen günler kül ve geceler demirdendi. Tenimden koparılan can, kumların altında çürüyerek yatan her mumyadan daha derine gömülmüştü. Hades’in evinde ölüler ölüleri tanımazmış derler, Cassandra ama öyle olmadığını ummuştum.
Bu, arada bir aklınıza getirdiğiniz ve bir gün mutlaka denemek için kendi kendinize söz verdiğiniz çılgın şeylerden biridir ve bir sabah uyandığınızda artık çok geç olduğunu idrak ediverirsiniz : Onu hiçbir zaman yapamayacaksınızdır.
Sadece ölüm kaldı elimizde.
Gerçek bir profesyonel kendisiyle işi arasındaki sınıra saygı duyar.
Dostun dosttan nefret etmek için gerekçelerinin olması üzücü.
Şimdi geri dönüp bakıyorum da tüm yaşamım bir buluşmalar ve vedalar zinciriymiş gibi görünüyor. Merhaba," diyorum. "Hoşça kal," diyorum. Sabreden sadece Dünya oluyor.
Bu, arada bir aklınıza getirdiğiniz ve bir gün mutlaka denemek için kendi kendinize söz verdiğiniz o çılgın şeylerden biridir ve bir sabah uyandığınızda artık çok geç olduğunu idrak ediverirsiniz: Onu hiçbir zaman yapamayacaksınızdır.
Yaratıcı sanat olduğu kadar yıkıcı sanat da vardır, … .
…, dostun dosttan nefret etmek için gerekçelerinin olması üzücü.
“Acı ruhun ilacıdır.”
Demek istediğim şu ki, insanlık karanlıklardan doğrulurken inanılmaz yaratıkların efsanelerini, mitlerini ve anılarını da beraberinde getirdi. Şimdi gerisingeri aynı karanlığa gömülüyoruz. Yaşam gücümüz zayıflıyor ve güvenilmezleşiyor ve uzun zamandır silik ırksal anılar olarak sıragelmiş asal formlara bir dönüş yaşıyoruz…
Bir anıtın yok olması da, kendine göre, bir anıt sayılabilir.
Şimdi geri dönüp bakıyorum da tüm yaşamım bir buluşmalar ve vedalar zinciriymiş gibi görünüyor. &‘Merhaba’ diyorum. &‘Hoşçakal,’ diyorum. Sabreden sadece Dünya oluyor.
Kimileri kendi Truvalarının önünde yaşanacak kısa ve ilahi bir yaşam arzularlar,kimileri uzun ve huzurlusunu. Ve hangisinin daha iyi olduğunu kim iddia edebilir?
Bana gelince,ben sessiz ve gölge yerleri severim,bir şiir kitabını, tütün çubuğumu…
Büyük adamların mezarları bütün dünyadır."
Kırk yaşında olmadığımı anlayabilmem kırk yılımı aldı."
Şimdi geri dönüp bakıyorum da tüm yaşamım bir buluşmalar ve vedalar zinciriymiş gibi görünüyor."
Kişi genellikle anlamlı şeyleri tarif etmekte zorlanıyor en çok. Gerçi sorun bazen konuşmakta olduğun kişide uygun öğelerin bulunmamasından dolayı iletişim kuramamaktır."

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir