İçeriğe geç

Bozuk Saat Kitap Alıntıları – Irmak Zileli

Irmak Zileli kitaplarından Bozuk Saat kitap alıntıları sizlerle…

Bozuk Saat Kitap Alıntıları

&“&”

Ruhu olmayan bir varlık başkalarının hislerini anlayabilir mi dersiniz? Etrafınıza bir bakın isterseniz, öteki insanların hislerine karşı kaba, bencil ve duyarsız olan insanları düşünün! Göreceksiniz ki, onların kendi ruhsal dünyalarında da vardır bir sorun.
Bu meydanı seviyorum, nabızdan nabıza atlamayı, güneşi herkesten önce karşılamayı, en son batıran olmayı. Durmuş bir zamanın müebbet bekçiliğini. Seviyorum…
Yoktu bu kaostan kurtuluş. Bu memlekette, herkes ve her şey birbirinin ayağına basıyordu işte.
Şeytan diyor ki, al çocuğu dön ananın evine. Tabii şeytana sormak gerekirdi; anasının evinde ki o babayı n’apacaktı? Sıkıldı dişlerin arasından tısladı olana duyurmadan: Hahhh! Kırk katır mı, kırk satır mı?"
Sıradan bir adam. Kimsenin haberi yok az önce işlediği suçtan.
Küçük bir kız. Şimdilik annesinin kollarında.
Yerde bir somun ekmek.
Olayın tek tanığı benim.
Bunu size daha önce söyledim mi bilmiyorum ama ben insanların nabzına girebilen bir saat olsam da onlara dokunamıyorum. Ne de olsa bir hayalet gibiyim, belki de bir ruh, gözle görülemeyen, elle tutulamayan.
Kitabın sonunu merak eden okurun tatlı heyecanına benzer bir his kapladı içimi. Bazı okur daha kitaba başlarken sabredemeyip son sayfadaki o son cümleyi açık bakar ya hani, insan olsaydım o tür okurlardan olmazdım sanırım.
Umut varken çoğu kişi biraz, nasıl desem, tembeldir, ama hiç umut kalmadığında hemen herkes, birdenbire çalışkan olur.
Yoktu bu kaostan kurtuluş. Bu memlekette, herkes ve her şey birbirinin ayağına basıyordu işte.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir