İçeriğe geç

Böyürtkənli Qış Kitap Alıntıları – Sarah Jio

Sarah Jio kitaplarından Böyürtkənli Qış kitap alıntıları sizlerle…

Böyürtkənli Qış Kitap Alıntıları

Ümitsizliğe kapılma, dedi.
En güzel şeyler her zaman en zor şeylerin ardındadır.
Herkes paranın mutluluğu satın alabildiğini sanıyor.
Ben onun parasına değil iyiliğine, kalbine âşık olmuştum.
Ben onun parasına değil, iyiliğine ve kalbinin güzelliğine aşıktım.
Zavallı şey. Tıpkı Vera gibi bebeğini kaybetmişti. Derin bir nefes aldım. Tıpkı benim gibi. Bu adil değildi. Trajikti. Ama hayat böyleydi.
Ona ihtiyacı olan yalnızlığı sunmak istiyordum.
Sırlar böyledir işte. Her zaman kendi yollarını bulurlar. Bir ömür sürse bile
Çocuklar her şeyi hisseder, daha küçük yaşta bile
Gerçek aşkını kaybetmek sağ elini kaybetmek gibi bir şey. Aynen böyle bir his. Her şey daha fazla çaba gerektiriyor
Geldiğiniz yerden utanmayın
Bana o gözlerinle baktığında dünyayla ilgili inandığım her şeyi sorgulamaya başlıyorum
Özlüyorum, dedi. Gerçek aşkını kaybetmek, sağ elini kaybetmek gibi bir şey. Tam olarak böyle bir his. Her şey daha fazla çaba gerektiriyor. O yokken her şey daha farklı hissettiriyor.
Geçmişte kalan bir hikâyeyi önemsemen çok güzel. Pek çok genç geçmişte olan hiçbir şeyi umursamıyor
Birileri onun adını her söylediğinde ah demek istiyordum.
Aşk; zaman, yer, koşul ve kişi kaydından bağımsız bir serseridir.
Kalması için ona yalvarmak istemiyordum, kalmak istemesini istiyordum.
Şu gözlerle bana bir kez bakıp, dünyada inandığım ne varsa sorgulatabilirsin.
Hatalar kişiliği oluşturur.
En zorlu zamanların sonunda en güzel mükafatlar bekler daima.
Sen çok güçlüsün. Şu gözlerinle bana bir kez bakıp, dünyada inandığım ne varsa sorgulatabilirsin.
En güzel şeyler her zaman en zor şeylerin ardındadır
En çok da, onu tekrar gülümserken görmeyi özlemiştim
Kalbim acıyordu ve bu acıyı bastırmak için tek bir yol bile bulamıyordum.
Gözlerimi sıkıca kapattım ve anıları aklımın derinliklerine iterek, saklandıkları karanlık köşelere dönmeye zorladım.
Birini çabucak kaybetmek mi yoksa yavaş yavaş zaman içinde mi?
Gerçek dostluk, kendin mutlu değilken başkasının mutluluğuna sevinebilmektir.
Gözlerinin içine bakarken, müzik bir anlığına durdu. Bakışları, beni baştan aşağı heyecanlandırıyordu. Ve bana doğru eğildiğinde, dudaklarımın dudaklarıyla buluşmasına izin verdim.
Keşke fakirler bu kadar acı çekmese.
En güzel şeyler her zaman en zor şeylerin ardındadır.
Arka arkaya yanlış başlangıçlar dedi. Başarısızlıklar karakterini güçlendirir dedim
Asla, Asla deme
İnsan kalbindekileri nasıl bir cümlede özetlerdi?
“ Asla, asla deme. “
Bir travma ya da acı karşısında hepimiz farklı şekilde davranırız. Bazı insanlar acısını dışa vururken bazıları onu içinde yaşar.Acısını içine, derinlere bir yere atar ve orada demlenip büyümesine izin verir .
Zor zamanlar geçiriyoruz. Pek çok insan fazlasıyla talihsiz .
Nasıl bu kadar duygusuz olabiliyordu?
Bazen şansını denemen gerekir, özellikle de bu seni mutlu ediyorsa.
Tenime çarpan soğuk rüzgâr canımı acıtıyordu. Fakat o an, kalbim sıcacıktı.
Keşke onun için, ikimiz için hayat bambaşka olsaydı.
Tenime çarpan soğuk rüzgâr canımı acıtıyordu. Fakat o an, kalbim sıcacıktı.
“ Gittiğin zaman korkuyorum.”
Tek yapmak istediğim kıvrılıp uyku ilacı alarak tüm hislerimi yok etmekken nasıl normal bir insan gibi davranabileceğime hayret ediyordum .
Bu kadar kolay vazgeçmeyecektim, başka bir yol bulacaktım.
Bir iç çektim. Başka bir seçeneğim var mı ?
Çok tatlısın ama sanırım aklını kaçırmışsın.
Aramızdaki boşluk bir kanser gibi büyüyordu ve bunun artık kontrol edilemeyecek kadar yayılmış olduğundan korkuyordum.
Kalbinizin derinliklerine işlenen acıyı, tek kelimeyle nasıl dile getirirsiniz?
Çoğu insanın sandığının aksine gerçek arkadaş, sen zor bir dönemden geçerken yanında koşan değildir, bunu herkes yapar. Kendisi mutlu değilken senin mutlu olmana sevinen -hatta mutluluğunu kutlayan- kişidir.
Bazen sadece riski göze almalısın, bilhassa seni mutlu ettiği zamanlar.
Benim aradığım şey onun beni affetmesi değildi, benim kendimi affetmemdi.
Kim bilir? dedi Frank. Belki de bu geçmişe dönüp bakmamız için bir sebeptir. Neler kaçırdığımızı görmek için
“Eski yapıtlara zararlı otlarmış gibi davranıyorlar .”dedi Eva . “Onları yıkıp yerlerine cok katlı ,lüks binaları dikmek için sabırsızlanıyorlar .”
Gözlerimi sıkıca kapattım ve anıları aklımın derinliklerine iterek,saklandıkları karanlık köselerine dönmeye zorladım .
“Çoğu insanın sandığının aksine gerçek arkadaş ,sen zor bir dönemden geçerken yanında koşan değildir .
Bunu herkes yapar ,gerçek arkadaş kendisi mutlu değilken senin mutlu olmana sevinen -hatta mutluluğunu kutlayan kişidir .”
hangisi daha zor, bilmiyorum, dedim. birini aniden kaybetmek mi, yoksa onu yavaș yavaș, günden güne kaybetmek mi?
Benim aradığım şey onun beni affetmesi değildi, benim kendimi affetmemdi.
Hangisi daha zor, bilmiyorum. Birini çabucak kaybetmek mi yoksa yavaş yavaş zaman içinde mi?
Neyi var bu dünyanın böyle?
Geldiğiniz yerden utanmayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir