İçeriğe geç

Bir Noel Şarkısı (Çizgi Roman) Kitap Alıntıları – Charles Dickens

Charles Dickens kitaplarından Bir Noel Şarkısı (Çizgi Roman) kitap alıntıları sizlerle…

Bir Noel Şarkısı (Çizgi Roman) Kitap Alıntıları

Aptallarla dolu bir dünyada yaşarken sinirlenmemem olanaksız.
Aptallarla dolu bir dünyada yaşarken sinirlenmemem olanaksız.
Aptallarla dolu bir dünyada yaşarken sinirlenmemem olanaksız….
Ben hayatım boyunca kendi yarattigim zincirleri taşıyorum.
Ah, o soğuk, buz gibi, sert, korkunç Ölüm, kur hükümdarlığını burada, hakimiyetindeki tüm dehşetlerle sar etrafı, burası senin tahtındır.
Bir hayatla sana sunulan fırsatı değerlendiremezsen ne kadar pişman olsan da fayda etmeyeceğini bilmeden!
Hastalıkla üzüntü nasıl bulaşıcıysa neşe, iyimserlik ve kahkaha da öyle insandan insana geçer, yayılır.
Kalplerimiz birken mutluluk vaat eden her şey, iki ayrı kişi olduğu­muzdan beri acılarla yüklü.
Dünyada hastalık ve üzüntü bulaşıcı olsa da hiçbir şeyin kahkaha ve neşe kadar çok sirayet etmemesinin oldukça adil, hakkaniyetli ve asil bir düzenleme olduğunu söyleyebilirim.
Oğlanın ismi Cehalet. Kızınki ise Sefalet. İkisinden de, onlar gibilerden de uzak dur ama özellikle bu oğlandan çünkü kaderinde kıyamet var, o alın yazısı silinmedikçe ondan uzak dur. Ona yol verme! Onun sözcüklerini kötüle! Yok eğer onu bencil amaçlarına alet edersen, gör felaketleri. Sonra da sonun gelmesini bekle
Her biri çoktan unutulmuş binlerce anısını, umudunu, heyecanlı ve üzüntüsünü hatırlatıyordu.
Bir hayatla sana sunulan fırsatı Değerlendiremezsen ne kadar pişman olsan da fayda etmeyeceğini bilmeden!
Böcek yaprağa tırmanmış, topraktaki aç kardeşlerinden fazlalık diye söz ediyor!
İnsan hayatta belli bir yolu tutarsa o yolun vardığı sonla karşılaşır dedi Scrooge. Ama yolundan ayrılırsa vardığı son da değişir.
Dünyada fakirlerden daha hakir görülen kimse yok ama hiçbir şey zenginlik peşinde koşmak kadar şiddetle kınanmıyor!
Ne kadar düşünse aklı o kadar allak bullak oluyordu; düşünmemeye ne kadar çalışsa bir o kadar fazla düşünüyordu.
Bu kadar aksi olma dayı! dedi yeğeni.
Ya ne olayım ha? dedi Scrooge. Bunca aptalla dolu bir dünyada yaşarken başka şansım mı var?
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Aptallarla dolu bir dünyada yaşarken sinirlenmemem mümkün değil.
Hastalık ve üzüntü bulaşıcıdır, ancak doğanın adaletine bakın ki, dünyada kahkaha ve güler yüzlülük kadar bulaşıcı olan başka bir şey daha yoktur.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Geçmişte, bugünde ve gelecekte yaşayacağım.
“Hastalıkla üzüntü nasıl bulaşıcıysa neşe, iyimserlik ve kahkaha da öyle insandan insana geçer, yayılır.”
Insan hayatta belli bir yolu tutarsa o yolun vardığı sonla karşılaşır.
Ruhların ömürleri kısa mıdır?
Kendi kalbi gülüyordu ya,bu ona yetiyordu.
Ruhum tüy kadar hafif,çocuklar kadar şen,bir melek kadar mutluyum! İçmişim sanki başım dönüyor.
Hem geçmişte hem günümüzde hem de gelecekte yaşayacağım!
İyi kalpli biri olduğuna yemin edebilirim..
Hayret verici yaratılışın tüm gizemleri arasında,hatta insanlığın en bozulmuş,değişmiş ya da çürümüşleri arası da bile böylesine korkunç yaratıklar yer almıyordu.
Meleklerin taht kurmuş olması gereken kalplerinde iblisler dolanıyor,gözlerinden tehditkâr bakışlar atıyorlardı.
Bunu sormaya hakkım yoksa beni affet.
Yaprağın üstündeki böcek,toz toprağın içinde debelenen aç kardeşlerinden yakınıyor,yüce Tanrım!
Taş kalpli değil de azıcık insansan boş lafları bir daha asla söyleme..
Bu gece bana ne öğreteceksen hepsini anlamaya ve yararını görmeye hazırım.
Ama o dudaklarına dokunmayı,onları aralasın diye ona sorula sormayı,o mahzun gözlerini çevreleyen kirpiklerine onu utandırmadan bakabilmeyi,bir teline bile paha biçilemeyecek saçlarını açabilmeyi çok istediğimi kabul etmeliyim,yani kısaca itiraf etmeliyim ki onun karşısında bir çocuk kadar rahat ama değerini bilecek kadar erkek olmayı isterdim
Şu dünyanın adaletine bak!
Bir hayatla sana sunulan fırsatı değerlendiremezsen ne kadar pişman olsanda fayda etmeyeceğini bilmeden!
Kendi duygularınla tecrübe ettiklerin dışında ne gibi bir kanıta ihtiyacın var?
Senin mutlu olmaya ne hakkın var? Mutlu olmak için ne sebebin var?
“Sizin bu dünyanız üzerinde” diye karşılık verdi Ruh,
“bizi
tanıdığını sanan, kendi bencillik, kötü niyet, kıskançlık,
ikiyüzlülük ve kibrini bizim adımıza yaptıklarını iddia eden,
bize ve bizim gibilere, hiç yaşamamışcasına yabancı olanlar
var. Bunu unutma ve yaptıklarının faturasını onlara çıkar, bize
değil.”
Bütün dümenleri bilmekle ve her türlü şarta göre
davranmaya alışkın olmakla övünen erkekler; maceraya olan
düşkünlüklerini zar atıp kumar oynamaktan, cinayet işlemeye
kadar her şeyi kaldırabilecek kapasitede olduklarını
söyleyerek dile getirirler. Bu iki aşırı uç arasında, şüphesiz,
çok geniş ve pek çok olayı kapsayabilecek bir aralık vardır.
Şu dünyanın ikiyüzlülüğüne bak! dedi Scrooge. Hiçbir şey yoksulluk kadar zor olamaz. Hiçbir şey de zenginlik peşinde koşmak kadar aşağılanmamıştır.
Aptallarla dolu bir dünyada yaşarken sinirlenmemem olanaksız.
“İnsan hayatta belli bir yolu tutarsa o yolun vardığı sonla karşılaşır.”
“Şu dünyanın adaletine bak! Dünyada fakirlerden daha hakir görülen kimse yok ama hiçbir şey zenginlik peşinde koşmak kadar şiddetle kınanmıyor!”
“Her insanın ruhunun diğer insanlarla bir şeyler paylaşması, gezip görmesi gerekir.”
“Binlerce insan en temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, daha yüz binlercesi de sıcak bir evin bile ancak hayalini kurabiliyor efendim.”
“Senin mutlu olmaya ne hakkın var? Mutlu olmak için ne sebebin var? Ne de olsa yoksulsun.”
Hayatın kalabalık yollarının kenarlarından yürümek, her tür sevgiyi kol boyu mesafede tutmak; Scrooge’a göre bunlar aklı olanların zevk aldığı şeylerdi.
Dünyada fakirlerden daha hakir görülen kimse yok ama hiçbir şey zenginlik peşinde koşmak kadar şiddetle kınanmıyor!
Aptallarla dolu bir dünyada yaşarken sinirlenmemem olanaksız.
eğer kalbinin derinliklerinde son derece katı biri değil de gerçek bir insan varsa, fazlalığın ne olduğunu, nerede olduğunu keşfedene dek o nefret dolu, riyakar konuşmalardan kaçın.
“Bir insanın hayat yolu, o yolu izlediği sürece, onun gelip dayanacağı belli bir sona götürür kişiyi. Fakat bu yoldan ayrılacak olunursa, son da değişir.
Önemli olan o elin hayatta iken cömert ve doğru oluşu, yüreğin cesur, sıcak ve yumuşak oluşu
“Herkes kendi çıkarını kollamak zorunda.
Umutlarının rotası evleri
“Göğsünde hâlâ taş değil de bir insan
yüreği varsa lanet konuşmalarını bir yana bırak
Kalplerimiz birken mutluluk vaat eden her şey, iki ayrı kişi olduğumuzdan beri acılarla yüklü
Dünyalığımızı sabrımızla ve emeğimizle elde edecektik.
“Benim işim insanlık olmalıydı iş hayatım, gerçek işlerin denizinde bir damla olmalıydı sadece.”
Değerlendirilemeyen fırsatlar için, sonsuza kadar
pişman olmanın fayda etmeyeceğini bilmemek!
Zahmetli, yorucu yolculuklar var önümde.”
hayatım boyunca kendi yarattığım zincirleri
taşıyorum”
Yaşarken paylaşamadıklarımın, paylaşıp da mutluluğa dönüştüremediklerimin cezasını çekiyorum!”
“Bence bir adamın kendi işinden anlaması yeterlidir ve başkalarının meselelerine burnunu sokmasına da hiç gerek yoktur.
“Adınızın gizli kalmasını mı istiyorsunuz?”
“Rahat bırakılmak istiyorum.
“Al sana bir deli daha!”
Hayatın kalabalık sokaklarında bir
kenardan ilerlemek, insan sevgisi namına ne varsa kendinden uzak tutmak.
Aptallarla dolu bir dünyada yaşarken sinirlenmemem olanaksız
Kalplerimiz birken mutluluk vaat eden şey, şimdi ikimiz iki ayrı kişi olmuşken acı veriyor
şu dünyanın adaletine bak! dedi adam. dünyada fakirlerden daha hakir görülen kimse yok ama hiçbir şey zenginlik peşinde koşmak kadar şiddetle kınanmıyor!
“Zincirlenmişsin” dedi Scrooge titreyerek. “Nedenini söyler misin ?”
“ Hayatımda ördüğüm zincirleri taşıyorum,”diye cevap verdi hayalet. “ Her halkasını, her karışını kendim ördüm. Tamamen kendi hür irademle kuşandım ve onu kendi hür irademle eskiteceğim. Bu zincirdedirler sana yabancı olmasa gerek.”
Hayatın kalabalık sokaklarında bir kenardan ilerlemek, insan sevgisi namına ne varsa kendinden uzak tutmak. Varsın deli desinlerdi, umurunda bile değildi.
Yerimi başka bir aşk aldı ve sana gelecekte, benim vermeye çalıştığımdan daha büyük bir huzur ve mutluluk verecekse, bundan yakınmamam gerekir.
Seni özgür bırakıyorum. Yüreğim eski sen’e olan sevgiyle dolu olarak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir