Bir İnkılaptır Namaz Kitap Alıntıları – İhsan Şenocak

Allah’la olana yenilgi yoktur.

Camisi olmayan mahallenin merhameti eksiktir.

Kıyamet, imansız zenginlerin imanlı çobanlara imreneceği bir yerdir. Kıyamet, dünyaya sahip olanların toprak olan hayvanlara bakıp da ‘Keşke toprak olsaydım.’ diyeceği gündür.

İlahi! Çocuklarım benden kayboldu fakat sende kaybolmadı. Anladım ki gaybı gören gözleri olmayan gerçek anlamda insan değildir.

Kul için zor olan, yola girmek değil yolda kalmaktır.

Ekranlar, sokaklar ve kapitalizmanın dev mâbetleri avm’ler sızlanan ve tatmin olmayan insanların enkazıyla dolu.
Yeşil reçeteli bir hayata mahkum edilen insanlık ya hiç namaz kılmıyor ya da Allah’ın emrettiği değil, ataların sonraki kuşaklara devrettiği namazı kılıyor.

Putperestlerin hakim olduğu bir coğrafyaya İslâm’ın ilk hitabı, Allah’a ibadet ediniz. ya da Namaz kılınız. şeklinde değil, Oku! emriyle başlamıştır.

Yüreğine sahip ol! Nerede niçin durduğunu hatırından çıkarma! Şeytan’ın taarruzlarına karşı agah ol! Namazdan sonra al namazı; eve, işe, okula götür. Herkesi ilahi hükümler önünde secde şuuruyla eğilmeye davet et!

Kur’an-ı Kerim ilaçtır lakin şifayı Allah Azze ve Celle yaratır. Bu da ihlasa bağlıdır.

Efendimiz bu haliyle otobüste, takside, başı ya da dişi ağrıdığında namazın kendisinden düştüğünü zanneden bütün Müslümanlara diyor ki : Oruç ve Zekat gibi ibadetler şartlar tahakkuk etmediğinde mükelleflerden düşebilir. Lakin namaz düşmez. Çünkü namaz yerleri göklere, kulu Rabb’ine bağlar. Balık susuz nasıl yaşayamazsa, insan da namazsız yaşayamaz!

Namaz beş vakit aşktır. Ancak Hakk’a aşık olanlar gece yarısında teheccüde ya da fecir vakti sabah namazına kalkar.

Münafıklar ya da akidede kafir olanlar Allah’ı pek az hatıra getirirdi. Bu da dünyevi bir menfaat teminine matuf olurdu. Kendisine iman nasib olanlar ise ayakta dururken, otururken ve yatarken hep Allah’ı zikrederler.

Allah’tan başka her şeyi olanın hiçbir şeye, Allah’tan başka hiçbir şeyi olmayanın ise hiçbir şeye benzemeyen ŞEY’e (c. c) sahip olduğunu anlatır namaz.

Allah Resulü, Mescid bulamadım, cami kapalıydı, yoldaydım. gibi cümlelerin arkasına sığınarak namazı kazaya bırakanlara ders olacak muhtevada bir hayat yaşadı. Ne Hicret’te, ne Bedir’de, ne de Feth-i Mekke’de namazı kazaya bıraktı. Namazıyla alay edildi. Namaz kılarken saldırıya uğradı,bedeller ödedi. Lakin ne o namazı, ne namaz onu bıraktı.

Allah’tan başka her şeyi olanın hiçbir şeye, Allah’tan başka hiçbir şeyi olmayanın ise hiçbir şeye benzemeyen ŞEY’e (c. c) sahip olduğunu anlatır namaz.

Kur’an’ın emri olan namaz ancak Sünnet-i Seniyye ile anlaşılır ve Allah’ın muradına muvaffak bir ibadete döner.

Her bir ayet, Rabbim’den bana bir risale, bir hitaptır. der.

Batan güneş, her şey gibi senin de bir ecelin var, der. Her gurub-u şemste ölümü kuşan. Ölmeden önce defalarca öl ki, ölüm vaktin şeb-i arusa (düğün gecesi anlamında Farsça bir terkib) dönsün.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Ahiret’te Müslümanlar Cennet bahçelerinde derin bir sürura gark olacak. Sürur içerisinde olmak isteyenler öncelikle namaz kılsın. Günün dönüşüm ve değişim saatlerinde Huzur-u İlahi’de durun. Akşama girdiğinizde akşam ve yatsı namazını eda ederek Allah’ı tesbih ve ta’zim edin. Sabaha erdiğinizde kalkın;karanlığı yarıp, Ben geldim Rabbim! diyerek Huzur-u İlahi’de durun.

Müslümanlar;Ahiret’i dünya mihrabına koydukları, Sadece İslam, yalnız İslam! dedikleri dönemlerde büyük nailiyetlere mazhar oldular.

Su gibi candır, su gibi dosttur namaz. Su toprağa, namaz yüreğe düşer.

Biz de Galileo mu Var Yobaz

Küfür Yobazları bilim adına ne yapmak istedi de, müslümanlar ona engel oldu? Kilise kapılarını kapatıp saatlerce, Atın ağzında kaç tane diş var? diye tartışan, genç bir papazın, Bu kadar tartışmaya ne hacet var. Çıkalım, ilk bulduğumuz atın ağzını açıp, dişlerini sayalım. teklifi karşısında sarsılıp, Vay Kâfir! Sen bilmez misin ki, Tanrı her şeyi İncil’de haber vermiştir. Atın ağzındaki dişlerin sayısını da İncil’den çıkaracaksın. deyip genç papazı yaka paça dışarı atan, sonra da kaldıkları yerden tartışmaya devam eden bir cemiyet bizde olmuş mudur ya da Dünya dönüyor. dediğinden dolayı İncil’e muhalefet etmekle suçlanan, Engizisyonda yargılanıp hapsedilen Galileo gibi mazlumlar var mıdır tarihimizde!? İspanya ve Sicilya üzerinden Batı’yı uyandıran Rönesans’a hazırlayan, ona helaya varıncaya kadar hayatı anlatan, insanlara kilisenin masallarından arınmaya çağıran İslâm değil midir? O halde bu müstağripler niçin hâlâ Batı’yı kıblegâh, İslam’ı düşman bilir!

Ne var ki 12 Asır insanlık semasında ilim ve fenle dolaşan ulemanın kanatları son iki asırda düştü. Son bir asırda da ilim ve fen alanında Müslümanların attığı her adıma siyasi bir kılıf uydurularak engel olundu.

Kudemâ, “Onları -dünyada- kendilerine tanıttığı Cennet’e sokacaktır..” (Muhammed, 47/6.) mealindeki âyeti tefsir ederken şöyle der: “Allah Azze ve Celle o cenneti müminlerin yüreğine koyar sonra o yüreğe semadan sekînet yağar.”
-Bu yüzden bir mümin gecekonduda daralmaz da, namazı olmayan zengin sarayda, yatta, katta daralır.

İnsanda asıl olan ruhtur; beden ona tabidir. Bu yüzden ruh insandan ayrılınca, beden toprağa gömülür. Aziz olan ruhtur. Namaza muhatap olan da ruhtur. Beden ise ruha hamaldır. Bu yüzden ruh namazdan haz alınca, beden uzun kıyamlardan mütevellit acıları hissetmez. Ruh mâsivâda olursa, namaza beden muhatap olur ve uzun kıyamlarda namaz, beden için taşınmaz bir yüke döner.

Kadınlığı sömürenler özgürlük kalkanı arkasına saklanarak ezeli ve ebedi hasmı olan İslâm’a saldırıyor. Çağın Müslümanlarıysa bu saldırıyı seyrediyor.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

O hâlde nedir bu öfke? Niçin namaz deyince, ezan sesi duyunca öfke kusuyorlar!?

Batan güneş, her şey gibi senin de bir ecelin var, der. Her gurûb-u şemste ölümü kuşan.Ölmeden önce defalarca öl ki, ölüm vaktin şeb-i arûsa dönsün.

Modern zamanın gözlere çektiği hayasızlık perdesini de namaz parçalayacak.

Namaz her dönemde diriliş üssü oldu, ilham verdi. Ayakların kaydığı yerlerde müslümanın nasıl ayakta duracağını namaz öğretti.

Daraldığında namaz kılan bir Peygamber’in (s.a.v) ümmeti, niçin namaz kılarken daralır?

Her dayanak noktasının hükümsüz olduğu ya da yıkıldığı bir an vardır.

Niçin her namazda Fâtiha okunur ve neden Fâtiha hamd ile başlar?
Çünkü Müslüman yerden göğe, mahlûkâttan Hâlık-ı Zülcelâl olan Allah Azze ve Celle’ye kadar her şeyi tefekkür eder, ardından da kulluğa kabul edilişine hamd eder.

Niçin her namazda Fâtiha okunur ve neden Fâtiha hamd ile başlar?!
Çünkü Müslüman yerden göğe, mahlûkâttan Hâlık-ı Zülcelâl olan Allah Azze ve Celle’ye kadar her şeyi tefekkür eder, ardından da kulluğa kabul edilişine hamd eder.

İhsan Şenocak / Bir İnkılaptır Namaz

Namaz /Dirilişe Çağrı:
Niçin her namazda Fâtiha okunur ve neden Fâtiha hamd ile başlar?!
Çünkü Müslüman yerden göğe, mahlûkâttan Hâlık-ı Zülcelâl olan Allah Azze ve Celle’ye kadar her şeyi tefekkür eder, ardından da kulluğa kabul edilişine hamd eder.

İhsan Şenocak / Bir İnkılaptır Namaz

Müslümanın secdede yere koyduğu başı ve ona bağlı azaları (Subhane Rabbiyel Âla) diyerek, Madem dereler, denizler, okyanuslar: semada kuşlar, suda balıklar, kırda ağaçlar seni tesbih eder. ben de dünyadaki bu muazzam koroya uydum ve her anımda seni tesbih ediyor, seni ta’zim ediyorum! ilan ve itirafında bulunur.

İhsan Şenocak / Bir İnkılaptır Namaz

Namaza muhatap olan da ruhtur.

Namaz Aşktır

Onlara ‘Allah’ın huzurunda eğilin!’
dendiğinde eğilmezler.”

‘Kulun Rabbine en yakın olduğu an, namazda olduğu zamandır!’

Namaz, mümini, aklın ve şeriatın reddettiği bütün kötülüklerden alıkoyar.

Âlime hürmet mücerred olarak bir insana değil, onun muhatap olduğu Kur’ân ve Sünnet’e hürmettir.

Niçin her namazda Fâtiha okunur ve neden Fâtiha hamd ile başlar?!
Çünkü Müslüman yerden göğe, mahlûkâttan Hâlık-ı Zülcelâl olan Allah Azze ve Celle’ye kadar her şeyi tefekkür eder, ardından da kulluğa kabul edilişine hamd eder.

İhsan Şenocak / Bir İnkılaptır Namaz