Bir Derdim Var Kitap Alıntıları – Abdulaziz Yılmaz

Hoca camide değil, hoca gönülde gerek!

İyi insanlar gerçekten kurtuluşa erecekler.

Önsözünden gerisi okunmamış
Tozlu bir Kitabın satır arasında
Saklı kalmış yaraya dokunabilmektir,
Bir insanı anlamak

Doktorum, insan yaşadığı hayatla olgunlaşır; geçirdiği zamanla değil.

Oysa profesyonel olmak: duygudan yoksun olmaktır.

Önsözünden gerisi okunmamış
Tozlu bir kitabın satır arasında
Saklı kalmış yaraya dokunabilmektir,
Bir insanı anlamak

“Ön sözünden gerisi okunmamış
Tozlu bir kitabın satır arasında
Saklı kalmış yaraya dokunabilmektir,
Bir insanı anlamak ”

Allah, her şeyi gönlümüze göre değil hayrımıza göre versin. Elbette kaldıramayacağımız yükü omuzlarımıza yüklemesin ama bir büyüğün ifadesiyle “Gönle ağır gelen hakka hayırlı olabilir.”

Gitmediğin yer, girmediğin gönül senin değildir.

“Her yüreğin rahatlamak, huzur bulmak için çekildiği bir köşesi vardır.” der, Halil Cibran.

Zira her nefes bir fırsattır; bir defa daha ALLAH diyebilmek için.

İnsan yaşadığı hayatla olgunlaşır; geçirdiği zamanla değil.

Biz sanırdık varlık ile rahat artar.
Zannederdik rahat ile taat artar.
Bulduk bir ehli tahkik sorduk ;hakikatini,
Dedi ki ;varlık ile illet artar, rahat ile gaflet artar.

` Ön sözünden gerisi okunmamış tozlu bir kitabın satır arasında saklı kalmış yaraya dokunabilmektir٫ bir insanı anlamak..

Her yüreğin rahatlamak,huzur bulmak için çekildiği bir köşesi vardır

– Önsözünden gerisi okunmamış tozlu bir kitabın satır arasında saklı kalmış yaraya dokunabilmektir “bir insanı anlamak.”

Uçun kuşlar uçun, doğduğum yere
Şimdi dağlarında mor sümbül vardır
Ormanlar koynunda bir serin dere
Dikenler içinde sarı gül vardır.
Rıza Tevfik Bölükbaşı

Dört kadın, bir erkeği tam yapar. Anne, eş, kız evlat ve kız kardeş

bir derdin yoksa peşinden gittiğin; binbir derdin olur çilesini çektiğin.

“Ve gördük ki;
mekan değildir,
zamandır önemli olan.
Ve lakin o da değildir,
eylemdir önemli olan.
Ve o dahi değildir kalp olmadıkça ”

-Cahit Zarifoğlu-

“Her yüreğin rahatlamak, huzur bulmak için çekildiği bir köşesi vardır.” der, Halil Cibran.

Ne diyor şair?
Diyor ki:
“Yorgunum, yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var. Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına düşmanlarım ulaşamazlar.”
Bundan sebep derim ki: “ Yaşamak yorulmaktır.”
Zira acıkmayan kişi, yemeğin lezzetini alamazsa; yorulmayan adam da hayatın tadına ulaşamaz.

“Önsözünden gerisi okunmamış
Tozlu bir kitabın satır arasında
Saklı kalmış yaraya dokunabilmektir,
Bir insanı anlamak ”

Toprakta büyümesi gereken bir fidanı betona dikmek ne ise; toprakla oynaması gereken bir çocuğu beton duvarlar arasına hapsetmek aynı şey aslında.

Bana son sözü ise: “Doktorum, insan yaşadığı hayatla olgunlaşır; geçirdiği zamanla değil.” idi.

Biz sanirdik varlık ile rahat artar
Zannederdik rahat ila Taat artar.
Bulduk bir ehli tahkik sorduk,hakkkatini
Dedi ki,varlık ile illet artar,rahat ile gaflet artar.

Sen, karakterin ekmek kadar kutsal olduğunu anlat onlara..

İnsan insana lazım, mekan benim neyime

Velhasıl karaktersiz bir kariyerin hezimet olacağını, karakterli bir kariyerin en büyük hizmet olacağını öğret ona öğretmenim.

Sığdırmasını bilen için bir günün bin cebi vardır.

Aşağılık bir yöntem kullanılarak şerefli bir hedefe varılamaz.

Seyyid Kutup

Biz sanırdık varlık ile rahat artar.
Zannederdik rahat ile taat artar.
Bulduk bir ehli tahkik sorduk; hakikatini,
Dedi ki; varlık ile illet artar, rahat ile gaflet artar.

Her yüreğin rahatlamak, huzur bulmak için çekildiği bir köşesi vardır.

Halil Cibran

Önsözünden gerisi okunmamış
Tozlu bir kitabın satır arasında
Saklı kalmış yaraya dokunabilmektir,
Bir insanı anlamak

Toprakta büyümesi gereken bir fidanı betona dikmek ne ise; toprakla oynaması gereken bir çocuğu beton duvarlar arasına hapsetmek aynı şeydi aslında.

Sığdırmasını bilen için bir günün bin cebi vardır.