İçeriğe geç

Bin Yıllık Dua Kitap Alıntıları – Yiyun Li

Yiyun Li kitaplarından Bin Yıllık Dua kitap alıntıları sizlerle…

Bin Yıllık Dua Kitap Alıntıları

Her insan nasıl kullanacağını bildiğinden çok daha fazla yetenekle doğar.
yaşam bize tahmin ettiğimizden çok daha fazla mutluluk sunar. Bunu görmek için kendimizi eğitmemiz gerekir.
İnsanın bu kadar tahammül edip de sonra aniden patlaması çok tuhaf.
Gençlikte yaşam bebek adımlarıyla ilerler ama sonra hızlanır ve uçar.
Artık bir kadınsın, o yüzden beni dinlersen iyi edersin. Kadın olmak kendi başına bir hastalıktır.
Romantizm bir erkekle yaşanan aşk hikayesinden fazlasıdır.
Anne olmak, bir kez başladığında asla sonlanmayacak bir sevdaya düşmek gibi, dünyadaki en hüzünlü ama en umut dolu şey olmalıydı.
Yanlış bir zamanda yaşıyoruz.
Her yer iyidir. İyi olmayan, zaman.
Her yer iyidir. İyi olmayan, zaman.
Kuşku bir kez yüreğe düştü mü bir orman yangını gibi yayılır.
Bir kadın yaşamın verdiğini kabul eder ve onu en iyi haline getirirdi, bir erkekse daha fazlası ama aynı zamanda daha kusurlusu için pazarlık ederdi.
Ama işin doğrusu, bir eş nihayetinde eştir ve bir ömrün ardından onu eski bir gömlek gibi bir kenara atamazsınız.
Aşkın mutluluğu düşen bir göktaşı gibidir, aşk acısı ise onu izleyen karanlık.
İnsanların aşk dediği bu mu, diye düşünür;kimi zaman kendini bile korkutacak derecede güçlü bir arzuyla geri kalan yaşamının her anını o insanla geçirme arzusu.
Ne demiş eskiler; Kötü şans her zaman iyi adamı seçer.
En güzel kadınlar her zaman en hüzünlü kadere mahkum olurlar.
Evliliğin köklü bir alışkanlığı bu kadar kısa sürede değiştirebilecek devrimci bir gücü mü var ?
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Nasıl dul bir kadın düzülme arzusunu saklayamazsa bir adam da gerici yapısını sonsuza dek saklayamaz.
Bir zamanlar dünyanın en büyük imparatorluğu olan Moğolistan şimdi Çin ve Rusya arasında sandviç olmuş bir parça etti.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Tüm bu yıllar boyunca inanmaya itildiğimiz şeyi düşünmeye başlarız. Kuşku bir kez yüreğe düştü mü bir orman yangını gibi yayılır.
Aşkın mutluluğu düşen bir göktaşı gibidir, aşk acısı ise onu izleyen karanlık.
Birini sevmek, elinden bir şey gelmese de onu mutlu etmeyi istemektir.
Zaman acımasızca geçer.
Kuşku bir kez yüreğe düştü mü bir orman yangını gibi yayılır.
Anladık ki bize öğretildiği kadar mutlu bir yaşamımız yok. O kapitalist ülkelerdeki insanlar kurtarıcıları olmamızı beklemiyor.
Kıtlığın ikinci yılında, diktatör hoparlörden konuşur: Serçe ve sıçanlardan kurtulun, onlar yemeğimizi çalıp bizi açlığa mahkûm eden hırsızlardır.
Serçe öldürmek kıtlığın üç uzun yılı boyunca en şenlikli olay olur. Aylarca seyreltilmiş yulaf lapası yiyip bitki kökleri kemirdikten sonra serçe öldürme gününün sabahında her birimizin eline, belediyenin verdiği akşam yemeğinden kalma iki parça buharda pişmiş but geçer.
“ Eğer bir kişiyi öldürürsen katil olursun. Bir sürü insanı öldürürsen kahraman olursun.”
“ İyi yapılırsa kötü bir şaka değildir ölüm.”
“ Kuş bir lokma yemek için ölmeye razı. İnsan bir kuruş zenginlik için ölmeye razı.”
“ Ben gözlerinin önüne büyülü bir yaprak koyup dağları, denizleri göremeyen aptallardan biriyim.”
“ En güzel kadınlar her zaman en hüzünlü kadere mahkum olurlar.”
“ Gerçek sanat hatırlamaktır.”
“ Aşkın mutluluğu düşen bir göktaşı gibidir, aşk acısı ise onu izleyen karanlık.”
“ Birini sevmek, elinden bir şey gelmese de onu mutlu etmek istemektir.”
“İyi insanların talihi iyi olmayabilir. Ne demiş eskiler: kötü şans her zaman iyi adamı seçer.”
“Anne olmak, bir kez başladığında asla sonlanmayacak bir sevdaya düşmek gibi, dünyadaki en hüzünlü ama en umut dolu şey olmalıydı.”
“Güzel bir beden yalnızca kemik torbasıdır.”
“Her yer iyidir. İyi olmayan, zaman.”
“Bir erkeğin boş vaatleri bir kadının kalbini doldurur.”
“Karı ve koca birbirlerine ömür boyu sürecek bir aşkın sözünü verir ama aşk yaşama kısa gelir.”
“Tek gecelik ilişki. Evet. Gün doğumundan önce yere düşen çiy tanesi gibi bir evlilik.”
“Tek gecelik ilişki. Evet. Gün doğumundan önce yere düşen çiy tanesi gibi bir evlilik.”
Xiu bai shi ke tong zhou*

*İnsanın ortak kadere sahip biriyle yan yana gelmesi, duayla geçen üç yüz yıl ister.

Herkes bahtına düşeni yaşar, ne azını ne fazlasını. Kimse tamamen şanslı ya da şanssız değildir.
Tanrı seni sana bakarak sever, başkalarının gözüyle sana bakarak değil, Tanrı her şeyi görür, her şeyi anlar.
Sana ait olan, en sonunda sana ait olacaktır.
Anne olmak, bir kez başladığında asla sonlanmayacak bir sevdaya düşmek gibi, dünyadaki en hüzünlü ama en umut dolu şey olmalıydı.
Aşkın mutluluğu düşen bir gök taşı gibidir, aşk acısı ise onu izleyen karanlık.
Çincede bir deyiş vardır: İnsanın bir şeyi başarması için öncelikle elinden geldiğince çok çalışması gerekir;başarmaya yazgılı olup olmadığına Tanrılar bundan sonra karar verir.
Baba, eğer duygularını anlatmak için kullanmadığın bir dille büyüdüysen başka bir dili benimsemek ve o yeni dilde daha çok konuşmak kolay olur.
Yaşam bize tahmin ettiğimizden çok daha fazla mutluluk sunar.Bunu görmek için kendimizi eğitmemiz gerekir.
Her insan nasıl kullanacağını bildiğinden çok daha fazla yetenekle doğar.
Kuş bir lokma yemek için ölmeye razı.İnsan bir kuruş zenginlik için ölmeye razı.
Ne demiş eskiler: Kötü şans her zaman iyi adamı seçer.
Her şey değişir.Göz açıp kapayana dek dağlar ova olur,nehirler kurur.Yarın ne olacağını kimse bilemez.
Tanrı seni sana bakarak sever,başkalarının gözüyle sana bakarak değil .
Konfüçyüs der ki: Sabah hakikate eren kişi o akşam pişmanlık duymadan ölebilir.
Amerika’da sessiz olmak zor.Seni içinde olanla değil, ağzından çıkanla değerlendiriyorlar.
İnsanlar normalde sıkıcı olan yaşamlarına , tuhaflıklarıyla renk katan ılımlı ve zararsız delilere gösterdikleri gibi bir hoşgörü gösteriyorlar ona.
Anne olmak,bir kez başladığında asla sonlanmayacak bir sevdaya düşmek gibi,dünyadaki en hüzünlü ama en umut dolu şey olmalıydı.
Sumeng: Dingin ve saf bir hayalperest
Hayatta en kolay çözüm en iyi çözüm olmayabilir demeyi düşündü ama yaşamıyla ilgili seçimlerinin tümü ödün vermek üstüne kurulu birinin seçeneklerden söz etmeye hakkı var mıydı?
Yaşam borsadan pek farlı değil.Bir hisseye yatırım yapar ve ona yapışırsın;tüm diğer hata olasılıklarına karşın seçimine saplanıp kalırsın.
Erkeklerin her zaman değişim ,kadınlarınsa mevcudu koruma peşinde olduğunu söyleyen eski bir deyiş yok muydu? Bir kadın yaşamın verdiğini kabul eder ve onu en iyi haline getirirdi,bir erkekse daha fazlası ama aynı zamanda daha kusurlusu için pazarlık ederdi.
Ömür boyu süren bir evliliğin ardından her eş,bildiğiniz tipik ihtiyar kadınlardan birine dönmez mi zaten ?Bu kötü bir şakaydı,ağzından çıkar çıkmaz pişman oldu.
Bay Fogman iç geçirdi.Doğru söylüyorsunuz ihtiyar Su.Ama işin doğrusu,bir eş nihayetinde eştir ve bir ömrün ardından onu eski bir gömlek gibi bir kenara atamazsınız.
Bay Su, kişinin ödünç aldığı her şeyi misliyle ödeyeceğine inanır.
İnsanların aşk dediği bu mu,diye düşünür;kimi zaman kendini bile korkutacak derecede güçlü bir arzuyla geri kalan yaşamının her anını o insanla geçirme arzusu.
İyi yapılırsa kötü bir şaka değildir ölüm ama hâlâ nasıl iyi yapılacağını bilmem.
En güzel kadınlar her zaman en hüzünlü kadere mahkûm olurlar.
Bir erkeğin boş vaatleri bir kadının kalbini doldurur.
Yaşamı anlamlı kılan feda ettiğimiz şeylerdir.
Tanrı seni sana bakarak sever, başkalarının gözüyle sana bakarak değil.
Seni içinde olanla değil, ağzından çıkanla değerlendiriyorlar.
Düşlemeye cesaret edebildiğin sürece her şeyi başarabilirsin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir