İçeriğe geç

Billi Milliqanın Sirli Hekayəsi Kitap Alıntıları – Daniel Keyes

Daniel Keyes kitaplarından Billi Milliqanın Sirli Hekayəsi kitap alıntıları sizlerle…

Billi Milliqanın Sirli Hekayəsi Kitap Alıntıları

“ Oralar değilmemiştir ki…”
“ Ama ben değiştim. “
Acısı olmayan bir dünyanın duygudan yoksun bir dünya olduğunu biliyoruz. Ama duygudan yoksun olan bir dünyada acı da yoktu !
-Bildiğim tüm yerlere tekrar gitmek ve her birinin yeniden resmini yapmak istiyorum.
-Oralar değişmemiştir ki…
-Ama ben değiştim.
“Aslında hepimiz özümüzde farklı kişiler değil miyiz?”
“Tanrı’yı yaratanlar, bilinmeyenden korkan insanlardır.”
“Benim bir sorunum yok.Ben sorunun bir parçasıyım .”
[ ] ”gerçekle yüzleşiyorum ” dedi, ”ve önemli olan da bu zaten ”.
Ne yapacak bir işi, ne de iki laf edebileceği birileri vardı. Sürekli olarak zaman karmaşası yaşıyor, depresyonu artıyordu.
Bugünlerde artık kimse beynini geliştirmeyi umursamıyor.
[ ] güven duygusu eksik olduğunda çok fazla şey açıklamak hiç iyi bir şey değildir.
Bədənim donuq və boşdur. Lənətə gəlmiş gülən divar gülməyini dayandırdı. Bu sadəcə boyası soyulmuş adi divardır. Əllərim soyuq və yapışqandır. Ürəyimin döyüntüsü bomboş bədənimdə əks-səda verir. Darısqal qutudan çıxmağın həyəcanlı intizarı məni boğur. Lakin mən çarpayımda donub susqun və hərəkətsiz divara baxaraq qalıram .
Acısı olmayan bir dünyanın duygudan yoksun bir dünya olduğunu biliyoruz Ama duygudan yoksun olan bir dünyada acı da yoktur.
Herkes bir tür akıl hastasıdır zaten.
Kim olduğumu bilmiyorum. İçim öyle bomboş ki
Acısı olmayan bir dünyanın duygudan yoksun bir dünya olduğunu biliyoruz. Ama duygudan yoksun olan bir dünyada acı da yoktur.
Kendimizi gerçek hayata kapattığımız takdirde, kendi dünyamızda huzur içinde yaşayabiliriz.
Biz, yani ben, bir ucubeyim; hiçbir yere uyum sağlayamayan bir biyolojik hatayım.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Yüzüme korkunç bir şamar gibi inen gerçek, beni kendimden geçmiş halimden çıkardı ve donmuş eklemlerimi çatırdattı.
Aslında hepimiz özümüzde farklı kişiler değil miyiz?
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Herkes bir tür akıl hastasıdır zaten
Bu kafa doktorlarının bir tanesine bile güvenmiyorum.
Yüzüne çarpan rüzgarın buz gibi yaptığı göz yaşları yanaklarından aşağı süzülüyordu.
“Ey Tanrım, beni neden terk ettin?”
Nefreti tam olarak temizleyecek bir yöntem yok ne yazık ki.
Özgür olup da ne yapıyoruz ki?
Acısı olmayan dünyanın duygudan yoksun bir dünya olduğunu biliyoruz… Ama duygudan yoksun olan bir dünyada acı da yoktur.
“İnsanlar hep söz veriyorlar ama sonra unutuyorlar. Beni yalnız bırakma.”
Çoklu kişilik bozukluğu olan biri için cezai ehliyet yokluğuna başvurmak aptalca bir şey olur çünkü bu durum nevroz olarak tanımlanıyor, psikoz olarak değil. Yani, psikologların kendileri bile çoklu kişilik bozukluğu olanların akıl hastası olmadığını söylüyor.
Hapis çocuklara göre bir yer değil.
“Söz vermiştin. Verilen sözün tutulması hayattaki en önemli şeydir.”
Ben hep sevdiklerime acı verdim ve onları incittim. İşin kötü tarafı, bu yaptıklarımı durdurmak elimde değil.
Her an bin parçaya bölünecekmiş gibi bir havanız var.
Ben çoklu kişiliklerin, doğanın bize kendimiz hakkında çok daha fazlasını öğretecek olan deneyimlerinden biri olabileceğini düşünüyorum
Acısı olmayan bir dünyanın duygudan yoksun bir dünya olduğunu biliyoruz Ama duygudan yoksun olan bir dünyada acı da yoktur.
Tanrı’yı yaratanlar, bilinmeyenden korkan insanlardır.
Benden daha akıllı ve daha deneyimli olduğuna inandığım yaşlıları dinlemek gerektiğine hep inanmışımdır. Kitaplara bile sığmayacak olan bilgilerinizi gençlere aktarmanız gerektiğini düşünüyorum.
İnsanın kendi kaderini kontrol edebilmesi için belli bir de havaya sahip olması gerekir. Planları ise ancak aptallar uygular.
Eğer bu dünyada hayatta kalmak istiyorsak, bu kaostan bir düzen yaratmayı başarmamız gerekecek.
Benim bir sorunum yok. Ben sorunun bir parçasıyım.
Kendisini insanlara açıklamak gibi bir zahmete katlanmaz ama birileri onun ne dediğini anlamazsa kafası bozulurdu.
Bundan önce bazı kişilerin incinmiş olmasından dolayı üzgünüm ama Tanrı’nın yirmi iki yılın sonunda bana gülümsediğini artık hissedebiliyorum.
İnsanlar ona iyi davranmaya başladığı vakit, uzun vadede bunun bedelini ödemesi gerektiğini biliyordu.
Ama ben bunu yaptım ve şimdi özür dilerim demek için biraz geç değil mi?Onların hayatını mahvettim ama bir türlü aşkın ne olduğunu anlamadılar.
Korkuyorum çünkü çoğu zaman ne olup bittiğini ben de bilmiyorum.
Kısmi bir zafer kazanmak hiç kazanmamaktan iyiydi.
Ama ben zekanın tek başına hiçbir anlam taşımadığını öğrendim. Burada, sizin üniversitenizde zeka, eğitim ve bilgi büyük idoller haline gelmiş. Ama şimdi biliyorum ki, hepinizin atladığı bir şey var: Sevgi ve şefkat eli değmeyen zeka ve eğitim beş para etmez.
Benim bir sorunum yok.Ben sorunun bir parçasıyım.
Şu ölü ağaçların mezarların üzerine nasıl eğildiğini görüyormusunuz? Onda da bir tür zarafet ve vakar yok mu?
Acısı olmayan bir dünyanın duygudan yoksun bir dünya olduğunu biliyoruz.Ama duygudan yoksun olan bir dünyada acı da yoktur..
Acısı olmayan bir dünyanın duygudan yoksun bir dünya olduğunu biliyoruz Ama duygudan yoksun olan bir dünyada acı da yoktur.
Zihninden su düşünce geçti: Pekala, bu dünyada başıma gelebilecek en kotu şey tecavüz edilmek değil.
Nefret, şiddet yoluyla pek çok şeyi elde edebilir ama idare etmesi zor olan bir duygudur.
Tanrıyı yaratanlar, bilinmeyenden korkan insanlardır, dedi Arthur. İnsanlar sadece ve sadece öldükten sonra başlarına gelebileceklerden korktuklari için İsa Mesih heykelciklerinin önüne geçip ibadet ediyorlar.
Aynen öyle dedi Samuel, ama biraz ihtiyatlı olmak pek de kötü bir fikir olmasa gerek. Öldükten sonra bir Tanrı olduğunu görürsek, içimizden en az birinin ona inanmış olarak olmesinde hiçbir zarar olmaz, öyle değil mi?
Ama ben bunu yaptım ve şimdi özür dilerim demek için biraz geç değil mi? Onların hayatını mahvettim ama bir türlü anlamadılar
Neyi anlamadılar? diye sordu Turner.
Aşkın ne olduğunu. Sevilmeye ihtiyacın ne olduğunu. Birisinin kollarında olmanın ne anlama geldiğini. İnsan kendisini sıcacık hissetmenin ve başka biri için önemli olduğunu bilmesinin nasıl birşey olduğunu Beni bunu yapmaya sevkeden şey neydi, bilmiyorum
İnsanın kendi kaderini kontrol edebilmesi için belli bir dehaya sahip olması gerekir. Planları ise ancak aptallar uygular.
Şikayet etmenin faydasına inanmam ben.
İnsanlar ona iyi davranmaya başladığı vakit, uzun vadede bunun bedelini ödemesi gerektiğini biliyordu. Her zaman bir bit yeniği olurdu böyle durumlarda.
Herkes için doğru olan bir şeyin onun için de her zaman doğru olmayabileceğinin farkındaydı.
Ah, elbette ki duygularınızı bastırarak ve sadece mantığınıza güvenerek çok üretken ve herkesin parmakla gösterdiği biri olmanız mümkün ama insanların gözünde beş para etmezsiniz ve müthiş bir yalnızlığa düşersiniz.
İnsanlar sadece ve sadece öldükten sonra başlarına gelebileceklerden korktukları için İsa Mesih heykelciklerinin önüne geçip ibadet ediyorlar.
Tanrı’yı yaratanlar bilinmeyenden korkan insanlardır.
İnsanın kendi kaderini kontrol edebilmesi için belirli bir dehaya sahip olması gerekir. Planları ise ancak aptallar uygular.
Eğer bu dünyada hayatta kalmak istiyorsak, bu kaostan bir düzen yaratmayı başarmamız gerekecek.
Şu ölü ağaçların mezarların üzerine nasıl eğildiğini görüyor musunuz? Onda da bir tür zarafet ve vakar yok mu?
İnsanlar ona iyi davranmaya başladığı vakit, uzun vadede bunun bedelini ödemesi gerektiğini biliyordu. Her zaman bir bit yeniği olurdu böyle durumlarda.
Gerçek dünyada yaşayabilmen için insanlara karşı içinde yeterli bir güven duygusu oluşturmanın tek yolu bu. Milligan sonunda Rosalie’nin gözlerini bağlamasına izin verdi.
.
Gerçek dünyayı dışlayarak kendi içimizde barış içinde yaşayabiliriz. Acısız bir dünyanın duygusuz bir dünya olduğunu biliyoruz. Ama duygusuz bir dünya, acısız bir dünyadır.

.

Söz vermiştin. Verilen sözün tutulması hayattaki en önemli şeydir.
Acısı olmayan bir dünyanın duygudan yoksun bir dünya olduğunu biliyoruz. Ama duygudan yoksun olan bir dünyada acı da yoktur ..
Acısı olmayan bir dünyanın duygudan yoksun bir dünya olduğunu biliyoruz ama duygudan yoksun olan bir dünyada acı da yoktur.
Ben kanun değilim. Adalet mahkemelerin işidir. Ben gücümü sadece çocukları ve kadınları korumak için kullanırım.
Eğer bu dünyada hayatta kalmak istiyorsak, bu kaostan bir düzen yaratmayı başarmamız gerekecek.
Etrafta her zaman topladıkları bilgileri başkalarına satmak isteyen insanlar bulunur.
İnsanın kendi kaderini kontrol edebilmesi için belli bir dehaya sahip olması gerekir. Planları ise ancak aptallar uygular.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir