Ahmet Taşağıl kitaplarından Bilge Türk Tonyukuk kitap alıntıları sizlerle…
Bilge Türk Tonyukuk Kitap Alıntıları
&“&”
Töre hükümleri değişik şartlar altında etkinliğini sürdürebilmek için değişebilirdi. Ancak, törenin bazı hükümleri kesinlikle değişmezdi: Bunlar könilik (adalet), uzluk (iyilik, faydalık), tüzlük (eşitlik), kişilik (insanlık) idi.
Tonyukuk’a göre insanlar savaşla değil, barışla zenginleșirdi.
Düşman hedeflerinin büyümesine fırsat vermeden yok etmek. Bir şey ince iken kolay delinir. Kalın iken delinmesi zor ya da imkansızdır. (Bilge Tonyukuk)
Kısacası Türk milleti varlığını Kutlug Kağan ve Tonyukuk’a borçlu idi.
Savaş halinde kuvvetli olmak gerekirdi ve Budizm Türklerin savaşçı karaktere sahip olmalarını önlerdi. Dolayısıyla Gök Türk ülkesinde tatbik edilemezdi.
II. Gök Türk Devleti’nin hızla büyümesinde büyük rol oynayan Tonyukuk, Kapgan döneminde boy isyanlarının bastırılmasında da önemli vazifeler üstlenmişti.
Türgişlerin II. Gök Türk Devleti ile ilişkileri daima problemli olmuştur. Hiç bir zaman doğuya bağlanmak istememişler…
Düşman kuvvetler birleşmeden küçük iken birer birer yok edilmeli, bir araya gelmeleri engellenmeliydi.
Kutlug’un ömrü savaşlar içinde geçmişti. Devletine bağımsızlığını kazandırdıktan sonra sağlam temellere oturtmak ve dış saldırıları engellemek için çok çaba gösterdi.
Tonyukuk zeki oluşu, akıllı yönetimi, stratejik davranışları sayesinde tanınmış bir kişiydi. Özellikle askeri işlerde planlamacılığı ön plana çıkıyordu.
Hiçbir zaman Cengiz Han gibi eline geçirdiği şehirlerin ahalisine katliam yapmamıştı.
Gök Türk Devleti’nde savaşırken ölmek büyük bir şerefti, hasta yatağında ölmek istenmezdi.
Gök Türk Devleti’nde yüksek devlet mahkemesine yargu" denirdi. Ceza işlemleri herkese hiçbir fark gözetmeksizin aynen uygulanırdı.
Ey Türk bodunu devletini, töreni kim bozabilir?
Bozkır sahasında kurulmuş bütün diğer eski Türk devletleri gibi, Gök Türk Devleti de siyasi ve askeri karakter taşıyor, dini karakter taşımıyordu.
Gök Türk tarihini öğrenmeden bütün Türk tarihini anlamanın imkanı yoktur.
Dünya tarihi hakkında yazılan çoğu kitapta hakları yense de bir şekilde Türklerin tarihine vurgu yapılmak zorundadır.
Büyük şahsiyetlerin adına dikilen mezar-anıtları arkeolojik ve mimari açıdan dikkat çekicidir.
Bu anıt mezar alanlarında asıl amaç ölen kahramanın veya hükümdarın hatırasına binalar, sunak taşı, heykeller ve balballar gibi kompleksler oluşturarak onu anmaktır.
Bu anıt mezar alanlarında asıl amaç ölen kahramanın veya hükümdarın hatırasına binalar, sunak taşı, heykeller ve balballar gibi kompleksler oluşturarak onu anmaktır.
Bütün bunlara rağmen Gök Türkler arasındaki istiklal ateşi gün geçtikçe artıyordu.
İstemi Yabgu, kendisine karşı düşmanca tutum takınan Sasani hükümdarı Anuşirvan’a karşı Bizans İmparatorluğu ile temasa geçti. 567 yılında İstanbul’a bir elçi heyeti gönderdi. Bu elçilik heyeti, tarih boyunca Orta Asya’dan İstanbul’a gönderilen ilk elçilik heyetidir.
Tarihte Türk adını resmi devlet ismi olarak ilk defa kullanan Gök Türkler…
Tonyukuk’a göre insanlar savaşla değil, barışla zenginleşirdi.
Gök Türk ilinde vatan anlayışının bir devlet felsefesi halinde geliştiğini görmekteyiz. Devlet , hükümdar yani kağandan önce gelmektedir. Bu sebepten bütün Gök Türk yazıtlarında il (devlet ) sözü kağandan önce zikredilmiştir.
Köle kelimesi hiçbir Gök Türkçe metinde geçmemektedir.
Tonyukuk soy olarak kesin Türk’tür.Bu konuda kafa karışıklığına hiç gerek yoktur.Gök Türk Kağanlığı’nda A-sih-na kabilesinden sonra ikinci derecede gelen ve mensupları etkin roller oynayan A-shih-te kabilesinden gelir.
10.yılda II.Göktürk Kağanlıgı onun katkıları ile tam anlamıyla zirveye çıkar.Onun yaptığı planlar,ürettiği stratejilerin devletin ayağa kalkmasında,yeniden boy isyanlarının biterek toparlanmasında Tonyukuk’un emeği cok fazladır.Planlamacıların başkanı anlamına gelen mou-chu onun siyasi ve sosyal durumunu gösteren en iyi ünvandır.
Ey Türk bodunu devletini, töreni kim bozabilir?"
Çinliler destekledikleri Gök Türk prenslerine birer kurt başlı sancak ve davul göndermişlerdir.
Gök Türkler de sınıflaşma veya sosyal tabakalaşma olduğuna dair kaynaklarda herhangi bir malumat yoktur.
Tonyukuk, bir tehlikenin zayıf iken savuşturulmasının kolay olduğunu, aksi halde kuvvetlendiğinde onunla mücadele etmenin zorlaşacağını söylemişti.
Devlet, kağandan önce gelmektedir.
Bilge Kağan’ın annesi hakkındaki övgü dolu sözleri ve onu bir tanrıçaya benzetmiş olması kadına Gök Türkler tarafından verilen önemi gösteren çok önemli bir vesikadır.
Orhun Yazıtlarında geçen ‘gelinlik kızın cariye oldu.’ ibaresi de kadınların yüksek bir yeri olduğu ve cariye durumuna düşmesinin çok utanç ve acı verici olduğunu anlatıyor bize.
Gök Türk tarihin en mühim özelliklerinden birisi, hiç şüphesiz bizlere, yazıtları bırakmış olmalarıdır.
Bütün bunlara rağmen Gök Türkler arasındaki istiklal ateşi gün geçtikçe artıyordu. 670’li yıllarda bazı Türk grupları kuvvetlenmeye başladı.
Gök Türk ülkesinde çeşitli askeri valilikler kurularak, Türkler Çinli askeri valiler tarafından idare edilmeye başlandı.
Çin hakimiyetine karşı bir çok Türk beyi isyan etti. Bunların en önemlisi Çin sarayını basmak isteyen Chie-Shih-Shuai’ın 639 yılında baş kaldırışıdır. Adı geçen bey Çin sarayını basarak veliahdı kaçırıp, kendi ülkesine götürmeyi planlamıştı.
(…) Türklerin Çin esaretine girmesinin üç sebebi vardı:
1. ?̧?? ????i?????ı.
2.??̈?? ℎ?̈??̈???????ı?ı? ???̧??ı?ı? ???????.
3.??̈?? ?????????? ℎ?̈??̈???????ı?? ???????????̆?.
630 yılında iki Gök Türk devleti, Çin esaretine girmiş bulunuyordu.
623 yılında Batı Göktürklerin bir savaşta Sasanileri yenmesi İslam dünyasında önemli tesirler bıraktı.
Üstelik töre’nin Türk asıllı olmayan vezirler tarafından bozulması, bu devletin kısa zamanda yıkılmasını hazırladı.
Gök Türk ve Bizans ittifakı; Sasani İmparatorluğu’nu zor durumda bırakmış ve daha sonraları 7.yüzyılın başında İslam kuvvetlerinin İran’ı fethetmelerini kolaylaştırmıştı.
Batı tarafındaki fetihler kağan Mukan’ın amcası, yani Bumın’ın kardeşi İstemi Yabgu kumandasındaki ordular tarafından yapılıyordu.
Gök Türk Devleti kısa zamanda dünyanın en kuvvetli devleti olmuştu. 557 yılında Ak Hun (Eftalit) Devleti’ni yıkarak Batı Türkistan’ı tamamen ele geçirdi ve tarihi ipek yoluna hakim oldu.
Yaklaşık 20 yıl kağanlık yapan Mukan Kağan zamanında Gök Türk Devleti her yönüyle çok parlak bir dönem yaşadı.
Yine konuyla ilgili bütün kaynakların ortak ifadesine göre Hunlardan inen bir koldurlar. Onların kuzey bölgelerinde yaşayan topluluk oldukları bildirilir.
Kökenleri konusunda kaynaklarda çeşitli efsaneler bulunan Gök Türklerin, 542 kesin olarak tarih sahnesine çıkışlarından önceki dönemlerine ait bilgiler efsane ve rivayetlerle karışık durumda kaydedilmiştir.
O sırada Altay Dağları’nın güney eteklerinde ikamet eden Gök Türkler, demir madeni çıkarıyorlar ve bunu işleyerek kaliteli demir ve çelik elde ederek komşularına satıyorlardı.
Amacı Türk milletinin yaşanan gerçekleri bilmesi ve ibret almasıdır. Onun taşlara kazıttıkları sözler, 1300 yıl ayakta ve günümüze ulaşmıştır.
Ailesinin diğer üyeleri gibi Tonyukuk Gök Türk Kağanlığı’na kıyaslanamayacak ölçülerde hizmetlerde bulundu. Ancak o diğerlerinden farklı olarak yaşananları gelecek nesiller bilsin diye taşa yazdırdı.
Bu defa Bilge Kağan döneminin başarılı ve kazanımlı geçmesinin sebebinin İlteriş Kutlug, Kapgan Kağan’ın ve kendisinin emekleri sonucu meydana geldiğini belirtir . O halde 720’lerde Türk milletinin var olmasının sebebinin önceki iki Kağan ( İlteriş Kutlug/Kapgan Kağan) ve kendisinin (Bilge Kağan) gece-gündüz uyumadan verdikleri mücadeledir ..
Tonyukuk’a göre insanlar savaşla değil , barışla zenginleşirdi .
Tonyukuk şöyle bir değerlendirme yaptı : “Semiz boğa ile zayıf boğa uzakta böğürseler , hangisinin zayıf ya da hangisinin semiz olduğu bilinemez .
–
–
Bilge Kağan’ın annesi hakkındaki övgü dolu sözleri ve onu bir tanrıçaya benzetmiş olması kadına Gök Türkler tarafından verilen önemi gösteren çok önemli bir vesikadır !
Tonyukuk, bir tehlikenin zayıf iken savuşturulmasının kolay olduğunu, aksi halde kuvvetlendiğinde onunla mücadele etmenin zorlaşacağını söylemişti.
Milletin görevi ona bakmak değil, bilakis kağanın görevi millete bakıp gözetlemek,doyurmak,boyları bir arada tutmak ve düşmanlara karşı korumaktır.
Tonyukuk soy olarak kesin Türk’tür. Bu konuda kafa karışıklığına hiç gerek yoktur . Gök Türk Kağanlığı’nda A-sih-na kabilesinden sonra ikinci derecede gelen ve mensupları etkin roller oynayan A-shih-te kabilesinden gelir.
Aslında bir tür en üst düzey danışmandır.
Tonyukuk asla korkmaz, kaybetmeyi göze almaz.
Orduyu sevk ve idaresi her zaman olağanüstüdür.
(…) 682-691 arasında Çinlilerle olan esir Türkleri kurtarma mücadelelerinde yoğun bir şekilde savaş meydanlarında yer alır.
Tonyukuk’a göre hedefler henüz büyümeden küçültülerek imha edilmelidir.
Gerektiği zaman kağanlara karşı çıkıp doğruluğuna inandığı fikirleri söylemekten hiç çekinmemiştir.
Tonyukuk, her şeyden önce bilgeliği ile Türk tarihinde çok özel bir yere sahiptir.
Herhangi bir yerdeki kağanı olan halkta, Tonyukuk gibi biri bulunsa hiç sıkıntısı olmazdı.
Tonyukuk’a göre insanlar savaşla değil, barışla zenginleşirdi.
Çin kaynaklarında Kül Tegin’in Tonyukuk’u Bilge’nin kayın pederi olması sebebiyle sağ bıraktığıyla ilgili bir ifade vardır.
Tonyukuk, bir tehlikenin zayıf iken savuşturulmasının kolay olduğunu, aksi halde kuvvetlendiğinde onunla mücadele etmenin zorlaşacağını söylemişti.