İçeriğe geç

Beşinci Senfoni Kitap Alıntıları – S. J. Bolton

S. J. Bolton kitaplarından Beşinci Senfoni kitap alıntıları sizlerle…

Beşinci Senfoni Kitap Alıntıları

Her şey elinden kayıp gittiğinde geri kalan tek şey gururun olurdu.
“Dünya giderek daha çılgın bir yere dönüşüyor.”
Aklımı başıma toplamam gerekiyordu fakat nedense o etraftayken zihnim istediğim gibi işlemiyordu.
“Cinayetin gaddarlığı, bilinenin ötesinde ve tarif edilemeyecek ölçüde zalimce.”
Kan kaybından ölmem ne kadar sürer sence?
Neyse ki tatlı birisin Joesbury. dedim. Yoksa bu kıt zekânla fazla yaşamazdın.
Hâlâ bir baş belası olduğunu düşünüyorum.
Sevdiğim birini kaybettim. diyor ses. Bunu biliyor muydun?
Ben hiçbir şey yapmadım. Tuzak kurdular.
Senin adamların armut gibi ortada, dedi ona itiraz eden Tulloch’a. Bir katil onları bir kilometre öteden bile tanır.
Nefesini boşa harcama Flint, dedi Joesbury. Beni vazgeçirmenin imkanı yok.
Tanrı aşkına Flint, oyuncak ayın falan da mı yok?
İşte bu kadar kolay, diye fısıldadı bir ses kulağıma. Geraldine’in de hissettiği son şey buydu.
Bundan birilerine bahsedersen seni kendi ellerimle boğarım.
Arkandan cadılar kovalıyormuş gibi koşuyordun,
Yani katilin, kurbanın çığlıklarını kaydedip Lacey’nin duyabileceği şekilde çaldığını mı düşünüyorsun? diye sordu Anderson.
Birileri onun o binaya gitmesini mi istedi, dedi Joesbury. Neredeyse oklarla binayı işaret etmediği kalmış.
Burnunu her işe sokma yoksa kırarım.
Gerçekten de karındeşen olayını mı inceliyoruz?
Kapa çeneni, başımızı belaya sokacaksın.
Her şey elinden kayıp gittiğinde geri kalan tek şey gururun olurdu.
Kitap alacak parayı asla bulamadığım için Kütüphaneden ödünç alabilme seçeneği can simidi gibi gelirdi.
“Bazı kadınlar benim çorap değiştirmemden bile daha sık saç renginin değiştirirler,”
“Dünya giderek daha çılgın bir yere dönülüyor,”
Bu kadar güzel gözleri neden sakladığını bir gün sorabilecek miydim acaba?
Çok konuşmazdı fakat ağzından mantıksız bir şey de çıkmazdı.
“Cinayet gaddarlığı, bilinen ötesinde ve tarif edilemeyecek ölçüde zalimce.
İnsan ırkının içinde bir yerlerde atalarımızdan kalma, kötülüğü hisseden içgüdülere sahip olduğunu hep düşünmüşümdür.
Her şey elinden kayıp gittiğinde geri kalan tek şey gururun olurdu.
Gözleri özellikle Gözlerinde garip bir ifade vardı.
Mutsuzluk mu? diye doğru sözcüğü bulmasına yardım etmeye çalıştım.
Hayır, tatlım. diye yanıtladı yaşlı kadın. Daha çok bir köpek balığının gözlerine benziyordu. Karanlık ve ölümcüldü.
darbeyi indirmek için kurnaz ve acımasız bir soğukkanlılıkla bekliyor
Star, 10 Kasım 1888
Julie Andrews yağmur damlalarıyla ilgili şarkısına başlarken, Kırmızı her zaman en sevdiğim renk olmuştur. diyor ses. Bence bu odaya biraz kırmızı tonları lazım.
Her an kötü bir şey olacağını düşünmek ve beklemek, kötülüğün kendisiyle baş etmekten çok daha zordu.
Karanlık olduğu yerde durmaz, haraket eder.
Eğitimler sırasında insanların içgüdüsel olarak sola dönme eğilimine sahip olduğu öğretilmişti. Neden böyle yaptıkları bilinmiyordu fakat öyleydi.
Resmi rakamlara göre Londra sokaklarında 1000 ila 1500 arasında evsizin yaşadığı tahmin ediliyor. Çoğu, evde yaşadıkları şiddetten kaçan gençlerden oluşuyor.
Aklımı başıma toplamam gerekiyordu fakat nedense o etraftayken zihnim istediğim gibi işlemiyordu.
CİNAYET SORUŞTURMASI ŞEFİ, KATİL YENİDEN SALDIRIRKEN DUA EDİYORDU.
Londra bugün büyük bir dehşet içinde.
8 Eylul 1888
Gerçekten de Karındeşen olayını mı inceliyoruz?
Karanlık olduğu yerde durmaz, haraket eder.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir