Ahmed Günbay Yıldız kitaplarından Benim Çiçeklerim Ateşte Açar kitap alıntıları sizlerle…
Benim Çiçeklerim Ateşte Açar Kitap Alıntıları
Ahmed Günbay Yıldız kitaplarından Benim Çiçeklerim Ateşte Açar kitap alıntıları sizlerle
Benim Çiçeklerim Ateşte Açar Kitap Alıntıları
-Sence tecrübe nedir dostum?
İnsanın hayat boyu yediği kazıkların toplamı.
İnsanın hayat boyu yediği kazıkların toplamı.
fakat, şu bir gerçek. insan çok istediği bir şeye sahip olunca, ilk heves ve arzusunun ihtişamı da değer kaybediyor tabi.
Sen kendini tanıyamamış, kendi beden çukurunda benliğini yitirmiş, değerlerini, mukaddeslerini, kişiliğini hovardaca harcayan, maceraperestlere bakmamalısın.
hem kuvvetli bulduğun her fikrin karşısında, kimlik değiştirmeye kalkışma…o zaman, çok zor şahsiyet edinirsin.
Sen ki, ezberimdeki bir şiirden farksızsın.
Demokrasi ve insan hakları türküsünü söyleyen insanların aldığı bir karar. Oysa o aydınlar henüz inancın hassasiyetini bile kavrayabilmiş değiller.
Dedikoduya, iftiralara, her şeye müsait bir ortamda yaşıyoruz.
Hayat görmediğimiz tuzaklarla dolu hep
Hayat görmediğimiz tuzaklarla dolu hep
-Sence tecrübe nedir dostum?
-İnsanın hayat boyu yediği kazıkların toplamı.
-İnsanın hayat boyu yediği kazıkların toplamı.
İnsanın aklına her düşen işi yapamayacağı mantığını geliştir kafanda. Unutma, her kopuş bir doğuş demektir. İşte o zaman yeni yeni ufuklara açılacak düşüncelerin ve o zaman, yaşamayı daha çok seveceksin. Neden dünyada olduğunun sırları çözülecek. Bırak maceraları ki bunları düşün. İşlemeyen saat vakitleri nereden bilsin? Düşünceni hiç korkmadan gerçeklerin üzerine çek..
“Biz de Müslümanız” diyecekler. Sonra, aynı insanlar sokaklarda toplanıp “Kahrolsun Şeriat” diye haykıracaklar. Bilmediklerine düşman kesilen bu eğitimsiz, manevi duygulardan mahrum edilen insanların arasına karışıp onlara dost bir gönülle Şeriat’ın Kuran olduğunu anlatabilecek misin?
Mezbelelik yerde güller açmaz. Bu neslin okuduğu eserler fikrin çöplüğü hüvviyetini taşımakta.
Tutarlı bir istikamet istikbaldir.
Dış dünyadan sıyrıldıkça ufkum açılıyor.
Nasıl ki bakmak görmek değilse, bazı şeyleri vasıflarıyla tanımak da bilmek değilmiş meğer
Şekillenmemiş düşüncelerinin, adresi kesinleşmemiş yollarında umursamadan yürümenin sıkıntılarını çekiyordu
Usanmadın mı bülbül, gül için diz çökmeye?
Muhal bir vuslat içim, hep gözyaşı dökmeye
Yăr belli, ăyar belli, aç mahmur gözlerini.
Kırıl, parça parça ol, değmez boyun bükmeye
Muhal bir vuslat içim, hep gözyaşı dökmeye
Yăr belli, ăyar belli, aç mahmur gözlerini.
Kırıl, parça parça ol, değmez boyun bükmeye
”-Sence tecrübe nedir dostum?
-İnsanın hayat boyu yediği kazıkların toplamı
-İnsanın hayat boyu yediği kazıkların toplamı
Yuva sadece gerekli , boş , anlamsız , harçlarla kurulmuş , üzeri kapalı, etrafı duvarlarla örülü bir yer miydi ? O kutsal bir beraberliğin başlatıldığı, uğrunda mensuplarının sefalet çektiği , didindiği , zaman zaman gözyaşı döktüğü, sevincin , kivancin , şerefin , onurun , acıların paylaşıldığı bir yer değil miydi ?
Sevgi , kusur gören gözü kapatır . Güzellikleri gören gözü açar hep.
Insan , en güzeli yaşamak ister aslında. Fakat gerçeğin üzerindeki astari söküp yüzyüze gelmekten korktuğu için hep kaçar , kaçar ve kaçar
Demek hayat, kullanmasını bilmeyenler için çok tehlikeli bir silahti
Bilmek , olmak değilmiş meğer . Olmak yaşamakmış
Pusulasız, dümen kırık bir gemi ile hayat denizine açılamazsin
Usanmadın mı bülbül, gül için diz çökmeye?
Muhal bir vuslat içim, hep gözyaşı dökmeye
Yăr belli, ăyar belli, aç mahmur gözlerini.
Kırıl, parça parça ol, değmez boyun bükmeye
Muhal bir vuslat içim, hep gözyaşı dökmeye
Yăr belli, ăyar belli, aç mahmur gözlerini.
Kırıl, parça parça ol, değmez boyun bükmeye