İçeriğe geç

Benim Adım Leon Kitap Alıntıları – Kit de Waal

Kit de Waal kitaplarından Benim Adım Leon kitap alıntıları sizlerle…

Benim Adım Leon Kitap Alıntıları

acı, aklında temiz, beyaz bir boşluk açıyor.
Birileri Carpenter Caddesi’nde camları kırıyor, dükkanları soyuyor. İnanabiliyor musun? Onlarca polis gelmiş. İki dükkan yanıyor. Görsen Beyrut’tayız sanırsın.
Kırmızı. Ancak cesur sarışınlar kırmızı giyer.
Güneş Güneşte şifa vardır. Güneş çıktığında herkes gülümser. Dünya farklı görünür. Yağmurda başaramadıklarını güneşte başarırsın.
Güneşte şifa vardır. Güneş çıktığında herkes gülümser. Dünya farklı görünür. Yağmurda başaramadıklarını güneşte başarırsın.
.
En kötüsü vazgeçilmez olanıdır
.
Polis gözlerini kırpıştırıyor, altdudağından ince bir salya akıyor. Leon kollarını açıyor.
Savaşçı değiliz biz diyor. Gururumuz, değerimiz aklımızda.
Evet, insan çaresiz olunca delice şeyler yapar.
Artık herkesin kiminle uğraştığını fark etmesinin vakti geldi.
Bir şey söylemeyin, çünkü dinlemeyeceğim! Kimse beni dinlemiyor, Ben de kimseyi dinlemeyeceğim.
Leon’un cenazesi yapıldığında herkes ona iyi davranmadığı için pişman olduğunu söyleyecek. Leon bunlara aldırmayacak, çünkü çoktan ölmüş olacak.
Buraya gel! diye bağırıyor. Haydi! Çeneni senin yerine ben kapatacağım. Gelsene. O fesat aklını da yanında getir.
Kimsenin kölesi oldun mu? Kimse seni zincirlere vurdu mu?
Denizin nesi bu kadar çekici? İnsan neden denize bakınca sakinleşiyor?
Denizi gerçekten seviyorum. Hep deniz kenarında evim olsun istemiştim. Sahilde yürümeyi istiyorum.
O zaman yemene dikkat edeceksin. Şeker, pasta yok. Anladın sen beni.
Ah, şöyle güzel bir kucaklaşmaya nasıl da ihtiyacım vardı. Dünyadaki bütün haplardan daha iyi.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Ne ilk, ne son gelendim
Genellemeye, nefrete bilendim
Her gün üzerime yığdığınız
Ağırlığıyla beni yere yıktınız.
Annenin hatırına iyi bir çocuk ol. Anneni hiç görmedim, onu tanımıyorum, ama iyi bir oğlun ne olduğunu bilirim. İyi bir oğlun insanın hayatını nasıl güzelleştirebildiğini, kötü bir oğlun insanın kalbini nasıl kırabildiğini bilirim. O yüzden annenin hatırına iyi bir çocuk ol. Ona göz kulak ol. Ona iyi bak. Keşke seni terk etmem gerekmese Leon. Umarım beni hatırlarsın.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Ayılar sadece kendilerini düşünür. İnsan bir ayıyı sözle yola getiremez. Hiçbir şekilde. Ayılar bencildir; eğlenecekleri kadar eğlendikten sonra ormana dalar, yok olurlar.
Davasına inanıyor.
Bir şeye, uğruna kendinizi öldürtecek kadar inandığınızı hayal etsenize.
Her seferinde yutarsan sonunda boğulursun.
Sağlam durursan ayakların yerden kesilmez.
Sorumluluk hiçbir zaman kolay değildir. Sorumluluk ne demek?
Bir şeyin sizin göreviniz olması.
Bu sadece işin bir parçası.
Sorumluluk bir şeye göz kulak olmanız gerekmesidir. O şey onu görmediğiniz de bile hep aklınızdadır, çünkü sürekli onu düşünürsünüz. Onun güvende olduğundan emin olmanız gerekir, ne yaparsanız yapın ona göz kulak olmalısınız. Uğraşmak istemediğinizde bile o şeyin iyi olmasına çabalarsınız. Çünkü bu sizin işinizdir.
Tohumları insanların nesiller boyu ektiği gibi ekmenin doğru bir yanı var.
Yani, kötü bir haber alırsan ya da birisi sinirlerini bozarsa evde sorun çıkartmamalı, her şeyi mahvetmemelisin. Ev yaşadığın, uyuduğun, yemek yediğin, insanların sana baktığı yerdir. Yediğin kaba sıçma. Başka birinin kabına sıç ya da işleri düzeltmek için başka bir yol bul.
Seni Jake’ten ayırmak gerçekten zor bir karardı Leon. Çok zordu. Sizi bir arada tutabilmenin bir yolunu aradık. Bir sürü insan bir masanın etrafında toplandı. Çok uzun süre uğraştık ama ikiniz için de adil olan bir plan bulamadık. Senin de, kardeşinin de mutlu olmanızı, hayatta bir şansınızın olmasını istiyoruz. Bu bazen mutluluğu farklı şekillerde bulmak anlamına gelir.
Bu senin için çok zor olur Leon. Jake’i evlat edindiler, çünkü o bakıma ihtiyacı olan küçük bir bebekti. Aslında ikinizin de bakıma ihtiyacı vardı ama bazı çocuklar için evlat edinilmek, bazı çocuklar içinse koruyucu aile yanında kalmak daha iyidir.
Çabalıyorum, çok çabalıyorum. Başımı eğiyor, sorun çıkarmıyorum. Beni böyle büyüttüler, ama bazen
Bu adamı görüyor musun? Savaşmamız gerektiğini söylüyor. Diyor ki, hepimiz barış içinde yaşayabilirmişiz. Sorun çıkarmamalıymışız.
Dünyanın her yerinde aynılar diyor. Ufak akıllılar, koca ayaklar.
Sizler beni güldürüyorsunuz. Koca ağızlarınız, kalın dudaklarınızla, varoş laflarınızla hepiniz aynısınız.
.
Her şey eski, Ama hiçbiri kirli değil.
.
Hepimiz maceralar yaşarız; bazıları iyi olur, bazıları çok iyi olmaz. Sen şu an çok iyi olmayan kısımdasın.
Seni besleyen eli ısırma Castro diyor. Tanrının sana verdiği ellerle çalış.
Sizce beyazlar maymunları dinler mi? Bize maymun diyorlar.
O günler geride kaldı. Artık beyaz adamın artıklarına şapka tutmak zorunda değiliz.
Bay Atwal Bir keresinde Leon’a turuncu, kıvrık bir çubuk şeker verdi. Çubuk o kadar şekerliydi ki, Leon’un dişleri birbirine yapışmış, tadı uzun süre ağzından gitmemişti. Leon o şekerden daha olabilir diye her geçişinde adama el sallıyor.
Güneşte şifa vardır. Güneş çıktığında herkes gülümser. Dünya farklı görünür.
Hayat hiç adil değil, bunu bilir bunu söylerim.
Evdeki boşluğun sesi, biberon için ağlayan Jake’in sesinden daha yüksek. Jake’in kahkasından daha yüksek. Bebek davullarının gürültüsünden de.
Neden sürekli beklemek zorundayım?
Lanet insanlar, oksijen israfından başka bir şey değiller.
Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum. Dünya kötü bir yer
Şarkı söylüyor olması mutlu olduğu anlamına gelmiyordu;..
Suratında sümük varken bile çok güzelsin, ama beynin paslı motor gibi.

Adam elini cebinden çıkarıp kendi başının yan tarafına fiske vuruyor.

Evet, paslı. Çalışmıyor. Sinyal yok. Sistem bozuk. Seni A’dan B’ye götürmüyor. Daha da beteri, feci gürültü yapıyor.

En kötüsü vazgeçilmez olanıdır.
Adalet! Adalet! Adalet!
İnsan çaresiz olunca delice şeyler yapar.
Siyahi çocuklar, beyaz çocuklar. Sadece çocuklar.
İyi bir oğlun ne olduğunu bilirim. İyi bir oğlun insanın hayatını nasıl güzelleştirebildiğini, kötü bir oğlun insanın kalbini nasıl kırabildiğini bilirim.
Bilmiyorum, gerçekten bilmiyorum. Dünya kötü bir yer.
Bir şeye uğruna kendinizi öldürecek kadar inandığınızı hayal etsenize.
En kötüsü vazgeçilmez olanıdır.
Anneni hiç görmedim, onu tanımıyorum, ama iyi bir oğlun ne olduğunu bilirim. İyi bir oğlun insanın hayatını nası güzelleştirdiğini, kötü bir oğlun insanın kalbini nasıl kırdığını bilirim.
Onlara ihtiyaç olduğunda ortalıkta olmazlar. Evet. Ayılar sadece kendi kalplerinin kırıldığını, onlardan başka kimsenin kazık yemediğini sanırlar. Belki tavşanın dosta ihtiyacı vardı, ama, hayır. Ayılar sadece kendilerini düşünür.
Her seferinde yutarsan sonunda boğulursun.
En kötüsu vazgeçilmez olanidir.
Evet, insan çaresiz olunca delice şeyler yapar.
Beni ucuza sattınız, dolaştım elden ele
Yavrularımı yaptınız ona buna köle.
Savaşcı değiliz biz
Doğuştan Afrikalıyız
Neden sürekli beklemek zorundayım?
Her seferinde yutarsan sonunda boğulursun.
Hepimiz maceralar yaşarız; bazıları iyi olur, bazıları çok iyi olmaz. Sen şuan çok iyi olmayan kısımdasın.
Şarkı söylüyor olması mutlu olduğu anlamına gelmiyordu.
Kontrol bende, kimseyi dinlemek zorunda değilim.
Yaşın sadece bir sayı olduğunu söylüyorlar. Haklılar. Hayatta kaldığın her yıl için kahrolası bir sayı.
En kötüsü vazgeçilmez olanıdır
Adalet ! Adalet ! Adalet !
Kimse beni umursamıyor. Kimse kardeşimi umursamıyor. Benimde bebeğim var. O benim bebeğim. O tahtadan değil gerçek bir bebek. Ama kimse bunu umursamıyor. Onu göremiyorum. Sürekli soruyorum ama siz sadece kendinizi umursuyorsunuz. Herkes benden birşeyler çalıyor
Sorumluluk birşeye göz kulak olmanız gerekmesidir. O şey onu görmediğinizde bile hep aklınızdadır, çünkü sürekli onu düşünürsünüz. Onun güvende olduğundan emin olmanız gerekir. Ne yaparsanız yapın ona göz kulak olmalısınız. Uğraşmak istemediğinizde Bile o şeyin iyi olmasına çabalarsınız. Çünkü bu sizin işinizdir
İyi bir oğlun insanın hayatını nasıl güzelleştirebildiğini, kötü bir oğlun insanın kalbini nasıl kırabildiğini bilirim
Ona beni unutturuyorsunuz. Beni unutabilirsin diye onu uzaklara götürdünüz. Sadece onu umursuyorsunuz. Ne istediğini bildiğinizi sanıyor ama bilmiyorsunuz. Sadece ben biliyorum.
Dünyanın her yerinde aynılar diyor. Ufak akıllılar, koca ayaklar.
Leno’nun uzaktan kumandası olsa, yatağına yatıp Sylvia’yı da öğretmenleri de sosyal hizmetleri de Tıktık Tıktık diye kapatır. Sonra da onlar bir daha açılmasın diye uzaktan kumandayı kocaman bir balyozla ezip parçaları.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir