İçeriğe geç

Ben Ney’im Kitap Alıntıları – Hakan Mengüç

Hakan Mengüç kitaplarından Ben Ney’im kitap alıntıları sizlerle…

Ben Ney’im Kitap Alıntıları

Hakan Mengüç kitaplarından Ben Ney’im kitap alıntıları sizlerle

Ben Ney’im Kitap Alıntıları

İnsan kendi için değişir, gelişir, büyür
Güvenli limanlarını terk et. Kıyıyı kaybetmeyi göze almadıkça yeni okyanusları keşfedemezsin.
En büyük risk, hiç risk almamaktır. Ne başardığının bir önemi yok Korkularına rağmen hareket edebiliyorsan, yaşıyorsundur. Gelişiyorsundur.
Bilge bir doktor, en iyi ilacın ilgi ve sevgi olduğunu söylemiş.
” Ya işe yaramazsa? ” diye sormuşlar. Gülümsemiş ve şöyle
yanıt vermiş: ”O zaman dozu artırın. ”
” Sen düşünceden ibaretsin. Gül düşünür gülistan
olursun, diken düşünür, dikenlik olursun. ”

– Mevlana

Aşk kime benzer? diye sordu. Aşk bir neyzene benzer dedim. Aşk bir neyzene benzerse bir neyiz? diye sordu. Evet dedim. Çok doğru! Aşk bir neyzene benzerse, biz Ney’iz! -Mevlana
” İnsan sahip olmadığının delisi, sahip olduğunun da nankörüdür ”
Öldüm, bittim, bu kadar acıyı neden çektim? Diye düşünen kamış, bir neyzenin nefesiyle tatlı ve hoş nağmelerle inlemeye başladığında anlar ki, bunca acı, bunca ıstırap ve sıkıntı boşuna değilmiş. Ney bile artık kendine şaşırır. ‘ Yaşadığım hiçbir şey aslında beni kahretmek için değilmiş’ der. ‘ Her şey beni olgunlaştırmak ve kemale erdirmek için.’
Hayatın çok geniş ve önemli bir parçasını oluşturan aşk ilişkisini anlamak, aslında hayatı ve dengeyi anlamaktır.
” Kadınları nasıl anlarız? ” diye sordular. Ben de
şairin sözünü söyledim: ”Kadınlar anlaşılmak için
değil yaşanmak için vardır, eğer yaşanacak bir kadın
bulduysanız anlamak için vakit kaybetmeyin. ”
“Çünkü kadınlar duygularını ayrıntılı şekilde ifade etmeyi severler.”
Elmas, baskı altında değer kazanan bir kömür parçasıdır.
” Istırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer
Ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem degeçer. ”

– Neyzen Tevfik

Affederek, kendini özgürleştirir, barışla ve sevgiyle büyüyüp gelişmenin yolunu açarsın.
”Güneş, hiçbir ilişkinin üzerinde sürekli parlamaz.
Fakat iki insan bir şemsiyeyi paylaşarak fırtınaları birlikte atlatabilir. ”

– Paulo Coelho

Hiç olan özgürleşir.
Sonbahar sanattır,
Diğerleriyse sadece mevsim

Cemal Süreya

Affederek, kendini özgürleştirir, barışla ve sevgiyle büyüyüp gelişmenin yolunu açarsın.
Ne der Şemsi-i Tebrizi: Şu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol… Menzilin daima yokluk olsun. İnsanın bir çömlekten farkı olmamalı. Çömleği sağlam tutan dışındaki şekil değil içindeki boşluktur. İşte tıpkı bunun gibi insanı da insan yapan şey, benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.
Kelimelerin gücü zayıf. İnsanı eksik anlatır, hatta hisleri anlatmaya hiç yetmez.
Nazım Hikmet’in dediği gibi:

” Ben sensizde yaşarım ama
seninle bir başka yaşarım. ”

“… Hz. Muhammed, çobanın neye üflediği yöne doğru bakar ve ‘Bu kamış kıyamete kadar benim sırlarımı anlatacak ama yalnız kalbi olanlar bu sırları anlayabilecek’ der. İşte bu yüzden evlat, sufiler neye, sırt taşıyıcısı derler.”
Herkes kalbinin açıklığı nispetinde duyar sırları.
“Aramakla bulunmaz. Lakin bulanlarsa hep arayanlardır.”
“Bir şeyin değerini ancak işin ehli anlar. Her şey değer bilenin yanında hakkının karşılığını alır. Bu yüzden hayatın boyunca hiçbir zaman başkalarının senin hakkında karar vermesine izin verme. Biri sana değersiz dedi diye, kendini değersiz hissetme çünkü değerli taştan ancak kuyumcular anlar. “
Hz. Ali der ki:
” Allah seni özgür yaratmışken
başkasının kölesi olma! ”
Bak oğlum der hoca. Bir şeyin değerini ancak işin ehli anlar. Her şey değer bilenin yanında hakkının karşılığını alır. Bu yüzden hayatın boyunca hiçbir zaman başkalarının senin hakkında karar vermesine izin verme. Biri sana değersiz dedi diye, kendini değersiz hissetme. Çünkü değerli taştan ancak kuyumcular anlar.
Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen, o da sana aynı şekilde karşılık verir. Hayır çıkarsa hayır döner, güzellik çıkarsa güzellik döner.
İnsanoğlu; ağzından çıkan cümlelerle, beyninde çakan düşüncelerin bütün evreni dolaşıp, tekrar onlara geri döndüğünü bilse, çok daha dikkatli olurdu.
– Albert Einstein
Yapabileceğin en iyi şey kendini değiştirmek Senin gönlün değişirse, dünya da değişir. Düşüncen değişirse, eylemlerin de değişir, verdiğin enerji de Böylece hayatını da değiştirmeye başlamış olursun.
Ben oldum demek, ben öldüm demektir.
Bir şeyin değerini ancak işin ehli anlar. Her şey değer bilenin yanında hakkının karşılığını alır. Bu yüzden hayatın boyunca hiç bir zaman başkalarının senin hakkında karar vermesine izin verme. Biri sana değersiz dedi diye, kendini değersiz hissetme. Çünkü değerli taştan ancak kuyumcu anlar.
”Aramakla bulunmaz. Lakin bulanlarsa hep arayanlardır. Mevlana
Kelimelerin gücü zayıf İnsanı eksik anlatır, hatta hisleri anlatmaya hiç yetmez.
Bende cevher yok diyemezsin. Yeteneklerini fark edeme­men, onlara sahip olmadığın anlamına gelmez. Ceplerini karış­tırmayı dene, orada elmas bulacaksın.
Ne der Şems-i Tebrizi:
Şu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen hiç ol Menzilin daima yokluk olsun. İnsanın bir çömlekten farkı olmamalı. Çömleği sağlam tutan dışındaki şekil değil, içindeki boşluktur. İşte tıpkı bunun gibi insanı da insan yapan şey, benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.
Bir insana değer vermek özen göstermek ona kıymetli olduğunu hissettirmek de bir kültürdür. Bunun eğitimi yoktur. Kitaplarda yazmaz. Yolu insan olmaktan geçer.
– Uğur Gökbulut
Bir şeyin değerini ancak işin ehli anlar. Her şey değer bilenin yanında hakkının karşılığını alır. Bu yüzden hayatın boyunca hiçbir zaman başkalarının senin hakkında karar vermesine izin verme. Biri sana değersiz dedi diye, kendini değersiz hissetme. Çünkü değerli taştan ancak ku­yumcular anlar:’
“Güzel gören insan güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır.”
Bir insana değer vermek özen göstermek ona kıymetli olduğunu hissettirmek de bir kültürdür. Bunun eğitimi yoktur. Kitaplarda yazmaz. Yolu insan olmaktan geçer.
Derdin kendindendir bilmiyorsun derman yine sendedir görmüyorsun koskoca alem içinde yerleştirilmiş sen kendini hâlâ küçük bir şey mi zannediyorsun?
– Hazreti Ali
Mevlana’nın da dediği gibi, Bir mum, başka bir mumu tu­tuşturarak ışığından hiçbir şey kaybetmez:’ Aksine karanlıkların aydınlanmasına vesile olur.
Umut her ihtimali görüp, evinde oturup kötülüğe küfretmektense, iyilik için elinden geleni yapmak demektir. Ve tek bir kişi bile umudun yaşaması için yeterlidir. Ve bu kişi siz olabilirsiniz. Daha sonra başka bir sen ve başka bir sen ” olacak ve sonunda biz e dönüşecektir.
Ruhsal bir hayal gücü vardır.Bu güç,hastalıkları oluşturabileceği gibi var olan rahatsızlıkları da ortadan kaldırabilir.Beden, ruhsal hayal gücünün emirlerine itaat etmek zorundadır.(İbni Sina)
”Bir insana değer vermek özen göstermek
ona kıymetli olduğunu hissettirmek de bir kültürdür.
Bunun eğitimi yoktur.
Kitaplarda yazmaz.
Yolu insan olmaktan geçer. ”
– Uğur Gökbulut
Güneş hiçbir ilişkinin üzerinde sürekli patlamaz. Fakat iki insan bir şemsiyeyi paylaşarak fırtınaları birlikte atlatabilir.
Paulo Coelho
Hayatta herşey olabilirsin ama mühim olan hayatın içinde ‘İnsan’ olabilmektir.
Bir kadını mutlu etmek için onunla dost gibi dertleş onu baba gibi koru ve adam gibi sev.
Ben sensiz de yaşarım ama
seninle bir başka yaşarım.
İlişkilerde bağlılık esastır, bağımlılıksa esarettir Sağlıklı olan bağlılıktır.
Bu yollar yalnız yürünmez
Bir elmanın yarısı olmaya çalışma. Siz iki ayrı elmasınız. İki ayrı çiçek Birleştiğinizde buket olursunuz. Özgürlüklerinizi, özelliklerinizi yitirmeden, iki ayrı çiçeğin birleşerek oluşturduğu bir buket olabilmek, ilişkilerdeki dengenin temelidir.
Ne kadın, ne erkek Kimse diğeri için değişmez. İnsan kendi için değişir, gelişir, büyür, potansiyeline ulaşmaya, yeteneklerini uyandırmaya çalışır.
İnsan bir süre sonra her şeye alışıyor ve mükemmel olan bile sıradanlaşmaya başlıyor.
Erkeklerin büyük bir kısmı kendilerinden güçsüz kadınları tercih ederler ama zeki ve güçlü kadınlara âşık olurlar
Kendi hapishanemizi kendimiz inşa ederiz.
Ne kadın, ne erkek Kimse diğeri için değişmez. İnsan kendi için değişir, gelişir, büyür, potansiyeline ulaşmaya, yeteneklerini uyandırmaya çalışır.
Bazı acılar faydalıdır.
Önce üzer, sonra her şeyi daha iyi anlamanı sağlar.
İnsan düşünürken dikkatli,
Uygularken kararlı olmalıdır.
Büyülenmiş gibidirler Karşı tarafın her hareketi her sözü çok tatlıdır. Yaptığı her şey kusursuzdur. Ne yapsa çok güzel yapıyordur. Ne var ki mutluluk hormonlarının etkisine yoğun bir şekilde maruz kalan beyin ne mantıklı düşünebiliyordur, ne çıkarımlar yapabiliyordur, ne muhakeme gücü vardır, ne de öngörü becerisi
İlişkiye isim koyma evresinde genelde birbirlerine hayranlık duyduklarından, kolayca âşık olurlar. Bu yüzden ilişkiyi mantıklı şekilde analiz edemezler. Bu yüzden Âşık olduğunla evlen ama âşıkken evlenme! denir. Çünkü bu süreçte aşkın gözü kördür ve karşımızdakinin olumsuz yönlerini asla görmeyiz. Hatta rahatsız olduğumuz şeyler bile tatlı gelir, kusurlar kolay tolere edilir
Her insan beşeri aşkla sınanır bu dünyada. Çünkü biz kendimizi çoğu zaman başkasıyla tanırız. Korkularımız, kaygılarımızı başkası vasıtasıyla görür. İlişki bir aynı olur bize. Ve bu hayat tam olarak dengeden ibarettir. İlişkilerinde denge, kendi ruhani yolculuğunda denge.
İlahi aşka giden yol da, beşeri aşktan geçer. Büyükler derler ki Leyla’dan geçmeden Mevla’ya varamazsın. ”
Yolun sonunun nereye varacağını düşünmek, beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşün, gerisi kendiliğinden gelir.
Özgünlüklerinizi, özelliklerinizi yitirmeden, iki ayrı çiçeğin birleşerek oluşturduğu bir buket olabilmek, ilişkilerdeki dengenin temelidir.
Kamışın ayrılığı başlangıçta onu üzmüştü. Fakat sonra sabrı öğrendi. Sanırım her insan hayatının bir döneminde sabırla sınanıyor. Sonra Ney kabuklarından sıyrıldı. Yani egolarından arındı.Gereksiz yüklerinden kurtuldu. Arkasından içi delindi ve hiç oldu. Gövdesine yedi delik açıldı.Ve sonunda mürşitlik makamına yükselip, kadim sırları üflemeye, anlatmaya ve sırları taşımaya başladı..
Bir ayrılıkla, bir vazgeçişle başlamıştı Ney’in hikâyesi. İnsan ayrılık acısını bazen istemeden de olsa yaşar ve o ayrılık onu aslında kendi ruhaniyetine götürür.. ”
Şu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken sen HİÇ ol Menzilin daima yokluk olsun. İnsanın bir çömlekten farkı olmamalı. Çömleği sağlam tutan dışındaki şekil değil, içindeki boşluktur. İşte tıpkı bunun gibi insanı da insan yapan şey, benlik zannı değil hiçlik bilincidir.
”Bende cevher yok” diyemezsin. Yeteneklerini fark edememen, onlara sahip olmadığın anlamına gelmez. Ceplerini karıştırmayı dene, orada elmas bulacaksın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir