Rolan Aybey (Kurdikan) kitaplarından Ben Bu Denizde Boğulurum Dedi Balık kitap alıntıları sizlerle…
Ben Bu Denizde Boğulurum Dedi Balık Kitap Alıntıları
&“&”
Seni bulacağım, beni bul, bizi öylece bırakamayız."
Ben bir denizi keşfetmeye çalışırken, o içinde bir okyanusu gizlemis.
Seni içimde yeşerteceğim. Tekrarın yok , rahat uyu.
Bazıları insan doğar, egosunu öldürür; bazıları insan doğar, ego ölür.
İnsanlığın en aşağılık sorunu; doyumsuzluk.
Bahar olmak için kış olmayı öğreneceğiz.
Bugün yine günlerden seni özlemek.
Her şeyden önce insanım, ve vicdanımı henüz bir darağacına asamayanlardanım.
İnsan kendini tanıdıkça yalnızlaşır.
Korkuyorum bu aşağılık çağdan.
Bizi birleştiren tek bayrak gökyüzü çünkü hepimizi eşitliyor.
Beynimin bütün odalarında hüsran var.
Seni seviyorum" dan daha değerli bir cümle var, herkese söylenmeyecek, "Sana güveniyorum"
Başkalarını taklit ederek yaşamayı bırak ve kendini bul.
Acı çekmek için doğmadın.
Vücuduna uyguladığın hiçbir fiziksel acı kalbindekini unutmana yardımcı olmaz.
Nezaket bir kalbe sığmayacak kadar büyüktür.
İnsan insanın hayal kırıklığıdır.
Umarım sabah uyandığında seni gerçekten seven birini bulursun. Ve umarım o kişi önce kendini düzeltip öyle sana karışır. Umarım sana ne kadar güzel olduğunu söyler ve sadece seni sen olduğun için sever. Umarım bir yerlerde oturup birer kahve içersiniz ve umarım o kişi kavanozun içinde sadece bir tane kalan kurabiyeyi bile seninle paylaşır…
Umarım hiçbir zaman gökyüzüne bakmaktan vazgeçmezsin, gök gürültülü zamanlarda bile. Gece her şeye biraz daha şahit galaksiler ve yıldızlar…
Umarım hiçbir zaman küçük ve güzel ayrıntıları kaçıracak kadar büyümezsin.
Unutma, güneş her zaman her hareketini izliyor, ay bütün sırlarını biliyor.
Unutma, en çok ağlarken yalnız olmadığını unutma…
Birbirinin hâlinden anlayan kadınları seviyorum. Birbirleriyle rekabete girmeyen, birbirine destek olan kadınları seviyorum. “Dünyaya bir sıfır yenik geldin.” der gibi dayatsa da hayat, içindeki gücün farkında olan, yenilmeyen kadınlara sempatim var. Kendi kendini geliştiren ve kimseye muhtaç olamadan ayakta kalabilen kadınlara hayranım.."
Ben aykırıyım bayım.
Ama herşeyden önce insanım
Ve vicdanımı henüz bir dar ağacına asamayanlardanım
Yaşım 24 ama yaşlanıyorum
Sizin kör baktığınız hayatın çıplak halini yaşıyorum
Ben aykırıyım bayım
Hergün önüme süslenerek çıkan sistemin düşmanıyım
Bir çocuk ölünce anne oluyorum
Bir anne ölünce yetim.
Siz daha çok büyümek isterken
Ben iyice küçülüyorum
Yaşımdaki rakamlar değişiyor
Bide saç rengim
Şimdi gidip kendime yeni bir uçurtma alacağım
Siz büyük olmanın keyfini çıkarın bayım
Ben hep çocuk kalacağım.!
Ama herşeyden önce insanım
Ve vicdanımı henüz bir dar ağacına asamayanlardanım
Yaşım 24 ama yaşlanıyorum
Sizin kör baktığınız hayatın çıplak halini yaşıyorum
Ben aykırıyım bayım
Hergün önüme süslenerek çıkan sistemin düşmanıyım
Bir çocuk ölünce anne oluyorum
Bir anne ölünce yetim.
Siz daha çok büyümek isterken
Ben iyice küçülüyorum
Yaşımdaki rakamlar değişiyor
Bide saç rengim
Şimdi gidip kendime yeni bir uçurtma alacağım
Siz büyük olmanın keyfini çıkarın bayım
Ben hep çocuk kalacağım.!
Ben aykırıyım bayım
Her gün önüme süslenerek çıkan sistemin düşmanıyım.
Bir çocuk ölünce anne oluyorum,
Bir anne ölünce yetim.
Siz daha çok büyümek isterken
Ben daha çok küçülüyorum.
Yaşımdaki rakamlar değişiyor,
Bir de saç rengim.
Şimdi gidip kendime yeni bir uçurtma yapacağım,
Siz büyük olmanın keyfini çıkarın
Ben hep çocuk kalacağım..
Her gün önüme süslenerek çıkan sistemin düşmanıyım.
Bir çocuk ölünce anne oluyorum,
Bir anne ölünce yetim.
Siz daha çok büyümek isterken
Ben daha çok küçülüyorum.
Yaşımdaki rakamlar değişiyor,
Bir de saç rengim.
Şimdi gidip kendime yeni bir uçurtma yapacağım,
Siz büyük olmanın keyfini çıkarın
Ben hep çocuk kalacağım..
Bir çiçeği koparmadan koklamayı bilmiyorsunuz bayım.
Bir kadınla sevişmeden sevmeyi,
Dövüşmeden barışmayı.
Siz insan olmayı hiç denemediniz bayım.
Ne güneşin küfür yemediği kaldı sizden ne yağmurun.
Çamurun içinden çıktık diyorsunuz ya hani,
Siz o çamuru bile kirlettiniz bayım.
Sanıyorsunuz ki dünya sizin etrafınızda dönüyor,
Ama sadece sanıyorsunuz bayım.
Yaşıyorsunuz ama yaşattığınız kaç umut kaldı elinizde.
Dilinizde hep aynı pelesenk olmuş kelimeler.
Kaç kitap okudunuz bayım?
Kaç güzel cümle çıkar ağzınızdan?
Kaç defa anlamaya çalıştınız kendinizi?
Yüzünüzü mosmor eden koca bir yalnızlığınız var,
Ama göremiyorsunuz.
Burnunuzun ucundayken doğru olan,
Siz kolayına kaçıyorsunuz,
Yanılıyorsunuz bayım çok yanılıyorsunuz.
Yok saydığınız her şey sizi çoktan unuttu.
Kim bilir kaç saksıyı kırdınız?
Kaç çiçeği kuruttunuz?
Siz papatyaların sadece yapraklarını koparmayı sevdiniz bayım.
Dinlemeden konuşmayı,
Anlamadan anlatmayı,
Sevmeden sevilmeyi istediniz hep,
Bilmiyorsunuz bayım.
Ben acıdan şiirler yazıyorum,
Kandan duvarlar örüyorum beynime,
Sırf duymamak için o kibrinizi,
Kalbimde çocuklar büyütüyorum,
Evimde çicekler.
Ben sizin sevmediğiniz her şeyi seviyorum bayım.
Sokakta tekmelediğiniz köpekleri,
Nankör ilan edip küfrettiğiniz kedileri,
Ayaklarınızla ezdiğiniz karıncaları,
Yağmuru,
Güneşi,
Kadınları,
Eşcinselleri,
Fahişeleri,
Sizin o hor gördüğünüz herkesi her şeyi seviyorum.
Ben aykırıyım bayım.
Bir kadınla sevişmeden sevmeyi,
Dövüşmeden barışmayı.
Siz insan olmayı hiç denemediniz bayım.
Ne güneşin küfür yemediği kaldı sizden ne yağmurun.
Çamurun içinden çıktık diyorsunuz ya hani,
Siz o çamuru bile kirlettiniz bayım.
Sanıyorsunuz ki dünya sizin etrafınızda dönüyor,
Ama sadece sanıyorsunuz bayım.
Yaşıyorsunuz ama yaşattığınız kaç umut kaldı elinizde.
Dilinizde hep aynı pelesenk olmuş kelimeler.
Kaç kitap okudunuz bayım?
Kaç güzel cümle çıkar ağzınızdan?
Kaç defa anlamaya çalıştınız kendinizi?
Yüzünüzü mosmor eden koca bir yalnızlığınız var,
Ama göremiyorsunuz.
Burnunuzun ucundayken doğru olan,
Siz kolayına kaçıyorsunuz,
Yanılıyorsunuz bayım çok yanılıyorsunuz.
Yok saydığınız her şey sizi çoktan unuttu.
Kim bilir kaç saksıyı kırdınız?
Kaç çiçeği kuruttunuz?
Siz papatyaların sadece yapraklarını koparmayı sevdiniz bayım.
Dinlemeden konuşmayı,
Anlamadan anlatmayı,
Sevmeden sevilmeyi istediniz hep,
Bilmiyorsunuz bayım.
Ben acıdan şiirler yazıyorum,
Kandan duvarlar örüyorum beynime,
Sırf duymamak için o kibrinizi,
Kalbimde çocuklar büyütüyorum,
Evimde çicekler.
Ben sizin sevmediğiniz her şeyi seviyorum bayım.
Sokakta tekmelediğiniz köpekleri,
Nankör ilan edip küfrettiğiniz kedileri,
Ayaklarınızla ezdiğiniz karıncaları,
Yağmuru,
Güneşi,
Kadınları,
Eşcinselleri,
Fahişeleri,
Sizin o hor gördüğünüz herkesi her şeyi seviyorum.
Ben aykırıyım bayım.
Unutma hayat kısa. Özgür ol
Unutma hayat kısa . Özgür ol .
Zor olan, gece üçte banyo zeminine oturup ağlarken birini unutmaya çalışmaktı.
Çizdiğin resimleri sakladım. Sevdiğin şarkılar var kulağımda. Bileğimdeki cam kesiği ve senin yaramı sargılarken döktüğün göz yaşları var. Seni seviyorum. Baharı beklediğim gibi bekliyorum seni. Evinin yolunu unutma olur mu?
“Evrende en çok insana yakışmıştır kötülük ve bunun hakkını sonuna kadar veriyoruz birbirimizle yarışarak. Birbirimizle savaşarak, birbirimizi yok ederek.”
&”Tanrı’nın el izleri siliniyor sanki yeryüzünden ve güzel olan her şey yerini sert soğuk bir betona bırakıyor.&”
&”Çünkü hayat bu; öğreneceksin, seveceksin, zarar göreceksin, güleceksin, ağlayacaksın ama sonuç ne olursa olsun yürümeye devam edeceksin.&”
&”Vücuduna uyguladığın hiçbir fiziksel acı kalbindekini unutmana yardımcı olmuyor.&”
&”İnsanların seni nasıl görmek istediği önemli değil, asıl mühim olan senin nasıl olmak istediğin.&”
&”Seni seviyorum çünkü sen birinden zarar gördüğünde bile hep affetmek istiyorsun.&”
&”Bedenler yok olunca ruhlar özgürleşir.&”
&”Radyoda üst üste çalınan ama kimsenin dinlemediği bir şarkı gibiyiz.&”
&”Bu dünyaya ayak uyduramayan insanlar yaşayarak intihar ederler. Hiçbir yer ait olmayan, hiç kimsede kalmayan, aradığı huzuru hiçbir insanın kollarında bulamayan ve o huzuru aramaktan vazgeçen insanlar.&”
&”Ruhu uçurumda olup, kalbi hâlâ çiçek bahçesinde koşan tüm insanlara vesselam…&”
&”Eğer dünya üzerinde herhangi bir zaman evresine aitim diyeceksem, ben kesinlikle geceye aitim; hatta ben bizzat gecenin ve karanlığın ta kendisiyim.&”
&”Ben en çok da siz gece başınızı yastığa koyar koymaz uyuduğunuz için hepinizi biraz daha tüm gücümle kıskanacağım.&”
&”Sizin beni anlama kabiliyetiniz yok ama bir gün, bir insana armağan diye sunduğunuz papatyaları koparmaktan vazgeçip sevdiğiniz insanların elinden tutarak onları çiçek bahçelerine götürürseniz, beni anlamaya çiçekli yollardan başlarsınız.&”
&”Hayvanların şefkatinden nasibini alan hayvan gibi şefkatli insanları seviyorum. Yağmura şemsiyesiz çıkanları.&”
“Mutlu olunca birini sevmek kolaydı. Zor olan, gece üçte banyo zeminine oturup ağlarken birini unutmaya çalışmaktı.”
“Kalbi buz tutmuş bir insan için cehennem ödüldür.”
“Tanrı hiçbir insanı içinin acısını kimseye anlatmadan içinde yaşayıp bir cam kenarında saatlerce ağlamak zorunda bırakmasın.”
“O yalnız ölecek biliyorum, hiç kimseye kendini tam anlatamayacak, hiç kimse onu anlamak için uğraşamayacak.“
“Sanırım okyanusu karnında taşıyan bir kadındı. Bu yüzden hiç konuşmuyordu. Çünkü tek bir cümlesi bile kasırgaya sebep oluyordu. Odanın tüm duvarlarını sel eder ve herkesi dışarı atardı çünkü okyanus gibi kadındı. Sevmekten korkuyordu, belki de sevdiklerini boğmaktan.”
“Okyanus gibi kadındı ama kimseyle konuşamıyordu. Çünkü herkes yüzme bilmiyordu.”
Yıllar önce ne demişti Virginia Wolf: “Bir hayali öldürmek, bir gerçeği öldürmekten daha zordur.”
“Dünya hangi gezegenin cehennemidir bilmiyorum ama umarım ölünce gerçek evimize geri dönüyoruzdur.”
Kalp düşünebilseydi, atmaktan vazgeçerdi.
Kim bilir belki de ölüm yarım kalan her şeyin devamıdır, umudunu öldürme.
Bir insanın sana en zayıf tarafını göstermesi “ bana göz kulak ol” deme şekildir, bunu kullanıp her şeyi mahvetme.
Çığlıklarım bir tohum gibi düşüyor toprağa, bazen kendi çaresizliğimden bile utanıyorum.
Hangi kitabın arasına saklansam ki bir gün incinmeden okunmak için?
Dinlendiğim hiç bir kucak bana tamamıyla buraya aitsin demedi, gittiğim hiçbir yol ayaklarımdan tutup beni geri çevirmiyor.
Kalp düşünebilseydi atmaktan vazgeçerdi.
Pessoa.
Ne olurdu yani bu kadar acımasaydım bu kadar incinmeseydi kalbim. Bir balığın kalbi kaç kere kırılınca atmaktan vazgeçer ki? Oysa ben bir yerde okumuştum fillerin üzülünce öldüğünü. Kocaman bir fili deviren bu ızdırap neden bir insanı sadece süründürür?
Yoksa gökyüzü sizin de mi kanadınızı kırdı? O yüzden mi sürekli böyle yere çakılıp duruyorsunuz?
Siz de denizinden sıkılmış bir balık kadar yorgun musunuz?
Ben bu denizin içinde yüzemiyorum.
Acaba benim gibi kendini denizden atılmış bir balık gibi hisseden birileri var mıdır?
Çünkü hayat bu; öğreneceksin, seveceksin, zarar göreceksin, güleceksin, ağlayacaksın ama sonuç ne olursa olsun yürümeye devam edeceksin. Unutma bütün bu aksilikler sen daha çok tecrübeli ol diye.
Şimdi büyü ve devam et, her şey yolunda!
Şimdi büyü ve devam et, her şey yolunda!
Annem küçükken bana hep söylerdi, Tanrı sevdiği kullarını erkenden yanına alırmış ve anneme Tanrı nerede diye sorduğumda, o her yerdedir derdi..
Bana göre bir ilişkinin en güzel evresi şudur: ilk karşılaşma, ilk bakış, ilk mesajlar. Başlamak değil de henüz başlamakla başlamamak arasındaki o tatlı Araf..
Bir insanın sana en zayıf tarafını göstermesi “bana göz kulak ol” deme şeklidir, bunu kullanıp her şeyi mahvetme..
“Artık kitapların sayfaları bile açılıp okunmuyor. Ve hiçbir cümlenin altı çizilmiyor..”
“Bir erkeği iri göğüsleriyle ayartmaya çalışan bir kadınla, bir kadını pahalı arabasıyla tavlamaya çalışan bir adam arasında pek fark görmüyorum..”
Hiçbirimiz musmutlu değiliz ve bu bizim harika egolarımızın kendi kendini bir nevi tatmin etme şekli. Güzel görünmek istiyoruz sadece, hepsi bu. Aslında kıçımıza başımıza, mini eteğimize dikilen gözlerden bile memnunuz, yeter ki zararı dokunmasın..
Ne tuhaf sözlükte ‘yan yana’ sözcüğü ayrı ayrı yazılırken ‘apayrı’ sözcüğü ise bitişik yazılıyor..”
“Çirkin olduğun için şanslısın, biri seninle ilgilendiğinde başka bir şey için olmadığını biliyorsun..”
• Bukowski
“Hatırlamamak mümkün değil
çünkü birini hatırlamayacağını tekrar ederken bile aslında onu hatırlıyorsun..”
çünkü birini hatırlamayacağını tekrar ederken bile aslında onu hatırlıyorsun..”
“Bir insanı sevmek yaptığı her şeyi sevmek demek değildir, unutma güzel insanlar iyi severler ve iyi insanlar hep güzeldir..”
“Yaşa kızım ve unut dünü; yaşa bugünü ve düşünme yarını..”