İçeriğe geç

Ben Böyle Düşünüyorum! Demekle Olmuyor Kitap Alıntıları – Alev Alatlı

Alev Alatlı kitaplarından Ben Böyle Düşünüyorum! Demekle Olmuyor kitap alıntıları sizlerle…

Ben Böyle Düşünüyorum! Demekle Olmuyor Kitap Alıntıları

Ailem bile sevmiyo başkası neden sevsin beni çok kötüyüm =(
Mesela, siyasi ideolojiler, bir devletin, hükümetin, partinin ya da toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren düşünceler, Newton’un siyah-beyaz dünyası doğrultusunda yapılanırlar. İki kutuplu dünyada bireyin ya sağcı, ya da solcu olması beklenirdi. Hem solcu hem de sağcı olunabildiği iddiası kafa karışıklığına, hatta ihanete delalet etmesi kaçınılmazdı.
Mantık doğru ların değil, geçerlilik lerin bilimidir.
Safsata kural olduğunda, konuşanlar birbirini duymaz olurlar.
duyduğunuz, gördüğünüz her şeyi sorgulamayı öğrenin
Soru varsa, cevap mutlaka var.
İnsanoğlunun Allah’ın keşfetmesine izin vermediği bir şeyi bulabileceğine inanmıyorum.
Akıllı yollar üzerinde akıllı otomobiller Makina sağlıklı, makina zengini, makina akıllı insanlar
Mantık, bir yoldan gider, bulgular hemen her yoldan.
Toplum ahlakı bozulmuşken meslek ahlakı kalır mı?
Beni kimin nasıl sınıflandırdığını kestirmeye çalışarak yaşayamam.
Biz Hristiyanlığı Kuran-ı Kerim’de yazdığı kadarıyla bilir, pratiğini bilemeyiz. Ehl-i kitaptır diye saygı duyarız, gelin görün saygı duyduğumuz Kitap nasıl bir şeydir, günlük uygulamada neye dönüşür onu da bilmeyiz.
Bilgi dedikleri saygısız saçmalıklardan uzak dur!
Dünya kurulduğundan bu yana hiçbir insan topluluğu yoktur ki, kendisine göre bir dünya ve evren mankeni geliştirmemiş olsun!
Doğrusu, kandırılmış hissettiydim kendimi! Sen bir ömür boyu Aristo’nun peşinde koş, bir de arkanı dön bak, adamlar Hoca Nasrettin mantığıyla akıllı makinalar, yapay zekâ üretiyor olsunlar. Biz de aman ne komik bu Hoca diye gülmeye çalışalım, keh keh keh!
Ben bilime bilim demem, bilim üretimi arttırmıyorsa!
Kolay değil, insanın bir ömür boyu doğru bellediği, hatta emsalsiz ve ölümsüz bellediği parametrelerin bir çırpıda ters dönebildiğini görmesi kolay değil.
Matematik kanunları gerçeği yansıttıkları sürece kesin değildirler. Kesin olduklarında da gerçeği yansıtmazlar.
Neden mi böyle yapıyorlar? Birincisi, tembelliklerinden. İkincisi, alışkanlıktan.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Akıl yürütmenin olmazsa olmazı, mantık; düşünmenin tuğlası, demiri, çimentosu mantık, onun da olmazsa olmazı Türkçe.
Aklını başına topla, mantıklı ol!
Olayım da, nasıl olayım?
Duyduğunuz, gördüğünüz her şeyi sorgulamayı öğrenin.
Siyasiler pek meraklıdır, biri diğerinin fikrini beğenmiyor olsun, yaptığı öneriyi karşı argümanlarla çürütmek yerine muhatabının kişisel bir kusurunu didiklemeyi seçer.
Sosyal medya münazaraya elveren bir mecra değildir, twite laf yetiştirmekle kaybedeceğiniz zamanı, mesela safsata nedir onu öğrenmeye ayırın.
Başta konuştuğunuz Türkçe olmak üzere, fikirlerinizi, tercihlerinizi, size söylenenleri ya da duygularınızı illa ki sorgulayın. Bıkmadan, üşenmeden, yılmadan sorgulayın.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Gece gündüz televizyondan, başından, siyasilerden, hatta maalesef yakınlarımızdan yayılan temelsiz ahkâmın farkında olmamanız mümkün değil. Öyleyse, sorgulayın.
Masa, bize iyi gelmez. En yetkin, en bilgili insanları bir masa etrafında, bir şûrada, sempozyumda veya komisyonda toplayın, soruların cevapsız, argümanların sonuçsuz, tekliflerin havada kaldığını görürsünüz.
Savaşta kazandık ama masada kaybettik diye neredeyse övünerek söylediğimiz bir söz vardır. Kanımızın son damlasına kadar vuruşuruz, dünya kadar şehit veririz. Sonra bir de bakarız ölen öldüğüyle, giden gittiğiyle kalmış.
İnsanoğlu, hayalini kurduğunu eninde sonunda keşfedecektir. Evet. Çünkü, soru varsa cevap mutlaka vardır.
Beni kimin nasıl sınıflandırdığını kestirmeye çalışarak yaşayamam.
Serbest Safsatalar
Biçimsel Safsataların argümanın şekli, Serbest Safsataların ise anlamı ile uğraştığını belirtmiştik. Serbest Safsatalar kelime veya gramerin yanlış kullanımı, bir fikrin veya olayın yanlış ifadesi, bir tahminin kanıtlanmış gibi vurgulanması, yanlış anlama, konu dışına çıkma gibi kusurlardan çıkar. Doğru bir muhakeme için ifadenin açık olması gerekir, oysa Serbest Safsatalar bu konuda yeterince titiz olmazlar. Batıl inançların temelinde de safsatanın bu türü yatar.

C. Adam Karalama Grubu
Ad hominem öneriyi öneriyle karşılayıp tartışmak yerine öneriyi getireni tartışma konusu yapmak anlamında bir Latince terim. Batı dilleri konuşulan ülkelerde bu haliyle kullanılıyor. Toplumsal yaşamımızın, düşünce dünyamızın en galiz temayülüdür, ad hominem . En kaba siyasiden en nezih akademik çevrelere kadar her yerde yaygın, hele de sosyal medyayı hiç sormayın. Sosyal medyada en ufak muhalefet ad hominem ile sonuçlanmaktadır. Türk düşünce hayatında belki de en sık rastlanan bu başlık altında Dolaylı Adam Karalama, Ama sen de, Konuyu Saptırma Safsataları yer alır.
C1. Dolaylı Adam Karalama (Circumstantial Ad Hominem)
Muhatabın kişiliğine, karakterine, niyetlerine, vasıflarına hatta akrabalarına saldırarak görüşlerini çürütme çabası Dolaylı Adam Karalama safsatasına girer. Örneğin o herif bu konuda haklı olamaz, çünkü kanının son damlasına kadar maçodur ya da yeni vergi yasasını savunduğuna bakmayın, çünkü vergi artışı ona dokunmaz ya da o teklifin arkasında mutlaka bir çapanoğlu çıkar, adam muhalefet milletvekili ya da onun derdi araştırma filan değil, ödeneğini kaybetmemenin peşinde olduğunu dünya âlem biliyor.
C2. Sen kendine bak! (Ad Hominem Tu Quoque)
Bir iddiaya cevap vermek yerine, iddia sahibinin söyledikleri ile davranışlarının tutarlı olmadığı savıyla karşı iddiada bulunmak Sen kendine bak! Safsatasına örnektir. Mesela içki içmemem gerektiğini söylüyorsun, ama seni de hiç ayık görmedim , hayvanları koruma yasasını savunuyorsun ama kendin hem deri ceket giyiyorsun hem de biftek yiyorsun , yeni spor salonu inşaatına karşı çıkıyorsun ama senfoni binasının lehinde oy kullandın.
C3. Konuyu Saptırma Safsatası (Poisoning The Well)
Bir şahıs veya olay hakkında olumsuz bir hava yaratarak düşünce, söylem veya değerini düşürme, önyargı oluşturma çabası, adam karalama safsatasının özel bir şeklidir; mesela biz onun cemaziyelevvelini biliriz veya bundan böyle cankurtaran çalıştırmayan plajlar mühürlenecekmiş, trafik kazalarında kaç kişi ölüyor haberleri var mı bunların?

“Doğrusu, kandırılmış hissettiydim kendimi! Bakmayın siz halen de öyle hissediyorum! Sen bir ömür boyu Aristo’nun peşinde koş, bir de arkanı dön bak, adamlar Hoca Nasrettin mantığıyla akıllı makinalar, yapay zekâ üretiyor olsunlar. Biz de aman ne komik bu Hoca,diye gülmeye çalışalım, keh keh keh!”
Bilim adamlarına göre, Doğulu düşünce biçimi karışık kafalar demek. Yanlış ölçümler, kötü tasarımlar, özensiz gözlemler, bilgisayara yüklenmesi imkânsız veriler demek. Akademik dünyada hele bir deneyin bakalım, kendinizi anında üniversiteden kapı dışarı edilmiş bulursunuz.
Hasılı, matematik dünyası tanımlamak için yola çıktığı sahibi dünyaya uymuyor: Matematiğin dünyası temiz, tertipli ama yapay. Sahici dünya saçaklı..
Doğrusu, kandırılmış hissettiydim kendimi! Bakmayın siz halen de öyle hissediyorum! Sen bir ömür boyu Aristo’nun peşinde koş, bir de arkanı dön bak, adamlar Hoca Nasreddin mantığıyla akıllı makinalar, yapay zekâ üretiyor olsunlar. Biz de aman ne komik bu Hoca diye, gülmeye çalışalım, keh keh keh!
Ortaçağ, Batı dünyasının en mümtaz beyinlerinin ciddi ciddi bir toplu iğnenin başına kaç meleğin sığabileceğini tartıştıkları bir uzun dönemdir, Karanlık Çağlar yakıştırması, boşuna değil.
Anadilimizi ne kadar iyi kullanıyorsak, düşünce mantığımız da o kadar sağlam oluyor. Bu bağlamda, Türkçe’nin kötü kullanımı eşittir, kusurlu mantık.
Ölüm bir mühendislik probleminden ibarettir.
Serbest Safsatalar
Biçimsel Safsataların argümanın şekli, Serbest Safsataların ise anlamı ile uğraştığını belirtmiştik. Serbest Safsatalar kelime veya gramerin yanlış kullanımı, bir fikrin veya olayın yanlış ifadesi, bir tahminin kanıtlanmış gibi vurgulanması, yanlış anlama, konu dışına çıkma gibi kusurlardan çıkar. Doğru bir muhakeme için ifadenin açık olması gerekir, oysa Serbest Safsatalar bu konuda yeterince titiz olmazlar. Batıl inançların temelinde de safsatanın bu türü yatar.

C. Adam Karalama Grubu
Ad hominem öneriyi öneriyle karşılayıp tartışmak yerine öneriyi getireni tartışma konusu yapmak anlamında bir Latince terim. Batı dilleri konuşulan ülkelerde bu haliyle kullanılıyor. Toplumsal yaşamımızın, düşünce dünyamızın en galiz temayülüdür, ad hominem . En kaba siyasiden en nezih akademik çevrelere kadar her yerde yaygın, hele de sosyal medyayı hiç sormayın. Sosyal medyada en ufak muhalefet ad hominem ile sonuçlanmaktadır. Türk düşünce hayatında belki de en sık rastlanan bu başlık altında Dolaylı Adam Karalama, Ama sen de, Konuyu Saptırma Safsataları yer alır.
C1. Dolaylı Adam Karalama (Circumstantial Ad Hominem)
Muhatabın kişiliğine, karakterine, niyetlerine, vasıflarına hatta akrabalarına saldırarak görüşlerini çürütme çabası Dolaylı Adam Karalama safsatasına girer. Örneğin o herif bu konuda haklı olamaz, çünkü kanının son damlasına kadar maçodur ya da yeni vergi yasasını savunduğuna bakmayın, çünkü vergi artışı ona dokunmaz ya da o teklifin arkasında mutlaka bir çapanoğlu çıkar, adam muhalefet milletvekili ya da onun derdi araştırma filan değil, ödeneğini kaybetmemenin peşinde olduğunu dünya âlem biliyor.
C2. Sen kendine bak! (Ad Hominem Tu Quoque)
Bir iddiaya cevap vermek yerine, iddia sahibinin söyledikleri ile davranışlarının tutarlı olmadığı savıyla karşı iddiada bulunmak Sen kendine bak! Safsatasına örnektir. Mesela içki içmemem gerektiğini söylüyorsun, ama seni de hiç ayık görmedim , hayvanları koruma yasasını savunuyorsun ama kendin hem deri ceket giyiyorsun hem de biftek yiyorsun , yeni spor salonu inşaatına karşı çıkıyorsun ama senfoni binasının lehinde oy kullandın.
C3. Konuyu Saptırma Safsatası (Poisoning The Well)
Bir şahıs veya olay hakkında olumsuz bir hava yaratarak düşünce, söylem veya değerini düşürme, önyargı oluşturma çabası, adam karalama safsatasının özel bir şeklidir; mesela biz onun cemaziyelevvelini biliriz veya bundan böyle cankurtaran çalıştırmayan plajlar mühürlenecekmiş, trafik kazalarında kaç kişi ölüyor haberleri var mı bunların?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir