Heidi Murkoff kitaplarından Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler? kitap alıntıları sizlerle…
Bebeğinizi Beklerken Sizi Neler Bekler? Kitap Alıntıları
&“&”
– Fetüs tarafından üretilen 4 maddenin annenin kanındaki seviyelerini ölçen bir kan tahlilidir: alfa-fetoprotein (AFP), hCG, estriol ve inhibin.
– AFP seviyesinin yüksek olması, bebekte nöral tüp anomalisi bulunmasının mümkün olduğunu gösterir.
– AFP seviyesinin düşük, diğer maddelerin seviyelerinin normalin üzerinde olması ise gelişmekte olan bebeğin Down sendromu gibi bir kromozom anomalisi olması riskinin normalin üzerinde olabileceğini gösterir.
Ne zaman yapılır?
– Gebeliğin 14. ile 22. haftaları arasında yapılır.
Amniyosentez Nedir?
– Bebeğin içinde durduğu amniyotik sıvıda bulunan fetal hücreler, kimyasallar ve mikroorganizmalar, içinizde gelişmekte olan bebek hakkında genetik yapı, mevcut durum ve gelişim seviyesi gibi konularda çok geniş bir yelpazede bilgi verebilir.
– Sıvının bir kısmını amniyosentezle çekerek incelemek, gebelikteki tanı yöntemlerindeki en önemli ilerlemelerden biri olmuştur.
– Bu test aşağıdaki durumlarda önerilir:
– Bir tarama testinin sonuçları normalin dışında çıktığı ve gerçekten fetüste bir anomali bulunup bulunmadığını anlamak için amniyotik sıvının incelenmesi gerektiğinde
– Annenin yaşı 35 yaşın üzerindeyse fetüste Down sendromu bulunup bulunmadığını belirlemek için
– Çiftin daha önce Down sendromu gibi bir kromozom anomalisi, metabolik bir sorunu ya da kistik fibrozis gibi bir enzim yetmezliği sorunu olan bir çocuğu olmuşsa
– Anne hemofili gibi X kromozomuna bağlı bir genetik bozukluğun taşıyıcısıysa
– Hamileliğin son evrelerinde fetüsün ciğerlerinin gelişip gelişmediğini anlamak gereği doğarsa
Ne zaman yapılır?
– Tanı amaçlı amniyosentez genellikle gebeliğin 16. ile 18. haftalarında yapılır.
2.Trimester Ultrasonu
– Bebeğin anatomisine odaklanır.
– Bebeğinizin atan kalbini, omurgasını, yüzünü, kol ve bacaklarını görmeniz mümkün olabilir.
– Hatta belki bebeğinizin parmağını emdiği bir anı bile yakalayabilirsiniz.
– Genellikle, genital organlar görülebilir ve bebeğin cinsiyeti tahmin edilebilir.
– Çoğu kez, bu taramdan eve dönerken yanınızda bebeğinizin dostlarınıza ve ailenize göstereceğiniz bir fotoğraf" ya da videosunu götürebilirsiniz.
Ne zaman yapılır?
– Genellikle gebeliğin 18. ile 22. haftalarda yapılır.
– Bir ultrason muayenesi (NT ölçümü için) ve 2 kan tahlili içeren bir tarama testidir. (ilk kan tahlili PAPP-A yoğunluğunu ölçmek için, ikinci kan tahlili ise kanda dörtlü testle aynı maddelerin ölçümü için)
Ne zaman yapılır?
– Ultrason 10. ile 14. haftalar arasında yapılır.
– İlk kan testi ultrasonla aynı günde yapılır.
– İkinci kan testi ise, 16. ile 18. haftalar arasında yapılır.
– Fetüsün canlı olduğunu belirlemek.
– Gebelik haftasını belirlemek.
– Fetüs sayısını belirlemek.
– Kanama varsa nedenini belirlemek.
– Hamile kalındığı sırada spiral kullanılıyorsa spirali yerini tespit etmek.
– CVS ya da amniyosentezden önce fetüsün yerini tespit etmek.
– Bir tarama testi dahilinde kromozom anormalliği riskini değerlendirmek.
Ne zaman yapılır?
– Bebek kesesi ultrasonda son adet tarihinizden 4,5 hafta sonra görülebilir; bebeğin kalp atışı 5. ile 6. haftada belli olur.
1.Trimester Tarama Testi (İkili Test)
– Bir ultrason ve bir kan tahlilinden oluşur.
– İlk olarak, ultrasonla nuchal translucency" (NT) adı verilen, bebeğin ensesinde biriken ince sıvı tabakasının kalınlığı ölçülür. (Sıvıdaki artış, Down sendromu, doğumsal kalp hastalığı gibi kromozom anormallikleri riskinde bir artış olduğuna işaret edebilir.)
– Ardından kan tahlili yapılarak, PAPP-A (gebelikle bağlantılı plazma protein A) ve hCG değerlerinin yüksekliğine bakılır. (Bunlar fetüs tarafından üretilen ve annenin kan dolaşım sistemine geçen 2 hormondur.) (Bu değerlerle NT ölçümü ve annenin yaşı beraberce değerlendirilerek Down sendromu ve Trizomi 18 riski belirlenebilir.)
Ne zaman yapılır?
– Hamileliğin 11. ile 14. haftaları arasında yapılır.
Koriyonik Villus Örneklemesi (CVS)
– Biyopsi testi olarak da bilinen CVS, plasentanın koriyonik villus adı verilen parmağa benzer uzantılardan küçük bir doku örneği alınarak kromozom anomalileri olup olmadığının araştırıldığı bir tanı testidir.
Ne zaman yapılır?
– Gebeliğin 10. ile 13. haftaları arasında yapılır.
– Bel soğukluğu (Gonore)
– Klamidya
– Trikomoniyaz
– Hepatit B
– HIV enfeksiyonu (AIDS virüsü)
– Frengi
Obstetrik (Gebelik ve Doğum) Geçmişiniz:
Sizin elinizde olan etmenler;
– Genek sağlık.
– Kilo alımı.
– Beslenme.
– Form.
– Temponuz.
– Diğer çocuklar.
Gebeliğiniz ve Erken Doğum
Erken doğuma yol açtığı bilinen ve kontrol altına alınabilecek bazı risk faktörleri:
– Çok az ya da çok fazla kilo almak.
– Yetersiz beslenme. (Besin değeri yüksek yiyeceklerle dolu beslenilmelidir özellikle folik asit olmak üzere)
– Çok fazla ayakta durmak veya ağır fiziksel işler.
– Aşırı duygusal stres.
– Alkol ve uyuşturucu kullanımı erken doğum riskini arttırır.
– Sigara kullanımı.
– Diş eti enfeksiyonu.
– Serviks yetmezliği. (Rahim ağzının erken açılması sonucu oluşan erken doğum riskidir.) (önceden hamileliğin ilerlemiş dönemlerinde düşük ya da erken doğum yaptıysa akla gelebilir)
– Daha önce erken doğum yapmış olmak.
Aşağıdaki risk faktörleri sizin kontrolünüzde olmayan bazı durumlarda etkilerini bir ölçüye kadar hafifletmek mümkün olabilir.
– Çoklu gebelik.
– Serviksin erken açılması. (Rahim ağzının normalden daha kısa olmasından kaynaklı olabilir.)
– Gebelik komplikasyonları.
– Annedeki kronik hastalıklar.
– Genel enfeksiyonlar.
– 17 yaşın altında olmak.
Tıbbi Geçmişiniz
– Rubella (Kızamıkçık) – (Herkese aşı yaapıldığı için bu hastalığa yakalanmak artık imkansızdır. Doğumdan hemen sonra, hastanede size yeniden kızamıkçık aşısı uygulanacaktır.) (Bebeğinizi emziriyor bile olsanız bu aşının doğumdan sonra vurulması tamamen güvenilirdir.)
Hamilelik Sırasındaki Muayeneler Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey
– Hamilelik sırasında yapılan taramalar ve tanı testleriyle hamileliğin ilk 3 ayı kadar erken bir evrede cevaplanabiliyor.
– Kesin tanı testleri: CVS, amniyosentez ya da ayrıntlı ultrason
Kesin tanı testlerini yaptırması önerilen kadınlardan bazıları:
– 35 yaş üzerindekiler.
– Hamile kaldıktan sonra, gelişen bebeğe zarar verebileceğinden korkulan bir maddeye ya da maddelere maruz kalmış olanlar.
– Ailelerde genetik hastalık olan ve/veya genetik bir hastalığı taşıdığı belirlenenler.
– Kendilerinde genetik bir bozukluk bulunanlar.
– Sakat doğuma sebep olabilecek bir enfeksiyon geçirenler.
– Daha önce düşük ya da sakat doğum yapanlar.
– Hamilelik tarama testlerinden birinde sonucu pozitif çıkanlar.
– Aile Hekimi.
– Doğrudan ebe olarak yetişmiş ebeler. (www.turkebelerdernegi.com)
Kurum Tipleri:
– Tek başına çalışan doktor.
– Çok ortaklı muayenehane.
– Kombine sağlık merkezi.
– Ana sağlığı veya doğum merkezi muayenehanesi.
Doğum Seçenekleri:
– Doğum odaları.
– Doğum merkezleri.
– Leboyer usulü ya da yumuşak doğum.
– Evde doğum.
– Suda doğum. (www.gentlebirthchoices.org) (waterbirth.org)
Doktor ya da Ebe Adayları Nasıl Bulunabilir?
– Jinekolog ya da aile hekiminiz ya da dahiliyeciniz.
– Yakın zamanda bebek sahibi olan kişilerin referans ettiği kişiler.
– Yakın çevrenizde çalışan bir doğum hemşiresi
– Çevrenizde bulunan tıp birliğinden doğum yaptıran doktorların listesinden
– www.perinatal.org.tr
Seçiminizi Yaparken:
– Bu doktor ya da ebe iyi bir dinleyici mi?
– Açıklama yaparken sabırlı davranıyor mu?
– Duygusal endişelerinizi de fiziksel sorunlar kadar ciddiye alıyor mu?
– İlaçsız doğumdan mı yoksa doğum sırasında gerektiğinde ağrı kesici kullanılmasından mı yana? (Doğumun ilaçla başlatılması, fetal monitör (NST cihazı, bebeğin kalp atışlarını ve rahim kasılmalarını dinleyen cihaz) kullanımı, rutin olarak anneye serum verilmesi
– Sezaryen mı yoksa normal doğum mu?
Kurumda:
– Çok sayıda doğumhane var mı?
– Emzirme konusunda yardımcı oluyorlar mı?
– Sancı çekerken banyoda yatabileceğiniz bir küvet var mı?
– En son teknoloji fetal monitör teçhizatı var mı?
– Yenidoğan yoğun bakım ünitesi var mı?
– Doğum yapan kadınlara rutin olarak serum veriliyor mu?
– Sezaryen doğumlarda aile bireylerinin girmesine izin veriliyor mu?
– Son kararınızı vermeden önce, kendinize potansiyel doktorunuzun ya da ebenizin güven telkin edip etmediğini sorun. Hamilelik hayatınız boyunca yapacağınız en önemli yolculuklardan biridir; yanınızda tamamen güvenebileceğiniz bir ikinci kaptanınız olması gerekir.
Hasta-Doktor İşbirliğinden En İyi Şekilde Faydalanmak İçin:
– Yalnızca gerçekleri söyleyin ve hiçbir şeyi saklamayın.
– Bir soru ya da sorununuz olursa not edip bir sonraki kontrolde gündeme getirin. Muayene giderken yanınızda sorularınızın listesinin yanı sıra bir de not defteri ve kalem götürün ve doktor ya da ebenizin tavsiyelerini not edin.
– Bir şüpheye kapıldığınızda arayın. Cevabını kitaplarda bulamayacağınız ve bir sonraki kontrole kadar da bekleyeceğinizi düşündüğünüz sorular için doktorunuzu aramaktan hiç çekinmeyin. Telefon açtığınızda ya da e-posta mesajı yazdığınızda, belirtiler hakkında çok kesin ve özlü bilgi vermeye hazırlıklı olun. Eğer ağrınız varsa, ağrının yeri, süresi, nasıl bir ağrı olduğu (bıçak saplanır gibi keskin mi yoksa daha geniş bir bölgede mi, kramp gibi mi, sızı gibi mi?) ve şiddeti konusunda tam ve kesin bilgi verin. Eğer vajinal akıntınız varsa, rengini (parlak kırmızı mı, koyu kırmızı mı, pembemsi mi, sarımsı mı?), ne zaman başladığını ve ne kadar olduğunu belirtin. Ayrıca bunun yanında gördüğünüz ateş, bulantı, kusma, üşüme ya da ishal gibi diğer semptomları da belirtin.
– Bilgilerinizi güncelleyin.
– Doktor ya da ebenizin size söyledikleriyle örtüşmeyen bir şey okuduğunuz ya da duyduğunuz zaman, bilgilerinizin doğruluğundan emin olmak için duyduklarınız hakkında onların görüşünü sorun.
– Eğer doktor ya da ebenizin bir konuda hatalı olabileceğini düşünüyorsanız bunu açıkça söyleyin.
– Açıklama isteyin. Doktorunuz size bir ilaç yazdığında potansiyel yan etkilerini ve ilaç dışında bir alternatifiniz olup olmadığını öğrenin.
– Yazın. Doktor ya da ebenizin tüm soru ve endişelerinize yanıt verecek zamanı yoksa, yazılı bir liste yapın.
– Doktor ve ebenizin tavsiyelerine uyun.
– Kendinize iyi bakmanın, hamile bakımınızın hayati bir unsuru olduğunu unutmayın.
– Her randevuya gelişinizde uzun süre bekletilmekten tutun da sorularınıza cevap alamamaya kadar herhangi bir konuda sıkıntınız varsa, bunu doktorunuza mümkün olduğunca nazik bir şekilde ama açıkça söyleyin.
– Unutmamak için: Doktorunuzla paylaşmak için kendinizde gördüğünüz semptomu not edin, gelecek haftaki kilonuzla karşılaştırmak için bu haftaki kilonuzu bir kenera yazın, hatırlanması gereken şeyleri hatırlayabilmek için kaydedilmesi gerektiğini düşündüğünüz her şey kaydedin, bir hamile günlüğü ve ajandası tutun.
Doğum tarihi genellikle şu şekilde hesaplanır: Son âdetinizin ilk gününden 3 ay çıkarın ve 7 gün ekleyin. (Son âddtiniz 11 Nisan’da başlamış olsun. 3 ay geri gidersek Ocak ayına geliriz, üzerine de 7 gün eklersek 18 Ocak eder.) Âdetleri oldukça düzenli olan kadınlar için bu sistem oldukça iyi sonuç verir.
– Kan tahlili. (Birkaç damla kan kullanılarak hamilelik döllenmeden yalnızca 1 hafta sonra bile neredeyse 100% kesinlikler anlaşılabilir.) (Kandaki hCG düzeyinin tam ölçümünü sağlayarak hamileliğin başlangıç tarihinin de belirlenmesine yardımcı olur.) (Çoğu doktor, tanıdan emin olmak için hem idrar hem de kan tahlili talep eder.)
– Doktor muayenesi.
Belli Belirsiz Çizgi:
Kullandığınız testin ne kadar hassas olduğunu anlamak için kutunun üzerindeki mIU/L (mili-uluslararası birim/litre) ölçüsünü okuyun. mIU/L sayısı ne kadar düşükse testiniz o kadar hassas ölçüm yapabiliyor demektir. Yani, 20 mIU/L hassasiyeti olan test size 50 mIU/L hassasiyeti olan bir testten daha önce doğru sonuç verecektir.
Ayrıca, hamileliğiniz ne kadar ilerlerse hCG düzeyinizin de o kadar yüksek olacağını aklınızda bulundurun. Mesela âdet görmeyi beklediğiniz tarihten birkaç gün önce, hatta birkaç gün sonra vücudunuzda henüz yeterince hCG bulunmayabilir.
Test Sonuçları Artık Pozitif Çıkmıyorsa:
Kimyasal gebelik geçirmiş, sessiz düşük yapmış olabilirsiniz; yani başlamadan bitmiş bir hamilelik yaşamışsınızdır.
İlk Doktor Randevusu:
Bazı doktorlar ya da hastanelerse ilk resmi doğum öncesi muayene için rutin bir uygulama olarak hamileliğin 6 ya da 8 haftasının dolmasını beklerler, bazıları ise hamile olduğunuzdan ilk şüphelendiğiniz (ya da bunu bir ev testiyle öğrendiğiniz) anda ilk muayeneyi yapabilirler.
Ama ilk hamilelik dönemi muayenenizin ilk 3 ayın ortalarına kadar ertelenmesi gerekse bile, hamile gibi davranmaya başlayarak hamile vitamini kullanın, alkol ve sigarayı bırakın ve iyi beslenmeye başlayın. Çoğu hastane ve muayenehande, beslenmeden tavsiye edilen gebelik vitaminlerine ve almanızda sakınca bulunmayan ilaçların listesine kadar birçok bilgi içeren gebelik paketleri bulunur.
– Meme başlarının koyulaşması. (Hamilelik sırasında daha koyulaşması ve hatta döllenmeyi izleyen birkaç hafta içinde genişlemesi tamamen normaldir.)
– Bunlar sivilce mi? (Hayır, aslında, sadece meme başının etrafındaki minik kabarcıkların büyümüş hali.) (Sanki soğuktan tüyleriniz diken diken olmuş gibi bir görüntü verebilirler, ama aslında meme başlarınızı ve çevresini rahatlatmak amacıyla yağ üreten bezelerdir – eğer bebeğinizi emzirecek olursanız göğsünüzü ağzına alıp emmeye başladığında bu yağlanmanın kesinlikle çok faydasını göreceksiniz.)
– Hafif kanama. (Bazı kadınlar genellikle döllenmeden 5 ile 10 gün sonra ve açık ile orta koyuluk arasında değişen pembe renkte hafif bir vajinal kanama yaşarlar.)
– Sık idrara çıkma. (Genellikle döllenmeden 2 ile 3 hafta sonra)
– Halsizlik. (Çok şiddetli halsizlik, enerjinizin tamamen tükenmesi.)
– Bulantı. (Genellikle başlaması 6.hafta civarına denk gelir.)
– Koku hassasiyeti. (Yeni hamile kalmış kadınların hissettikleri ilk değişikliklerden)
– Şişkinlik.
– Vücut sıcaklığınızın yükselmesi. (Hamile kalmanızdan itibaren vücut sıcaklığınızın 1 derece kadar yükseldiğini ve hamileliğiniz boyunca yüksek kaldığını görebilirsiniz.)
– Âdet kanamasının gecikmesi.
– Ateşinizi ölçün.
– İç çamaşırlarınızı kontrol edin.
– Rahim ağzınızı tanıyın.
– Haberleri dinleyin.
– İşeme testini yapın. (Ovülasyon test kitleri, LH (lüteinleştirci hormon) seviyesini ölçerek yumurtlama tarihinizi 12 ila 24 saat önceden tespit edebilir. LH, yumurtlama gerçekleşmeden önce zirveye çıkan son hormondur.)
– Saatinize bakın. (Teknolojik saatleri hiç çıkarmadan en az 6 saat bileğinizde tutmanız gerekir. Olası ovülasyonu 4 gün önceden haber vererek avantaj sağlar.)
– Biraz tükürün. (Yumurtladığınızda tükürüğünüze test kitinin büyütecinden bakınca bir eğrelti otunun yapraklarını ya da buz tutmuş bir pencere camındaki şekilleri andıran bir desen görebilirsiniz.)
– Romantizmi ateşleyin. (Göbeğiniz araya girmeye başlayınca kama sutranın epey zorlayacağını unutmayın.)
– Kopmayın. (Bu işte, konuya birbirinizden biraz farklı yaklaşıyor olsanız bile beraber olduğunuzu bilmek, ikinize de kendinizi daha iyi hissettirecektir.)
– Hamilelik ve doğum sırasında doktorunuzun kim olacağını düşünmeye başlayın.
– Dişçinize gidip diş kontrolü yaptırın.
– Soyağacınızı inceleyin.
– Kendi hamilelik geçmişinizi inceleyin.
– Gerekirse genetik tarama yaptırın.
– Tahlil yaptırın.
– Tedavi olun.
– Aşılarınızı güncelleyin.
– Kronik hastalıklarınızı kontrol altına alın.
– Doğum kontrolünü bırakmaya hazırlanın.
– Daha iyi beslenmeye başlayın. (Besin değeri düşük ve çok yağlı yiyecekleri azaltmaya ve tam tahılları, meyveleri ve az yağlı süt ürünlerini (kuvvetli kemikler için önemli bir besin grubu) arttırmaya başlamanız iyi olur. Günde 2 porsiyon protein, 3 porsiyon kalsiyum ve en fazla 6 porsiyon tam tahıla ihtiyacınız olduğunu unutmayın; ekstra kalorileri de eklemenize gerek yok (eğer hamile kalmadan kilo vermeniz gerekiyorsa, bir miktar kalori azaltmanız da gerekebilir.).) (Balık tüketiminizi bebek bekleyen anne adayları için öngörülen değerlere uygun düzeye çekmeye başlayın. Fakat tüketiminiz safya 144 deki değerlerin üzerindeyse düşürmeyin, çünkü balık bebeklerin büyümek için ihtiyaç duydukları besinlerin bolca bulunduğu zengin bir kaynaktır.)
– Bir hamile vitamin hapı alın. (Hamile kalmaya çalışmadan 2 ay öncesinden itibaren 400 mcg folik asit içeren hamile vitamini almanız önerilir.) (Araştırmalar, hamile kalmadan ya da hamileliklerinin ilk haftalarında her gün en az 10 mcg vitamin B6 içeren bir vitamin hapı alan kadınların hamilelikleri boyunca daha az kusma ve bulantı sorunu yaşadıklarını göstermektedir. Vitamininizde ayrıca 15 mg çinko da bulunmalıdır, bu mineralin doğurganlığı artırabildiği bilinmektedir.) (Bununla birlikte, bunun dışındaki besin destek haplarını hamile kalmadan önce kesmeniz gerekir, çünkü bazı besin öğelerinin fazlalığı zararlı olabilir.)
– Kilonuzu kontrol altına alın.
– Forma girin, ama fazla ısınmayın.
– Ecza dolabınızı gözden geçirin.
– Kafeini azaltın. (Çoğu uzman günde 2 fincan kahvenin (ya da kafein içeren diğer içeceklerin buna eşdeğer miktarının) zararı olmayacağı görüşünde. Eğer bundan fazla tüketme alışkanlığınız varsa, azaltmaya başlamak akıllıca olur.)
– Alkolü azaltın. (Günde 1 kadeh içkinin hamileliğe hazırlık aşamasında bir zararı olmasa da, fazla alkol tüketimi adet döngünüzü bozarak doğurganlığı etkileyebilir. Ayrıca, hamile kalmaya çalışmaya başladığınız andan itibaren her an başarılı olmuş olma olasılığınız vardır ve hamileyken alkol almanız önerilmez.)
– Sigarayı bırakın.
– Kanunen yasak olan tüm uyuşturucu ve ilaçlardan uzak durun.
– Gerekmedikçe radyasyona maruz kalmamaya çalışın.
– Çevre kirliliğinden gelen risklerden korunun.
– Mali anlamda hazırlık yapın. (Sağlık sigortanızın doğum öncesi kontrol ve müdahaleleri, doğum masraflarını ve bebek sağlık masraflarını karşılayıp karşılamadığını kontrol edin.)
– Çalışma durumunuz üzerinde çalışın.
– Aylık döngünüzün ve cinsel birleşmelerinizin takvimini tutmaya başlayın.
– Kendinize zaman tanıyın. (Normal, sağlıklı, 25 yaşında bir kadının hamile kalmasının ortalama 6 ay zaman aldığını, daha ileri yaştaki kadınlar için bu sürenin daha da uzadığını aklınızdan çıkarmayın.) (Eğer yaşınız 35’in üzerindeyse, 3 ay denedikten sonra doktorunuza görünmeniz yerinde olabilir.)
– Rahatlayın. (Fazla gerilip kasılırsanız hamile kalamayabilirsiniz. Gevşeme egzersizleri ve meditasyon yapmayı ve günlük hayatınızdaki stresi mümkün olduğunca azaltmayı öğrenin.)
– Fetüsün canlı olduğunu belirlemek.
– Gebelik haftasını belirlemek.
– Fetüs sayısını belirlemek.
– Kanama varsa nedenini belirlemek.
– Hamile kalındığı sırada spiral kullanılıyorsa spirali yerini tespit etmek.
– CVS ya da amniyosentezden önce fetüsün yerini tespit etmek.
– Bir tarama testi dahilinde kromozom anormalliği riskini değerlendirmek.
Ne zaman yapılır?
– Bebek kesesi ultrasonda son adet tarihinizden 4,5 hafta sonra görülebilir; bebeğin kalp atışı 5. ile 6. haftada belli olur.
1.Trimester Tarama Testi (İkili Test)
– Bir ultrason ve bir kan tahlilinden oluşur.
– İlk olarak, ultrasonla nuchal translucency" (NT) adı verilen, bebeğin ensesinde biriken ince sıvı tabakasının kalınlığı ölçülür. (Sıvıdaki artış, Down sendromu, doğumsal kalp hastalığı gibi kromozom anormallikleri riskinde bir artış olduğuna işaret edebilir.)
– Ardından kan tahlili yapılarak, PAPP-A (gebelikle bağlantılı plazma protein A) ve hCG değerlerinin yüksekliğine bakılır. (Bunlar fetüs tarafından üretilen ve annenin kan dolaşım sistemine geçen 2 hormondur.) (Bu değerlerle NT ölçümü ve annenin yaşı beraberce değerlendirilerek Down sendromu ve Trizomi 18 riski belirlenebilir.)
Ne zaman yapılır?
– Hamileliğin 11. ile 14. haftaları arasında yapılır.
Koriyonik Villus Örneklemesi (CVS)
– Biyopsi testi olarak da bilinen CVS, plasentanın koriyonik villus adı verilen parmağa benzer uzantılardan küçük bir doku örneği alınarak kromozom anomalileri olup olmadığının araştırıldığı bir tanı testidir.
Ne zaman yapılır?
– Gebeliğin 10. ile 13. haftaları arasında yapılır.