Dubravka Ugresic kitaplarından Baba Yaga'nın Yumurtası kitap alıntıları sizlerle…
Baba Yaga'nın Yumurtası Kitap Alıntıları
Psikiyatrist rutin sorularını sormaya başladı.
Hanımefendi, adınız ve soyadınız?
Elektrikli süpürge dedi yavaşça, başı öne eğik.
Adınız lütfen? diye yineledi psikiyatrist, bu sefer daha net bir şekilde.
Peki Elektrikli süpürge diye tekrarladı.
Utançtan kıpkırmızı kesildi budala gibi: O zaman Meryem Ana ya da Maria Theresa deseydi dayanması daha mı kolay olurdu bilemiyorum.
Hanımefendi, adınız ve soyadınız?
Elektrikli süpürge dedi yavaşça, başı öne eğik.
Adınız lütfen? diye yineledi psikiyatrist, bu sefer daha net bir şekilde.
Peki Elektrikli süpürge diye tekrarladı.
Utançtan kıpkırmızı kesildi budala gibi: O zaman Meryem Ana ya da Maria Theresa deseydi dayanması daha mı kolay olurdu bilemiyorum.
…çünkü hayat bize bedava verilen tek şeydir.
Dünyaya gelişimizden sorumlu değiliz ama belki de gidişimiz için sorumluluk alabiliriz.
…her şeye dayanılabilirdi; kabul etmesi çok zor olan bir tek şey vardı: Acı çeken birinin görüntüsü, ruhun sidik gibi durdurulamaz bir şekilde vücudun dışına aktığını görmek.
Doğar doğmaz görünmez bir bohça tutuştururlar elimize ve her birimiz elimizdeki görünmez koordinatlara bağlı kalarak izciler gibi hayata dağılırız. Belki de diğer insanların hayatlarını, bize en yakın olan insanların hayatlarını canice umursamamamızın nedeni bu endişeli yarıştır.
– Şaşırtıcı değil mi, dedi Beba düşünceli düşünceli.
– Şaşırtıcı olan ne, tatlım?
– Aslında çok az kişinin biz kadınları gerçekten sevmesi…
– Şaşırtıcı olan ne, tatlım?
– Aslında çok az kişinin biz kadınları gerçekten sevmesi…
Para bok gibidir. İnsanlar da sineklere benzerler. Sinekler boka gelirler, başka bir şey değil!
Sen benim heyecanımsın
Hayatını, sanki temiz, neredeyse boş bir muayenehanenin bekleme salonunda oturuyormuş gibi geçiriyordu.
Ölümün kokusu yoktur. Hayattır asıl pis kokan. Boktandır hayat!
Mutlu olma şansımızı yitirmemiz, yalnızca bir saniye gecikmemize bakar.
Kadınlar her bakımdan erkeklerden daha şefkatli!
Evet, kaplıcalar koca karıların doğal yaşam alanıdır, yalnız eskiden kaplıca denilen şeye artık sağlık merkezi deniyor – ambalajı farklı ama içindeki aynı bok.
Mutlu olma şansımızı yitirmemiz, yalnızca bir saniye gecikmemize bakar.