Banu Avar kitaplarından Avrasyalı Olmak kitap alıntıları sizlerle…
Avrasyalı Olmak Kitap Alıntıları
80 yaşındaki Fidel Castro, Küba ve tüm Latin Amerika için hala direnişin sembolüydü
Peki ya sonra? Fidel’den sonra ne olur? sorusu Batı dünyasında en çok sorulan soruydu! Otelde her sabah internete girmek için gittiğim Business Center daki 30 yaşlarındaki genç kadına bunu sormuştum. Bir anda gözleri doldu.
Esmer elini göğsüne vurdu: Fidel benim! dedi, hepimizi birden öldüremezler! Bir süre konuşamadım
Peki ya sonra? Fidel’den sonra ne olur? sorusu Batı dünyasında en çok sorulan soruydu! Otelde her sabah internete girmek için gittiğim Business Center daki 30 yaşlarındaki genç kadına bunu sormuştum. Bir anda gözleri doldu.
Esmer elini göğsüne vurdu: Fidel benim! dedi, hepimizi birden öldüremezler! Bir süre konuşamadım
Dünyanın en kutsal kenti Kudüs, uzun zamandır dünyanın en büyük günahlarına şahit oluyordu.
Gazze’den çıkmak, Gazze’ye girmekten de beter!
Sınır bölgesinde modern çağın köleleriyle karşılaşıyorum.
Sınır bölgesinde modern çağın köleleriyle karşılaşıyorum.
Bir karış toprak satamam, Türk İmparatorluğu bana ait değildir, milletimindir. Bırakalım, Yahudiler paralarını kendilerine saklasınlar; şehit kanı dökülmüş topraklar, satılık değildir. Ancak bir gün, bu imparatorluk düşerse; o zaman Filistin’i karşılıksız ele geçirirler.
Bugün bu satırları yazarken, yaşayıp yaşamadıkları düşüncesi kalbimi sıkıştırıyor.
Aslında değişen ne?
Gazze hala hapishane! Tüm hayat damarları İsrail’in elinde.
Gazze hala hapishane! Tüm hayat damarları İsrail’in elinde.
Ümidimizi kaybedemeyiz Bizim için umutsuzluk intihar demektir!
Ramallah bir hapishanedir!
Ekonomik kriz yabancı müdahalesine yatak hazırlar!
Mankurt
Meşhur yazar Cengiz Aytmatov’un kitaplarında bir mankurt tipi vardır. Mankurt, iradesi alınan, sadece efendisinin buyruklarıyla yaşayan biridir. Emir gelince annesini bile öldürebiliyor. İradesi yok edilmiş. İşte kültür emperyalizmi de insanları bu hale getiriyor, mankurtlaştırıyor. Ama küresel güçler, ülkelerde mankurtlar yaratmaya çalışırken buna direnen büyük bir kitlenin de ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Meşhur yazar Cengiz Aytmatov’un kitaplarında bir mankurt tipi vardır. Mankurt, iradesi alınan, sadece efendisinin buyruklarıyla yaşayan biridir. Emir gelince annesini bile öldürebiliyor. İradesi yok edilmiş. İşte kültür emperyalizmi de insanları bu hale getiriyor, mankurtlaştırıyor. Ama küresel güçler, ülkelerde mankurtlar yaratmaya çalışırken buna direnen büyük bir kitlenin de ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Yacef Sadi’nin deyişiyle Fransa, Cezayir’i boğazına takılan, yutamadığı bir lokma olarak hatırlıyor. Ama bu lokmanın peşini bırakmaya niyetliymiş gibi de görünmüyor! Eğitimdeki Fransa yarası, etnik ayrımlar üzerinde çalışan yabacı örgütler, ekonomiyi elinde tutan Batı emrindeki iş dünyası, tabii ki işsizlik ve yoksulluk Cezayir birçok ülke gibi bu kıskacın içinde mücadele ediyor.
Zöhre Bitat, Bağımsızlığımızı sadece 40 yıl önce elde ettik ama şimdi başka bir işgal ile karşı karşıyayız. Şimdi büyük güçlerin başka hesapları, yeni yolları var. Ülkeleri küreselleşmeyle işgal ediyorlar!
Küreselleşme, işsizlik ve isyanı getiriyordu Ayrıca işi ve aşı olmayan bir ülke, provakasyonlara da açılıyordu.
Cezayir 1990’da içsavaşın kucağına böyle sürüklenmişti.
Küreselleşme, işsizlik ve isyanı getiriyordu Ayrıca işi ve aşı olmayan bir ülke, provakasyonlara da açılıyordu.
Cezayir 1990’da içsavaşın kucağına böyle sürüklenmişti.
Unutturmaya çalışanlar, Batı’nın demokrasi havarileriydi.
Bu nasıl bir demokrasi anlayışı ki demokrasi dağıtan ülkeler Karabağ konusunda dut yemiş bülbül gibiler.
Batı, bir milyon göçmeni görmezden geliyordu. Karabağ ve Ermeni işgali altındaki topraklar Azerbaycan’ın beşte biriydi. Bu tokat gibi gerçek, Batı’nın adil, demokrat, barışçıl anlayışının en özlü ifadesiydi!
Bu nasıl bir demokrasi anlayışı ki demokrasi dağıtan ülkeler Karabağ konusunda dut yemiş bülbül gibiler.
Batı, bir milyon göçmeni görmezden geliyordu. Karabağ ve Ermeni işgali altındaki topraklar Azerbaycan’ın beşte biriydi. Bu tokat gibi gerçek, Batı’nın adil, demokrat, barışçıl anlayışının en özlü ifadesiydi!
Ganire Paşayeva, Türkler çok unutkan, tarihlerini unutuyorlar. 1918’de Ermenilerin yaptığı katliamdan sonra 1920’de barış oldu, onları affettik. Bir asır boyunca hep toprak verdik, Nahçıvan ile Azerbaycan arasına Ermenistan girdi. Bunları unutmamalıyız.
Demokrasi çok önemli bir değerdir. Özgürlük de öyle! Her insanın özgür yaşaması kutsal hakkıdır. Ama özgürlük benim kültürümü, değerlerlerimi yok etme hakkı değildir! Eğer Batılı bir kadın, özgürlüğü çıplaklık olarak görüyorsa bunu bir Türk kadınına dayatamaz. Amerika bunu yapıyor. Kendi değerlerini demokrasi, özgürlük diye başka toplumlara dayatıyor. Bakın son zamanlarda Batı, İslam dünyasına karşı bayrak açtı. Kendi değerlerini karşı tarafa empoze etmeye kalkıyor. Kendi demokrasi anlayışını dayatıyor.
Özgürlük ya da demokrasi, ulusal çıkarlar tarafında belirlenir. Başka bir ülke tarafından değil!
Özgürlük ya da demokrasi, ulusal çıkarlar tarafında belirlenir. Başka bir ülke tarafından değil!
Ekonomik kriz yabancı müdahalesine yatak hazırlar!
-Behçet canın mı sıkılıyor ?
+ Bize hiçbir yerde rahat yok! Orada gavur diye çağırırlardı, burada Türk tohumu diyorlar diyor
+ Bize hiçbir yerde rahat yok! Orada gavur diye çağırırlardı, burada Türk tohumu diyorlar diyor
Meşhur yazar Cengiz Aytmatov’un kitaplarında bir mankurt tipi vardır. Mankurt, iradesi alınan, sadece efendisinin buyruklarıyla yaşayan biridir. Emir gelince annesini bile öldürebiliyor. İradesi yok edilmiş. İşte kültür emperyalizmi de insanları bu hale getiriyor, mankurtlaştırıyor. Ama küresel güçler, ülkelerde mankurtlar yaratmaya çalışırken buna direnen büyük bir kitlenin de ortaya çıkmasına sebep oluyor.
Ganire Paşaya, Türkler çok unutkan, demişti, tarihlerini unutuyorlar. 1918’de Ermenilerin yaptığı katliamdan sonra 1920’de barış oldu, onları affettik. Bir asır boyunca hep toprak verdik, Nahcivan ile Azerbaycan arasındaki toprakların hepsi Ermenistan’a gitti. Türkiye ile Azerbaycan arasına Ermenistan girdi. Bunları unutmamalıyız .
Unutturmaya çalışanlar Batı’nın demokrasi havarileriydi.
Tenzile, Bu nasıl bir demokrasi anlayışı ki demokrasi dağıtan ülkeler Karabağ konusunda dut yemiş bülbül gibiler, diyordu. Batı, bir milyon göçmeni görmezden geliyordu.
Karabağ ve Ermeni işgali altındaki topraklar Azerbaycan’ın beşte biriydi. Bu tokat gibi gerçek, Batı’nın adil, demokrat, barışçıl anlayışının en özlü ifadesiydi!
Unutturmaya çalışanlar Batı’nın demokrasi havarileriydi.
Tenzile, Bu nasıl bir demokrasi anlayışı ki demokrasi dağıtan ülkeler Karabağ konusunda dut yemiş bülbül gibiler, diyordu. Batı, bir milyon göçmeni görmezden geliyordu.
Karabağ ve Ermeni işgali altındaki topraklar Azerbaycan’ın beşte biriydi. Bu tokat gibi gerçek, Batı’nın adil, demokrat, barışçıl anlayışının en özlü ifadesiydi!
Başka yerden gelen renk Azerbaycan’a yakışır mı? Azerbaycan’ın kendi renkleri var!
Madem iki devlet bir milletiz! Kaldırsınlar bu sınırı!
Demokrasi cok önemli bir değerdir. Özgürlük de öyle! Her insanın ozgur yaşaması kutsal hakkıdır. Ama özgürlük benim kültürümü, değerlerimi yok etme hakkı değildir! Eğer batılı bir kadın, özgürlüğü çıplaklık olarak görüyorsa bunu bir Türk kadınına dayatma. Amerika bunu yapıyor. Kendi değerlerini demokrasi, özgürlük diye başka toplumlara dayatıyor.Bakin son zamanlarda Batı, İslam dünyasına karşı bayrak açtı. Kendi değerlerini karşı tarafa empoze etmeye kalkıyor. Kendi demokrasi anlayışını dayatıyor. Özgürlük ya dademokrasi, ulusal çıkarlar tarafından belirlenir. Başka bir ülke tarafından değil!
-Dağıstan’ın bağımsızlığını isteyenler var. Neden olmasın?
+ Rusya buna izin vermez, veremez. İmam Şamil döneminde de Batı, çeşitli gruplara yardımlar yaptı, Rusya’dan ayrılın, bağımsız olun, dedi. Aslında Batı’nın egemenliğine girin diyorlardı. Neden? Konu petroldür. Baku’den gelir, Dağıstan’dan geçer! Burası Asya’ya açılan kapıdır! Dünyanın gözü hep burada olmuştur ..
+ Rusya buna izin vermez, veremez. İmam Şamil döneminde de Batı, çeşitli gruplara yardımlar yaptı, Rusya’dan ayrılın, bağımsız olun, dedi. Aslında Batı’nın egemenliğine girin diyorlardı. Neden? Konu petroldür. Baku’den gelir, Dağıstan’dan geçer! Burası Asya’ya açılan kapıdır! Dünyanın gözü hep burada olmuştur ..
Dünyada yedi devlete sahip tek millet Türkler: Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Kıbrıs.
Yedi devletimiz var!
Hedefteki ülkelerde önce ekonomi felç ediliyor. Bu iş demokrasi projeleriyle paralel yürütülüyor.
Para piyasaları, dışarıdan gelen uluslararası vur kaç tefecilerine açılıyor; özelleştirme adı altında fabrikalar kapatılıyor, ulusal sanayi ve enerji kaynakları ele geçiriliyor.
Para piyasaları, dışarıdan gelen uluslararası vur kaç tefecilerine açılıyor; özelleştirme adı altında fabrikalar kapatılıyor, ulusal sanayi ve enerji kaynakları ele geçiriliyor.
Meşhur yazar Cengiz Aytmatov’un kitaplarında bir mankurt tipi vardır. Mankurt, iradesi alınan, sadece efendisinin buyruklarıyla yaşayan biridir. Emir gelince annesini bile öldürebiliyor. İradesi yok edilmiş. İşte kültür emperyalizmi de insanları bu hale getiriyor, mankurtlaştırıyor. Ama küresel güçler, ülkelerde mankurtlar yaratmaya çalışırken buna direnen büyük bir kitlenin de ortaya çıkmasına sebep oluyor.