Atlas Tarih Dergisi kitaplarından Atlas Tarih – Sayı 66 kitap alıntıları sizlerle…
Atlas Tarih – Sayı 66 Kitap Alıntıları
Masanın üzerinde kâğıt oynayanların önlerinde duran altınlardan oyunun ciddi olduğunu anlıyoruz. Genç adam elindeki kartları dikkatli ve ciddi bir şekilde inceliyor. En üste maça 6’lısı gözükmekte. Maçanın kart anlamı düşmanlık ve mutsuzluk demek, Maça 6’lısı ise kaderine karşı savaşmayı gösterir. Hilebaz ise elinde dört yerine üç kart tutuyor. En üste görülen kart karo 7’li. Karonun anlamı bereketli ticaret ve para demektir. Karo 7’li ise garantili başarıyı simgeler. Burada en yüksek puan için lazım olan ona uyumlu Karo asını diğerlerine fark ettirmeden, kalın kemerine sakladığı yerden, elindeki maça asıyla değiştiriyor.
Masanın etrafında bulunan dört kişiden sadece hilebazın yüzü bir gölge ile gizlenmiş. Baş yana doğru çevrilmiş, yapacağı hilenin ortaya çıkması durumunda sonuçlarının ne olacağını bilerek seyirciyle rahatsızlığını paylaşıyor. Omuzunda uzun kurdeleli bağlanmamış bağcıklar var. Bu onun ne kadar başıboş ve çapulcu olduğunun kanıtı. Kalın siyah bir kemeri kartları saklamak için kullanıyor. Diğer oyuncularda dörder kâğıt olduğu halde onun elinde sadece üç tane var ve dördüncü kâğıdı maça asını daha kıymetli karo asıyla değiştirmekle meşgul.
Tabloda profilden görülen hizmetçi ortadaki kadına bir bardak şarap sunmakta. Sol elinde hasır bir kılıfı olan şarap şişesini tutuyor. Şarap Hıristiyanlarca kutsal sayılıp Hz. İsa’nın kanıyla eş sayılsa da bazen sembolik olarak olumsuz anlamda da kullanılır. Dünyevi zevklerle, uçarılık, hovardalık ve sefahatle bağdaştırılır.
Masanın ortasında oturan kadın inciden bilezikler takmış. Kolyesi daha iri incilerle süslü ve kulaklarında damla şeklinde inci küpeler var. Ortaçağda inci kolyeler saflığı sembolize ederdi. Rönesans’tan sonra seksüel aşkın sembolü oldular. Ama büyük inciler para karşılığı yapılan aşkın göstergesiydi.
Tablonun sağında bir genç görüyoruz. İyi bir ailenin oğlu olduğu anlaşılıyor. Ressam bütün paraları elinden alınacak gencin beresini tüylerle süslemiş. Bu tüyler, “plumer” (yolunmak) tabirini çağrıştırıyor.
Latife latif gerek hanımefendi yanıtını verip bu görevden ayrılmıştır.
niçin bunlardan yaklaşık bir yıl sonra imzalandı? Bu
gecikmeye İtilaf devletleri arasında bazı konularda
ortaya çıkan görüş ayrılıkları ve belirsizlikler yol açtı.
Bu belirsizliklerin başında yeni kurulması öngörülen
Ermenistan’ın ABD mandası altına alınıp alınmayaca-
ğının uzun süre belli olmaması yer alıyor.
44
Sevr Antlaşması’na giden yolda
kendilerine önerilen her şeyi itirazsız mı kabul etmiş-
lerdir? Halen Türkiye’de kamuoyunda hüküm süren
ortalama kanaat, Sultan Vahidettin ve İstanbul hü-
kümetlerinin kendilerine önerilen koşulları seslerini
çıkarmadan gönül rızasıyla kabul ettiği şeklinde. An-
cak bu çok doğru değil. Damat Ferit Paşa hükümet-
leri de dahil olmak üzere bütün Osmanlı hükümet-
leri Sevr’i imzalamamak için oldukça direnmişlerdi.
Ancak bu direnişin kamuoyu baskısından kaynak-
landığını da eklemek gerekiyor.
44
Sevr Antlaşması niçin uygulanmadı? Buna
verilecek en kısa yanıt, Sevr Antlaşması’nın Sultan
Vahidettin’in anlaşmayı imzalamaması nedeniyle
değil, Ankara merkezli Milli Mücadele hareketinin
bu anlaşmayı tanımaması ve karşı çıkması nede-
niyle yürürlüğe girememesi olacaktır.
45
Eğer Osmanlı hükümeti antlaşmayı imzadan kaçınırsa
ve üstelik imzadan sonra Anadolu’da söz geçirmesini
sağlamak konusunda güçsüz bulunursa, İtilaf ülkeleri
antlaşmanın maddelerine uygun olarak bu kararı yeniden
incelemek ve bu kez Türkleri Avrupa’dan sonsuzluğa dek
kovmak durumuna girebileceklerdir.
59
Büyük Millet Meclisi’nin, 23 Nisan 1920
tarihinde açılışından sadece bir hafta sonra
Ankara hükümeti, San Remo Konferansı
kararları nedeniyle bir nota verdi ve ülkenin asıl
temsilcisinin Ankara olduğunu bildirdi.
68
“Lozan Antlaşması Sevr Antlaşması’nı haritasını ortadan kaldırdı ve
Türkiye’yi Batılı devletlerle eşit konuma getirdi.”
89
Türkiye’yi Batılı devletlerle eşit konuma getirdi.
tarihinde açılışından sadece bir hafta sonra
Ankara hükümeti, San Remo Konferansı
kararları nedeniyle bir nota verdi ve ülkenin asıl
temsilcisinin Ankara olduğunu bildirdi.
ve üstelik imzadan sonra Anadolu’da söz geçirmesini
sağlamak konusunda güçsüz bulunursa, İtilaf ülkeleri
antlaşmanın maddelerine uygun olarak bu kararı yeniden
incelemek ve bu kez Türkleri Avrupa’dan sonsuzluğa dek
kovmak durumuna girebileceklerdir.
verilecek en kısa yanıt, Sevr Antlaşması’nın Sultan
Vahidettin’in anlaşmayı imzalamaması nedeniyle
değil, Ankara merkezli Milli Mücadele hareketinin
bu anlaşmayı tanımaması ve karşı çıkması nede-
niyle yürürlüğe girememesi olacaktır.
kendilerine önerilen her şeyi itirazsız mı kabul etmiş-
lerdir? Halen Türkiye’de kamuoyunda hüküm süren
ortalama kanaat, Sultan Vahidettin ve İstanbul hü-
kümetlerinin kendilerine önerilen koşulları seslerini
çıkarmadan gönül rızasıyla kabul ettiği şeklinde. An-
cak bu çok doğru değil. Damat Ferit Paşa hükümet-
leri de dahil olmak üzere bütün Osmanlı hükümet-
leri Sevr’i imzalamamak için oldukça direnmişlerdi.
Ancak bu direnişin kamuoyu baskısından kaynak-
landığını da eklemek gerekiyor.
niçin bunlardan yaklaşık bir yıl sonra imzalandı? Bu
gecikmeye İtilaf devletleri arasında bazı konularda
ortaya çıkan görüş ayrılıkları ve belirsizlikler yol açtı.
Bu belirsizliklerin başında yeni kurulması öngörülen
Ermenistan’ın ABD mandası altına alınıp alınmayaca-
ğının uzun süre belli olmaması yer alıyor.
Latife latif gerek hanımefendi yanıtını verip bu görevden ayrılmıştır.