Ateşi Çalmak 2 Kitap Alıntıları – Galina Serebryakova

Her insan, içinde kendi evrenini taşıyordu.

Tek yaşamsal doğrunun sadece bir avuç insanın değil bütün insanların mutluluğu olduğu tartışılmaz gerçeğini ne zaman ve nasıl anlayacaklar?

Asılanın evinde urgandan söz edilmez.

Zambaklar nasıl Bourbonların simgesiyse menekşeler de Bonaparte’lerin amblemiydi.

Kitapta da yazdığı gibi, ne verdiğin değil, nasıl verdiğin önemlidir. Bay Lasalle’nin sağ eli, sol elinin ne yaptığını çok iyi biliyor.

seviyorum bilemeyi kinle dilimi
her adilik ve iğrençliğe.

Marx, burjuvazi sözcüğünü her söyleyişinde sanki ağızından pis bir şeyi tükürür gibi oluyor ve sesinde, öfkesini ele veren tınılar hissediliyordu.

çelişkili arzuları onu parçalıyor. Yapmayı ne kadar çok istiyor ama yapmak istediğinin ne olduğunu ne kadar az biliyor! Çok ayrıntılı tasarıları olmasına karşın, faaliyet sadece kafasında gerçekleşiyor.

istemeden de dökülse, yağlı çorba, kumaşın üzerinde yine de leke bırakır.

O büyük bir teorisyen diye düşündü Bakunin; Marx’ın yüzünü gözünün önüne getirerek.

Güçlü bir iradeyle üzerine yol kurulamayacak bir uçurum yoktur

Bencillik, saçmalığın kızıdır

Bu dünyaya geldiğimizde baktık ki, artık herşeyin bir sahibi var.

İradesi bazen bir yelken gibi kabarıyor, bazen de bir balon gibi sönüyordu.

Eğer kafa yoksa, kalp, kötü bir danışman olabilir

İktidar çekicidir ve tıpkı bir cehennem ateşi gibi, şöhret düşkünlerinin ruhlarını cayır cayır yakar

Her devrim, eski toplumu yıktığı için sosyal; eski rejimi devirdiği için politik bir devrimdir, diye yazdı Marx.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Arzuladığımız dünyayı bu topraklar üzerinde kuracağız.

Düşünmeyi ve hissetmeyi bilen bir insanın yaşamında hiçbir şey boşa gitmez diye düşünüyordu Stock.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

1848 yılı ocağının son günlerinde tamamlanan Komünist Partisi Manifestosu , el yazması olarak Londra’ya(Brüksel’den), komünistlerin Merkez Komitesi’ne gönderildi.

Komünist Partisi Manifestosu ,1848 Şubatı’nın son günlerinde baskıdan çıktı.Kitap, 23 sayfa tutmuştu. Bu ilk baskıda yazarlarının isimleri -Marx ve Engels- gösterilmemişti.

Mihail, sanki kendi ateşiyle dünyanın tüm buzlarını eritecekmiş gibi alevleniyor ama birden sönüyor; o zaman anlaşılıyor ki, yanan, sadece bir avuç samanmış.

İnsanlar ne kadar güzel şeyler konuşuyorlar ama yaptıklarıyla söyledikleri arasında ne büyük bir uçurum var! Güzel sözlerden korkmaya başladım.

Kurnazlık, içgüdüsel zeka gibi bir şey. Oysa bana göre, sahip olduğu en üstün şeyle, yani zeka sayesinde, kişi içgüdülerini yenmek zorunda. Düşünmek varken, insan neden kurnazlık yapsın?..

Çocuk, saf olarak başlar yaşama, – bu, onun varoluşunun anlamıdır- daha sonra, büyüdüğünde kendisine yol açarken ve yaşamak için mücadele ederken saflığını kaybeder ve sonra yine gerçeğe ulaşıp, saklanacak bir yer bulmuş gibi tekrar sadeliğe geri döner. Büyük ruhlar bunu yaşar.

Öyle insanlar vardır ki, diye düşünüyordu, tanıdıkça gözünde küçülürler; onlarla geçirdiğin zaman, havaya uçmuştur

La Bruyere diyor ki, dedi Jenny, gardan çıktıklarında, Aşk ateştir, ayrılık ise rüzgar. Derin duygular, rüzgarda alevlenir; yüzeysel duygular ise söner, sınamalardan geçemez.

Burjuvazi,kendisine ölüm getirecek silahları yaratmakla kalmadı; bu silahı ona doğrultacak insanları da yarattı: Modern işçi sınıfını,proleterleri.

Erdem ve günah doğuştan gelen özellikler değildir; koşulların ürünüdür.İçgüdü ve kalıtım eğer varsalar bile insanların şekillenmesinde belirleyici bir rol oynamazlar..

İnsanlar,bazen kötü bir oyunda memnuniyet maskesi takınmak zorunda kalır

İnsanlar,bize zarar verdikleri için değil,yaptıkları haksızlıklarla ruhumuzun ışığını söndürüp içimizdeki kötülüğün başkaldırmasına sebep oldukları için korkunç.

İnsanlar ne kadar güzel şeyler konuşuyorlar ama yaptıklarıyla söyledikleri arasında ne büyük bir uçurum var! Güzel sözlerden korkmaya başladım..

Yarın en gereklilerini satmamak için bugün gereksizlerini alma..

Çocuk,saf olarak başlar yaşama,bu onun varoluşunun anlamıdır-daha sonra,büyüdüğünde kendisine yol açarken ve yaşamak için mücadele ederken saflığını kaybeder ve sonra yine gerçeğe ulaşıp,saklanacak bir yer bulmuş gibi tekrar sadeliğe döner.Büyük ruhlar bunu yaşar.

İnsan sevince,zinciri,köleliği düşünmez.Eğer söz konusu olan gerçek bir aşksa o özgürlüktür.

Ciddi herhangi bir bakış açısı ve slogan ortaya koymadan halkı tahrik etmek,onu kandırmak anlamına gelir

Her yerde karşılaştıkları haksızlıklar,aşağılanmalar ve bulundukları durum konusunda işçilerin gözünü açmak gerekiyor.İşçi bugün güçlü olanların vaatlerine kanmamalı,sadece kendi gücüne güvenmeli..

Hangi dili konuşursa konuşsun proletarya her yerde aynı sömürü,açlık ve ağır çalışma koşullarıyla yüzyüze.

Felsefeciler,şimdiye kadar dünyayı değişik şekillerde yorumlamakla yetindiler; oysa asıl yapılması gereken onu değiştirmektir..

Aşk ateştir,ayrılık ise rüzgar.Derin duygular ,rüzgarda alevlenir;yüzeysel duygular ise söner,sınamalardan geçemez.

Sadaka vererek dilenciliğin yaygınlaşmasına katkıda bulunuyoruz.Ama insanın yardım etmemek için kendini tutması çok zor.

Her devrim,eski toplumu yıktığı için sosyal; eski rejimi devirdiği için politik bir devrimdir .

Hayat: Her an iflas edebilecek karmakarışık bir işyeri.Her ticari faaliyette olduğu gibi,önemli olan,en uygun şekilde kendini pazarlamak.Bu da; her şeyde kârı ve başarıyı gözeten reklamla olur.

Biz inanıyoruz ki,dünyayı ve insanlığı değiştirme yüce görevini proletarya üstlenecek.Proletaryanın zaferi kaçınılmazdır.

Bazen insanlar uzun süre akılda kalmazlar ve onlar hakkındaki izlenimler,zamanla değişir..

Lyon ayaklanmaları,dünyaya burjuva hakimiyetinin tehlikede olduğu mesajını verdi.

Devrim yıllarında,burjuvazinin peşinden yürüyen acı ve yoksulluk içindeki emekçiler,bundan böyle,onları,yeni ve daha güçlü bir efendiyle savaşın beklediğini anlamışlardı.

Hiç şüphesiz fabrikatör,işçiye artıktan başka bir şey vermeyecek.Dünyayı özel mülkiyet yönettiği sürece,proleteryaya,aç kalmaktan,yaşamını sürdürmek için savaşmaktan başka bir yol kalmıyor.Ama yarın her şey başka olacak ve biz bunun için hazırlanmalıyız..

Yoksul çocukların korkunç ölüm oranına rağmen,insanlık durmadan çoğalıyordu.

Felsefeciler, şimdiye kadar dünyayı değişik şekillerde yorumlamakla yetindiler; oysa asıl yapılması gereken dünyayı değiştirmektir. Karl kitapsız yaşayamıyordu ve kendini beğenmiş küçük burjuvaların evlerinde bu kadar az kitap olmasına şaşırıyordu.

“Düşünmeyi ve hissetmeyi bilen bir insanın yaşamında hiçbir şey boşa gitmez.” !

“Tek yaşamsal doğrunun sadece bir avuç insanın değil bütün insanların mutluluğu olduğu tartışılmaz gerçeğini ne zaman ve nasıl anlayacaklar? İnsanlar sadece umursamaz davrandıkları için kan gölünde boğuldular.”

Şubatta Marx ve Engels, mahkemeye çıktılar. Hükümete hakaret etmekle suçlanıyorlardı. Ama suçlananlar sırayla parmaklığa yaklaşıp konuşmaya başladıklarında yargıç öylesine zavallı göründü ki, Marx ve Engels’in her lafı, kendilerini insan azmanı gören mahkeme heyetini birer cüceye dönüştürdü. Suçlayıcılar sanık durumuna düştü.

Yeni Ren Gazetesi, Paris işçilerinin kana bulanmış bayrağını yükselten, dünyadaki ilk basın organıydı.

Mayısın son günlerinde, Auguste Blanqui, iz süren polisler tarafından yakalandı. Sonsuz acılar ve zindan işkenceleri başlamış; sürgünde geçirdiği on yedi kayıp yıla, canlı canlı gömülmek anlamına gelen yirmi yıl eklenmişti.

Hakları için mücadele eden halkın gücü tükenmez.

Şubatta Marx ve Engels, mahkemeye çıktılar. Hükümete hakaret etmekle suçlanıyorlardı. Ama suçlananlar sırayla parmaklığa yaklaşıp konuşmaya başladıklarında yargıç öylesine zavallı göründü ki, Marx ve Engels’in her lafı, kendilerini insan azmanı gören mahkeme heyetini birer cüceye dönüştürdü. Suçlayıcılar sanık durumuna düştü.