İçeriğe geç

Aşk Evlilik Yaşam Adabı Kitap Alıntıları – Selin Karacehennem

Selin Karacehennem kitaplarından Aşk Evlilik Yaşam Adabı kitap alıntıları sizlerle…

Aşk Evlilik Yaşam Adabı Kitap Alıntıları

Herkes daima iyi taraflarını göstermeye çalışır ve ideal davranışlar sergiler. Beklenmedik durumlarda,antipatik şartlarda, seyahatlerde, trafikte, yakınları arasında nasıl davranıyor? Ona bakmak ve kişiliği hakkında beyninizde not almak gerekir. Kendini kontrol edemediği anlarda, olaylara ilk tepkisi şahsın ne olup ne olmadığını ortaya çıkarır.
Munis kedi gibi ama sağlam karakterli kadınlar hep çok beğenilir.
Dır dır hiç ama hiç tavsiye etmem.Akıllı bir kadın karşısındaki sevgilisine çaktırmadan fikirlerini güzellikle kabul ettirir.
EŞ SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

Birlikte bir zaman, bir hayat geçirecekseniz saygı, tolerans, anlayış cidden en önemli unsurdur.

EŞ SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

Kendini kontrol edemediği anlarda, şahısların ne olup ne olmadığı ortaya çıkar. Bunları hafife almamanızı ve mutlaka üzerinde ciddi olarak düşünmenizi tavsiye ederim. Çünkü o sergilediği kişilik esastır, diğeri maskedir.

EŞ SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

Herkes daima iyi taraflarını göstermeye çalışır ve ideal davranışlar sergiler.

EŞ SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

Dış görünüşü zarif, hoş, havalı veya hoşunuza giden bir yapıda olmalıdır. Belki güzel, yakışıklı yahut havalı olmayabilir. Ama mutlaka size hoş görünmelidir.

EŞ SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

Düşünün; başınızı çevirdiğinizde, ne yapacağından emin olmadığınız birisi ile beraberlik, arkadaşlık bile hele hele evlenmeyi düşünmek tek kelime ile imkansızdır!

EŞ SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

Bu insanlar cazibe merkezi olur hiç yalnız kalmazlar. Aranılan, sevilen, keyif alınan birisi ile beraber olmak, cidden bir hayat yatırımıdır.

EŞ SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİR?

Her zaman insanlar munis, tatlı, itici olmayan kişilere sempati duyuyorlar. Neşeli, hayata pozitif bakan, sempatik kişiler karşı tarafı etkiler.

AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

Hele de işsizlik, parasızlık, aşırı alınganlığın eşlik ettiği seks problemleri olmasa..

AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

Keşke bir okul olsa da evlenmeden önce insanlara bazı şeyler öğretilebilse..

AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

Çünkü aksi halde, bu realiteler dünyanın kabul ettiği genel görüşlerle, eşitlikle uyuşmuyor. Mesela zengin kız az gelirli erkek, uzun kadın kısa erkek, işinde başarılı kadın başarısız erkek veya daha beteri, çalışan kadın işsiz erkek, yüksek tahsilli kadın az tahsilli erkek gibi.. Bunlar ve daha niceleri hepsi evliliğin birer gizli dinamitleri, tuzaklarıdır.

AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

Ne kadar modern, batılı geçinilirse geçinilsin reaksiyonlar, hassasiyetler, hissiyatlar hep aynı.

AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

ama bilhassa evlilik kuralları yani temel esaslar değişmiyor.

AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

şunu açıkça gördüm ki hangi lisanı konuşursa konuşsun insanlar hep aynı, sadece diller farklı.

AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

Halbuki bakmayı bilseler veya sadece hormonlarının tesiri ile hareket etmeseler, çok daha kalıcı evliliklere adım atarlar.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

Bugün evlilikler, çok çabuk olup çok da çabuk bitiyor.

AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

Şu bir gerçektir ki bazı şeyler asla değişmez. Kişiyi değiştirmeyi ya da kendine uydurmayı düşünenler, genelde evlilik yolunda en büyük yanlışı yaparlar.

AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

Evleneceğiniz kişiyi birlikte yaşayarak veya nişanlanarak tanımak oldukça önemli ipuçları verebilir. Ancak bazı şeyleri yine de göremeyiz veya anlayamayız.

AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

Anlaşmak, dünya görüşlerinin ve sosyal yapılarının benzer olması; tabiri caizse boyu boyuna, huyu huyuna uygun olması ideal bir evlilik için yeter de artar bile.

AŞK GÖZÜNÜZÜ KÖR ETMESİN!

insanlar gençken daha ziyade görünüşe ve dolayısıyla sekse önem verirler.

Mühim olan, esaslarda anlaşmak, güzeli yakalamak ve bize huzur veren, heyecan veren, bizi seven, sayan, koruyan, arayan, kıymet bilen, takdir eden, affeden, yapıcı insanlar bulmaktır.
Evlenince, gündelik hayat hep ideal şartlarda geçmez.
En iyisi karşımızdaki müstakbel kişinin eksilerini ve artılarını görelim; kendimizinkilerle karşılaşıp nerede ne kadar uyuşuyoruz bakalım.
Sadece şans, kader, kısmet deyip geçmemek ve en iyiyi bilinçli olarak seçmek gerektiğini belirtmek istiyorum.
Sonra? Sonra kargaşa başlar. Değişti , Böyle değildi , demeye ve tekrar etrafta, kafamızda, kalbimizde, İdeal sevgili yi aramaya başlarız. Arkadaş grupları, bilgisayar sohbeti (chat) , üniversite yılları, iş yerleri, akrabalar hepsi ideal eşimizi bulabileceğimiz çevreler diye kabul edilir.
En ufak şeylere burnunu sokan, her konuda haklı olduğunu savunan, çok sıkıştığında rahatlıkla bizi suçlayan sevgilimiz, karımız veya kocamız, aslında farkına varmadan, ne de güzel kendini ele veriyor. Zaten anlık davranışlar, ağızdan kaçan laflar, gözünü kaçırmalar, ufacık dahi olsa bakış fırlatmalar, gayriihtiyari (gizli) hassas konularda tik yapma, bacak sallama, sigaraya saldırma, hepsi (görmesini bilsek ) o şahsı anlamada bize birer ipucudur. Aslında perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Bizi devamlı küçümseyen, az para getirmekle suçlayan veya gayret göstermiyoruz diye kızan bir kişi ile nereye kadar gidebiliriz? Sosyal statümüz, yani orta sınıf burjuva; köylüşehirli; din veya mezhep farklılıkları, en önemlisi bunların evliliğe getireceği zararlar.
Tabii ne kadar uyuşuyoruz? Eh bu kısım çok zor; zira herkes kendindeki en iyiyi en güzeli gösterecektir.
O da beğendiyse iş kolay.
Sesi nasıl, oturuşu kalkışı, usul adap tarzı nasıl, ona bakarız.
Yani mutlaka bir seçilen olması gerekiyor.
Belki de anlayışlı, düzgün, huzurlu, dengeli bir kişilik. Peki ama seks? Eee tabii o da var. Yatakta uyum, beklentide uyum, tende uyum
Ayrılmayı, sadece bir şekilde, doğru bulabilirim; eğer, eşiniz manyak, psikopat, size karşı fiziksel olarak saldıran (evlilik terapisine gitmiş bile olsanız ) sizi ölümle tehdit eden bir kişiyse, devam ettirmek anlamsız olabilir. Bunun haricinde ayrılmamak ve evlilik terapisi almayı öneririm.
Her durumda babasız çocuk büyütmek hem anne hem baba olmak zor iştir.
Kendinizi, sığıntı gibi görürsünüz.
Çalışıyorsanız, yalnız kadına şaşı bakış sizi çok yoracaktır. Baba evinde iseniz, aileniz genç kız olarak çıktığınız aile gibi değildir. Her şeyleri size batar, baskı gibi gelir, alınırsınız.
İster ayrı eve çıksın, ister baba ocağına dönsün, ayrılmak çok zordur.
Her halükarda herkes evlenmese de evliliğin bütün nimetlerinden yararlanabiliyor. Hatta evlilik dışı çocuk sahibi bile olabiliyor.
Hayat yalnız evlenince yaşanmıyor. Tek olarakta çok güzel bir şekilde yaşanabilir. Bir sürü evli ama mutsuz insan var. Ayrıca sizi kısıtlayan, üzen, acıtan birisi ile evli olacağınıza, kendi kendinizin efendisi olun daha iyi. Mutluluk içinizdedir. Sosyal hayatta, evli olmak, muhakkak ki size statü, itibar, güvende olmak ve tabii ki çocuk zevki, seks, bir evi olmak gibi bir sürü avantaj sağlar. Birisi tarafından beğenilmek, korunmak, gözetilmek, sahip olunmak güzel hislerdir. Sizi anlıyorum.
Eğer mümkünse, evde oturmayıp çalışmak, vakti değerlendirmek gerekir. Hayata küsmek, esmek, gürlemek, menfi, karamsar, kötümser ve kıskanç olmak bize bir şey kazandırmaz.
Her şeye sahip bir kişiye rastlasak bile belki de o bizi beğenmeyecektir.
Peki, şimdi ne yapacağız?
Bu sefer de çok zeki, kültürlü, güzel, cazibeli diye erkek milleti korkar, kaçar, evliliğe yanaşmaz. Kendisinden daha üstün kişilerden erkekler korkar çünkü o kişinin kendisini beğenmeyeceğini sanırlar.
Bağırıp çağırmak yerine, ortayı bulun. Erkekler bir uçtan öbürüne uçarlar. Ortayı siz gösterin.
Zor iş değil mi? Erkekler bukalemun gibidir. Size inanıyorsa, sizi seviyorsa; sizin renginizi, tarzınızı alırlar; örnek olun.
Biliyorum kadınlar güçlü, karizmatik ama aynı zamanda tüm isteklerini yerine getiren erkeklerle olmak isterler.
Vücut dilini gözlemleyin. Her zaman dikkatle dinleyin, en mühimi empati yapın (Eğer yapabiliyorsanız çok şanslı bir erkek arkadaşınız var ).
Hep ilgi alaka beklemeyin. Siz de verin. Ne verirseniz onu alırsınız.
Sevgilimizin zayıf yönlerini ve kişisel özelliklerini asla eleştirmeyelim. Onu olduğu gibi kabul edin.
Evet, tanıştık, tavladık peki ya nasıl elde tutacağız? Tabii ki evlenmeden her şeye evet diyerek değil!
Dırdırcı ve emreden kadın asla cazibeli görünmez. Munis kedi gibi ama sağlam karakterli kadınlar hep çok beğenilir. Her kadın arkasında kapı gibi kuvvetli güvenebileceği bir erkek ister. Bulamazsa, sinirli, huysuz, neşesiz bir koca olamaz. Kadının sırtında bir kambur olur.
Light erkek de, kadınlarca istenmez ama ne var ki baskın kadın sonunda hep light erkek bulur! Zira nedense baskın karakterler birbirlerini çekmezler. Genelde, bilerek isteyerek, bir adım erkeğin gerisinde durmak ama arkadan idare etmeyi tavsiye ediyorum.
Kim daha baskın? Lütfen seçerken, ne sizin gölgeniz ne de maço seçmeyin her ikisi de rahatsız eder.
akılda kalacak bir kız olduğunuzu göstermeniz gerekir. Naz yapın demiyorum ama hak ve hukukunuzu zarafetle koruyun, kendinizi ezdirmeyin ama sakın kavga etmeyin, kapris yapmayın. Hele dır dır hiç ama hiç tavsiye etmem!
ama yemeği taksiyi vs. hala sizden bekliyorsa pes deyip zorla güzellik olmaz a karar verin. Onun da bir yerden tutup, devamını getirmesi gerektir.
O sizi götürmeyi eve bırakmayı teklif etmedikçe siz sormayın.
(sorguya çekmeden) onu tanımaya bırakın.
Kendinizi küçük düşürmeden ufak ufak göz teması ile başlayın. Bırakın sizi bakarken yakalasın.
Hele hele bonus olarak sağlam bir karakter, değer duyguları, empati yapabilme yeteneği, iyi bir kalp eklersek KAPIŞILIRSINIZ.
Hep söylüyorum, efendi, düzgün, dengeli, doğal, sempatik, bakımlı kızlar daima ön saftadır. Hele zarafet, nezaket, usul, adap bilen, sözlerini tartan kişiler adeta idealdir.
Mutlu ve uyumlu bir seks yaşamına sahip olmak
Birbirini koruma duygusu taşımak, birlikte olma hissi duymak
Hayat felsefem, dünyaya bakış açım, olayları algılayışım, hoşgörüm, vericiliğim, zevk aldığım konular değişti.
Temiz hava, bahçe ve köpeklerim bana ihtiyacım olan kuvveti verdi.
Özellikle beş sene evvel geçirdiği trafik kazası sonucu, hayatımda şerit değiştirten oğluma çok teşekkür borçluyum. Onun uzun koma ve hastane günlerinde arkadaşlığın, dostluğun ne güzel şeyler olduğunu çok derinden gördüm.
En mühimi yalnız yaşamanın ne demek olduğunu; eşi hayattayken, evliyken dulluğun nasıl olduğunu, kocamın kıymetini anladım. Ayrıca seven çiftlere ayrı kalmanın ne kadar yaradığını da realize ettim.
Bana karşılıksız sevmeyi; annelerin neler çektiğini, empatiyi öğrettiler.
Ayrıca eşimin müthiş güven ve hayranlığını kazandım.
Kayınvalidem sayesinde müthiş bir, âşık anne sendromu , görüp, yaşayıp, devamlı alttan alarak insanın kendine hürmetinin nasıl arttığını, bu aile içindeki tek kafası işleyip mantığını kullanan kişi olmanın saadetini de yaşadım.
Bu sayede bugünkü çok yönlülüğüme ulaştım. Ayrıca kocama beni her yönden desteklediği; ona ve evliliğimize verdiğim bütün emeklere, aynen uyduğu, karşılık verdiği için de teşekkür borçluyum.
Evliliğimde, eşimin bana verdiği özgüven, sevgi, şefkat sayesinde küçüklüğümden gelen komplekslerimden kurtuldum.
Zaten aile bireylerini idare etmekten ve bu arada ruhsal sağlığımı bozmadan gençliğimi yaşarken farkında olmadan psikoloji eğitimine yöneldim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir