İçeriğe geç

Aşk Çölü Kitap Alıntıları – Bahadır Yenişehirlioğlu

Bahadır Yenişehirlioğlu kitaplarından Aşk Çölü kitap alıntıları sizlerle…

Aşk Çölü Kitap Alıntıları

Bazen hayat bir çilek tadında sunar gerçeği.
Bazen göçmen kuşların taşıdığı o yalnızlık duygusunu yok eder, buldurur gurbette soyunun izini.
Hesapsız plansız, yürekten yapılan duaların kabulü gibidir karşılaşmalar
Gerçek bize koşar bazen.
Hiç ummadığımız bir anda yaşam bize bir kapı aralar ve ummadığımız bir hikaye sızar içeriye.
Yaşamak böyle bir şeydir işte!
Peyderpey öğrenmektir yaşamak.
Beklenmeyen gerçeklerin yüzümüze çarpmasıdır.
Sevdiği kadının yüreği mabedidir adamın.
Elini tuttuğunda yüreğin titriyorsa o eli hiç ayırma yüreğinden.
Unutma! İnsan önce yürekte ölür. Yüreğinde ölüp yepyeni biri olarak varolacağın birini bulursan tereddüt etme sakın.
Aman ha güzel kızım, kelamın kıymetini bilmeyen, insan kıymeti bilemez. Sen kelamın kıymetini bil.
Sakın unutma! Hakikati yaşadığın ölçüde hayat bulursun, hakikati yok saydığın an zaman ötelerinde selan verilmiş demektir.
Kelama değsin sözün kızım. Muhabbete dönsün yönün. Varsın duymasın cümle alem. ‘O’ duyduktan sonra özün güler.
Aslında bir insanın nelere katlanacağını kimse bilemez. Kendisi bile
Bir canın ne kadar uzun uçacağını ve ne kadar derinlere ineceğini asla sınamadan bilemez insan.
Hayat sürekli yüzleşilmesi gereken bir menkıbe aslında.
Duymak için dinlemek kafi gelmez. Görmek için bakmak yeterli değildir.
Güvenmek ve güvenilir olmak asla vazgeçmeyeceğimiz bir duygu
Hem birine sığınmak hem de birinin bize sığındığını hissetmek hayatı daha çekilebilir bir hale getirmiyor mu?
Aslında hepimiz sığınılacak bir liman arama derdinde değil miyiz?
Yalnızlık sıkan bir şey, içinde çaresizlik barındırır. İnsanoğlu yalnız olamıyor, yalnızlık Allah’a mahsus.
Ölüdür tüm bedenler aşk girmeden cana.
Sarabiliyorsan bütün yaraları, kendine ve herkese yapılan bütün haksızlıkları. Sar o zaman muhabbet ile.
Hani derler ya aşk insanı değiştirirmiş.
Veren de sen, alan da sen! Senden gelene razıyım Allahım.
Allahım biz kullarını bizden daha iyi bilirsin, kaldıramayacağımız dertle imtihan etme ne olur!
Aşk kuvvettir, teslimiyettir, candan geçmektir, canı hiçe saymaktır.
Hayat yontmaya başlamıştı beni keskin bıçaklarıyla. Direndiği ne varsa biraz daha, biraz daha budayarak değiştiriyordu varlığımı.
Bezan susmak en büyük çığlıktır ama bunu kimse duyamaz.
Biliyorsun, yüce Allah Hucurat suresinde ‘Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki rahmete eresiniz’ der.
Bütün ummanın suları bir araya gelse de söndüremez bu gönüllerdeki yangını.
Her neredeysen ve nerede olursan ol, senin de aynı gökyüzü ve bulutlara baktığını bilmektir benim için yaşamak.
Ayrıldığında da sevmeye devam ediyorsan gerçekten yürekten sevmişsin demektir.
En büyük keşif, içinin girdaplarında dolaşmaktır aslında ve keşfetmek kendini korkusuzca.
Ne kısa sürüyor mutluluklar. Mutluluk kısa sürdüğü için mi bu kadar değerli? Sürekli olmadığı ve ardından büyük mutsuzlukları getirdiği için mi bu kadar pahalı?
Unutma; sevmek daima yan yana olmak değildir, sevdiğin yanında yokken bile onu yürekte yaşatabilmektir.
Ne savaşlar görmüş, ne acılar çekmiş bu topraklar ama her daim düştüğü yerden kalkmasını bilmişti.
Hasretle yaşamak kolay değildir.
İnsan ölümü kabullenir ama sevdiğinin ‘ölüm’ haberini kabullenemez.
Dallarıma kuşlar konsa Allah’ım
Artık ne bahar gelecek buraya, ne yaz; hep kış, hep kurak.

Fısıldanacağım bir hayalim bile olmayacak.

Ah geçmişte kalan yaralı çocukluğum!
Zaman ey zaman! Hükmünü öyle ya da böyle bağırta bağırta koyan zaman! Zaman ki ne yaman!
İki acı nefes ; biri sen diğeri ben. Nefeslerimiz bitap beklemekten, bilmem ki neylesem?
Kul bu kadar mı uzun tutulur hasrette?
Sen her yerde, ben her yerde Sen hiçbir yerde, ben hiçbir yerde
Hasret sanki sinemde durmaksızın kanayan bir yara
Her neredeysen ve nerede olursan ol, senin de aynı gökyüzü ve bulutlara baktığını bilmektir benim için yaşamak.
Sevdiği kadının yüreği mabedidir adamın. Yüreğini mabet bilecek birini buldun mu ve bundan emin oldun mu tereddüt etme sakın kızım.”
“Kubbeler göğe açılan kapılar, yürek kubbe dolu duaları yedeğine alır. Kelama değsin sözün kızım. Muhabbete dönsün yönün. Varsın duymasın cümle âlem.
‘O’ duyduktan sonra özün güler. Sakın unutma!
Hakikati yaşadığın ölçüde hayat bulursun, hakikati yok saydığın an zaman ötelerinde selan verilmiş demektir. Aman ha güzel kızım, kelamın kıymetini bilmeyen, insan kıymeti bilemez. Sen kelamın kıymetini bil. Unutma! İnsan önce yürekte ölür. Yüreğinde ölüp yepyeni biri olarak var olacağın birini bulursan tereddüt etme sakın. Elini tuttuğunda yüreğin titriyorsa o eli hiç ayırma yüreğinden.
Hayat yontmaya başlamıştı beni keskin bıçaklarıyla. Direndiğim ne varsa biraz daha, biraz daha budayarak değiştiriyordu varlığımı.
Bazen susmak en büyük çığlıktır ama bunu kimse duyamaz.
Geceyi değerli kılan, güne kavuşmasıdır. İnsanı insan yapan da sabrı bilmesidir.
Ah geçmişte kalan yaralı çocukluğum!
Hiç ummadığımız bir anda yaşam bize bir kapı aralar ve ummadığımız bir hikaye sızar içeriye.
Unutma!
insan önce yürekte ölür.
Herkesin hayatına bir tutam yalnızlık serpiştirip gitmişdi..
Ay kendinden başka hiçbir ışığı kabullenmeyerek yağ kandillerine üfleyip söndürecek mi?
Duymak için dinlemek kafi gelmez. Görmek için bakmak yeterli değildir.
Aşkın sessizliğini anlatabilir mi âşığın ? Sözlerin her biri koşar mı sevdiğimin gözlerine ?
Sır olsun istemiyorum bu aşk.”
Sesi dalgalar gibi vuruyor sahilime ve her bir dalgada bir inci bırakıyor kıyılarıma.
Namazda buluyorum sakinliği, bir nefes gibi vardığımda secdeye. Bir soluk oluyor bu har âteşin koynunda, serin bir yel
Hiç ummadığımız bir anda yaşam bize bir kapı aralar ve ummadığımız bir hikaye sızar içeriye.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir