İçeriğe geç

Aşk Çağlayanı Mevlana Kitap Alıntıları – Vehbi Vakkasoğlu

Vehbi Vakkasoğlu kitaplarından Aşk Çağlayanı Mevlana kitap alıntıları sizlerle…

Aşk Çağlayanı Mevlana Kitap Alıntıları

Aşkı olmayan,gökyüzüne yabancıdır.
Aynı dili konuşanlar değil,aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
Bin bahar görse de taş yeşermez.
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar şey varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Ey başkalarına ağlayan göz! Gel,bir müddetcik otur da kendine ağla!
‘Affedip barışının mükâfatı Allah’a aittir.'( Kur’an 62/40)
Kendi bilgisine aşık bir dil âlimi,bir gün karşı sahile geçmek için kayığa biner.Cahil gördüğü kayıkçıya ilmiyle biraz hava atıp bencilliğini tatmin etmek ister ve sorar:
Kayıkçı!Sen hiç mantık,sarf,nahiv bilir misin?’
Kayıkçı biraz mahcup cevap verir:
Hayır,bilmem.Tahsil hayatım hiç olmadı.’
Kendini beğenmiş bilgin sırıtır:
Desene ömrünün yarısı boşa gitti!’
Kayıkçı bu üstünlük taslamadan ötürü incinir,ama sesini çıkarmaz.Çok geçmeden denizde bir fırtına başlar ve kayık,dalgalar arasında inip çıkar.
Bu defa kayıkçı,dil âlimine döner ve sorar:
Efendi,sen yüzme bilir misin?’
Adam iyice korkmuş bir hâlde,’Hayır, yüzme bilmem!’der.
Bu cevap üzerine kayıkçı,taşı gediğine koyar:
‘İşte şimdi senin hayatının hepsi boşa gitti! ‘
Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin, karşındakinin anlayabileceği kadardır.
Sakın ümitsizlik semtine uğrama; çünkü bir yığın ümit var. Kendini karanlıklara terk etme;zira nice güneşler var. (Mevlana)
Ah ,Aşkın Elinden ve onun hallerinden! Ah, Yüreğimi yakan, yandıran hararetinden !Andolsun Allah’a ve onun ayetleri ne ki nazar etmezem senden gayrı güzele
Kırgınlığını kızgınlığını küskünlü ğünü bitirmeyen asıl azabı ve Üzüntüyü kendi kalbine çektirir Kızgınlığını ve kırgınlığını bitiren kişi iyiliğin büyüğünü kendisine yapmış olur Çünkü gönül aynasını kirlerden paslar dan temizlemiş parlatılmış iç dünyasını daha çok nurlandırmış olur.
Hak aşıkları da her şeyi Mevla diyarından gelmiş bildikleri için görüntüleri ne olursa olsun severler. Mecnun nasıl her vesile ile Leyla’yı hatırlarsa onlar da her şeyle Mevla’yı hatırlarlar .Onlara her varlık var eden den gelen bir haberci gibi görünür .Bu sebeple bütün varlık alemini yaratıcının muhteşem bir kitabı olarak okurlar ,hayret ve hayranlık içinde yaratıcıya Aşklarını artırırlar .
Senin varlığın ve kendini bir şey sanman sen de bulundukça huzuru bulurum zannetme !Çünkü sen hala benlik putuna tapmaktasın .
Ancak sahip olduklarını, kazandıklarını ,Başarılarını kendilerinden bilenler gizli şirk içindedirler.Yani örtülü biçimde kendini Allah’a ait sıfatlara ortak görmektedirler.
Soy sop sülale Hanedan önemli mi?

Ey annesiz ,babasız ,evlatsız olan Yaratıcının kulları !Siz de ana-baba Ata ve evlatla övünmeyiniz! Değeriniz ve öneminiz ancak Allah’a kulluk tadır

GÖNÜL AL
Sen varını yoğunu, malını mülkünü ver de bir gönül al .Al da o Gönül mezarda O Kapkara gecede sana Işık versin, Nur versin.
Mevlana fakire verirken dikkatli olmamızı ister. Sevdiklerinizden veriniz emrini Çok zarif bir uslupla hatırlatır.
Eğer kendiniz için ayırdıklarımız la fakirler için ayırdıklarımızdan bir pazar kurulsaydı fukaranın ki bit pazarına bizimkilerde Kalpakçılar çarşısına benzeyecekti
Aşk, ruhların sırrıdır.
Ah , aşkın elinden ve onun hâllerinden!
Ah, yüreğimi yakan, yandıran hallerinden!
.
.
Kimin aşka meyli yoksa o, kanatsız bir kuş gibidir; vay ona!
Kul köle ol ki azat olasın.
Kendini unut ki hatırlanasın!
Öl ki yaşayasın!
Eğer belâ vereni buldunsa ortada belâ kalır mı?
Ey nida eden kişi! Nerede bir topluluk görürsen bağir, ‘Ey Müslümanlar, hiç kaçmış bir kul gördünüz mü?’
Her şey insana fedadır; insan ise kendisine, kendi hakikatine feda
《 Dün şehrin şeyhk, gülegündüz eline bir lâmba almış çarşıda koşmakta idi. Ona Ne arıyorsun dediklerinde, Adam arıyorum demiştir. Boşuna arıyorsun, biz aradık bulamadık. Dediklerinde, ıste, ben o bulunmayanı arıyorum! Cevabını vermişti.》
Tasavvuf deryasına aşkla dalmış bir cazibe adam: Tebrizli Sems.. Kabına sığmayan, diyar diyar dolaşan ve bu sebeble de Uçan Şems adıyla anılan Hal âşığı
Piş, er de değişmeden uzak ol. Haydi yürü, Burhan-ı Muhakkik gibi nur ol
Aşk, ruhların sırrıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir