İçeriğe geç

Arthur Gordon Pym’in Olağanüstü Serüveni Kitap Alıntıları – Edgar Allan Poe

Edgar Allan Poe kitaplarından Arthur Gordon Pym’in Olağanüstü Serüveni kitap alıntıları sizlerle…

Arthur Gordon Pym’in Olağanüstü Serüveni Kitap Alıntıları

Çok kaygılı olduğumdan kitap okuyamıyordum.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz ön yargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
İnsan bazı ender anlarda, kendi canını pek umursamaz hale gelebilir fakat ölüme yaklaştıkça hayata daha sıkı tutunur.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
İnsan bazı ender anlarda kendi canını pek umursamaz hale gelebilir fakat ölüme yaklaştıkça hayata daha sıkı tutunur.
İnsan bazı ender anlarda kendi canını pek umursamaz hale gelebilir fakat ölüme yaklaştıkça hayata daha sıkı tutunur.
Ölüme yaklaştıkça hayata daha sıkı tutunur insan.
Unutkanlığın boyutu iki uç arasındaki farkın boyutu ile doğru orantılıdır.
Yiyeceklerimizi çok idareli kullansak bile en fazla 15 gün yeterdi. Suyumuz yok derecede azdı. Rüzgârların ve dalgaların insafına kalmış halde, denizde başıboş sürükleniyorduk. Gemi bir harabeye dönmüştü. Fakat yine de mutluyduk-çünkü son günlerde yaşadığımız bütün o korkunç felaketlerden, tehlikelerden kurtulduktan sonra bunlar bize önemsiz gibi geliyordu. İyi ve kötü, böylesine göreceli bir kavramdır.
Bazı şeyler hayal edilebilir. Fakat gerçekleri daha korkunçtur ve ifade edilemez.
İnsan bazı ender anlarda kendi hayatını hiç umursamaz hale gelebilir.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz ön yargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız sonuçlara bile tamamen güvenemeyiz.
Sanki Kafka, “Bir kitap, içimizdeki donmuş değerleri parçalayacak bir balta olmalıdır.” Derken, onu tarif eder.
Kendisini yaşıyordu Poe . Ne İncil bağlıyordu onu ne de kilise. Kendi inancına, hayaline inanıyordu. “Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi. En büyük çınar bir tohumdu, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi.“ İşte onun ifadesiyle, en büyük inancı. Bu inanç, aşk ve tutkuyla eserlerini vücuda getirdi Poe.
cesedin gözleri yoktu ve ağız çevresindeki derinin tamamı da gitmiş olduğundan dişleri bütünüyle açıktaydı. Bizi umutlandıran gülümseme buydu işte!
Onu tepelerin içine kazıdım, intikamımı da kayaları içindeki tozlara.
Hayal gücü öyle yoğun işler ki, düşerken neler hissedeceğimizi hayal etmeye başlarız.
Kurbanı çevreleyen zifiri karanlık, akciğerlerdeki berbat baskı ve nemli toprağın boğucu korkusu korkunç düşüncelerle, en ufak bir kurtulma şansının bile olmayışı ve ölüler gibi gömülmüş olmak gibi düşüncelerle birleşince insanın kalbine afallatıcı, dayanılmaz – hayal edilemez bir korku ve dehşet salar.
Kısmi unutkanlığın genellikle sevinçten üzüntüye veya üzüntüden sevince ani geçişlerden sonra yaşandığını keşfettim – unutkanlığın boyutu, iki uç arasındaki farkın boyutuyla doğru orantılıdır. Dolasıyla, Grapmus’ta çektiğim acıların çoğunu artık anımsamadığımı düşünüyorum. Olayları hatırlıyorum ama bende uyandırdıkları hisleri hatırlamıyorum.
İnsan bazı ender anlarda, kendi canını pek umursamaz hale gelebilir fakat ölüme yaklaştıkça hayata daha sıkı tutunur.
Bir gemi, biçimi uygunsa ve yelkeni yırtılmazsa, denizde herhangi bir havaya sanki kendi aklı ve içgüdüleri varmış gibi dayanabilir.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
Onu tepelerin içine kazıdım,öcünü de kayaların içindeki tozlara .
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
Kurbanı çevreleyen zifiri karanlık, akciğerdeki berbat baskı ve nemli toprağın boğucu kokusu korkunç düşüncelerle, en ufak bir kurtulma şansının bile olmayışı ve ölüler gibi gömülmüş olmak gibi düşüncelerle birleşince insanın kalbine afallatıcı, dayanılmaz-hayal edilemez bir korku ve dehşet salar.
Bir insanın başına gelebilecek en kötü şeyin en çok zihinsel ve fiziksel rahatsızlık verecek şeyin bizim gibi diri diri gömülmek olduğuna kesinlikle inanıyorum.
Bunu yazmakta kullandığım şey kan-yaşaman gizlenmene bağlı.
Yakın arkadaşlığımız karakterlerimizi kısmen değiş tokuş etmemize yol açmış olabilir.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
İşin tuhafı, denizcilerin hayatını dinlerken en çok ilgimi çeken kısımlar korkunç acı ve umutsuzluk anlarıydı. Madalyonun parlak yüzü pek ilgimi çekmiyordu. Asıl hayalini kurduğum şeyler, batan gemiler ve açlıktı; barbar ordular tarafından öldürülmek veya esir edilmekti; yaklaşılmaz, bilinmeyen bir okyanustaki gri ve ıssız bir kaya parçasının üstünde keder ve gözyaşlarıyla ömür tüketmekti. Böyle hayallerin ya da arzuların – ne de olsa gerçekten arzuydular- sayısı oldukça kabarık olan melankolik insanların kavminde yaygın olduğunu sonradan öğrenecektim..
Ama yine de mutluyduk, çünkü son günlerde bahtsızca yaşadığımız bütün o korkunç felaketlerle tehlikelerden sonra bunlar bize önemsiz geliyordu – iyi ve kötü böylesine görecelidir işte.
Yine de mutluyduk, çünkü son günlerde bahtsızca yaşadığımız bütün o korkunç felaketlerle tehlikelerden sonra bunlar bize önemsiz geliyordu – iyi ve kötü böylesine görecelidir işte.
Yine de mutluyduk, çünkü son günlerde bahtsızca yaşadığımız bütün o korkunç felaketlerle tehlikelerden sonra bunlar bize önemsiz geliyordu – iyi ve kötü böylesine görecelidir işte.
Yakın arkadaşlığımız, karakterlerimizi kısmen değiş tokuş etmemize yol açmış olabilir.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
Uzun süredir yaşadığımız sıkıntılar ve korku aklımızı başımızdan öylesine almıştı ki mantıklı insanlar olmaktan artık çıkmıştık.
Yine de mutluyduk, çünkü son günlerde bahtsızca yaşadığımız bütün o korkunç felaketlerle tehlikelerden sonra bunlar bize önemsiz geliyordu – iyi ve kötü böylesine görecelidir işte.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
Onu tepelerin içine kazıdım,intikamımı da kayaların içindeki tozlara .
Fiziksel lükslerin en güzelinden alınan koca bir yudumun verdiği tarifsiz hazları ancak mezarın ağzından bir anda kurtuluvermiş veya susuzluğun dayanılmaz acılarını benim iç karartıcı hapishanemde çektiğim kadar çekmiş olanlar bilebilir
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa ,en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenmeyiz
Aynı korkunç, sakin ve sıcak hava. Şafak bizi acınası kederler içerisinde, bedence tükenmiş bir durumda buldu.
Onu tepelerin içine kazıdım, intikamımı da kayaların içindeki tozlara.
Hayal gücü öyle yoğun işler ki, düşerken neler hissedeceğimizi hayal etmeye başlarız hızla tepetaklak düşerken yaşayacağımız mide bulantısını, baş dönmesini, son çırpınışlarımızı, bayılacak gibi olmamızı ve duyacağımız son hıncı zihnimizde canlandırırız. Sonunda bütün bu hayaller kendi gerçekliklerini yaratmaya başladı; tasavvur ettiğim bütün o korkunç hisleri gerçekten yaşamaya başladım.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarınız varsa, en basit gerçeklerden yaptığınız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
uzun süre umutsuzluk içinde çektiğimiz acıları , ancak benzeri bir duruma düşenler anlayabilir.
İnsan bazı ender anlarda, kendi canını pek umursamaz hale gelebilir fakat ölüme yaklaştıkça hayata daha sıkı tutunur.
Madalyonun parlak yüzü pek ilgimi çekmiyordu.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
Albatros, Güney Denizleri kuşlarının en irisi ve vahşisidir.
Uzun süredir yaşadığımız sıkıntılar ve korku aklımızı başımızdan öylesine almıştı ki mantıklı insanlar olmaktan artık çıkmıştık.
Ölüme yaklaştıkça hayata daha sıkı tutunur.
Her şey son derece afallatıcı ve akıl sır ermez bir gizem perdesiyle örtülüyken ve şüphesiz sonsuza kadar da öyle kalacakken, tahminlerde bulunmak tamamen faydasız.
Dümen palası hareket edemezse dalgalı denizde kırılabilir.
Fırtınalı havada batan gemilerin en az yarısının, yük ve safraların yer değişmesi yüzünden battığını söylemek abartı olmaz.
Hiç direnmedi ve Peters onu sırtından bıçakladığında hemen can vererek güverteye yığıldı. Sonra anında, tüyler ürpertici bir şekilde karnımızı doyurmaya girişmemizden fazla bahsetmemeliyim. Şu kadarını söyleyeyim ki, had safhadaki susuzluğumuzu kurbanın kanıyla bir ölçüde dindirdikten ve aldığımız ortak karar uyarınca ellerini, ayaklarını ve başını kesip bağırsaklarıyla birlikte denize attıktan sonra, cesedin geri kalanını parçalara ayırıp, sonraki unutulmaz dört gün boyunca bunlarla beslendik.
Birimizin ölmesi gerektiğini, diğerlerinin yaşaması için bunun şart olduğunu birkaç kelime ile söyledi.
Bunu yazmakta kullandığım şey kan -yaşaman gizlenmene bağlı.
Kan- yaşaman gizlenmene bağlı.
“ Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.. “
Paker birden bana döndü; yüzündeki ifadeyi görünce ürperdim. Onu ilk kez bu kadar soğukkanlı görüyordum ve ne diyeceğini daha ağzını açmadan anladım. Birimizin ölmesi gerektiğini, diğerlerinin yaşaması için bunun şart olduğunu birkaç kelimeyle söyledi.
İnsan bazı ender anlarda, kendi canını pek umursamaz hale gelebilir fakat ölüme yaklaştıkça hayata daha sıkı tutunur.
Ama her şey son derece afallatıcı ve akıl sır ermez bir gizem perdesiyle örtülüyken ve şüphesiz sonsuza kadar da öyle kalacakken, tahminlerde bulunmak tamamen faydasız.
Dar mekânlardaki iç bulandırıcı bayat balık yağı kokusunun uyku getirdiğini sonradan, hem kendi tecrübelerimden hem de başka insanlardan öğrendim.
Herhangi bir konuda olumlu ya da olumsuz önyargılarımız varsa, en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
Bir insanın başına gelebilecek en kötü şeyin,en çok zihinsel ve fiziksel rahatsızlık verecek şeyin bizim gibi diri diri gömülmek olduğuna kesinlikle inanıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir