İçeriğe geç

Anne’nin Duygusal Yokluğu Kitap Alıntıları – Jasmin Lee Cori

Jasmin Lee Cori kitaplarından Anne’nin Duygusal Yokluğu kitap alıntıları sizlerle…

Anne’nin Duygusal Yokluğu Kitap Alıntıları

Kalbinizde bir boşluk varsa eğer, sevgiye doyamazsınız.
Hissizleşmek ve duyguları örtbas etmek, yarayı korur ama iyileşmeyi engeller.
Annesinin mutlu olduğunu hissetmek, bir çocuk için müthiş bir rahatlıktır.
Anne ilk sığınağımızdır
Yaralı anne icin şefkat hissi geliştirmek, kişinin içindeki incinmiş çocuğun acısına saygı duymaya engel değildir.
Anne bizim ilk çevremizdir ve onu nasıl deneyimledigimiz, daha sonradan dünyayı nasıl deneyimleyecegimizi ve ondan ne beklememiz gerektiğini muazzam bir şekilde etkiler. Anne ilk ihtiyaçlarımıza yanıt vermezse, genellikle dünyanın da bunlari bize vermesini beklemeyiz. Anne bizi hoş karşılamamışsa, dünyanın da karşılamasını beklemeyiz. Aslında, iyileşmenin buyuk bir bölümü dünyanın Anne’yle aynı şey olmadığını görmekle ve onunla ilgili algılarımızı ve iliskimizi değiştirmekle ilgilidir.
Duygular ne kadar erken yaşlarda yasaklanırsa, hasar o kadar derin olur.
‘İhtiyaçların karşılanmama durumu ne kadar erken yaşta olmuşsa, yetişkinken ihtiyacımız karşılanmadığında da kendimizi iyi hissetmekte bir o kadar beceriksiz oluruz.’
‘Duygular ne kadar erken yaşlarda yasaklanırsa, hasar o kadar derin olur.’
‘Dünyayı karamsar bir filtre yerine, sevgi dolu bir filtreden görmek çok daha iyi olmaz mıydı?’
‘Çocuklar bir gecede büyümezler.’
Bir annenin sığınılacak yer yani ana karargah oluşturamaması, geri dönülebilecek ve güvenli bir yer inşa etmeyi becerememesi, bir kişinin kendini annesiz bir çocuk gibi hissetmesine neden olur.
Nitekim, yetersiz annelik görmüş kişilerin büyük bir kısmı yeme bozukluğuna ve aşırı yeme geçmişine sahiptir.
Duygusal açlık çeken bazılarıysa yiyeceklere odaklanır ve fiziksel beslenmenin duygusal sevginin yerini asla almadığından ve alamayacağından, bu açlık asla dinmez.
İyilesmek, fantezilerden ve keske’lerden vazgeçmeyi ve gerçek şartları ve kısıtlamaları kabullenmeyi gerektirir.
Pek çok kişi öfke konusunda rahat olmadığından, günlüğünüz öfke icin harika bir ortam yaratır. Dahası, üzüntü gibi daha yumuşak bir duyguya kıyasla, öfke konusunda bize destek vermeye hazır daha az arkadaşımız olabilir. Öfke zor bir duygudur ve bazen nefret doludur. Bunlar başkalarına kolaylıkla sergileyebileceginiz güzel hisler değildir ama günlük bunlari yargılamadan içinde tutar.
Öfke, bir şeyin doğru gitmediğine dair bir mesajdır.
‘Size yapılan şey kasıtlı olmasa bile, öfkelenmenizde bir sorun yoktur. Hatta içinizdeki yaralı çocuğu iyileştirmek istiyorsanız, öfkeli olmanız gerekir.’
Bütün kalpler sevgiyle beslenir ve sevgiyi kabul ettikçe açılır. Sevilmek kişiyi daha sevecen kılar. Aynı zamanda, direnç geliştirmesine de yardımcı olur.
İçimde hâlâ bir yara var ama artık hayatımı mahvetmiyor. Kim olduğumu artık bu yara tanımlamıyor..
Bir başka kişinin yetersizliklerini kabul ettiğimizde, içimizde bir merhamet duygusu uyanır.
Kendinizi güvensizliğiniz için suçlamak ve neden diğerleri gibi girişken olamadığınızı düşünmek yerine, büyürken ne kadar destek aldığınızı düşünmek faydalı olabilir..
Pasif sevgi almak, sevgiyi kazanmak için çok aktif olmak zorunda kalmış yetersiz annelik görmüş kadınlar için son derece iyileştirici olabilir
İyileşme, bağlantımızı kaybettiğimiz parçalarımızı bulmakla başlar
Açık olan bir kalp sevebilen bir kalptir
Unutmayın ki bilinçaltına itilen her şey güçlenir
‘Birisini utandırmak, onlara yanlış ya da kötü olduklarını hissettirmek demektir ve o da bir duygusal istismar yoludur.’
‘Tek bir iyi davranış, hayat boyu sürmesi gereken bir sözleşme değildir.’
‘Bir bebek için en acı veren deneyim, annenin dikkatini çekememektir.’
‘Kalbinizde bir boşluk varsa eğer, sevgiye doyamazsınız.’
‘Bütün kalpler sevgiyle beslenir ve sevgiyi kabul ettikçe açılır.’
‘Duygusal açıdan orada olmayan bir annesi olan küçük çocuk için durum, geminin kaptanının bir insan değil de sadece bir vitrin mankeni olduğunu fark etmek gibidir.’
Tom Robbins- Mutlu bir çocukluğa sahip olmak için asla geç değildir, demiştir.
İçimde hala bir yara var ama artık hayatımı mahvetmiyor. Kim olduğumu artık bu yara tanımlamıyor.
‘Güçlü olmak, her şeyi tek başınıza yapacağınız anlamına gelmez.’
Kendinizi güvensizliğiniz için suçlamak ve neden diğerleri gibi girişken olamadığınızı düşünmek yerine, büyürken ne kadar destek aldığınızı düşünmek faydalı olabilir.
İnsanlara bize sarılmalarını, duygularımızı yansıtmalarını ve sözel destek vermeleri gibi daha pek çok şeyi istediğimizi söylediğimiz vakit, kendimizi o kadar da güçsüz hissetmeyiz.
Dünyadaki bütün kitapları okumak bile, sakin olmak yerine tepkisel olan ya da hiçbir eksiği olamadığını düşünen bir egonun içinde bulunduğu bir sistemi telafi edemez.
Daha kolektif bir seviyede, ‘iyi’ ve sevecen bir anneyle ya da ‘kötü’ ve cadaloz bir anneyle yaşamanın nasıl olduğuna dair bir şeyler biliriz. Asıl bilinmeyen şeyse, dışarıdan gayet yeterli gözüken ama duygusal açıdan orada olmayan annedir.
Tahmin edilebileceği gibi, duygusal açıdan orada olmayan bu anneler çocuklarına fazla dokunmazlar ve güçlü bir dokunuş açlığına ya da tam aksine, dokunuştan kaçınma durumuna yol açarlar.
Duygusal açıdan orada olmayan bir annesi olan küçük bir çocuk için bu durum, geminin kaptanının bir insan değil de sadece bir vitrin mankeni olduğunu fark etmek gibidir.
Zihninizin iç atmosferini değiştirmek, üstlenebileceğiniz en büyük renovasyon işidir.
Bir çocuk ‘sevgi bankası’ gibidir. İçine ne kadar çok şey koyarsanız, daha da fazlasını geri alırsınız. Çocuklar doğuştan sevecendir; o yüzden, içinizdeki sevilmemiş çocuğa sevginizi biraz olsun belli ettiğinizde bile karşılığını görürsünüz.
Unutmayın ki bilinçaltına itilen her şey güçlenir.
Geçmişimizi onunla işimiz bittiğinde bir kenara bırakıyoruz. Onunla alışverişi tamamladığımızda. İşte, o kadar basit.
John Bradshaw, Size yapılan şey kasıtlı olmasa bile, öfkelenmenizde bir sorun yoktur. Hatta içinizdeki yaralı çocuğu iyileştirmek istiyorsanız, öfkeli olmanız gerekir, der.
Hissizleşmek ve duyguları örtbas etmek, yarayı korur ama iyileşmeyi engeller.
Her şeyi iyi yapması gerektiğini hisseden kişiler, başarısız olmamaları ya da bir öğrenme eğrisi gerektiren yeni şeyler denememeleri gerektiğini düşünürler, o yüzden de bir işten daha başlamadan vazgeçerler.
Anne sizi bazen teselli ediyor ama diğer zamanlarda kontrolden çıkıp size vuruyorsa, ona gitmenin ne zaman güvenli olacağını nasıl bilebilirsiniz? Hem anne neden bazen o kadar dalgın gözükür? (İhmalkâr ve tacizkar ebeveynler genellikle tedavi edilmemiş travma kurbanlarıdır.)
Yalnız olmak, özellikle sıkıntılı zamanlarda yalnız kalmak, endişeli bağlanma durumunu yaşayan kişiler için üzücü bir durumdur ve bağlandıkları kişiler gittiklerinde, tek başlarına kendilerini iyi idare edemezler. Daha sonraki ilişkilerinde, romantik partnerleri gittiğinde kendilerini güvensiz hissetmeye meyilli olurlar ve kıskançlık sergileme ihtimalleri de artar. Endişeli bağlanma tarzına sahip kişiler her zaman aşkı/sevgiyi ararlar.
Açık olan bir kalp sevebilen kalptir.
‘Küçük bir çocuk için emniyet, uyumlu ve sevecen bir ortamda bulunur. Kapılarda kilit olmasıyla değil!’
Yara çok acı verdiğinden, doğal olarak kendimizi ondan uzak tutmaya çalışırız. Ancak acının bir kısmı dikkatle boşaltılıp da kendimizi daha güçlü hissetmeye başladığımızda konuya karşı daha az hassasiyet hissetmeye başlarız..
Duygularınızı içinizde tuttuğunuzda, çok daha yalnızsınızdır
Güvenmeyi öğrenmek uzun bir yol olabilir
Annemin varlığı beni canlandırıyor. Annem uzaklaştığında, ben de uzaklaşıyorum ve kendimle olan bağımı kaybediyorum
Kalbinizde bir boşluk varsa eğer, sevgiye doyamazsınız
Bir annenin sığınılacak yer yani ana karargah oluşturamaması, geri dünülebilecek ve güvenli bir yer inşa etmeyi becerememesi, bir kişinin kendini annesiz bir çocuk gibi hissetmesine neden olur
Pasif sevgi almak, sevgiyi kazanmak için çok aktif olmak zorunda kalmış yetersiz annelik görmüş kadınlar için son derece iyileştirici olabilir.
Mutlu bir yuvada, çözmeniz gereken sayısız kriz yaşanmaz
(ya da bir şeyi çözmeyecek kadar küçük olduğunuzda, buna nasıl dayanacağınızı düşünmek zorunda kalmazsınız).
Mutlu bir yuva, insanın içinde kendisini iyi hissettiği yerdir
Sadece arkamızda olan değil, aktif olarak bizim yanımızda bulunan birisine ihtiyaç duyarız
Bir yere ait olma hissi elzemdir
Hayatın nasıl okyanusta başladığı düşünülüyorsa, insan hayatı da annede, daha doğrusu rahimde başlar. Dolayısıyla, hem mitolojik düzeyde, hem de dünyevi düzeyde hayatın kaynağı annedir
Bize bakan kişinin koruması olmadan, sahip olduğumuz tek korunma yöntemi görünmez kalmak ve kişiliğimizin içine kendimizi savunmaya yarayan yapılar inşa etmek olur
Burada olduğun için memnunum, bir çocuğun duyacağı ilk önemli mesajdır.
İnsanlar oldukları gibi kabul edildiklerini hissetmedikçe, gerçek anlamda sevildiklerini (hatta onlardan hoşlanıldığını) bile hissetmezler.
Zihninizin iç atmosferini değiştirmek, üstlenebileceğiniz en büyük renovasyon işidir.
Omuzlarınızı ve kalbinizi gevşetin ve her şeyin rüzgar gibi içinizden geçmesine izin verin,der.
Anne partnerine bağımlı olduğunu ve onsuz hayatta kalamayacağını hissedebilir ve bu yüzden de uygunsuz olan durumu göremeyebilir.
Çocukların, annenin neden bazen önemli bir konuşmayı ya da olayı hatırlamadığı veya farklı zamanlarda çok farklı davrandığını anlaması daha zordur! Annenin bu durumlarda değişen yüzü çocuk için çok istikrarsız bir dünya yaratır ve çocuk bununla başa çıkabilmek için benzer bir şekilde parçalanabilir.
İçimde hala bir yara var ama artık hayatımı mahvetmiyor. Kim olduğumu artık bu yara tanımlamıyor.
Sevgi istemekten ölecek hale gelmiştim.
:
Sevgi istemekten ölecek hale gelmiştim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir