Anemon / Kitap Alıntıları – Lale Müldür

o kadar yakınımda ki birden çok uzaklara gidebilir.
(..)
simyada olduğu gibi benzer bir elemanın benzer bir elemanla ilişkisi.

“Beni görüyor musun?
Ben böyle yaşıyorum işte
Bir şeylerin acısı
Bir şeylerin anısıyla.”

Sonra belki çay içeriz.
Şansımız varsa yağmur da yağar
Damlalara huzur yüklemece oynarız.
Benim damlam seninkini alnından öper
Güzel şeyler olur belki
Sen gel bence

Beni görüyor musun
ben böyle yaşıyorum işte
bir şeylerin acısı
bir şeylerin anısıyla

Ben böyle yaşıyorum işte
Bir şeylerin acısı
Bir şeylerin anısıyla

“Kadınları sevmeyi öğrenin.”

“Gözler terkedilen şeylerle doludur.”

daha önce tanışmıştık konuşmamız gerekmiyor işte solungaçlarımızda birikmişken onca siyah su ve ağzımızda bir yığın zoka ve ağlardık dalarken uykuya ıslak bir ağın içinde sarmaş dolaş.

“Biliyorsun ki sevilen şeyler nasıl olsa uzaklaşıp gidecekler..”

”Sonra belki çay içeriz.
Şansımız varsa yağmur da yağar.
Damlalara huzur yüklemece oynarız.
Benim damlam seninkini alnından öper.
Güzel şeyler olur belki.
Sen gel bence ”

bir süre aynı yolun üzerinde gittik uykusuz hacılar gibi yanyana. bir ara seni görmek için soluma baktığımda kanayan bir kuzu vardı .

başımın masanın üstüne düşmekte olduğu şu an beni saçlarımdan yakalar kendine çeker mi?

“Söyleyecek başka bir şeyim yok artık.
Unutmak istemiyordum oysa.
Güzel kalan yaralar da vardır çünkü ”

“Karşılıklı duran aynalarız sanki
Aramıza giren her şey sonsuza gidiyor.”

“Söyleyemediklerim yaralıyor en çok
Aradığım ne varsa bulamıyorum.”

“İçimde bir şehir daha bütün yıldızlarıyla söndü ”

“Ben böyle yaşıyorum işte
bir şeylerin acısı
bir şeylerin anısıyla.”

YEŞİL kadehlerde içilen ŞARAPLAR toprağın ve güneyin şarkısı

Kuzey mi burası, kuzey-batı mı?
Kurtar kendini! Dön Doğu’ya!

zırhımı kuşanıp yatıyorum
sabah yine bir zıpkın yüreğimde

..ve böyle Allah misâller sunar insanlara
kavrayıp düşünsünler diye.

yokoldu
kiraz çiçeklerine
kar yağdıran küçük bir kız

önce güzel bir dünya öldü
sonra güzel dünya düşleri

İpler amcamın elinde ama sen yine de buzağıyı yakalamaya çalış, (..)

bazı insanlara yağmur yağıyordu.
ben zaten yıllardır seni bekliyordum.

sana acımıyoruz Frantz
içimizden ölmek geliyor

yağlı sarı saçlarınla
klasik çağ kaçkınlarına
benziyorsun
ve sırf beni kızdırmak
için sürekli o
kadını, kısrak
gibi keman
çalan kadını
düşünüyorsun
saçlarını yıka, Frantz
hayata dön

akşama star-88’e gel, ben barın arkasında olacağım
işte öyle, bütün bunlar görüntü, bal gibi evde olacağımı biliyorsun

çünkü hareketlerimi hareketlerin yönetmiyor artık

Kim yaşamını kurtarmaya çalıştıysa kaybedecek. Kim

kaybettiyse bulacak onu yeniden. Fezanın

lacivert bir serap gibi insanları sardığı bir gün

dağınık hafif bir uykudan kalkar gibi

teyelleyeceksin kendini.

yaşıyorum diyorum niçin inanmıyorsun
çiziklerim yarıklarım yaralarım kızıl/kara

bir şey yürür üstüme elinde bıçak
sürekli bir imge tüm bir yaşam
üzerime gelen her şeye kilitlenirim.

gömülmek geceye.
bazen düşüncelere dalmak için
baş eğilir ya, işte öyle, düpedüz gömülmüş
olmak geceye. çepeçevre insanlar uyumaktadır
ufak bir oyunculuk, masum bir kendini aldatış
sanki evlerde uyumaktadırlar, sağlam yataklarda
sağlam çatılar altında, döşekler üzerinde boylu
boyunca uzanmış ya da büzülmüş, çarşaflar içinde
yorganlar altında, gerçekte bir araya gelmişlerdir
o bir vakitler ve sonraları olduğu gibi çöl gibi bir
yerde, açıkta bir konak, sayılamayacak kadar insanlar
bir önder, bir kavim, soğuk bir gök altında, soğuk
yapraklar üzerinde, önce ayakta, şimdi savrulmuş
yerlere, alınlar kollar üzerine bastırılmış, yüzler
yere doğru sakin soluyarak. ve sen uyanık durursun
nöbetçilerden birisin, yanıbaşındaki çalı çırpı
yığınından yanan bir odun parçasını sallayarak
ama en yakınını bulursun. neden uyanıksın
birinin uyumaması gerekiyor işte.
birinin olması lazım.

içimdeki sulara
içimdeki sazlıklara
içimdeki bataklıklara

seni bırakıyorum

Bazen bir insanla bir şey olur, kısa süren bir şey.
Bazı insanlarla yıllarca görüşsen de bir şey olmaz.

Beni görüyor musun
Ben böyle yaşıyorum işte
Bir şeylerin acısı
Bir şeylerin anısıyla

Beni görüyor musun
Ben böyle yaşıyorum işte
Bir şeylerin acısı
Bir şeylerin anısıyla

sizde niye suçluluk duygusu var biliyor musunuz
çünkü gerçekten suçlusunuz da ondan

ulan doğa size düşman

yaşıyorum diyorum niçin inanmıyorsun
çiziklerim yarıklarım yaralarım kızıl/kara