İçeriğe geç

Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar – Kara Kule 8 Kitap Alıntıları – Stephen King

Stephen King kitaplarından Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar – Kara Kule 8 kitap alıntıları sizlerle…

Anahtar Deliğinden Esen Rüzgar – Kara Kule 8 Kitap Alıntıları

Kanunlar, kadınlara karşı acımasız olabiliyor.
Çocukken öğrendiklerimiz, alışkanlıklarımız halini alır, bu böyledir.
Kadınlar farklıydı. Kalpleri daha büyüktü.
Görünüşe bakılırsa yanlış adamla evlenince nikah kuşağı, darağacı ipine dönüşüyordu.
Sunulanı uzun süre bekletme, çünkü her değerli şeyin kanatları vardır ve uçup gidebilir.
Dileklerin en kötü yanı, bazen gerçekleşmeleridir.
O kadın şeytana pabucunu ters giydirir. Ve şeytan onu cehenneme götürmeye kalksa bir ay da oraya da hükmetmeye başlar.
Hem anlatmak sana iyi gelecektir. Dehşet, üremesine fırsat verilmeden tükürülmesi gereken bir solucandır.
Herhalde erkekler kendi başlarına yaşayan kadınlar için her yerde benzer hikayeler anlatıyorlar. Kamışlarının değerinden şüpheye düşmelerine neden oluyor.
Bir daha babamın önünde ağlamayacaktım. Asla.
Soğuk dünyada, rüzgarlı bir gecede, sıcak bir ateşin etrafında toplanılıp anlatılan hikayeler gibisi yoktur.
Ama ben rüzgarın sesini severim. Oldum olası sevdim. Yüreğimi sakinleştirir ve aklıma eski günleri getirir.
Sadece yaşa ve yaşat diyorum.
Sofram pek zengin değil ama paylaşmaktan mutluluk duyarım.
Rüzgâr sonunda herkesi alır, değil mi? Hem neden olmasın? Hem neden başka türlü olsun? Hayatımızdaki tatlar bizi terk etmeseydi, daha en başından hiçbir tat olmazdı.
Sahip olduğun her şeyinin, sıkılan bir süngerden akan damlalar gibi süzülüp gitmesine izin verecek misin?
Sadece bir tane gümüş kurşunum vardı ve yılanın başı bir sağa bir sola oynuyordu ama hedefimi vuracağımdan bir an bile şüphe etmedim; bunun için yaratılmıştım.
Aceleyle evlenen pişmanlığını ağır ağır yaşar.
Çocukken dinlediğimiz hikâyeleri ömür boyu hafızamızda taşırız.
Everylynne. O kadın şeytana pabucunu ters giydirir. Ve şeytan onu cehenneme götürmeye kalksa bir ayda oraya da hükmetmeye başlar.
-Bazen dünyanın çivisinin çıktığını düşünüyorum.
-Çıktı. Ama çıkanlar yerine takılabilir.
Hem anlatmak sana iyi gelecektir. Dehşet, üremesine fırsat verilmeden tükürülmesi gereken bir solucandır.
Bir daha Debaria seferine çıkmayacağım. Evde yolumu gözleyen bir karım var. Yaşlı cadalozun teki ama ondan fazla yaşamaya kararlıyım.
İnsanların sadakatinin doğal bir hakmış gibi kabul edilince ne çabuk zayıflayabildiğini görmek beni dehşete düşürüyordu.
Annemin ölümünün ardından nadiren yaptığım bir şeyi yapıp hafifçe gülümsedim.
Süratle bulundukları yere doğru esen rüzgar canlı ve ıstırap içinde gibiydi.
Susannah, tekerlekli sandalyesini şöminenin içine sürdü. Şöminenin ağzı o kadar büyüktü ki başını eğmesine gerek kalmamıştı. Yukarı baktı, aşağı sarkan paslı bir halka gördü ve tutup çekti. Cehenneme yaraşır bir gıcırtı oldu bir duraksama ve kocaman bir is bulutu Susannah’ın üstüne çöküverdi. Tepkisi ani, renkli ve tam Detta Walker’a yaraşacak şekildeydi.
O baş belası Andy’ye rastlarsanız söyleyin ona, ne şarkı söylemesini istiyorum ne de kahrolası falımı dinlemeyi!
Orta Dünya, bazen çok güzel olsa da hazin bir yer.
Bir insan hiçbir zaman hikâyeler için fazla büyük olmaz Billy. Erkek veya kadın, kız veya oğlan, fark etmez. Hepimiz hikâyeler için yaşarız.
İncecik bir ipti ama bazen -koparmamayı başarabilirseniz- ince bir ip sizi kocaman bir kumaş parçasına götürebilirdi.
Şaşkın ve üzgünken hiç bir şey söylememek en iyisidir, zira her söz yanlış olabilir.
Başlarına gelen haksızlıktı,haksızlıktı, haksızlıktı. Çocuk kalbiyle gözyaşları döktü ve sonra çocuk kalbi biraz öldü.Çünkü hayat böyledir.
Aceleyle evlenen pişmanlığını ağır ağır yaşar der eskiler. Bağlanan kuşağın bir daha çözülemeyeceğini de söylerler ki bu doğru.Boşanma adı verilen eğlenceli kavram, Kulenin bazı seviyelerinde var ama sevimli orta dünyamızda yok.
İyiyim. Hayatında söylediği en büyük yalandı.
Gelecekte bir gün muazzam vergiler ödeyeceksin. – Bu gece sonsuz ormanda ölmezsen yani ya da yarın veya ondan sonraki gün. Ama neden ufkun ötesindeki fırtınalara şimdiden kafa yoralim , değilmi
Şunu bil ve ileride sahip olacak kadar talihsizsen çocuklarına da anlat :
Doğru elde, her nesne sihirli olabilir.İzle şimdi
Amerika nedir ?
Oyuncak seven budalalarla dolu bir krallık.
-Ne dedi tahsildar alçak, mırıltıya benzer sesiyle. Cevabına dikkat et Topal Peter Torunu, Mathias oğlu Bern Kells. Çok dikkat et, çünkü boynun kalın da olsa bence incelebilir.Evet, buna inanıyorum.
Batıda bir laf vardır güzelim: Sunulanı uzun süre bekletme, çünkü her değerli şeyin kanatları vardır ve uçup gidebilir.
-Merhamet ve sempatinin ne olduğunu bilirdim ama başkasına sunmakta hiç bir zaman iyi olmamıştım.
Dehşet, üremesine fırsat verilmeden tükürülmesi gereken bir solucandır.
Ama ben rüzgarın sesini severim. Oldum olası sevdim. Yüreğimi sakinleştirir ve aklıma eski günleri getirir.
Görünüşe bakılırsa yanlış adamla evlenince nikah kuşağı, darağacı ipine dönüşüyordu.
*Dehşet, üremesine fırsat verilmeden tükürülmesi gereken bir solucandır.
Çocuk kalbiyle gözyaşları döktü ve sonra çocuk kalbi biraz öldü. Çünkü hayat böyledir
Aptalca olan tek soru, sormadığınızdır.
Aceleyle evlenen pişmanlığını ağır ağır yaşar der eskiler.
Çocukken öğrendiklerimiz, alışkanlıklarımız halini alır, bu böyledir.
Bir insan hiçbir zaman hikayeler için fazla büyük olmaz. Erkek veya kadın, kız veya oğlan, fark etmez. Hepimiz hikayeler için yaşarız.
İncecik bir ipti ama bazen-koparmamayı başarabilirseniz-ince bir ip sizi kocaman bir kumaş parçasına götürebilirdi.
Ama ben rüzgarın sesini severim. Oldum olası sevdim. Yüreğimi sakinleştirir ve aklıma eski günleri getirir.
Bir insan hiçbir zaman hikâyeler için fazla büyük olmaz Billy. Erkek veya kadın, kız veya oğlan, fark etmez. Hepimiz hikâyeler için yaşarız.
Aptalca olan tek soru, sormadığınızdır.
Sunulanı uzun süre bekletme, çünkü her değerli şeyin kanatları vardır ve uçup gidebilir.
Dileklerin en kötü yanı, bazen gerçekleşmeleridir.
Zaman, kapının bu tarafında çok kısa.
Görünüşe bakılırsa yanlış adamla evlenince nikah kuşağı, darağacı ipine dönüşüyordu.
Şans, zayıf inançlıların ka için kullandığı sözdür.
Rüzgâr sonunda herkesi alır, değil mi? Hem neden olmasın? Neden başka türlü olsun? Hayatımızdaki tatlar bizi terk etmeseydi, daha en başından hiçbir tat olmazdı.
Şaşkın ve üzgünken hiçbir şey söylememek en iyisidir, zira her söz yanlış olabilir.
Çocuk kalbiyle gözyaşları döktü ve sonra çocuk kalbi biraz öldü. Çünkü hayat böyledir.
Bana büyük bir yardımın oldu. Hayatında yardım edeceğin son insan da olmayacağım.
Zaman bir anahtar deliği, diye düşündü yıldızlara bakarken. Evet, bence öyle. Bazen eğilip delikten bakıyoruz. Ve öyle yaptığımızda yüzümüzde hissettiğimiz rüzgâr -anahtar deliğinden esen rüzgâr- yaşayan tüm evrenin nefesi.
Yaşananların hepsi zalimce bir fıkraydı ve kovanın altında, dinleyenleri kahkahaya boğacak vurucu finalini bulacaktı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir