İçeriğe geç

Ana Hatlarıyla Tasavvuf Tarihi Kitap Alıntıları – Osman Türer

Osman Türer kitaplarından Ana Hatlarıyla Tasavvuf Tarihi kitap alıntıları sizlerle…

Ana Hatlarıyla Tasavvuf Tarihi Kitap Alıntıları

&“&”

Her konuşma ki Allah’ı anmıyor , o boştur.Her susma ki , tefekkürle değildir, gaflettir.Her hareket ki Allah’ a ibadet değildir, fetrettir.Allah o kula rahmet etsin ki , nutkunu zikir , susmasını fikir, nazarını ibret , hareketini ibadet yapar ve insanlara diliyle ve eliyle selam verir.
Rabbini zikredenle etmeyen , diri ile ölü gibidir."
Imam-ı Gazâli ihyanin tevekkül bahsinde tevhidin 4 mertebesinin bulunduğunu söyler ve bunu ceviz misali ile şöyle açıklar:
1)cevizin dışındaki yesil kabuk 2)onun altındaki sert kabuk 3)cevizin içi 4)cevizin içinde bulunan yağ.
Birincisine kisru’l kışr(kabuğun kabuğu), ikincisine kışr(kabuk), üçüncüsüne lübb(öz), dördüncüsüne lübbü’l lübb(özün özü) denir.
Zahir ve rüsûm ulemasının bildiği tevhid ya kabuktur ya da kabuğun kabuğudur. Ariflerin bildikleri tevhid ise ya özdür veya özün de özüdür.
Tasavvuf kâl (söz) ilmi değil, hâl ilmidir"
Melamiler rabıta yapmaya gönül beklemek" derler.
Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeyi sevdim; mahlûkâtı yarattım ki bilineyim.
Sûfî kelimesi, yün manasına gelen “sûf” kelimesine nisbet edilerek türetilmiştir.Renksiz, kaba yünden yapılmış elbise giymek o devirlerde günahlardan pişmanlık duymanın bir alâmeti idi.
Allah kuluna kâfi değil mi ?…"
Tasavvufta mühim bir yeri olan ve üzerine düşeni yaptıktan sonra Allah’a güvenip dayanma ve Ondan başkasına ihtiyacını arzetmeme" şeklinde anlaşılan tevekkül konusunda Allah Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurur:
"Onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse, O ona yeter." Talâk 65/3.
Imam-ı Gazâli ihyanin tevekkül bahsinde tevhidin 4 mertebesinin bulunduğunu söyler ve bunu ceviz misali ile şöyle açıklar:
1)cevizin dışındaki yesil kabuk 2)onun altındaki sert kabuk 3)cevizin içi 4)cevizin içinde bulunan yağ.
Birincisine kisru’l kışr(kabuğun kabuğu), ikincisine kışr(kabuk), üçüncüsüne lübb(öz), dördüncüsüne lübbü’l lübb(özün özü) denir.
Zahir ve rüsûm ulemasının bildiği tevhid ya kabuktur ya da kabuğun kabuğudur. Ariflerin bildikleri tevhid ise ya özdür veya özün de özüdür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir