İçeriğe geç

Alice’s Adventures in Wonderland Kitap Alıntıları – Lewis Carroll

Lewis Carroll kitaplarından Alice’s Adventures in Wonderland kitap alıntıları sizlerle…

Alice’s Adventures in Wonderland Kitap Alıntıları

Dünü anlatmamın bir yararı olacağını sanmıyorum, çünkü dün başka biriydim.
Eğer herkes kendi işine baksaydı, Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi.
Eğer herkes kendi işine baksaydı, Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi.
Dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!
“ Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki , başkaları da seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka biri olarak görmesin “
“ Eğer herkes kendi işine baksaydı , Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi “
Dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!
Dünü anlatmamın bir yararı olacağını sanmıyorum,çünkü dün başka biriydim.
Dünyayı yürüten güç sevgidir, sevgi!
Bundan kuşkun olmasın, kesinlikle bir yere varırsın, tabii eğer yeteri kadar yürürsen.
Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki, başkaları da seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka biri olarak görmesin
Dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!
Her şeyden bir ders çıkar, o dersi çıkarmayı bileceksin
Daha fazla almak, hiç alamamaktan çok daha kolaydır
buradaki herkes delidir. Ben deliyim. Sen delisin.
Dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi! ,,
Lütfen bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misiniz? + Bu nereye gitmek istediğine göre değişir, dedi Kedi. – Aslında nereye gittiğim pek umrumda değil dedi Alice. + O zaman hangi yolu izlersen izle, fark etmez, dedi Kedi. – bir yere varayım yeter, diye tamamladı Alice sözünü. + Ah, bundan kuşkun olmasın, kesinlikle bir yere varırsın, tabii eğer yeteri kadar yürürsen.
Göründüğün gibi ol’ –ya da daha basit bir şekilde söylemek gerekirse: ‘Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki, başkaları da seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka biri olarak görmesin.
Herkes yalnızca kendi işine baksa dünya şimdikinden çok daha hızlı dönerdi.
Alice’in uykusu gelmeye başlamıştı, rüya görüyormuş gibi kendi kendine konuşmaya devam etti: “Kediler yarasa yer mi? “Kediler yarasa yer mi? – hatta ara sıra, “Yarasalar kedi yer mi? diye soruyordu. Görüyorsunuz ya, her iki soruya da yanıt veremediğinden nasıl sorduğunun pek bir önemi yoktu.
Okuduğum masallarda anlatılanların hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini düşünürdüm, ancak şimdi bir masalın tam ortasındayım!
“Lütfen bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misiniz?”
“Bu, nereye gitmek istediğine göre değişir,” dedi Kedi.
“Aslında nereye gittiğim pek umurumda değil ” dedi Alice.
“O zaman hangi yolu izlersen izle, fark etmez,” dedi Kedi.
“ bir yere varayım yeter,” diye tamamladı Alice sözünü.
“Ah, bundan kuşkun olmasın, kesinlikle bir yere varırsın, tabii eğer yeteri kadar yürürsen.”
“ dünü anlatmamın bir yararı olacağını sanmıyorum, çünkü dün başka biriydim.”
Eğer herkes kendi işine baksaydı, Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi
Fakat şimdi kesinlikle eminim ki beyin yok bende
“O zaman ne demek istediğini söyle,” diye devam etti Mart Tavşanı.
“Söylüyorum zaten,” dedi Alice hemen, “en azından – en azından söylemeye çalıştığım şey söylüyorum – ikisi de aynı değil mi zaten?”
“Hiç de değil!” dedi Şapkacı. “O zaman şunlar da aynı anlama gelirdi: ‘Yediğimi görüyorum’ demek, ‘gördüğümü yiyorum’ demekle aynı şey!”
“Ya da şöyle diyebilirsin,” diye ekledi Mart Tavşanı: “’Sahip olduğum her şeyi severim’ ile ‘sevdiğim her şeye sahibim.’”
“Şöyle de diyebilirsin,” diye devam etti Fındıkfaresi, “’uyuduğum zaman nefes alırım’ demek, ‘nefes aldığım zaman uyurum’ demekle aynı şey.” Fındıkfaresi, uykusunda konuşuyordu sanki.
“İşte senin dediğin buna benziyor,” dedi Şapkacı ve konuşma sona erdi.
Acaba şimdiye dek kaç kilometre düştüm?
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
kesinlikle bir yere varırsın, tabii eğer yeteri kadar yürürsen.
Dünü anlatmamın bir yararı olacağını sanmıyorum, çünkü dün başka biriydim.
‘ Dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi! ’
”Aman Tanrım! Bugün her şey de amma acayip ha! Oysa daha dün her zamanki gibiydi. Acaba dün gece değiştim mi ben? Dur bakayım düşüneyim: bu sabah kalktığım zaman gene önceden olduğum gibi miydim acaba? Biraz değişiklik duyumsamıştım kendimde gibi geliyor. Ama eğer ben ben değilsem yeni bir sorun çıkıyor: acaba kimim? İşte asıl bilinmez bilmece bu! ”
Maden varsa manen yoktur.
Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki, başkaları da seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka biri olarak görmesin.
Her şeyden bir ders çıkar,o dersi çıkarmayı bileceksin.
dünü anlatmamın bir yararı olacağını sanmıyorum, çünkü dün başka biriydim.
Bir mum gibi,
tamamen eriyip tükenebilirsin
.
Düne geri dönemem çünkü o zamanlar farklı bir insandım.

Eğer herkes kendi işine baksaydı, Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi.
Eğer herkes kendi işine baksaydı, Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi.
Eğer herkes kendi işine baksaydı, Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi,
Ah, dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!.
Eğer herkes kendi işine baksaydı, Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi.
Eğer Zaman’la iyi ilişkiler kurarsan, o da saati istediğin gibi gösterir.
Ama ben delilerin arasına karışmak istemiyorum. dedi Alice.
Başka çaren yok dedi Kedi, buradaki herkes delidir. Ben deliyim. Sen delisin.
Eğer herkes kendi işine baksaydı, Dünya şimdi olduğundan daha hızlı dönerdi.
Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki, başkalarıda seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka biri olarak görmesin.
dünyayı döndüren şey sevgidir,sevgi!
.
Yaşlandın William Baba, dedi genç tosun
Saçların beyazladı;
Yine de sürekli baş aşağı duruyorsun,
Sence bu yaşına uygun bir davranış mı?
Haydi ama, böyle oturup ağlamanın bir yararı yok! dedi sert bir sesle kendi kendine.
Sen! dedi Tırtıl küçümseyen bir edayla. Sen kimsin ki?
Kraliçe, büyük küçük olmasına bakmaksızın her sorunu aynı yöntemle çözerdi. Kralın neyi kastettiğine bile bakmadan “Kesin kafasını!” dedi.
Sonra tanıdığı çocuklardan domuz olmaya yaraşanlarını gözünün
önünden geçirdi. Ah, onları domuz yapmanın yolu bir bilinseydi
eğer o insan olmak
hoşuma giderse yukarı gelirim, gitmezse başka bir insan oluncaya kadar burada
kalırım
Bu düşmenin bir sonu gelmeyecek miydi acaba?
dunyayi donduren sey sevgidir,sevgi!
sonucta ikisi de deli.
Keske bu kadar cok aglamasaydim Sanirim kendi gozyaslarimin icinde bogularak bunun cezasini cekecegim!Tuhaf bir sey olacak,bundan eminim!Zaten bugun her sey tuhaf.
Lütfen bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misiniz?
Bu, nereye gitmek istediğine göre değişir, dedi Kedi.
Aslında nereye gittiğim pek umurumda değil dedi Alice.
O zaman hangi yolu izlersen izle, fark etmez, dedi Kedi.
Göründüğün gibi ol – ya da daha basit bir şekilde söylemek gerekirse: “Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme. ki, başkaları da seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka biri olarak görmesin.”
“Ama ben delilerin arasına karışmak istemiyorum. dedi Alice.
“Başka çaren yok,” dedi Kedi, “buradaki herkes delidir. Ben deliyim. Sen delisin.”
“Benim deli olduğumu nerden biliyorsun;” diye sordu. Alice,
“Deli olmalısın,” dedi Kedi, “yoksa buraya gelmezdin,
Eğer herkes kendi işine bakarsa, Dünya şimdi olduğundan daha hızlı döner.
Keşke bu kadar çok ağlamasaydım dedi Alice bir çözüm yolu bulmak için oraya buraya yüzerken. Sanırım kendi gözyaşlarımın içinde boğularak bunun cezasını çekeceğim!
Bu tuhaf kız, iki kişi gibi hareket etmekten çok hoşlanırdı.Fakat şimdi iki kişi gibi hareket etmenin yeri değil! diye düşündü zavallı Alice, Aslında şimdiki halimle benden saygıdeğer bir insan bile çıkmaz!
Bir gün Alice bir yol ayrımına geldi ve ağacın üstündeki Cheshire kedisini gördü.

Alice: Hangi yolu seçmeliyim?
Kedi: Nereye gitmek istiyorsun?
Alice: Bilmiyorum.
Kedi: O zaman, dedi kedi, hangi yolu seçeceğinin bir önemi yok.

Size bu sabahtan beri başıma gelenleri anlatacağım , dedi Alice oldukça çekingen bir sesle, dünü anlatmamın bir yararı olacağını sanmıyorum, çünkü dün başka biriydim.
-Lütfen bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misiniz?
+ Bu nereye gitmek istediğine göre değişir, dedi Kedi.
– Aslında nereye gittiğim pek umrumda değil dedi Alice.
+ O zaman hangi yolu izlersen izle, fark etmez, dedi Kedi.
– bir yere varayım yeter, diye tamamladı Alice sözünü.
+ Ah, bundan kuşkun olmasın, kesinlikle bir yere varırsın, tabii eğer yeteri kadar yürürsen.
Dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi.
Geri dön! diye seslendi Tırtıl, Alice’in arkasından. Önemli bir şey söyleyeceğim!
Bu kesinlikle umut vericiydi. Alice geri dönüp Tırtıl’ın yanına geldi.
Öfkene hâkim ol, dedi Tırtıl.
Sanırım kendi gözyaşlarımın içinde boğularak bunun cezasını çekeceğim! Tuhaf bir şey olacak, bundan eminim! Zaten bugün her şey tuhaf.
Ah, ‘dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!
– Lütfen bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misiniz?
+ Bu, nereye gitmek istediğine göre değişir.
– Nereye gideceğimi bilmiyorum, bir yere varayım yeter.
+ Nereye gideceğini bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin bir önemi yok.
Her şeyden bir ders çıkar, o dersi çıkarmayı bileceksin.
Dünyayı döndüren şey sevgidir, sevgi!
Kendini başkalarına göründüğünden ya da görünebileceğinden farklı biri olarak görme ki, başkaları da seni başkalarının gözünde başka biri olmaya çalışan başka biri olarak görmesin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir