İçeriğe geç

Albert Einstein Kitap Alıntıları – Ercan Gökyurt

Ercan Gökyurt kitaplarından Albert Einstein kitap alıntıları sizlerle…

Albert Einstein Kitap Alıntıları

Hiç hata yapmamış bir insan yeni bir şey denememiş demektir.
Bir insanın değeri verdiğiyle ölçülür, alabileceği ile değil.
Evrende en büyük ziyan ,sorgulama yetenegini yitirmiş bir beyindir.
Her aptal bilebilir, önemli olan anlayabilemektir ; bir insanı, bir hayvanı, bir bitkiyi , bir düşünceyi
Hiç hata yapmamış bir insan, yeni birşey denememiştir demektir.
Cahil insanlar kendilerini mükemmel görmeye, zeki insanlar ise yeteneklerini hafife almaya egilimlidirler.
Eğitim öğrenilen bilgiler unutulduktan sonra geriye kalan şeydir.
problemleri onları
üreten kafalarla cozemeyiz.
Bu dünyada beni birkaç kişi anladı, onlar da yanlış anladı.
Büyük ruhlar çoğu zaman vasat beyinlerden gelen şiddetli muhalefetin üstesinden gelir.
Eğer E=mc² yerine, dünyayı iyileştiren enerjinin ışık hızının karesiyle çarpılan sevgi vasıtasıyla elde edilebilirliğini kabul edersek, sevginin var olan en güçlü kuvvet olduğu sonucuna ulaşırız. Çünkü sevginin sınırları yoktur.
Sevgi güçtür. Çünkü sahip olduğumuz en iyi şeyi çoğaltır ve insanlığın kendi kör bencilliğinde yok olmamasını sağlar.
Bir insanın değeri verdiğiyle ölçülür, alabildiğiyle değil.
insanlarin kaderi ve yaptıklarıyla ilgilenen bir Tanrı’ya değil, var olan her şeyin arasındaki uyumda kendini gösteren bir Tanrı’ ya inanıyorum.
Albert Einstein
Çağımızın siyasi olayları öylesine yılgınlık verici ki insan kendisini kendi kuşağı içinde bile tümüyle yalnızlaşmış hissediyor.
Albert Einstein
Doğruyu gördüğü halde düşüncelerini değiştirmeyenler cahillikleriyle mutluymuş gibi yaşarlar.
Delilik: Aynı şeyleri tekrar, tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir
Hayatımızın değişmesini istiyorsanız kendinize değiştirmelisiniz.
Başarılı olmaya değil, değerli olmaya çalışın.
Eğer değerli olursanız başarı kendiliğinden gelecektir.
Ben geleceği hiçç düşünmem, ne de olsa gelecektir.
Geleceği ayarlamanın tek yolu olabildiğiniz kadar şimdide olmaktır.
Hiç hata yapmamış bir insan, yeni bir şey denememiş demektir.
Hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin önizlemesi gibidir. Hayal gücü Bilgiden daha önemlidir.
Zekânın gerçek göstergesi Hayal gücüdür, bilgi değil. Bu yüzden hayal gücünüzün hantallaşması da izin vermeyin.
Güzel bir kızı öperken düzgün araba kullanan birisi, öpücüğe hak ettiği dikkati vermiyor demektir.
İki atı aynı anda süremezsiniz. Bir şeyler yapabilirsiniz ama her şeyi yapamazsınız. Şimdiye odaklanın ve bütün enerjinizi şu anda yaptığınız işe verin.
Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla uğraşmaktan Vazgeçmediğim den başarıyorum.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Benim özel bir yeteneğim yok Yalnızca tutkulu bir meraklıyım.
Çünkü sevgi yaşamın özüdür. Senin için tüm yaşamım boyunca kalbimde sessizce çarpan şeyi ifade edemediğim için derinden pişmanlık duyuyorum. Belki özür dilemek için çok geç ama zaman göreli olduğundan seni sevdiğimi söylemeliyim, nihai yanıta ulaştığım için sana teşekkür ederim.
Baban, Albert Einstein
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Son derece güçlü bir kuvvet var ki, şimdiye kadar bilim bunun için resmi bir açıklama bulamadı. Bu, tüm diğerlerini dahil eden ve yöneten bir kuvvettir ve hatta evrende işleyen tüm fenomenlerin arkasındadır ve bizim tarafımızdan henüz tanımlanamamıştır. Bu evrensel kuvvet sevgi dir.
Bizim kuşağın insanları, görevlerine yarışır bir güç gösterebilirse bu savaş gerçek bir kurtuluşa götürebilir.
Bilimin en gözle görünen pratik etkisi hayatı hem zenginleştiren, hem de karmaşık hale sokan birtakım buluşlara yol açmasıdır;
Kendi yarattıklarını cezalandıran ya da ödüllendiren, biz İnsanlarınkine benzer istekleri olan bir Tanrı’yı benim aklım almaz.
Duyabileceğimiz en güzel şey hayatın esrarlı yanıdır. Sanatın ve bilimin beşiğinde bu ana duygu vardır. Onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ne de olsa, ölü ve gözü kapalı gibidir.
Savaş ne kadar iğrenç, ne kadar aşağılık geliyor bana!
Bir mızıkanın ardından sıra sıra yürümekten zevk alan kimseyi adam yerine koymam.
Bir insan istediğini yapar ama istediğini, isteyemez.
Önümüzde çok az zaman var. Bugün işe giriş meslek, Yarın geç kalmış oluruz.
Dünkü kişiler bugün işimize yaramaz ve herhalde yarın büsbütün eskimiş olacaklardır.
Biz bilim adamları, biz ki acı bir kaderle yok edici araçların daha etkili ve daha korkunçlarının yaratılmasına yardım ettik,
Ama üzücü deneyimler bize öğretti ki akıllı düşünce sosyal hayatımızın sorunlarını çözmeye yetmiyor.
Öğretim öyle olmalı ki, sunduğu şey değerli bir nimet sayılmalı, güç bir ödev değil.
Insana bir uzmanlık öğretmek yetmez. Bununla İnsan, doğrusunu isterseniz, işe yarar bir makine olur ama tam, eksiksiz bir kişilik kazanamaz. Elde edilmeye değer bir şeye onun, coşkunlukla yönelmesi gerekir. Bir güzellik ve ahlakça iyilik duygusu edinmelidir yoksa insan uzmanca bilgileri ile, dengeli bir biçimde gelişmiş bir insandan çok, iyi eğitilmiş bir köpeğe benzer. Komşusu ve topluluk karşısında bir tutumu olabilmesi için, insanların dürtülerini, özlemlerini ve acılarını anlamaya çalışması gerekir.
En başta gözetilecek şey bağımsız olarak düşünme ve karar verme yeteneğini geliştirmektir, özel kazandırmak değil.
Ben okul zamanı tatil günlerinden daha çok seven çocuklar tanıdım. Böylesi bir okul öğretmenden kendi alanında bir çeşit sanatçı olmasını ister. Okulda bu havanın esmesi için ne yapılabilir? Bunun Evrensel yolunu bulmak insanın hiç hasta olmamasına çare bulmak kadar zordur.
Yaşamanın amacı kaba anlamı ile başarılı olduğu inancını, gençlere açıklamaktan sığınmalıyız Çünkü başarı kazanan bir insan başkalarından büyük bir pay alır ve bu pay Çok kez onları gördüğü hizmetin karşılığını kat kat. Bir insanın değeri verdiği ile ölçülür, alabileceği ile değil.
Öğretmene mümkün olduğu kadar az zor kullanma hakkı vereceksiniz ve öğrencinin hocasına duyacağı saygının tek kaynağı onun insanlık ve düşünce değerleri olacak.
Sözler boş seslerdir ve öyle kalırlar, ayrıca cehennemde iyi niyetlerle döşelidir. Yapan, duyular, söylenen şeyler değil Birgül çalışma ve iş görmedir.
Kimilerine göre okul yetişen kuşağa mümkün olduğu kadar fazla bilgi vermek içindir. Bunu doğru bulmuyorum. Bilgi cansız bir şeydir, oysa okul canlı varlıkların hizmetindedir.
Bu bilgi çölde her an kumlar altında kalabilecek bir mermer heykele benziyor. Onun hizmetindeki işçiler durmadan çalışmalılar ki heykel hep gün ışığında kalabilsin.
Doğuştan gelen yeteneklerinin gelistirilmesine ek olarak, bireyin eğitimi, bugün olduğu gibi gücün başarının yüceltilmesi yerine, onda diğerlerine karşı sorumluluk hissi yaratmaya yönelik olmalıdır.
Sınırsız rekabet inanılmaz bir emek israfına ve daha önce söz ettiğim gibi İnsanların toplum bilincinin felce uğramasına yol açar. İnsanların bu şekilde felce uğratılmasını kapitalizmin en kötü yönü olarak kabul ediyorum. Bütün eğitim sistemimiz bu kötülüğün acısını çekiyor, Öğrenciye, abartılmış bir rekabet hissi aşılanıyor ve açgözlü bir başarı tavrı mesleki geleceğine hazırlık olarak görülüyor.
Buna göre, doğruluğu gözlem ve deneyle saptanabilen önermeler ampirik, mantık ve dilkurallarına dayanılarak saptananlarsa analitiktir.
Öyleyse, evreni büyük bir makine saydığımızda ve şu andaki durumuyla etkin kuvvetleri de biliyorsak, geleceğini herhangi bir anında en küçük ayrıntısına varıncaya dek öngörebiliriz.
İşin ilginç yanı Einstein’ın ilgisizliği, onun bilimsel şöhretine büyük bir kütleçekimsel mercekleme darbesi indirdi.
Einstein’ın durumunda ise hatalar bile dikkate değer.
Einstein şöyle demişti: Bunu çerçeveletip duvara asacağım, çünkü onlar benimle ve düşüncelerimle hep alay etmişlerdi. Elbette ki daha pek çok onur belgesi almıştı ancakhiçbirini çerçeveletip asmamıştı. Bunları “böbürlenme köşesi dediği bir köşeye koyardı.
Belgeyi hemen çerçevelettik ve bu tür takdirnamelerden yalnızca onu Bern dönemim ve oradaki dostlardan bir anı olarak çalışma odama astım.
Calvin hâlâ burada olsaydı ne yapardı biliyor musunuz? O bilmediğini söyleyip ne düşündüğümü sordugunda ise şöyle dedim: Kocaman bir odun yığını hazırlar ve hepimizi günahkârca savurganlığımızdan dolayı yakardı.
“Modern eğitim yöntemlerinin, kutsal araştırma merakını henüz tümüyle boğmamış olması, gerçekten de bir mucizeden başka bir şey değildir; zira bu küçük narin bitkinin temelde sadece özgürlüğe ihtiyacı vardır; bu olmadan kurur ve kesinlikle yok olur.
Elbetteki yanılıyor olabilirim. Ama belki de hata yapma hakkına sahibimdir.
İnsanların kaderi ve yaptıklarıyla ilgilenen bir Tanrı’ya değil kendini gösteren bir Tanrı’ya inanıyorum.
Teori çok şey söylüyor ama bizi Yaşlı Adam’ın sırlarının yakınına götürmüyor. Ben, her durumda onun zar atmadığına inanıyorum. diye yazmıştı.
Politika anlıktır ancak denklemler ebedidir.
Ama başkalarının anlayış ve sempatisinden uzak kaldığıma pişman değilim. Kuşkusuz kaybım olmuştur. Buna karşılık, başkalarının ön yargılarından ve değerlendirmelerinden bağımsız kalabilme gibi bir kazancım var.
Salt mektup borçlarım var, bir de haklı olarak bana küskün
insanlar. Ancak tutkun bir insandan başka türlüsü beklenebilir
mi?

,yani insan etkinlikleri çekiciliğini her zamankinden daha çok yitirmiş durumda, insan her geçen gün kabuğuna daha çok çekiliyor.

Newton evreninin büyük saati Einstein tarafından değiştirilmişti -çarklar ve bölümler farklıydı- fakat Einstein saatin hareketinin hâlâ sonsuz geçmiş ve gelecekte tamamen önceden belirli olduğu konusunda Newton’la anlaşıyordu.
O dönemde eğer bir teori ispatlanmıyorsa o bilim değil; sadece bilim kurgudur anlayışı yani edebiyatta olan Sanat, sanat içindir. anlayışına benzer Bilim, sadece bilim içindir. anlayışı håkimdi.
Her ne kadar tüm kitaplarda ve yazılarda Newton’un yer-
çekimini elma ile bulduğu söylense de bu aslında sadece sehir efsanesidir. Çünkü Newton yerçekimini bulurken
şırken şunu hayal edip düşünmüştür. Acaba ayı iple dünyadan çeksem ne olurdu? sorusu üzerine yerçekimi kanuna ulaşmıştır (TÜBİTAK, Dünyayı Değiştiren 5 Denklem).
Denklem eylemsiz cisim enerjisinin (E) kütlesi, (m) çarpı ışık hızı, (c) karesi veya E= mc2 olduğunu öngörür.
Einstein bu makalede muhtemelen fizik alanındaki en meşhur denklem için bir kanıt geliştirmiştir: E = mc2.
1905, Einstein’ın hayatının en verimli yılı olmuştur ve bu yıla annus mirabillis (Latince mucizevi yıl) denmektedir. Bir yıl içerisinde Annalen der Physik Dergisi’nde yayınladığı dört makale, modern fizik anlayışında devrim yaratmıştır. Ünlü teorik fizikçi Michio Kaku tarafından Evren’in trafik polisi olarak adlandırılan Albert Einstein, 20. yüzyılın başlarında uzayda hiçbir şeyin ışıktan hızlı gidemeyeceğini gösterdi ve aynı zamanda maddenin enerjiye enerjinin de maddeye dönüşebildigini kanıtlayarak atom çağını başlattı.
Einstein’ın çocukkuk döneminde, kariyeriyle ilgili tohumlara pek rastlanmaz. Örneğin, Einstein’ın köşeli bir kafası olduğunu, geç konuştuğunu, kötü biri öğrenci olduğunu söylemek neyi gösterir? Ama onun henüz 12 yaşındayken bir geometri kitabı dolusu problemi büyük bir hızla tek başına çözebilmesi ve 13 yaşında Immanuel Kant’ın Kritik der reinen Vernunft ( Salt Aklın Eleştirisi ) adlı eserini okuması şaşılacak durumdu ve 17 yaşındayken kendi çabalarıyla öğrendiği yüksek matematik ve teorik fizik temellerini kavraması onun yüksek zekasını açıkça ortaya koyuyordu.
3. Dünya Savaşı’nda hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya Savaşı’nda taş ve sopalar olacağını biliyorum.
Artık açık olarak görünmektedir ki: teknolojimiz insanlığımızı geçmiştir. ‘

(Albert Einstein)

Vicdanınıza ters düşen hiçbir şeyi yapmayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir