İçeriğe geç

Akşamüstü Ezgisi Kitap Alıntıları – Amit Chaudhuri

Amit Chaudhuri kitaplarından Akşamüstü Ezgisi kitap alıntıları sizlerle…

Akşamüstü Ezgisi Kitap Alıntıları

Annemi görmek, tanıdık bir bahçede tek başına gezinmek gibiydi.
Her sabah içimde duyduğum küçük ama şiddetli ümit, beni asla bırakmadı.
Farklı odalar, geçici üzüntüler ve neşeler, eşyalar, pencereler ve değişik yerlerle dolu hatıralarıyla öğrenci yaşamı nasıl da eşsizdir.
Her sabah içimde duyduğum küçük ama şiddetli ümit, beni asla bırakmadı.
.
Annemi görmek, tanıdık bir bahçede tek başına gezinmek gibiydi.
.
Kocalarını hem seven hem de onlardan nefret eden kadınlar; eski sevgililerin, ani çılgınlıkların ve şaşkınlıkların hatıraları; sonra hayatın yine tekdüze bir hal alışı ve her şeyin üzerine durmaksızın yağan yağmur. Filmin sonu yaklaşırken bu küçük dünya da biter, dev bir delik, bir boşluk tarafından yutulur.
Kil rengindeydi. Ama azizlere mahsus gözleri ve yüzüyle vücudundaki ifade bu topraklara ve çamura değil, hayaller dünyasına aitti. Hayatımda ilk kez, kendi kişisel zevklerimin; şarkılara ve müziğe olan ilginin, yaratmaktan duyduğum gururun ve keyfin nereden geldiğini anlamıştım.
Kızların aralarında yaptıkları konuşmalar iki cinsel noktadan ibaret olan heyecan ya da zevk arasındaki molalardı. Kalp kırıklığı sıradan bir olaydı; insan bir ay boyunca koridorda yalnızlar ve çiftlerden oluşan kombinasyonlar görürdü; yalnızlar kot pantolon, çiftler ise davetlere gittikleri için resmi siyah kıyafetler giyerlerdi. Sonra bu kombinasyonlar değişir, erkek ortadan kaybolur, kız da düz eteğiyle yün kazağına geri dönerdi
İnsan, ölmüş bir yakınıyla ilgili bir olayı hatırladığında, aklında canlanan şey bir anıdan çok, ölmeden önce görülen bir rüyaya, bir önseziye benzer. Ölümü haber veren bu rüyada, ölecek olan insan huzurlu ve mutludur. Ama yine de, hiçbir sebep olmaksızın, onun öleceğini bilirsiniz. Ölüleri hatırladığımızda, geçmiş, rüyamızda ölümün haber verildiği bir rüya haline gelir. Fakat uyanıkken bu rüyayı tam olarak yorumlayamaz, ona bir anlam veremeyiz.
Kurta: Hindistan’da erkek ve kadınlar tarafından giyilen, dökümlü, gömleğe benzeyen bir kıyafet. – ç.n.
** Beedi: Tütünün “tendu” isimli bitkinin yaprağına sarılıp pamuk ipliğiyle tutturulması yoluyla üretilen, Hindistan’a özgü, el yapımı, filtresiz bir sigara çeşidi. – ç.n.
Farklı odalar, geçici üzüntüler ve neşeler, eşyalar, pencereler ve değişik yerlerle dolu hatıralarıyla öğrenci yaşamı nasıl da eşsizdir.
erken vedalar
Sokaklarda cıvıl cıvıl, fakat hüzünlü, ender rastlanan türden bir huzur vardır; insan bunu görünce hem şaşırır hem de keyiflenir.
Yağmur, dünyayı temizliyor.
       İçimizdeki; insani, ama mevsimlerle değişen bir şey de 
temizleniyor
akıcı ve kederli, kendi
ışıltılı varlığına katlanamayan, 
dışarıda rüzgâr, ışık ve yağmur, toprağı gölgelerden oluşan
                                                     bir değirmen gibi öğütüyor.
Yağmur, dünyayı temizliyor.
İçimizdeki; insani, ama mevsimlerle değişen
Bir şey de temizleniyor,
sessiz bir sağanak halinde yağan

her                                                                                     gözyaşıyla.

Küçük bir gemi, erzak ve küreklerle dolu,
Kap kacak ve silahlarla dolu
Ruhu taşımak için hazır ve nazır beklemekte
Gün ışığı ve uyanış, insana büyük mesafeler kat etmiş, sonunda ev olmayan bir yere varmış hissi verir.
İnsan, ölmüş bir yakınıyla ilgili bir olayı hatırladığında, aklında canlanan şey bir anıdan çok, ölmeden önce görülen bir rüyaya, bir önseziye benzer.
Annemi görmek, tanıdık bir bahçede tek başına gezinmek gibiydi.
Farklı odalar, geçici üzüntüler ve neşeler, eşyalar, pencereler ve değişik yerlerle dolu hatıralarıyla öğrenci yaşamı nasıl da eşsizdir.
Yağmur, dünyayı temizliyor. İçimizdeki; insani, ama mevsimlerle değişen bir şey de temizleniyor, sessiz bir sağanak halinde yağan her gözyaşıyla.
Annemle babamın ben doğmadan önceki halini düşünmek, tanıdığınız ama siz görmeyeli çok değişmiş insanlarla karşılaşmaya, yıllar sonra evlerine dönen çocukları görmeye benzer.
İnsan, ölmüş bir yakınıyla ilgili bir olayı hatırladığında, aklında canlanan şey bir anıdan çok, ölmeden önce görülen bir rüyaya, bir önseziye benzer.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir