Aleksandr Griboyedov kitaplarından Akıldan Bela kitap alıntıları sizlerle…
Akıldan Bela Kitap Alıntıları
Hâlâ bir şeyler bekliyorum sanki
Hiçbir şey hatırlamak istemiyorum
Söylesenize, ne için bu kadar didinip dururuz şu dünyada!
İçimden geçenleri olduğu gibi söylüyorum. Zaten ne kaybettiysem bu yüzden kaybettim
Dokuz gece üst üste uyuyamadığım günler oldu!
Milyon ıstırap kaynıyor içimde ”
Ne garip şeyler oluyor şu dünyada.
İnsan delirir mi ömrünün baharında?
İnsan delirir mi ömrünün baharında?
Aklı pek yerinde değil gibi.
Çıldırmamak için başımı alıp uzaklara gideyim
Duyguları kontrol etmenin bir yolu var mı?
Haydi, göstersenize, nerede o gerçek kahramanlar?
Çok garip bir dünya! Hafiften düşündün mü, insanın aklını kaçırması işten bile değil
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Bütün dünyayı gezmek istedim ama yüzde birini bile gezemedim.
Ah, nerede o eski masum yıllar?
Unutma, mucizenin olduğu yerde mantık yoktur.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Görüyorum da bu devirde,
Yaşına göre pek zeki herkes!
Yaşına göre pek zeki herkes!
İnsan mutlu olunca zamana hiç aldırmıyor.
”Doğrusunu söylemek gerekirse her şey çok loş, bayat ve solgun görünüyor..
”Sürüden ayrılan kuzuyu kurt kapar!
Kadınlar, düşünmeyi ve bilgi edinmeyi değil, sadece düşlemeyi ve hissetmeyi öğreniyor.
Başım kazan gibi tüm bu saçmalıklardan
Benim aklımdan ölüm geçiyor,
Onunsa keyfine diyecek yok!
Onunsa keyfine diyecek yok!
‘Çağın değiştiğinden’ bahsediyor. Artık kabullenmek gerek diyor
Çatski rahatsız bir adamdır, kendi sınıfının durumundan ve yaşama biçiminden.
Dünya dönüyor dediği için yargılananlar, doğru bildiğini söylediği için derisi yüzülenler, öldürülenler okuduğu, düşündüğü için yakılanlar, insanlık için bir şey yapmak istediği ve sadece düşünceleri için asılanlar
Tembel ve ilgisiz insanlarız biz
Ama artık ne yaparsa yapsın, tarihsel süreç bir kez başlamış ve taşlar yerinden oynamıştır.
Ne şaşırtıcı günlerde yaşıyoruz.
Ağıllı adamlar, eyni zamanda, başı bəlalı adamlar idi, bu da çox ağır bir faciə idi, həm də bir və ya bir neçə nəfərin yox, bütün bir nəslin faciəsi idi.
Talih bize yardım eder gibi görünürken, demek felaket köşe başında bekliyormuş.
– Qulluq etmək yaxşıdır, qul olmaq yaman
Cunku temel olan eski ve yeninin catismasidir; eskiye baglilik, yeniyi reddedis ve yozlasan bir hayattir.
İnsanların içine girince anlıyorsun neye benzediklerini;
Acaba dilleri mi daha kötü, yoksa ruhları mı?
Acaba dilleri mi daha kötü, yoksa ruhları mı?
İnsan bir düşünmeye başladı mı, ümitsizliğe kapılır.
Bunca insan arasında yapayalnızım; ben ben değilim sanki
İnsan bir düşünmeye başladı mı, ümitsizliğe kapılır.
Söylesenize, ne için bu kadar didinip dururuz şu dünyada!
İnsan bir düşünmeye başladı mı, ümitsizliğe kapılır.
Bazıları için deha, vebadan korkunç..
Kötü dil tabancadan da tehlikelidir.
Dünya artık eskisi gibi değil..
O yargıçlar da kim oluyormuş?
Eskiden beri özgürlüğe karşı hep acımasızdır onlar.
Eskiden beri özgürlüğe karşı hep acımasızdır onlar.
Gençlik işte!
Okuyorlar ama geleceği hiç düşünmüyorlar!
Okuyorlar ama geleceği hiç düşünmüyorlar!
İnsanoğlu bir tuhaf! Unutuveriyor çok geçmeden.
Eninde sonunda o daracık kutuya gireceğini
Eninde sonunda o daracık kutuya gireceğini
Her şey böyle aciz, biçimsiz ve kusurluysa kabahat bende mi?
İnanmasını bilen insan mesuttur, dünya ona tatlıdır.
İnsan bazen tuhaf rüyalar görür, biliyorum,
Ama gerçekler daha da tuhaftır
Ama gerçekler daha da tuhaftır
Yine gündüz yine keder. Geceler ne de çabuk geçiyor!
Şu soylu milleti yok mu?
Her an belaya sokabilir insanın başını,
Tanrı bizi onların öfkesinden de aşkından da korusun.
Her an belaya sokabilir insanın başını,
Tanrı bizi onların öfkesinden de aşkından da korusun.
Ne yararı var ki okumanın
Ne kadar da zormuş,
Aşka tutulmuş genç bir kıza hizmet etmek!
Aşka tutulmuş genç bir kıza hizmet etmek!
O məsum uşaqlıq hardadır, harda?
O uzun gecələr salaraq səs-küy.
Gizlənpaç oynardıq biz orda, burda,
Stola, stula dırmanardıq hey.
O uzun gecələr salaraq səs-küy.
Gizlənpaç oynardıq biz orda, burda,
Stola, stula dırmanardıq hey.
Qəribə yuxular görsək də, ancaq
Ondan qəribəsi olur oyaqkən:
Ondan qəribəsi olur oyaqkən:
Bəxtiyar olanlar saata baxmaz!