Tuğba Sarıünal kitaplarından Akıl Tutulması kitap alıntıları sizlerle…
Akıl Tutulması Kitap Alıntıları
“Ve insanoğlu, her şeyle baş edebilecek güce sahipken kendi egosuna yenik düşüp dünyanın hakimi olmak istiyor. İşte asıl risk bu. Yani, insanoğlunun bitmek bilmeyen açgözlülüğü. ”
‘Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilir sin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin
‘Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin oğlum’ derdi.
“Evrendeki en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş beyinlerdir. Onlar boşuna oksijen tüketirler. Sorguladıkça dünyaya daha geniş bir pencereden bakacaksın ”
Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin oğlum…
Evet, bu dünyada belki de adil olan tek şey, bir gün herkesin ölecek olmasıydı.
Doğaya karşı modern duyarsızlık, gerçekte, bir bütün olarak Batı uygarlığına özgü olan o pragmatik tutumun bir tür evinden başka bir şey değildir değildir.
Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin.
Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin oğlum.
F: Onu hâlâ seviyorum.
A: Ama o öldü
F: Ölmesi, onu sevmeme engel değil ki.
A: Seni ölene kadar seveceğim cümlesi, yersiz mi yani?
F: Ölen ben olsaydım, belki de durum değişirdi.
A: Ama o öldü
F: Ölmesi, onu sevmeme engel değil ki.
A: Seni ölene kadar seveceğim cümlesi, yersiz mi yani?
F: Ölen ben olsaydım, belki de durum değişirdi.
Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin, hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin.
Yanlış görebilirsin , yanlış bilebilirsin ; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin .
Hiçbir acı aynı şiddette ikinci defa yaşanmaz..
Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin oğlum.
Normal nedir ?
Normal sadece bir illüzyondur.
Örümcek için normal olan sinek için kaostur.
Normal sadece bir illüzyondur.
Örümcek için normal olan sinek için kaostur.
Evet, bu dünyada belki de adil olan tek şey, bir gün herkesin ölecek olmasıdır.
Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin.
Elmas, yani pırlantanın ham hali 3547 santigrat derecede erir. Oysa bir evi yakabilecek kadar yoğunlukta ısı yayan bir yangın, maksimum 927 santigrat dereceye kadar çıkar.
Doğru yerde doğru hamleyi yaptığınızda, her istediğinizi yaptırabileceğiniz insanlarla doluydu bu dünya.
Yanlış görebilirsin , yanlış bilebilirsin hatta yanlış düşünebilirsin
Ama yanlış hissedemzsin oğlum.
Ama yanlış hissedemzsin oğlum.
Evet, bu dünyada belki de âdil olan tek şey, bir gün herkesin ölecek olmasıydı.
Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin.
Yanlış görebilirsin,yanlış bilebilirsin, hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin.
Normal nedir?
Normal sadece bir illüzyondur.
Örümcek için normal olan sinek için kaostur.
Normal sadece bir illüzyondur.
Örümcek için normal olan sinek için kaostur.
İmkânsızla imkân dahilinde olanın arasındaki tek fark, insanın kararlılığıdır komiser.
Reşat Malik’in hayattayken söylediği bir sözü hatırladı; Hiçbir acı aynı şiddette ikinci defa yaşanmaz evlat.
Yanlış görebilirsin,yanlış bilebilirsin;hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin oğlum
Herkes zirveye ulaşmak ister değil mi? Oysa, zirve denilen yer yükselişin sonu, inişin başlangıcıdır.
bu dünyada belki de adil olan tek şey, bir gün herkesin ölecek olmasıydı.
‘Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin.’
Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin oğlum.
Yanlış görebilirsin yanlış bilebilirsin;hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin oğlum.
Evet, bu dünyada belki de adil olan tek şey, bir gün herkesin ölecek olmasıydı.
Bu dünya hassas kalpliler için tam bir cehennem yeri.
yanlış görebilirsin, yanlış bilebilrisin hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin.
Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin.
Yanliş görebilirsin,yanliş bilebilirsin;hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin
“Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin, hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin oğlum.”
Ve insanoğlu, her şeyle baş edebilecek güce sahipken kendi egosuna yenik düşüp dünyanın hakimi olmak istiyor. İşte asıl risk bu. Yani, insanoğlunun bitmek bilmeyen açgözlülüğü.
“Normal nedir? Normal sadece bir illüzyondur, örümcek için normal olan sinek için kaostur.”
Sahi,hakikati aramamıza sebep olan şey neydi?Akıllarımız mı yoksa kalplerimiz mi?
Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin oğlum
Evet, bu dünyada belki de adil olan tek şey,bir gün herkesin ölecek olmasıydı
ve insanoğlu, her şeyle baş edebilecek güce sahipken kendi egosuna yenik düşüp dünyanın hakimi olmak istiyor. İşte asıl risk bu. Yani, insanoğlunun bitmek bilmeyen açgözlülüğü
Büyülere inanıldığı çağlarda olduğu gibi sözcükler toplumu yıkabilecek, tehlikeli kuvvetler olarak görülmekte ve konuşanlar kullandıkları sözcüklerden sorumlu tutulmaktadır. Bu yüzden doğruluk arayışı toplumsal denetim altında kısıtlanmaktadır. Düşünceyle eylem arasındaki farklılık yok sayılmaktadır.
“İnsanlar, bize zarar verdikleri için değil; yaptıkları haksızlıklarla ruhumuzun ışığını söndürüp içimizdeki kötülüğün başkaldırmasına sebep oldukları için korkunçlar.”
Tesadüf, Tanrı’nın gizli kalma şekildir.
Albert Einstein
Albert Einstein
Büyülere inanıldığı çağlarda olduğu gibi sözcükler toplumu yıkabilecek, tehlikeli kuvvetler olarak görülmekte ve konuşanlar kullandıkları sözcüklerden sorumlu tutulmaktadır. Bu yüzden doğruluk arayışı toplumsal denetim altında kısıtlanmaktadır. Düşünceyle eylem arasındaki farklılık yok sayılmaktadır.
Güzel olan varılan yer değil yolculuğun kendisidir.
Herkes zirveye ulaşmak ister. Oysa zirve denilen yer yükselişin sonu , inişin başlangıcıdır.
“ Evet, bu dünyada belki de adil olan tek şey, bir gün herkesin ölecek olmasıydı. “
Evet, bu dünyada belki de adil olan tek şey, bir gün herkesin ölecek olmasıydı.
Büyülere inanıldığı çağlarda olduğu gibi sözcükler toplumu yıkabilecek, tehlikeli kuvvetler olarak görülmekte ve konuşanlar kullandıkları sözcüklerden sorumlu tutulmaktadır. Bu yüzden doğruluk arayışı toplumsal denetim altında kısıtlanmaktadır. Düşünceyle eylem arasındaki farklılık yok sayılmaktadır.
Evet, bu dünyada belki de adil olan tek şey, bir gün herkesin ölecek olmasaydı.
Sonra aniden Reşat Malik’in hayattayken söylediği bir sözü hatırladı. Hiçbir acı aynı şiddette ikinci defa yaşanmaz evlat.
‘Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin; hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin oğlum’
”Yanlış görebilirsin, yanlış bilebilirsin hatta yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissedemezsin. ”
“Oysa okumak insanı düşünmeye sevk eder ve ‘ Düşünmek en güzel ibadettir.’ der peygamber.”
“Hem gerçek zenginlik hayatta en çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymak değil midir?”
“ Haksızlıkla ayakta kalan bir düzeni, haksızlık yaparak yıkamazsınız.”
“Herkes zirveye ulaşmak ister değil mi? Oysa, zirve denilen yer yükselişin sonu, inişin başlangıcıdır.”
“Bence teknoloji insanları yoksulluk, cehalet ve hastalıklardan koruduğu sürece değerli. Ne olduğu belirsiz kozmetik ürünlerini ayağına kadar getirtmesi, teknolojinin nimeti sayılamaz ”
“Hayatı kayıplarla sarılı bir adamın beyni, her türlü ortamda boğazına kocaman bir düğümü oturtabilecek anılarla dolu oluyordu işte.”
“ İnsan belki de en çok böylesi zamanlarda anlıyordu, yalnızlığın sürekli olan bir duruma dönüştüğünde lüks olmaktan çıktığını.”