İçeriğe geç

Adım Adım Hayata Kitap Alıntıları – İpek Ongun

İpek Ongun kitaplarından Adım Adım Hayata kitap alıntıları sizlerle…

Adım Adım Hayata Kitap Alıntıları

Büyümek zor iş.
Öğrenecek ne çok şey var.
Ama hayat, her şeye karşın yine de çok güzel!
Kim? Sorusu size kendinizi ve çizeceğiniz yolu,
Ne? Sorusu size arzu ve yeteneklerinizin yanı sıra hayattaki amacınızı,
Ne zaman? Sorusu size yaşamın dengelerini,
Neden? Sorusu size düşünmeyi,
Nasıl? Sorusu size engelleri aşmayı, düş gücü ve yaratıcılığı geliştirmeyi,
Nerede? Sorusu ise doğru işi doğru yerde yaparak zaman kazanmayı öğretecektir.
Hayatta herkesin asıl amacı mutlu olmaktır. Mutluluğa varmak için bilinçli bir arayış içinde olmalıyız. Bunun ilk koşulu kendi içimizde güçlü, zengin, renkli bir dünya yaratmaktır. Buna giden yollardan bir tanesi, beş duyumuzu hayata geçirerek, güzellikleri doya doya yaşayarak bir mutluluk iklimi yaratmaktır. Gerektiğinde sığınabilmek, tüm zamanlarda da hayatımızı kendimize özel kılmak için
İçimizin bir başka güzelliği de iyimserliktir.
Yüreğinizin ibresi hep iyimserlikten yana olsun.
İçimizin bir başka güzelliği de iyimserliktir.
Yüreğinizin ibresi hep iyimserlikten yana olsun.
Aşk, sevgi ya da beğeni, her ne dersen de, tıpkı yaşamın kendi gibi dikensiz bir gül bahçesi değil ki Unutulmaz güzelliklerin yanı sıra acıları da yaşatıyor insana. Tıpkı okul yaşamında, arkadaşlıklarda, aile ilişkilerinde olduğu gibi Ve bu konu da, her konuda olduğu gibi tek yardımcı öğe, deneyim. Bu tür olayları yaşaya yaşaya deneyim sahibi oluyorsun ve sonunda bunu kafanda büyütüp her beğeniyi ‘asrın aşkı’, ilişki sona erdiğinde ise ‘asrın hatası’ olarak nitelemekten vazgeçiyorsun. Bu konuda yaşadıklarını doğal karşılamayı öğreniyorsun. Yani aşkın diğer duygular gibi hayatımızın bir parçası olduğunu kabullendiğinde aşka karşı hem açık hem de hazırlıklı oluyorsun. İnsanların en büyük hatası meseleyi abartmak. Güçlü bir beğeniyi bile göklerde imzalanmış yüce bir anlaşma gibi niteliyorlar, daha sonra düş kırıklığına uğrayınca bu kez küsüp onca güzel duyguyu yaşatan bir olaya sırtlarını dönüyorlar. Yani senin şu son bir yıldır yaptığın gibi
Altı dürüst adamım var bana hizmet eden,
Tüm bildiklerimi onlardan öğrendim ben.
Adları ne ve neden ve ne zaman ,
Ve, nasıl ve nerede ve kim dir onların.
Duygudan yoksun akıl, topaldır. Akıldan yoksun duygu, kördür.
Odanın loş olması hoşuma gidiyordu, bu loşluk sanki beni sarıp sarmalıyor, olayların kırıcılığından koruyordu.
Ve de birbirlerine sarılıp dans etmeye başlamazlar mı Ah, yüreğime o tanıdık, bir daha hiç karşılaşmamayı umduğum bıçaklar saplanmaya başladı. O eski bildik acı tüm görkemiyle içimdeydi.
İçimizin bir başka güzelliği de iyimserliktir.
Yüreğinizin ibresi hep iyimserlikten yana olsun.
Mutlu olmak istiyorsan savaşacaksın.
Ölüm her şeyin sonudur.
Terbiyesizin terbiyesini vermek, bir fakiri sevindirmek kadar sevaptır.
Bırakabilmek, vazgeçebilmek mutluluktur.
Hayaller dualara emanet.
Mutlu olmak istiyorsan savaşacaksın.
Soru soran insan, düşünen insandır.
Düşünen insansa özgür kişidir.
Terbiyesizin terbiyesini vermek, bir fakiri sevindirmek kadar sevaptır.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Bir de gözleri kapalı bakanlar vardır. Onlar gülümserken bile gözlerinin içi gülmez.
Birini ancak birlikte yaşayınca gerçek anlamda tanır insan.
Bırakabilmek, vazgeçebilmek mutluluktur.
Aklımız duygularımızın engeli olmamalı, duygularımızda aklımızın engeli olmamalı.
Duygudan yoksun akıl, topaldır.
Akıldan yoksun duygu, kördür.
Hayaller dualara emanet
Tüm hayaller dualara emanet ”
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Tüm hayaller dualara emanet ””
“İnsanlara yatırım yapın, çünkü hepimizin insanlara ihtiyacı var.”
“Mutluluğu başkalarının gözlerinde, düşüncelerinde aramak “
“Bir sorunun varsa, onu sen çözme yoluna gideceksin. Madem sorun senin, çözüm de senden gelmeli.“
“Yani kıskanmakla eline ne geçecek? Tersleyip karşındakini kırarak ne daha güzel olacaksın, ne sınıf birincisi. İlle de biriyle yarışacaksan, kendinle yarış.“
Gücümü kendi içimden, kendi kendimden alıyorum.
Ama aşkın geldiğini kabullendiğin gibi gidişinide kabullenmeyi öğrenmelisin.

Hem kim bilebilir, bir ilişkinin bitmesi belkide çok daha güzel bir ilişkiye yer açmak için gerçekleşmiştir.

Birini ancak birlikte yaşayınca gerçek anlamda tanırsın.
Büyümek zor iş.
Öğrenecek ne çok şey var.
ama hayat, her şeye karşın yine de çok güzel!
“Eğitim sisteminde çok büyük yanlışlar var. Bu yanlışlar gençleri küstürüyor, eğitimden soğutuyor. Hayatı ev ve iş arasında iki kalın çizgiye indiriyor. Kişi bu kadar dar bir çerçevede nasıl mutlu olur? Oysa dışarı da binbir güzellikle dolu dünya var. İşte üniversite insana teknik bilgilerin yanı sıra böyle bir dünya görüşü vermeli. Derinlik vermeli.”
“Bir gülümse der geçeriz, oysa ne kader önemli. O beyin gülümsemesiyle o boş koridorlar ısındı, tüm binalar daha bir sevimli oldular. Kıssadan hisse, insanlara gülümsemeyi ihmal etmemeliyim.”
İnsan hayata doğru attığı her adımda yeni bir şeyler öğreniyor.
Bir engel önünde insanoğlu, bu engel de nereden karşıma çıktı, diye düşünür. Karıncaysa bir engel karşısında sadece, bunu nasıl aşarım, düşüncesindedir.
O kadar ileri görüşlü olabilseydik, hayatımız bir otoyol gibi dümdüz ve engebesiz uzar giderdi önümüzde.
Yani kıskanmakla eline ne geçecek? Terslenip karşındakini kırarak ne güzel olacaksın, ne sınıf birincisi. İlle de biriyle yarışacaksan, kendinle yarış.
Sen çok iyisin, çok akıllısın, harikasın diye sana aşık olunmayacak; sana sadece sen olduğun için aşık olunacak ve bunun nedeni de hiç bilinmeyecek. Bitince de yine kişisel değil. Sen harika olsan da, olmasan da, zamanı geldiyse bitecek.
Dünyamızda sevgi, iyimserlik ve neşeye her zamankinden fazla gereksinmemiz var. Bu nedenle hayatınızı daha güzel yaşamak istiyorsanız, önce içinizdeki güzellikleri geliştirin, ortaya çıkarın. Sevinin, düşünün, konuşun, iyimser olun ve doyasıya gülün
İçimizin bir başka güzelliği de iyimserliktir.
Yüreğinizin ibresi hep iyimserlikten yana olsun.
“Duygudan yoksun akıl ,topaldır. Akıldan yoksun duygu kördür.”
Duygudan yoksun akıl, topaldır. Akıldan yoksun duygu kördür.
İnsana bir şeyler veren, bilgece yazılar içeren kitaplar en sıkıntılı zamanda sığınabileceğimiz dostlarımızdır. Kitaplar tüm dünyayı gezmişçesine yerküreyi ve her tür insanı tanıtan, bunun yanı sıra insan ruhunun derinliklerine inebilen kılavuzlardır.
Kokular anı depolarıdır, insanı alıp yıllar ötesine taşırlar.
İnsan, hayata doğru attığı her adımda yeni bir şeyler öğreniyor.
Anlaşamadıktan, birlikte olmaktan zevk almadıktan sonra beraberliği sürdürmenin bir anlamı yoktu.
İnsanlara yatırım yapın, çünkü hepimizin insanlara ihtiyacı var.
Diyelim, bir makale okuyorsunuz. Orada yazılanları olduğu gibi kabul etmek yerine hep soru sorun. Tatmin olana kadar soru sorun. Ve kim söylerse söylesin, eğer o fikir size ters geliyorsa kabullenmeyin. Hele hele birileri, şu fikir, bu söz sorgulanamaz dedi mi, onu kesinlikle sorgulayın.
Soru soran insan, düşünen insandır. Düşünen insansa özgür kişidir. İşte bu nedenle aydınlanmanın oluşumunu soru soran insanlara borçluyuz.
Bilinçli okuyun, seçerek okuyun; zihninizi, ruhunuzu zenginleştirecek, ufkunuzu açacak okumalar yapmaya özen gösterin.
Mutsuz bir yaşam, ölümden beterdir.
İnsanlara yatırım yapın, çünkü hepimizin insanlara ihtiyacı var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir