İçeriğe geç

Adam Kitap Alıntıları – Yılmaz Özdil

Yılmaz Özdil kitaplarından Adam kitap alıntıları sizlerle…

Adam Kitap Alıntıları

Yürek yoksa, insan engellidir.
Kadın’ı okudunuz. Bu da Adam. Diyebilirsiniz ki Kadının karşılığı erkek değil mi? Bence değil. Çünkü, her kadın kadın ama Her erkek adam değil.
Maltepe askeri cezaevinin avlusunda Sisler içindeki Büyükada’nın karşısında Oturmuş yazarım bu şiiri Eylül başlarında bir cumartesi sabahı Lodos titretiyor ağaçları Yağmur geceden yıkamış çiçekleri Gökyüzü mavi, bulutlar beyaz Ardından baharın geçti koca bir yaz Hapisteyiz hala ve güzün ilk serinlikleri Avlunun dört yanı dikenli teller Tellerin gerisinde nöbetçiler bekler
Doğruları konuşmak için, en az iki kişi gerekir.
Biri doğru söyleyen.
Biri doğru anlayan.
Gün gelecek hiç bitmeyecek,
gün gelecek sana kavuşacağım.
Ağlamayı bil, gülmeyi unutma,
cezaevini sev demiyorum ama,
bu kötü yataklarını asla unutma.
Zincir soğuk, zindan yaş, belki biraz üşürüz,
hele başım zindandan çıksın, görüşürüz ..

-Ulucanlar cezaevinde bir ranzaya yazılmış not..

TBMM’de dağıtılan imam hatip mezunlarının dergisinde
Plajlarımızdaki boğulma vakalarını önlemek için bilimsel öneri getirildi, harhangi bir kişi denizde boğulmak üzereyken, samimi şekilde dua ederse, kurtulur denildi.
Eğer doğruları söylüyorsan
Yerüstünde de.
Yeraltında da.
Mezarda da.
Sembolik olarak bile yatacak yerin yok bu topraklarda.
Insan hayatını harcarken gayet bonkör olanlar, insan hayatına karşılık bedel ödeme konusunda pek cimriydiler!
Efendiler Biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz, en doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Verir zavallı memleket,
verir ne varsa malını
varlığını, hayatını,
umudunu,hayalini
hemen yutun düşünmeyin,
haramını helalini
Yiyin efendiler yiyin
bu doyumsuz sofra sizin
doyuncaya, tıksırıncaya
çatlayıncaya kadar yiyin.
Churchill, Stalin’e duyduğumuz kadarıyla Sovyetler Birliği’nde konuşma özgürlüğü yokmuş diyor. Stalin yanlış duymuşsunuz diye cevap veriyor, isteyenin istediği kadar konuşma özgürlüğü var, sadece, konuştuktan sonra özgürlük garantisi yok!
Paylaştığın senindir, biriktirdiğin değil.
Düşünenlerine pranga vuran, düşünmeyenlerin ülkesi.
Mazi verir acı, keder
Kimse kalmaz, hep gider
Nerede Havva’yla Adem
Dem bu demdir
Dem bu dem
Kim olursan ol gel diyen Mevlana, Tayyip Erdoğan’la karşılaşmış, “ sen gelme “ demiş.

Dünyanın en kısa fıkrasıdır. Ama, Mesnevi değildir.

Seviyorsan…
Etnik köken, din, kültür, coğrafya, dil mil, hepsi hikayedir.
Yitik bir ezgisin sadece,
Tüketilmiş ve düşmüş gözden
Düşlerinde bir çoçuk hıçkırır,
Gece camlara sürtünürken
Çünkü hiç bir kelebek tek başına yaşamaz sevdasını
Severken, hiç bir böcek, hiç bir kuş yanlız değildir
Ölümdür yaşanan tek başına, aşk, iki kişiliktir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Devlet büyüklerimizin kıçı’nın kıymeti, sıfır kilometre 200 milyon dolar Savaş pilotlarımızın canı’nın kıymeti, ikinci el 2 milyon dolar.
Büyük adam olmaya sakın özenme, büyük adam olmak kolaydır, adam olmak zordur, sen onu başar.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Ölümünün üzerinden taa 72 sene geçtikten sonra, hiç tanışmadığı, hiç görmediği insanların bedenine imzasını atan bir başka lider var mı bu dünyada?
Profesörlerini hapse tıkan kafasız bi ülke burası.

Düşünenlerine pranga vuran, düşünmeyenlerin ülkesi.

Kaç yaşında olduğunu bilmeseydin, kaç yaşında olurdun?
Tatlıses’tir. Kürt Realitesi’dir.
Örgüttür! Peynir, rakı, kavun, PRK Bölücü değildir, birleştirici örgüttür. Türk’ü de içer, Kürt’ü de, Laz’ı da Çerkez’i de, Ermeni’si de, Yahudi’si de Rumlar öyle meze yapar ki kardeşim, helali hoş olsun, Kıbrıs’ı veresin gelir.
Kadındır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Sevim, Elif, Hanım, Denizkızı, Üzümkızı, Jale isimlerini taşırlardı. O nedenle botoks’tur aynı zamanda Çirkin kadın yoktur, az rakı vardır. En kaknemi bile bi başka görünür gözüne, içilir güzel leşilir.
Senelerce İstanbul’da yaşayan New York Times yazarı Stephen Kinzer, Hilal ve Yıldız isimli kitabında rakı gibi ülke olduğumuzu anlatır İlk gördüğünde şişedeki gibi berraktır, su ilave ettiğinde sisli-puslu hale gelir, dışarıdan bakınca içini göremezsin, anlayabilmek için hissetmen, içine girmen lazım der.
Doğruları konuşmak için, en az iki şey gerekir.
Biri doğru söyleyen.
Biri doğru anlayan.
Lafı kıçından anlamamak lazım.
İlkokullara tavsiye edilen 100 temel eser, gavurlar (!) tarafından yazıldığı için, eğdiler büktüler, akıllarınca caiz’leştirdiler Andersen masalları dünyada sadece Türkiye’de bir varmış bir yokmuş, Allah’ın kulları çokmuş tekerlemesiyle başlıyor. Heidi dua ederek huzur buluyor. Tom Sawyer başarılı olmak için dua ezberliyor. Pollyanna’ya ahiret kavramını monte ettiler, Allah’ın bu dünyada bahşettiklerinin kıymetini biliyor, bundan mutlu oluyor. Pinokyo teşekkür etmek yerine, Allah razı olsun diyor. Pinokyo’nun babası Gepetto püsküllü bere yerine, takke takıyor iyi mi Üç Silahşörler hidayete eriyor. La Fontaine’in tilkisi bile Allah yolunu açık etsin diye uğurluyor.
Pişmanlık tır
Şu an hissettiğim en yoğun duygu.

İşe güce koştururken, bir saniye daha onunla beraber olamadığım için, bir kadeh daha parlatamadığımız için Ha bugün ha yarın derken, bir kez olsun daha sarılmayı ötelediğim için.

Hayat denilen Hiçbir yere giden oyuncak trenin, bizsiz de dönebileceğini unuttuğum için.

Peki albüm nasıl piyasaya çıktı? İlk intiba için kravat takanların iyi okumasını öneririm Altı şarkı hazırladım, cd’ye kaydettim, cd’yi koyacak kap bulamadım, o sıralarda Irvine Welsh’in Porno isimli romanını okuyordum, kitabın bir sayfasını yırttım, cd’yi sardım, Can Saban’a yolladım, yollama şeklim ilgisini çekince tanışmak istedi, gerisi geldi diyor!
Tecrit hücresi var.
Nasılmış acaba diye hissetmek istersen, kelepçelenip içeri tıkılıyorsun, drann diye örtüyorlar demir kapıyı, bir saat kalıyorsun Anlıyorsun saat denilen kavramın seneden uzun olduğunu.

Ki, o tecrit hücresinden çıkınca Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar, ve ben, ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak, bu kadar mavi, bu kadar geniş olduğuna şaşarak, kımıldamadan durdum, sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara, bu anda ne düşmek dalgalara, ne baş aşağı, ne baş yukarı, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım Toprak, güneş ve ben, bahtiyarım demiş Nazım Anlamaya çalışıyorsun.

Amerikalılar, 1977’de insansız araç Voyager’ı uzayın derinliklerine göndermiş, gönderirken de 55 ülkenin lisanından mesaj yüklemişti Türkiye’nin düşüne düşüne uzaylılara gönderdiği mesaj şuydu: Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şerifleriniz hayrolsun
Muhteşem Yüzyıl dizisindeki Şeyhülislam Ebussuud mertebesinden önce Hacı dizisinde oynamıştı Tuncel Kurtiz Hatırasını şöyle anlatmıştı: Hacı’yı oynarken, Kayseri’de bir belediye reisi, hacca gittiniz mi diye sordu, hayır gitmedim dedim, gitseniz daha iyi oynardınız dedi. Ben de dedim ki, sizin belediye reisliğinizi yazsalar, siz mi daha iyi oynarsınız, ben mi daha iyi oynarım?
Van Müzesi’nde 3 bin 200 senelik Urartu eseri diye sergilenen heykelin, aslında 3 sene önce yapıldığı anlaşıldı. Emin olmak için karbon testi yapmaya kalktılar. Halbuki, heykelin altında heykeltıraşın adı ve yapıldığı sene zaten yazıyordu.
Bir zamanlar çalıştığım yüksek tirajlı gazete için anket yapılmıştı. Okurlara gazetenin en çok hangi bölümünü beğeniyorsunuz? diye sorulmuştu. Okurların yüzde 12’si kültür-sanat sayfalarımızı beğendiğini söylemişti. Çok mutlu olmuştuk ama Kültür-sanat sayfamız yoktu!
Milli Eğitim Şurası’na yakasında Atatürk rozetiyle katılıp, “burası,şeyhler, dervişler,müritler memleketi olamaz” diye slogan atan üç “meczup” öğretmen, dövülerek salondan atıldı.
1951’de 21 milyon nüfuslu Türkiye’de sadece 320 bin evde radyo varken, İstanbul Radyosu’nda söylemeye başlamış. Cihaz satışları patlamış. Teknolojiye o kadar uzağız ki, radyo almak için dükkana gelenler, yanlış cihaz almamak için soruyormuş: Bu radyo Zeki Müren çalıyor mu?
Kadının karşılığı erkek değil mi?
Bence değil.

Çünkü, her kadın kadın ama
Her erkek adam değil.

Büyük adam olmaya sakın özenme, büyük adam olmak kolaydır, adam olmak zordur, sen onu başar.
Siz hiç dünyanın herhangi bir ülkesinde 90 bin insanı şehit oldu diye, şenlik düzenlendiğini duydunuz mu?
Duyun
Sarıkamış’ta Şehitleri Anma Şenliği yapıldı.
Cinsel güç, yaşla doğru orantılı bir denklem değildir. Öyle olsaydı, 35-40 yaşındaki insanlar ereksiyon sorunu yaşamazdı. Erkek, 100 yaşında çocuk sahibi olabilir. İşin sırrı, Kafkas halklarının beslenme alışkanlığında Bütün yiyecekleri afrodizyak özellikler taşıyor. Örneğin, acılı sos bulunmayan sofra göremezsiniz.
Bazılarının vicdanı tertemiz.
Hiç kullanmıyorlar çünkü.
Türkiye’de her şeyin karaborsası olur.
Hainin olmaz.
Haini en bol ülke Türkiye’dir.
Ülkenin en temiz havasına sahipken, köyleri tamamen doğal gıdalarla beslenirken, yılda üç bin kişi kanserden gidiyor.

Çünkü Çernobil’e bile önemli değil muamelesi yaptı bu memleketin yetkilileri Hükümetin bakanı çıktı, radyasyonlu çayı yudumladı, milletin gözünün içine baka baka.

Siz hic dünyanın herhangi bir ülkesinde 90 bin insanı şehit oldu diye, şenlik düzenlendiğini duydunuz mu?
Duyun
Sarıkamış’ta Şehitleri Anma Şenliği yapıldı.
Terör kurbanı olmasınlar diye öğretmenleri geri çekip, atamasını yapmadıkları öğretmenleri asker olarak, polis olarak bölgeye gönderen süper zeka yöneticilerimizi tebrik ediyorum.
Congratulations bi nevi.
Bazılarının vicdanı tertemiz.
Hiç kullanmıyorlar çünkü.
Geçer, güzelim,
bu günler de geçer,
sökülüp atılır dikenli teller
koparır halk bir gün zincirlerini.
Bagda gülden bahseden, yanağını kasdeder.
Serviden söz açanlar,endamini kasdeder.
Dilbere vasıl olmak dar-ı dünyadan murat
Aşık aşkın derdi ile dermanindan bahseder.
Ateşi köz öldürür, sürmeyi göz öldürür,bıçak kesmez yiğidi, kötü bir söz öldürür. Bizi kurşunla öldüremediler, bu sözlerle öldürüyorlar.
İsteyenin istediği kadar konuşma özgürlüğü var,sadece; konuştuktan sonra özgürlük garantisi yok!
1941’de Afyonkarahisar ”da doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu, medeni hukuk alanında yüksek lisans yaptı. Yargıtay üyeliği yaptı. Anayasa Mahkemesi asıl üyeliğine atanan en genç üye oldu. Anayasa Mahkemesi Başkanı seçildi. DSP , MHP , ANAP koalisyon hükümeti tarafından aday gösterildi, muhafelet partileri DYP ve Fazilet destek verdi, beş partinin uzlaştığı isim olarak , 10’uncu Cumhurbaşkanımız seçildi. 16 Mayıs 2007’de görev süresi doldu. Ancak , 11’inci cumhurbaşkanı seçilemediği için, ülke erken seçime gittiği için, 27 Ağustos 2007’ye kadar görev yaptı.
Ticaret yapmak F16 uçurmaktan zor diyordu arkadaşlarına
Buzda kayıyorsun, suya yazı yazıyorlar, dürüstlük yok! Böyle ortamda uçmak mı kolay, ticaret yapmak mı?
O şort giydi diye orospu olmadı, sen de türban taktın diye namuslu. O küpe taktı diye gay olmadı, sen de tesbih salladın diye adam
Dünya cennet olsun, yaşasın insan / gelin barışalım, dökülmesin kan / son bulsun savaşlar, kesilsin figan / barış güvercini uçsun dünyada / insancıl insanlar barıştan yana / ancak zalim olan kıyar insana / barış aşkı yayılmalı cihana / barış güvercini uçsun dünyada.. Bunu diyen adamı, Sivas Madımak’ta diri diri yaktılar. Karacaahmet’te yatıyor.
Andersen masalları dünyada sadece Türkiye’de bir varmış bir yokmuş, Allah’ın kulları çokmuş tekerlemesiyle başlıyor. Heidi dua ederek huzur buluyor. Tom sawyer başarılı olmak için dua ezberliyor. Pollyanna’ya ahiret kavramını monte ettiler, Allah’ın bu dünyada bahşettiklerinin kıymetini biliyor, bundan mutlu oluyor. Pinokyo teşekkür etmek yerine Allah razı olsun diyor .
İçki içmediği halde iktidar sarhoşu olan cahil cühela üç tane takunyalının çağdaşlığı geriye çekebilmesi mümkün değildir.
Olmayacak duaya amindir.
Türkiye laiktir laik kalacak dedigimiz için,bize dinsiz dediniz
Alnı secdeye eriyor dediğiniz heriflerin ne mal olduğunu gördünüz!
Her akşamüstü oyuncakçı
Camekanından çocuk ellerinin izlerini siler
İnsan var, yetenek var Un var, şeker var, kara kara, anca cenaze helvası karabiliyoruz çünkü!
Amerikalılar, 1977 #8242; de insansız araç Voyager’ı uzayın derinliklerine göndermiş, gönderirken de 55 ülkenin lisanından mesaj yüklemişti Türkiye’nin düşüne düşüne uzaylılara gönderdiği mesaj şuydu: Sayın Türkçe bilen arkadaşlarımız, sabah şerifleriniz hayrolsun
Hem vallahi, hem billahi.
Tahminim bugün yarın cevap gelir uzaylılardan: Sayın Türk arkadaşlarımız, uyanın da balığa gidelim!
Ülkenin şahane gittiğini, ekonominin büyüdüğünü, borsanın devamlı yükseldiğini, yoksulluğun bittiğini, işsizliğin azaldığını yazıyordu gazete Köşe yazarları, parayı bastıranın zevkine göre havlayan, yalamaktan dillerinde pütür kalmamış finolardan seçilmişti, vıcık vıcık yağ damlıyordu satırlarından
Kasvetli bir hava var dışarda.
Tükürür gibi yağıyor.

Güya ampul yanıyor
Oda’larda ışıksızım.

Demem o ki
Rock özgürlüktür, bedeli var.
Din-iman diye milleten oy toplayıp, ayakkabı kutularına dolar dolduranlar, yatak odalarına para kasaları istifleyenler, baba oğul damat enişte bacanak dünür, sülalece paraları sıfırlayanlar müslümansa, bilmenizi isterim ki , biz ortodoksuz.
İnsan bu kadar ucuzlamışken
Insan hayatını enflasyon sepetine koyarlarsa şaşma.
Geçer, güzelim,
bu günler de geçer,
sökülüp atılır dikenli teller
koparır halk bir gün zincirlerini.
Her Kadın Kadın Ama Her Erkek Adam Değil.
Hayatın sürekli kendini yenilediğini Bilmekten çok öğrenmeye devam etmenin daha önemli olduğunu unutmuslardi.
Dön dolaş aynı yere çıkan , hiçbir yere giden oyuncak trenin yolcusuydu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir