İçeriğe geç

Acımasızlar Kitap Alıntıları – J. J. McAvoy

J. J. McAvoy kitaplarından Acımasızlar kitap alıntıları sizlerle…

Acımasızlar Kitap Alıntıları

Yüzü tuvaletin içindeki su ve kanla sırılsıklamdı.Gözlerinden yaşlar boşanırken,o daracık alanda benden uzaklaşmaya çalışarak,Onu seviyorum diye hıçkırdı. Lütfen beni öldürme.
Sürtüğün kanının süzüldüğü kırık aynada kendime bakıp saçlarımı düzeltip ellerimi yıkadıktan sonra, Seninle tanışmak güzeldi Natasha.Ama bir daha karşılaşmazsak sneij için iyi olur, deyip oradan ayrıldım.
Bazıları şanssızdır,şık görünmek için çok çaba harcamak zorundadırlar.Bazılarıysa hiç çaba harcamaksızın sadelikten şıklık yaratmayı becerirler, dedim.
Declab kulağıma eğilip.Bu kadın sabah gözünü açtığında şeytan bile lanet okuyordur, diye fısıldadı.
Ben de şeytana eşlik ediyordum, diye mırıldandım.

Bunu nasıl başarıyordu?Gözlerinden hem cenneti,hem de cehennemi yansıtmayı nasıl beceriyordu? Yaptıkları karşısında hayranlık duymak beni iyiden iyiye rahatsız etmeye başlamıştı.Kulaklarımda sürekli Orlando’nun sözleri çınlıyordu.Karşında bir şeylee öğretmen gereken bir kadın bulmayacaksın demişti.Haklıydı.

cinayet uzun süre saklanamaz. gerçek er ya da geç çıkar açığa.
insanın mutluluğu kendi içinde bulması kolay değildir ama başka yerde bulması da mümkün değildir.
kendini bir canavara dönüştürmeyi başaranlar, insan olmanın verdiği açıdan kurtulurlar.
seni dibe vurduğunda yukarı çeken bir aile bireyinden daha büyük bir şans olamaz, ama sen düştüğünde sana bir tekme de o atan bir yakını varsa insanın başı büyük derttedir.
katil ancak iyi bir insansa canavar addedilir.
mücadele verilmezse gelişme sağlanamaz.
öldürme arzusu oluşur ve aynı anda insan öldürebilme şansını da yakalarsa asılmaktan kurtulması çok zordur.
ben en çok eski usul cinayetleri severim. zehirle işlenen ve her iki cinsin de eşit güce sahip olduğu basit cinayetleri.
cinayet için iki kişi gereklidir. kurban olarak doğanlar vardır, boyunları kesilsin diye doğanlar. katiller ise asılmak için doğarlar.
bir kez cinayet işleyen katil, milyonlarca cinayet işleyen ise kahraman olur. sayı arttıkça insanlar günahlarından arınırlar, dostum.
tıpkı cinayetler gibi, insanların hayatlarındaki sırlar da mutlaka açığa çıkar.
herkesi öldüreceğiz tatlım. bazılarını kurşunla, bazılarını sözlerimizle öldürürken, diğerinin işini de verdiğimiz emirlerle bitireceğiz.
katiller canavar değil, bizler gibi birer insandır. onlar hakkındaki en korkunç gerçek de budur.
benim de oynadığım cinayet oyununa ne zaman başlandığı bile bilmiyor oluşun gerçekten çok acı.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
her cinayet parlak ışıklar yayar ve pek çok insan, bu ışıkların gölgelerinin arasından geçer.
Kural 1: Ailen için ölecek ve öldüreceksin. Çünkü onlardan başka güvenebileceğin kimse yok!
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Aile her şeydi ve dünya, bir mafya babasının çocuğu olmanın ne demek olduğunu bilmeyen çılgınlarla doluydu ki bu da babamın beynimize kazıdığı şeylerden sadece birisiydi.
“Dört çeşit cinayet vardır; canice işlenen cinayetler, mazur görülebilecek cinayetler, haklı bulunabilecek cinayetler ve övgüye değer cinayetler…”
-Ambrose Bierce
Tanrı’nın bana ihtiyacı var. Benim gibi insanlar olmasa, neler olacağını hiç düşündün mü? Dünya mükemmel bir yer olsaydı dua etmeye gerek kalır mıydı? Tanrı’nın bana ve benim gibilere ihtiyacı var. Eğer bizler olmasaydık sizler onu unuturdunuz. Yani o, senin değil, benim tarafımda
Ailen için ölecek ve öldüreceksin. Çünkü onlardan başka güvenebileceğin kimse yok
Hayatta benden başka kimsen yok. Tıpkı benim de senden başka kimsemin olamadığı gibi
“Bazı insanlara neden fare deriz biliyor musun? Çünkü bu tarz insanlar sadece kendilerini korumaya odaklanmıştır. Gururları, kimseye karşı sadakatleri yoktur. Tek amaçları kendilerini korumaktır. Aç kalırlarsa hayatta kalabilmek için buldukları her şeyi yerler.”
Eğer iç dünyanızda zayıf biriyseniz, dış dünyada güçlü görünmenizin ne anlamı vardı ki?
Kocam ve ben boşanmayı hiç düşünmedik. Arada cinayet işlemeyi düşündüğümüz oldu ama boşanmak aklımızdan bile geçmedi. -Joyce Brothers
Dört çeşit cinayet vardır; canice işlenen cinayetler, mazur görüşebilecek cinayetler, haklı bulunabilecek cinayetler ve övgüye değer cinayetler .
Truth will come to sight; murder cannot be hid long.”
 “It is not easy to find happiness in ourselves,

  and it is not possible to find it elsewhere.”

“If there is no struggle, there is no progress.”
Güneşi görmek istemiyordum . Güneş mutluluğun sembolüydü. Neşe ve yaşam enerjisi saçıyor , ne zaman parlamaması gerektiğini bilmiyordu. Oysa bugünün karanlık bir gün olduğunu bilmesi gerekirdi. Ya da hiç yoluma çıkmaması Ben ayı seviyordum , geceyi Ben karanlığı seviyordum .
Beni seviyor musun ?
Evet , seni seviyorum . Ama endişelenme senin de bana beni sevdiğini söylemeni beklemiyorum. Ben sabırlı bir adamım, beklerim
Ama sen benim gibisin , diye fısıldadı. Yine de pek çok duygunu kilit altında tutmayı tercih ediyorsun. Sevinç , acı , ask Sen sadece öfke ve şehvete yogunlaşıyorsun.

Senden nefret etmiyorum , Liam . İyi geceler, dedim ve uzanıp ona sırtımı döndüm.

Babam haklı. Liam Callahan ismi , yeraltı dünyasında korku salmaya yetiyor. Herkes onu Doğunun Şeytanı olarak biliyor. Ama bende Batının kötü kalpli cadısıyım.
Eğer iç dünyanızda zayıf biriyseniz, dış dünyada güçlü görünmenizin ne anlamı vardı ki?
Hayatta benden başka kimsen yok. Tıpkı benim de senden başka hiç kimsem olmadığı gibi.
Eğer doğru kredi kartına sahipseniz, hastalıkların %90’ını iyileştirebiliyordunuz.
Kural 1: Ailen için ölecek ve öldüreceksin. Çünkü onlardan başka güvenebileceğin kimse yok!
“Bazı insanlara neden fare deriz biliyor musun? Çünkü bu tarz insanlar sadece kendilerini korumaya odaklanmıştır. Gururları, kimseye karşı sadakatleri yoktur. Tek amaçları kendilerini korumaktır. Aç kalırlarsa hayatta kalabilmek için buldukları her şeyi yerler.”
Sanırım çok sayıda kurban rolü oynadım ama zaten kadınlar yaşamlarının büyük bölümünü bu rolü oynayarak geçiriyorlar. -Jodie Foster
“Buna aşk deniyor Melody. Birini sevdiğin zaman istediğin tek şey onun mutlu olmasıdır. Bu seni zayıf ya da aptal biri yapmaz.”
Hayatta benden başka hiç kimsen yok. Tıpkı benim de senden başka hiç kimsem olmadığı gibi. Declan’ı, Olivia’yı, Coraline’i, Neal’ı, hatta anne ve babamı bile boşver. Benim ailem sensin ve bağlılığım sadece ve sadece sana. Bunu ne kadar erken anlarsan, o kadar çabuk bütünleşir, bir olur ve karşımızda durmaya cesaret edecek herkesi yere sereriz.
Beni sevmeni istiyorum, diye mırıldandım. Bunu yapamayacağını düşünürsen de bana karşı hiç değilse aşka yakın bir şeyler hissetmeni istiyorum. Sadakatini istiyorum. Bana karşı dürüst olmanı istiyorum. Her zaman, her şartta benim yanımda olmanı istiyorum. Seni başkasının yanında görmeye dayanamam. Vücudunu istediğim gibi kalbini ve düşüncelerini de istiyorum. Ümitlerini, hayallerini benimle paylaşmalısın. Paylaşmalısın ki bir gün bunları gerçeğe dönüştürebileyim.
Biz seri katil değiliz. Eğlence olsun diye ya da kaos yaratmak için birilerini öldürmüyoruz. Bu bizim işimiz. Öldürdüğümüz herkesi aile için öldürüyoruz. Eğer biz öldürmeyecek olursak, onlar bizi öldürür. Mafya dünyasının kuralı bu. İnsanları öldürerek kendimizi koruyor, hayatta kalıyoruz. Eğer sen onlar için tehdit oluştursaydın, gözlerini bile kırpmadan aileleri için seni de öldürürlerdi. Aslına bakarsan herkes acımasız. Sadece bunun farkında değiller. Ama sen farkındasın, ben farkındayım. Farkında olduğumuz için de en tepedeyiz ve hep burada kalacağız.
Ayağa kalkıp ellerimi belime koydum. Sen istediğin kadar olayları berbat etme hakkına sahipsin ve ne yaparsan yap, kimse seninle ilgili şüpheye düşmeyecektir. Bana gelince, ben tek bir hata yapacak olursam, bugüne kadar sahip olmak için çalıştığım her şeyi kaybederim. Ahmağın biri çıkıp fazlasıyla yumuşak kalpli olduğumu, bu iş için uygun olmadığımı iddia edip yerimi almaya çalışabilir. Şu anki konumuma gelmek için o kadar mücadele ettim ki pes edip geri dönmeye hiç niyetim yok.
Yanına gidip gözlerinin içine baktım. Senden nefret ediyorum.
Beni seviyorsun
Sen kraliçe değil, prensessin. Başında bir taç olabilir ama bu taç asla Melody’nin tacı kadar şaşaalı ve parlak olmayacak. Umarım beni, prenses olmakla yetinebilecek kadar çok seviyorsundur.
Ben gölgede kalmayı gönüllü olarak kabul ettim çünkü kötülüğün derinliklerine yürüyecek gücüm yok. Ben senin de benim de kötülüğün,karanlığın derinliklerine yürümesini istemiyorum.
Bazıları şanssızdır, şık görünmek için çok çaba harcamak zorundadırlar. Bazılarıysa hiç çaba harcamaksızın sadelikten şıklık yaratmayı becerirler.
”Senin en iyilerden biri olduğuna şüphem yok kızım, ama Liam Callahan’ı da yabana atmamanı öneririm. O genç adam seni şaşırtabilir. O da en az senin kadar, hatta belki senden de acımasız biri. ”
Babam haklı. Liam Callahan ismi, yeraltı dünyasında korku salmaya yetiyor. Herkes onu Doğu’nun Şeytanı olarak biliyor. Ama ben de Batı’nın Kötü Kalpli Cadısıyım
Eğer geyik senin kurt değil, tavşan olduğunu düşünürse onu avlamak çok daha kolay olur.
Gözlerine baktığımda, o güzel gözlerde keder bulutlarının dolaştığını gördüm ve kalbime bir bıçak saplanmışçasına içim acıdı. Elini hafifçe sıkarak, yanında olduğumu her şartta yanında olacağımı ona hissettirmeye çalıştım. O an tek isteğimin, onu mutlu görmek olduğunu fark ettim. Eğer o güzel yüzünü güldüreceğini bilsem, kilisedeki davetlilerin arasından istediğini seçip vurmasına bile izin verebilirdim.
İnsanlar yalancıydı. Her zaman bana yalan söylendiğinde bunu çabucak anlamakla övünürdüm. Bunu o aptallığı yapan kişinin gözlerinden okur ve onu anında öbür dünyaya yollardım. Ama Liam konusunda kendimden bir türlü emin olamıyordum. Sanki her şeyi gören gözlerim bir anda kör olmuştu. Dürüst görünüyordu ama onun da bana benzediğini ve usta bir yalancı olduğunu bildiğimden şüphelenmeden edemiyordum.
Kendimi kanıtlamaya çalışmak, hayatta en nefret ettiğim şeydi. Yıllarca sorguya aldığım herkese, ayağını kaydırdığım her patrona, her boşboğaz kokainmana, hatta kendi adamlarıma bile kendimi kanıtlamam gerekmişti. Gösterdiğim onca başarıdan sonra artık bunu yapmak zorunda olmadığımı düşünüyordum ama işte yine başa dönmüştük.
Babam haklı. Liam Callahan ismi, yeraltı dünyasında korku salmaya yetiyor. Herkes onu Doğu’nun Şeytanı olarak biliyor. Ama ben de Batı’nın Kötü Kalpli Cadısıyım
Herkesin patron olduğumu kabullenmesini sağlamak için çok fazla kan ve ter dökmüştüm. Genç ve güzel olabilirdim ama ben bir Giovanni’ydim. Giovanniler güzeldi ama onlarla ters düştüğünüzde ölümcül oluyorlardı ve bu, sonsuza dek böyle sürüp gidecekti.
Kural 1: Ailen için ölecek ve öldüreceksin. Çünkü onlardan başka güvenebileceğin kimse yok.
Bunu yaparsan ölene dek kendinden nefret edeceksin ve ben senin kendinden nefret etmendense benden nefret etmeni tercih ederim.
Cinayet için iki kişi gereklidir. Kurban olarak doğanlar vardır, boyunları kesilsin diye doğanlar. Katiller ise asılmak için doğarlar.
Katiller canavar değil, bizler gibi birer insandır. Onlar hakkındaki en korkunç gerçek de budur.
Benim de oynadığım cinayet oyununa ne zaman başladığını bile bilmiyor oluşun gerçekten çok acı.
İç dünyanızda zayıf biriyseniz, dış dünyada güçlü görünmenizin ne anlamı vardı ki?
Eğer geyik senin kurt değil,tavşan olduğunu düşünürse onu avlamak daha kolay olur.
Paylaşmak anlaşılabilir, övgüye değer bir harekettir.
Sanırım çok sayıda kurban rolü oynadım ama zaten kadınlar yaşamlarının büyük bölümünü bu rolü oynayarak geçiriyorlar Jodie Foster
O, bıçağını çeker, sen silahını, O sizden birini hastaneye yollar, sen onlardan birini morga. – Al Capone
Beni devre dışı bırakmaya çalışırsan, emin ol seni öldürür. Cesedini de parçalara ayırırım, Liam. Hamile olabilirim ama ben hâlâ aynı Kanlı Melody’im. Üstelik şimdi elimde büyük bir kozum da var. İstediğimi gebertir, sonra da bunun suçunu hormonlarıma atarım.
Nedir bu hepinizin kocalarınıza boyun eğme durumunuz?
Buna aşk deniyor Melody. Birini sevdiğin zaman istedigin tek şey onun mutlu olmasıdır. Bu seni zayıf ya da aptal biri yapmaz. Liam sana deli gibi âşık, gözünü bile kırpmadan senin için canını verir ama sen aşk ve sevgi denen duygulardan rahatsız oluyorsun. Coraline ve ben Kalemiti Jane falan değiliz. Karanlık ve kötülük dolu dünyaya dalıp hiçbir şey yokmuş gibi yaşayamayız. Ama en azından aşktan korkmuyoruz biz.
Evelyn anaç tavırla gülümseyerek söze karıştı. Belli aralıklarla bazı şeyleri oğullarımın kafalarına vura vura hatırlatmanız gerek.
Ya da onları vurabiliriz. Evelyn bu sözlerim üzerine öfkeli bakışlarını bana çevirince omuzlarımı silktim. Yalan söylemyordum. Kurşunlar her zaman sözcüklerden daha etkiliydi.
Declan’a sahip olduğun için ne kadar şanslı olduğuna odaklanırsan, onun sana sahip olduğu için ne kadar şanslı oldugunu unutursun. Bir prenses olduğunu hayal et ve sana bir prensesmişsin gibi davranılmasını sağla.
Kocam ve ben boşanmayı hiç düşünmedik. Arada cinayet işleme düşündüğümüz oldu ama boşanmak aklımızdan bile gecmedi.
– Joyce Beothen
Bu güzel gece için çok teşekkür ederiz, diyerek Amory’nin sözünü kestim. Ama gitmemiz gerekiyor çünkü Liam ve ben ateşe dayanıklı değiliz.
Saige bana dönüp şaşkın şaşkın yüzüme baktı. Ne?
Cevap vermeme fırsat kalmadan arkamızdan birinin, Yangın var! diye bağırdığını duyduk. Bu sırada alevler gittikge yükseliyor, etrafı sarıyordu.
Liam sınıtarak, Düğün hediyelerini kurtaramazsanız çok yazık olur. Bence işe büyük kutulardan başlayın. Onların içinden genellikle mutfak robotu çıkar,
Sen onların ikram ettiği yemekleri yiyip şaraplarnı icerken adamlarımızın okyanusun diğer kıyısında canlarına okuyacağı anlamına geliyor.
Ve bunun tek bir dakikasını bile kaçırmak istemiyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir