İçeriğe geç

Ab-ı Hayat Kitap Alıntıları – Merve Küçüksarp

Merve Küçüksarp kitaplarından Ab-ı Hayat kitap alıntıları sizlerle…

Ab-ı Hayat Kitap Alıntıları

Aşkın nedenleriyle deliliğin nedenleri aynıdır, yalnızca dereceleri değişiktir.
Ama bitti demekle biter mi, henüz bitmemiş olan?
“En boş ceviz bile kırılmak ister.”
İnsan vaktini başka biriyle paylaşınca, vaktinin nasıl geçtiğini, nasıl hızla tükendiğini anlamaz bile.
“Bilindiği gibi yeryüzünde hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapmaz.”
bir tebessüm, kesinlikle bulaşıcıdır
“Bir gün öncesine korkak bir bezirganlıkla sarılmadan yaşayabilecek miyiz? Yoksa yarından korktuğumuz için, düne köle gibi bağlanacak mıyız?”
Ne kadar az konuşursan, hakkında o kadar az şey bilir insanlar. Seni yargılayacakları kadar bilgileri olmayınca da, o denli saygı duyarlar sana.
İnsan seçimlerinin değilse bile, mecburiyetlerinin bedelinden muaf tutulmalıydı.
Yaradan’ın mucizesi varlıkların en mükemmelidir. Ve her insan da, en az gerçek bir sanat eseri kadar anlaşılmazdır. Yaradan’ın kudretini ve azametini anlamak için önce yaratısını, yani insanı sabırla, dirhem dirhem okumak gerek.
“Hepimiz günâhkarız, yeryüzünün süprüntüleriyiz. Ha biraz daha az, ha biraz daha çok. Kirli bardakla çok kirli bir bardak arasındaki fark hepsi.”
“Uygar insan affetmez ve unutmaz. Uygar insan cezalandırır; affetmek ve unutmak barbarlıktır, ilkelliktir.”
“Tanrı kadınların yüreğime öbür kadınlardan nefret etmeyi aşıladı, çünkü insan türünün çoğalmasını istiyordu.”
“Bizler güneş ve ay gibiyiz, deniz ve kara gibi. Amacımız iç içe geçmek, birbirimize dönüşmek değil, birimizin ötekinin karşıt ve bütünleyici parçası olduğunu bilmektir.”
seyirlik olmaktan ziyade seyirci olmayı sever yıldızlar
Her insanın ve her canlının bir görevi vardır bu hayatta muhakkak. Bir yaradılış amacı vardır. Nasıl ki doğada her bitkinin, tekmil canlının yaratılması, kainatın düzeni ve devamı için gerekliyse; gösterişsiz, küçük bir yabani otun bile hiç bilinmeyen bir esrarı, başka bir canlının hayatına devam etmesi için, bir faydası varsa; senin de farklılığının, yaradılışının, yabansılığının bir anlamı, varoluş sebebinle bir alakası vardır. Bizler, kıt aklımızla, Yaradan’ın neyi, niye yarattığını, bizi niye başka türlü değil de böyle yarattığını sorgulamamalıyız.
Halbuki fark etmemeliydiler izlendiklerini;seyirlik olmaktan ziyade seyirci olmayı sever yıldızlar çünkü
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Gerçekten özgür olmasının bir önemi yoktu; sadece hissetmesi yeterliydi.”
Kalabalıktan kaçmak yetmez, bir yerden başka bir yere gitmekle iş bitmez: İçimizdeki kalabalık hallerimizden kurtulmamız, kendimizi kendimizden koparmamız gerek.
Bir düşüncenin kafamızı ne kadar meşgul ettiğinin pek önemi yoktur; düşünce bir kere aklımızdan geçmeyegörsün, bir daha hiç unutmayız.
İşte insan soluk alıyor, düşünüyor, ağlıyor, oysa biricik, özel, sadece onunla bağlantısı olan zaman yürüyerek, yüzerek, akarak geçip gitti. İnsan ise duruyor.
Halbuki fark etmemeliydiler izlendiklerini;seyirlik olmaktan ziyade seyirci olmayı sever yıldızlar çünkü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir