İçeriğe geç

A Woman of No Importance Kitap Alıntıları – Oscar Wilde

Oscar Wilde kitaplarından A Woman of No Importance kitap alıntıları sizlerle…

A Woman of No Importance Kitap Alıntıları

Ateşle oynamanın faydası oynayanın ucundan bile tutuşmamasıdır Lady Caroline. Yanıp kül olanlar oynamasını bilmeyenler.
Adalet belki yavaş olabilir, ama sonunda yerini bulur.
Her azizin bir geçmişi, her günahkârın da bir geleceği vardır.
İyilik bile, bir sıtma ateşi gibi yükselip
Kendi aşırılığıyla öldürür kendini.
Bir şey var sevginin alevleri içinde.
Kendi kendini yiyen bir fitil, bir kömür var.
Erkekler her zaman bir kadının ilk aşkı olmak ister. Bu onların manasız gururu. Biz kadınlar bu konularda çok daha incelikli içgüdülere sahibiz. Bizim istediğimiz bir adamın son ilişkisi olmaktır.
Ne kadar üzücü! Zaten hayatın tamamı çok, hem de çok üzücü şeylerle dolu, değil mi?
Ruh yaşlı doğar, ama giderek gençleşir. Bu hayatın komedisidir.
Beden ise genç doğar, ama giderek yaşlanır. Bu hayatın trajesidir.
Bugünlerde insanların çirkin bir alışkanlığı da bu, fikrini söyledikten sonra ciddi olup olmadığını sormak. Tutku haricinde hiçbir şey ciddi değildir. Zekâ da ciddi bir şey değildir, hiçbir zaman da olmamıştır. Zekâ kişinin çaldığı bir enstrümandır, o kadar.
Bir adam hata yapabilecek yaşa geldiyse, gereğini yapabilecek yaşa da gelmiş sayılır.
İnanılmaz bir kabiliyeti olduğu kesin; insanların isimlerini unutmuyor, ama yüzlerini de hatırlamıyor.
Hiçbir şey umudun ulaşamayacağı kadar uzak olmamalı. Hayatın kendisi zaten bir umut.
Daha önce ulaşmayı umut bile edemeyeceğim kadar uzak olan her şey şimdi çok yakın.
Ancak evli bir erkeğin mutluluğu sevgili Gerald, evli olmadığı insanlara bağlıdır.
Kadın için utanç kaynağı olanı erkek için de alçaklık addedene kadar asla adil olmayacaksınız.
Hiçbir şey umudun ulaşamayacağı kadar uzak olmamalı. Hayatın kendisi zaten bir umut.
Görebildiğim kadarıyla günümüzde genç kadınların hayattaki tek amacı sürekli ateşle oynamak..
Bugünlerde insanların davranış şekli, birinin arkasından kesinlikle ve tamamen doğru olan şeyleri böyle söylemeleri gerçekten çok korkunç.
Kamu hayatında olsun, özel hayatta olsun kadınlar her zaman ahlakın tarafındalar
Erkekler her zaman bir kadının ilk aşkı olmak ister. Bu
onların manasız gururu. Biz kadınlar bu konularda çok
daha incelikli içgüdülere sahibiz. Bizim istediğimiz bir
adamın son ilişkisi olmaktır.
Sorun kölelik sorunu ve biz bunu köleleri eğlendirerek çözmeye çalışıyoruz.
Biz bir hayat kurmaya çalışıyoruz Lady Hunstanton, hayatın burada dayandığından daha iyi, daha doğru, daha saf temeller üzerinde. Bu sizlerin kulağına garip geliyor şüphesiz, başka nasıl gelebilir? Siz Ingiltere’deki zenginler, ne şekilde yaşadığınızı bilmiyorsunuz. Nasıl bilebilirsiniz ki? Kibar ve iyi olanı sosyetenizden dışlıyorsunuz. Basit ve saf olana gülüyorsunuz. Hepiniz başkalarının sırtından yaşayıp, geçinip giderken fedakârlığa dudak büküyor ve sırf bir süre daha seslerini çıkarmasınlar diye yoksullara ekmek atıyorsunuz. Bütün saltanatınıza, zenginliğinize ve geleneğinize rağmen nasıl yaşayacağınızı bilmiyorsunuz bunu bile bilmiyorsunuz. Görüp, dokunup ele geçirebildiğiniz güzelliği seviyorsunuz, mahvedebileceğiniz güzelliği Üstelik bunu yapıyorsunuz da. Ama hayatın gözle görülmeyen güzelliklerine, daha yüce bir hayatın gözle görülmeyen güzelliklerine dair hiçbir şey bilmiyorsunuz. Hayatın sırrını kaybetmiş durumdasınız.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Bugünlerde insanların çirkin bir alışkanlığı da bu, biri fikrini söyledikten sonra ciddi olup olmadığını sormak. Tutku haricinde hiçbir şey ciddi değildir. Zeka da ciddi bir şey değildir, hiçbir zaman da olmamıştır. Zeka kişinin çaldığı bir enstrümandır, o kadar. Zekanın ciddi biçimini sadece İngilizlerde gördüm. Cahiller de İngiliz zekasının üstünde davul çalar gibi tepiniyor.
Zekanın ciddi biçimini sadece İngilizlerde gördüm. Cahiller de İngiliz zekasının üstünde davul çalar gibi tepiniyor.
Bakın ben asla bir kadını oyuncak olarak görmedim. Kadın kamu hayatında da, özel hayatta da erkeğin fikrî yoldaşıdır. Kadın olmasa esas ideallerimizi unuturduk.
Tuhaf şey, çekici olmayan kadınlar her zaman kocalarını kıskanır, güzel kadınlarsa hiçbir zaman!
Hayatın hikâyesi bir adam ve bir kadınla bir bahçede başlar.
Biliyor musunuz, bağnaz kadın diye bir şeye inanmam. Dünyada biri kur yaptığı zaman azıcık olsun gururu okşanmayacak bir kadın olduğunu hiç sanmıyorum. Kadınları karşı konulamaz bir biçimde çekici kılan da bu.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Aptal insanların epeyce konuştuğu kanaatindeyim.
Sırrı olmayan sfenkslersiniz.
Ruh yaşlı doğar, ama giderek gençleşir. bu hayatın komedisidir. Beden ise genç doğar, ama giderek yaşlanır. bu hayatın trajedisidir.
Biz kadınlar kaybedenlere bayılırız. Çünkü bize yaslanırlar.
İnsan ölüm hariç her şeyin üstesinden gelebiliyor.
Sinir bozucu olan şu ki alçak herifler biz olmadan da gayet mutlu olabiliyorlar. Bu yüzden onları bir an bile kendi haline bırakmamanın her kadının görevi olduğu kanaatindeyim.
Yapılması gereken şey erkeklerin yerlerini bilmelerini sağlamaktır.
İnsanı çileden çıkarmakta sukunetten etkilisini tanımam. Çoğu modern erkeğin iyi huyluluğunda mutlak surette gaddar bir şey var. Biz kadınlar buna nasıl bu kadar iyi katlanıyoruz hayret ediyorum.
Erkek, zavallı, hantal, güvenilir, gerekli olan erkek belki de milyonlarca yıldır aklı başında olan bir cinsiyet. Buna engel olamıyor. Bu onun soyun da var. Kadının tarihi çok daha farklı. Sağduyunun varlığına karşı durmanın bir simgesi olduk her zaman, çünkü ne kadar tehlikeli olduğunu ta başından gördük.
Ah! Hiç modern değil, oysa modern olmak günümüzde değeri olan tek şey. Sen modern olmak istiyorsun değil mi Gerald? Hayatı gerçekten olduğu gibi görmek istiyorsun. Hayata dair geri kafalı teorilerle kandırımak değil. Öyleyse şu an tek yapman gereken sosyetenin en iyilerine uyum saglamak. Londra’da bir yemek sofrasına hakim olabilen adam dünyaya hakim olabilir. Gelecek züppelerin. Egemen olacak olanlar seçkinler.
Biz bir hayat kurmaya çalışıyoruz Lady Hunstanton, hayatın burada dayandığından daha iyi, daha doğru, daha saf temeller üzerinde. Bu sizlerin kulağına garip geliyor şüphesiz, başka nasıl gelebilir? Siz Ingiltere’deki zenginler, ne şekilde yaşadığınızı bilmiyorsunuz. Nasıl bilebilirsiniz ki? Kibar ve iyi olanı sosyetenizden dışlıyorsunuz. Basit ve saf olana gülüyorsunuz. Hepiniz başkalarının sırtından yaşayıp, geçinip giderken fedakârlığa dudak büküyor ve sırf bir süre daha seslerini çıkarmasınlar diye yoksullara ekmek atıyorsunuz. Bütün saltanatınıza, zenginliğinize ve geleneğinize rağmen nasıl yaşayacağınızı bilmiyorsunuz bunu bile bilmiyorsunuz. Görüp, dokunup ele geçirebildiğiniz güzelliği seviyorsunuz, mahvedebileceğiniz güzelliği Üstelik bunu yapıyorsunuz da. Ama hayatın gözle görülmeyen güzelliklerine, daha yüce bir hayatın gözle görülmeyen güzelliklerine dair hiçbir şey bilmiyorsunuz. Hayatın sırrını kaybetmiş durumdasınız.
Dünyadaki en muhteşem şeye sahip olduğunu unutma -gençsin! Gençlik gibisi yok. Orta yaşlılar hayata ipoteklidir. Yaşlılar hayatın tavan arasındadır. Ama gençler Hayatın Efendisi’dir.
Bir insanı ancak sevgi ayakta tutabilir
İnsanı çileden çıkarmakta sükunetten etkilisini tanımam.
Kadınlar olan bitenin akıl üzerindeki zaferini temsil ederler – tıpkı erkeklerin aklın ahlak üzerindeki zaferini temsil ettiği gibi.
Cezalandırılmaları yerinde, ancak acı çeken sadece onlar olmamalı. Bir adam ve kadın günah işlediyse bırakın ikisi de çöle sürülsün, birbirlerini orada sevsin veya birbirlerinden orada nefret etsinler. Bırakın ikisi birden damgalansın. İkisinde de bir iz bırakın eğer istiyorsanız, ama birini cezalandırıp diğerini serbest bırakmayın. Erkekler için başka, kadınlar için başka bir yasanız olmasın. İngiltere’de kadınlara karşı adil değilsiniz. Kadın için utanç kaynağı olanı erkek için de alçaklık addedene kadar asla adil olamayacaksınız; ateşin direği olan Doğru ve bulutun direği olan Yanlış ya gözlerinize bulanık görünecek, ya hiç görünmeyecek ya da görünse bile dikkate alınmayacak.
Çocuklar anne babalarını severek başlarlar. Bir süre sonra onları yargılarlar. Nadiren affeder, hatta hiç affetmezler.
Bugünlerde yüksek sosyetede yer edinmek isteyen birinin insanları ya doyurması, ya eğlendirmesi ya da şaşırtması gerekiyor – hepsi bu!
Tam da Gerald’a dünyanın kendi trajedilerine hep güldüğünü, çünkü onlara katlanmanın tek yolunun bu oldugunu anlatmak üzereydim. Bunun sonucunda da dünyanın ciddiye aldığı ne varsa aslında komedi olduğunu.
İnsan âşık olduğu zaman önce kendini kandırarak başlar ve başkalarını kandırarak bitirir. Dünyanın romantizm dediği budur.
Çünkü dünya akıllı adamlar tadını çıkarsın diye ahmaklar tarafından kurulmuştur.
Bir azizle bir günahkâr arasındaki tek fark, her azizin bir geçmişi, her günahkârın da bir geleceği olduğudur.
Mükemmel olmaya hiç niyetim yok. En azından öyle umuyorum. Çok tatsız olur. Kadınlar bizi kusurlarımız için seviyorlar. Eğer yeterince kusurumuz olursa her şeyi affedebilirler, muhteşem zekâlarımızı bile.
Hayatın sırrı yakışık almayacak bir hissi asla duymamaktır. Hayatın sırrı çok ama çok fena aldanmış olmanın verdiği hazzın kıymetini bilmektir. Hayatın sırrı insanı baştan çıkarabilecek şeylere karşı koymaktır.
Oğlanlar çoğu zaman dikkatsizdir ve düşünmeksizin can yakarlar; biz de hep büyüyüp bir erkek oldukları ve bizi daha iyi anladıkları zaman hakkımızı ödeyeceklerini umut ederiz. ama öyle olmaz. dünya onları bizim yanımızdan çekip alır; bizimle olduklarından daha mutlu oldukları arkadaşlar edinirler, bize menedilmiş eğlencelere dalar, bizim ilgilendiğimizden bambaşka şeylere yönelirler: Üstelik çoğu zaman bize karşı adil değildirler, hayat onlara acı geldiğinde bizi suçlarlar, ama tatlı geldiğinde onlarla birlikte bu tadı almaktan da mahrum kalırız..
Fakat biz utanç içindeyiz. Yerimiz dışlanmışların arasın da. ( ) Anne babaların günahının cezasını çocukları çekmelidir. Bu Tanrı’nın yasası.
Bir insanı ancak sevgi hayatta tutabilir.
Haklısın. Biz kadınlar duygularımızla ve duygularımız için yaşıyoruz. Tutkularımızla ve tutkularımız için demek daha yerinde olur.
Her kadınla onu seviyormuşsun gibi, her adamla da ondan sıkılıyormuşsun gibi konuş, ilk turunun sonunda görgüsünün, nezaketinin üstüne yok diye üne kavuşursun.
Hiçbir şey umudun ulaşamayacağı kadar uzak olmamalı. Hayatın kendisi zaten bir umut.
Kalpler yaralandıkça yaşar.
çocuklar anne babalarını severek başlarlar. bir süre sonra onları yargılarlar. nadiren affeder, hatta hiç affetmezler.
“kalpler yaralandıkça yaşar. zevkler bir kalbi taşa çevirebilir, zenginlik nasır tutturabilir, fakat üzüntü – ah üzüntü onu kıramaz.”
benim için dünya avuç içi kadar, bastığım yerlerde de dikenler var.
evde kaldım ve kapımı örttüm, güneşi ittim ve karanlıkta oturdum.
“bir insanı ancak sevgi hayatta tutabilir.”
Kadın için utanç kaynağı olanı, erkek için de alçaklık addedene karşı asla adil olamayacaksınız.
* Denediğim her şeyde başarılı olduğumu bilmiyor musunuz?

– Bunu duyduğuma üzüldüm. Biz kadınlar kaybedenlere bayılırız. Çünkü bize yaslanırlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir