İçeriğe geç

7 İmamdan Sahih Kudsi Hadisler Kitap Alıntıları – İmam Buhari

İmam Buhari kitaplarından 7 İmamdan Sahih Kudsi Hadisler kitap alıntıları sizlerle…

7 İmamdan Sahih Kudsi Hadisler Kitap Alıntıları

&“&”

Rasûlullah (sav) buyurdu;

“Kişi ile şirk arasında namazı terk etmekten başka bir şey yoktur. Kişi namazı terk ettiği zaman artık şirk koşmuş olur”

Rasûlullah (sav) buyurdu;

“Bizimle, Onlar arasındaki sözleşme namazdır. Kim namazı terk ederse kafir olur”

Ümmü’d-Derdâ (r.anhâ) anlatıyor:
Ebu’d-Derdâ (r.anh)’yı işittim.
Demişti ki:
Resulullah (sav)’ı işittim, şöyle buyurdu: Müşrik olarak ölenle, bir müslümanı haksız yere öldüren hariç, Allah bütün günahları affedebilir."
Yalan sadece üç yerde helâl olur: Kişinin karısını memnun etmesi konusunda, harpte, insanların arasını bulmakta", "Insanların arasını bulmak için hayır söyleyen ya da hayır söz taşıyan yalancı değildir".

(Tirmizî, Birr 26)

Ebu Hureyre رضي الله عنه‎’dan rivayet edilmiştir: “Rasûlullah (sav)
“Helak edici yedi şeyden sakının!” buyurdu. Ona: “Ey Allah’ın Rasûlu! Onlar nelerdir?” diye soruldu. O da;
1- Allah’a şirk koşmak,
2- Sihir yapmak,
3- Allah’ın haram kıldığı bir canı haksız yere öldürmek,
4- Yetim malı yemek,
5- Faiz yemek,
6- Düşmana hücum sırasında savaştan kaçmak,
7- Namuslu ve kendi halinde bulunan mümin kadınlara zina iftirası atmak” buyurdu.
Ebu Katâde (r.a) der ki: Resulullah’a (s.a.v) Arefe günü orucu sorulunca kendisi şöyle buyurdu: (Bu günde oruç tutmak) geçmiş senenin ve gelecek senenin günahlarına kefarettir.

(Müslim, Sıyâm 197, No: 1162).

Münafığın alâmeti üçtür:
Konuştuğunda yalan söyler, kendisine bir şey emanet edildiğinde ihanet eder, söz verdiği zaman sözünde durmaz."
Devamında şöyle buyurmuştur "Oruçta tutsa namazda kılsa,müslüman olduğunu iddia etse de münafıktır"
Öyle bir zaman gelecek ki; Aile reisinin felaketini hanımı ve çocukları hazırlayacaktır. İhtiyaç olmayan şeyleri (örf, adet sebebiyle) ihtiyaç zannedip isteklerini çoğaltacaklar.
Bunları helal kazançla karşılamaya güç yetiremeyen baba veya aile reisi de harama yönelmeye kendini mecbur sanacak.
Böylece çocukları babalarının, hanımıda kocalarının felaketini hazırlamış olacak.
Bir adam:
– Ya Resülallah! Allah’ın en çok sevdiği amel hangisidir"?diye sordu. Hz. Peygamber:
-"Konup göçendir"cevabını verdi. Adam:
-"Konup göçen kimdir?"diye sorunca,
-"Kur’ân’ı başından sonuna kadar okuyan, bitirince de tekrar başlayandır" cevabını aldı.
Tirmizî, "Kur’ân,"11
كُلُّ ابْنِ آدَمَ خَطَّاءٌ وَخَيْرُ الْخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ
Her insan hata eder.
Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30
Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz.
(Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez)
Efendimiz (sav) buyurdu ki:
Erteleyen helâktadır (helâk oldu)…
Allah (cc) Ben kulumu sevdiğim zaman, onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, anladığı kalbi olurum. Benden bir şey isterse, istediğini veririm. Bana sığınırsa kendisini korurum." (Buhari, İbn Mace, Beyhaki)
“Kim gaza etmeden veya kendini -niyet olarak- gazaya hazırlamaksızın vefat ederse, nifakta bir şube üzerinde (münafıklığın bir parçasını kendinde barındırmış olarak) ölür.”
Berra Bin Azib şöyle dedi:
Allah’ın Rasulü (sav) ile birlikte bir cenazede idik.
Hemen kabrin kenarına oturdu. Rasulullah (sav) ağladı ta ki toprak ıslandı ve sonra şöyle buyurdu:
Ey kardeşlerim!
Bunun benzeri gün için hazırlık yapınız.
Ebu Hureyre’nin (r.anh) rivayet ettiğine göre Allah Rasulu (sav) şöyle buyurmuştur:
— Nefsimi elinde tutana yemin olsun ki, dünya bitmeden insanlara öyle bir gün gelir ki, öldüren niye öldürdüğünü, ölen de niye öldüğünü bilmez.
— Denildi ki:
Nasıl öyle bir şey olacak ki?
— Dedi ki: Herc (nedeni ile böyle olur).
Öldüren de, ölen de cehennemdedir.
Resûlullah (sav) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:

Her kim, söylemediğim şeyleri bana isnâd ederse Cehennem’deki yerine hazırlansın!

Her kim benim ağzımdan bilerek yalan uydurursa Cehennem’deki yerine hazırlansın!

Allah sizin dış görünüşlerinize ve mallarınıza bakmaz, bilakis kalplerinize ve amellerinize bakar.
Dinin başı İslâm (kelime-i şehadet getirerek Allah’a teslim olmak) direği ise namazdır.
Cehennem hoşa giden şehvetlerle çevrelenmiştir…
Enes B.Malik (r.a) der ki,
Rasulullah (صلى الله عليه و سلم) şöyle buyurmuştur:
Mîrac gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini (ve göğüslerini) tırmalıyorlardı.
"Ey Cebrâil! Bunlar da kim?" diye sordum, şöyle cevap verdi:
"Bunlar, insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını payimal edenlerdir."
Ey dili iman edip kalpleri iman etmeyenler!

Müslümanların gıybetini yapmayın. 
Onların ayıplarını araştırmayın!

Zira kim kardeşinin ayıplarını takip ederse, Allah onun ayıplarını takip eder.
Allah kimin ayıplarını takip ederse, o kimse evinin ortasında bile olsa, Allah onu rezil eder!

Buhârî’nin Malik B.El Huveyris (r.anh)’dan yaptığı rivayet şöyledir:
“Biz aynı yaşta gençler topluluğu olarak Rasûlüllâh (sav)’a geldik ve onun yanında yirmi gece kaldık. Rasûlüllâh (sav) son derece hassas ve yufka yürekliydi. Ailelerimizi özlediğimizi veya onları arzu ettiğimizi anlayınca, geride kimleri bıraktığımızı sordu. Biz de söyledik. O şöyle buyurdu:
Ailelerinizin yanına dönün, onlarla birlikte kalın, onlara öğretin, dinî görevlerini yapma-larını ve haramlardan çekinmelerini emredin." Ayrıca bir kısmını bellediğim yahut belleyemediğim daha başka şeyler de söyledi. "Benim nasıl namaz kıldığımı gördüyseniz siz de öyle namaz kılın. Namaz vakti gelince, biriniz size ezan okusun ve yaşça en büyük olanınız size imamlık yapsın."
Nebî (sav) şöyle buyurmuştur:
Yeryüzü bana mescit ve temizleyici kılındı.
Ümmetimden birine namaz vakti nerede gelirse namazı orada kılsın.
Ebû Hüreyre (r.anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:

“Kendisini (doğrudan) ilgilendirmeyen şeyi terketmesi, kişinin iyi müslüman oluşundandır.”
**************************************************
Allah (cc) şöyle buyuruyor :
يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ
Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?

(Saff Sûresi – 2.Âyeti Kerîme)

“Her kim sabretmek isterse, Allah onu sabırlı kılar.”
Öyle bir zaman gelecek ki; Aile reisinin felaketini hanımı ve çocukları hazırlayacaktır. İhtiyaç olmayan şeyleri (örf, adet sebebiyle) ihtiyaç zannedip isteklerini çoğaltacaklar.
Bunları helal kazançla karşılamaya güç yetiremeyen baba veya aile reisi de harama yönelmeye kendini mecbur sanacak.
Böylece çocukları babalarının, hanımıda kocalarının felaketini hazırlamış olacak.
Hz.Ebu Bekr (r.anh) anlatıyor:
Resulullah (sav) buyurdular ki:

"Ümmetimden birkısım insanlar Dicle denen bir nehir yanında. Basra denen geniş bir düzlüğe inerler. Nehrin üzerinde bir koprü vardır. Oranın halkı (kısa zamanda) çoğalır ve muhacirlerin (müslümanların) beldelerinden biri olur. Ahir zamanda geniş yüzlü, küçük gözlü olan Beni Kantura gelip nehir kenarına inerler. Bundan böyle (Basra) halkı üç fırkaya ayrılır:

— Bir fırka sığır ve kır develerinin peşlerine takılıp (kır ve ziraat hayatına dönerler, bunlar) helak olurlar.

— Bir fırka nefislerini(n kurtuluşunu esas) alırlar (ve Beni Kantura ile sulh yolunu) tutarlar. Böylece bunlar küfre düşerler.

— Bir fırka da çocuklarını geride bırakıp onlarla savaşırlar. İşte bunlar şehit olurlar."

Ebu Umme (r.a)’den rivayet edilmiştir.

Resullah (sav) cehennem köpekleri bidat ehlidir" buyurmuştur.

Resulullah (sav) namaza kalktığı zaman, ellerini iki omuzunun hizasına kadar kaldırır sonra tekbir getirirdi.
Rüku yapmak isteyince de (ellerini iki omuzu hizasına kaldırmak suretiyle) aynı şeyi yapardı. Rükudan başını kaldırınca da aynı şeyi yapardı Ancak bunu, secdeden başını kaldırırken yapmazdı. (Bir başka rivayette: "Bunu, secde ederken yapmazdı" denmiştir)
Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:

Kim Allah’a ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e (olan) sevgisini (artırmak) isterse, Kur’an okusun!”

Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
Üç haslet vardır ki, bunlar kimde bulunursa, imanın tadını alır:

▪ Kendisine, Allah ve Rasûlünün, herkesten/her şeyden daha sevgili olması;
▪ Sevdiyi kimseyi yalnızca Allah için sevmesi;
▪ Allah’ın, imansızlıktan kurtarıp İslâm’ı nasib ettiği kimsenin tekrar küfre dönmekten, ateşe atılmaktan hoşlanmadığı gibi hoşlanmaması.

Nevvas ibni Seman (Allah ondan razı olsun)den rivayet edildiğine göre;

Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
“Gerçek müslüman olmak demek; güzel ahlaklı olmak demektir. Günah ise, kalbini tırmalayıp rahatsız eden (tereddüt uyandıran) ve insanların bilmesini istemediğin her şeydir.”

Huzeyfe B.Esîd El Gıfârî anlatıyor: “Bir gün biz kendi aramızda konuşurken Peygamber (sav) geldi ve &‘Ne müzakere ediyorsunuz?’ diye sordu. Ashâb, &‘Kıyamet hakkında konuşuyoruz.’ dediler. Bunun üzerine Resûlullah (sav), &‘Siz şunları görmedikçe, kıyamet kopmayacaktır.’ buyurdu ve şu on alâmeti saydı: &‘Duman, Deccâl, Dâbbe, güneşin batıdan doğması, Meryem oğlu İsa’nın (as) yeryüzüne inmesi, Ye’cûc ve Me’cûc, doğuda, batıda ve Arap yarımadasında olmak üzere üç büyük çökmenin yaşanması ve son olarak Yemen’den çıkıp insanları haşrolacakları yere sürecek bir ateş.’
Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Hz.Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “İlim kaybolmadıkça, depremler çoğalmadıkça, zaman kısalmadıkça, karışıklıklar ortaya çıkmadıkça, herc yani cinayetler artmadıkça ve elinizde mal çoğalıp taşmadıkça kıyamet kopmaz.”
İbn Abbâs’ın anlattığına göre, Allah’ın Elçisi bir gün Zeyd b.Hârise’nin eşi Ümmü Mübeşşir’in bahçesine uğradı. Derken orada kabirlerinde azap görmekte olan insanın birinin, sesini işittiğini söyleyen Hz.Peygamber (sav), “insanlardan gizlenmeden tuvalet ihtiyacını gidermesi”, de “laf taşıması” diğerinin sebebiyle bu azaba müstahak olduğunu söyledi. Ardından yeşil bir hurma dalı isteyen Hz.Peygamber, dalı iki parça yaptı ve her birinin kabri üzerine bir parça koydu. Oradakiler, “Yâ Resûlallah! Bunu niçin yaptın?” diye sorunca, Allah Resûlü, “Bu dallar kurumadıkları müddetçe onların azabı hep hafifletilir. buyurdu.
Hz.Osman’ın azatlı kölesi Hâni’ anlatıyor:
Osman b.Affân bir kabrin başında durduğunda sakalı ıslanıncaya kadar ağlardı. Bir defasında ona, &‘Cenneti ve cehennemi düşünürken ağlamıyorsun da bunun için mi ağlıyorsun?’ denildiğinde şöyle cevap verdi: &‘Resûlullah (sav) buyurdu ki, &‘Kabir, âhirete giden yoldaki konaklama yerlerinden ilkidir. Kişi ondan sağ salim kurtulursa sonrası daha kolay olur. Eğer kurtulamazsa ondan sonrası daha çetin gelir.’
Huzeyfe’den رضي الله عنه rivayetle Rasûlullâh ﷺ şöyle buyurdu:

Sakın sizden bir kimse kararsız olup da: "Ben insanlarla beraberim, eğer insanlar iyilik yaparsa ben de iyilik yaparım, kötülük yaparsa ben de kötülük yaparım" demesin.

Aksine, NEFSİNİZİ sâbit tutun, halk iyilik yaptı mı siz de iyilik yapın, kötülük yaparsa zulme yer vermeyin."

Öyle bir zaman gelecek ki; Aile reisinin felaketini hanımı ve çocukları hazırlayacaktır. İhtiyaç olmayan şeyleri (örf, adet sebebiyle) ihtiyaç zannedip isteklerini çoğaltacaklar. Bunları helal kazançla karşılamaya güç yetiremeyen baba veya aile reisi de harama yönelmeye kendini mecbur sanacak. Böylece çocukları babalarının, hanımıda kocalarının felaketini hazırlamış olacak"
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:

Fitne zamanında ibadet, tıpkı bana hicret gibidir."

Rasulullah (sav) şöyle buyuruyor:

“İstedim ki, emredeyim namaz kılınsın sonra ben namaza gelmeyen kavmin evlerine geleyim başlarına yakayım.”

Rasulullah (sav) şöyle buyurdu;

Ümmetimle ilgili olarak en çok korktuklarım Allah’a şirk koşmalarıdır.
Dikkat edin ben size onlar aya, güneşe veya puta tapacaklar demiyorum. Fakat Allah’tan başkasının emirlerine ve arzularına göre iş yapacaklar.

Abdullah b.Mes’ud (r.anh)’den;
Rasulullah (sav) buyurdu ki;

“Kadın avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan, bakışları ona çevirtir. Kadının Rabbine en yakın olduğu yer, evinin ortasıdır.

”İbni Huzeyme (3/93) İbni Hibban (12/412, 413) Bezzar (5/489, 492) Taberani (9/295, 10/108) Deylemi (6713) Abdulhak İşbili Ahkam (2/46) Hatib Tarih (8/451) Darekutni İlel (5/314) “hasen, sahih” kaydıyla Tirmizi (1173) Mecmauz Zevaid (2/35) mevkuf olarak da rivayet edildi İbni Ebi Şeybe (2/157) lakin Darekutni merfu olarak rivayetinin sahih olduğunu belirtti. Münziri ve Heysemi dediler ki; “Bunu Taberani Evsat’ta İbni Ömer (r.anh)’dan sahih isnad ile rivayet etti.” Bkz.: Mecmauz Zevaid (4/314) Tergib ve Terhib (1/304) Elbani de sahih olduğunu belirtmiştir.

Hz.Aişe (r.anha)’dan gelen rivayette;

Allah ilk muhacir hanımlara rahmet eylesin. “Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle…” ayeti nazil olunca elbiselerinin bir parçasını yırtarak yüzlerini örttüler. Rasulullah (sav)’in arkasında başlarında kargalar varmış gibi namaz kıldılar.

[Buhari (4759) Ebu Davud (4102) Taberi (18/94) Beyhaki (7/88) İshak b.Rahuye (1280) Hakim (2/431, 4/216)) İbnu Katan Kitabu’n-Nazar (s.173) İbn Ebi Hatim Tefsir (8/2575)] Fethu’l-Bari (8/490) İbni Habib Gaye ve Nihaye (s.213) Durru’l-Mensur (8/209) Zemahşeri Keşşaf (4/401)

Herhangi bir Müslümanın başına yorgunluk, hastalık, düşünce, keder, acı ve kaygıdan diken batmasına varıncaya kadar her ne gelirse, Allah bütün bunları o Müslümanın hatalarına keffaret kılar.
Kişiye günah olarak her duyduğunu söylemesi yeter.
Mümin dil uzatıcı değildir, lânet okuyucu değildir, kötü iş yapan değildir, kötü söz söyleyen değildir.
İnsan, ailesi, malı, nefsi, çocuğu ve komşusu ile sınanır; oruç, namaz, sadaka ve iyiliği emredip kötülükten sakındırma işte bu sınanma (esnasındaki kusurlarına) kefaret olur.
Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
İslâm’da iyi bir çığır açan kimseye, bunun sevabı vardır. O çığırda yürüyenlerin sevabından da kendisine verilir. Fakat onların sevabından hiçbir şey noksanlaşmaz. Her kim de İslâm’da kötü bir çığır açarsa, o kişiye onun günahı vardır. O kötü çığırda yürüyenlerin günahından da ona pay ayrılır. Fakat onların günahından da hiçbir şey noksanlaşmaz.
Ka’b dedi ki;

Ölümü bilen kişi, bu değersiz dünyadaki kötülüklere ve endişelere daha kolay dayanır."

Resulullah (sav)’a bir adam gelerek şöyle dedi:
— Ey Allah’in elçisi! Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür?
Hz.Peygamber de şöyle buyurdu:
Sağlığın yerinde olup malına düşkün olduğun, fakirlikten korkup zenginliğe tamah ettiğin halde verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür. (Bu işi) can boğaza gelip de falana şu kadar", "filana bu kadar" demeye bırakma. Zaten o mal vârislerden şunun veya bunun olmuştur.
Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor:

“Şeytan, Âdemoğlunun damarlarında kanın dolaştığı gibi dolaşır.”

Bu Hadis-i Şerifi şerh eden bazı âlimler, bunun engellemesi için şeytanın dolaşım yollarının açlık ile daraltılması gerektiğini beyan ederler.

Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor:

“Kalplerinizi çok yiyerek öldürmeyiniz. Çok su ekinleri öldürdüğü gibi, muhakkak fazla yemek de kalbi öldürür.”

Efendimiz (sav) buyurdu ki:

Erteleyen helâktadır (helâk oldu)…

Öyle bir zaman gelecek ki, ganimet (milli kazanç) fakir fukaraya uğramadan zengin ve mevki sahibi kişilerin arasında dolaşacak. O vakit bilin ki kıyamet yakındır.

Hz.Muhammed (sav)

Efendimizin (sav) buyurdu ki :

Erteleyenler helâktadır (helâk oldu)"

Câbir bin Semura dedi ki:

Rasûlullah ﷺ suskunluğu uzun, gülmesi ise az olan birisiydi."

Kırk yaşını geçirdiği hâlde iyilikleri fenalıklarından üstün gelmeyen kimse cehenneme hazırlansın.
Abdullah ibn Mes’ud (r.a) dedi ki:
Resûlullah (sav)…
اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ الْهُدَى وَالتُّقَى وَالْعَفَافَ وَالْغِنَى"¹
Diye Dua ederdi…
———
[¹] Anlamı: Allah’ım, bana hidayet ve takvayı ver ve (senin sevmediğin şeylerden) uzaklaşmayı ve kendinden başkasına muhtaç olmamayı nasip et.
Huzeyfe (r.anh) dedi ki:
Dinini bildiğin sürece, fitne sana zarar vermez. Muhakkak ki fitne hakk ile batılın (birbirine karışıp) sana benzer gelmesidir ki sen hangisine tabii olacağını bilemezsin. İşte bu fitnedir!"
Ebu’d-Derda (r.anh)’yı işittim. Demişti ki:
Resulullah (sav)’ı işittim, şöyle buyurdu:
"Müşrik olarak ölenle, bir müslümanı haksız yere öldüren hariç, Allah bütün günahları affedebilir."

Açıklama….
Bu hadis, uzunca bir rivayetten bir parçadır.
— Hadisin zahiri, bir mü’mini meşru bir sebep olmadan taammüden (bile bile, kasıdla) öldüren kimsenin mağfirete mazhar olamayacağını ifade etmektedir.
— Nitekim bu ma’nâyı teyid eden âyeti kerime de var:
"Kim bir mü’mini taammüden öldürürse onun cezası ebedî kalacağı cehennemdir" (Nisa 93).
— İşte bu, İbnu Abbâs’ın görüşüdür. Ancak selefin cumhuru ve Ehl-i Sünnetin tamamı âyette gelen hükmü tağlize hamlettiler ve katilin tevbesinin de diğer günahkârların tevbesi gibi sahih olacağını söylediler.
— Ve dediler ki: "Cezası cehennemdir" sözünün ma’nâsı, "Hak Teâlâ’nın "Allah kendisine şirk koşanı affetmez, bunun dışında dilediğini affeder" âyetine temessüken (uyarak), dilerse onu mükâfatlandırır" demektir.
— Bu hususa delil doksandokuz kişiyi öldürüp sonra tevbe için râhibe gelince, "Bunun tevbesi yok" cevabı üzerine onu da öldürüp yüze tamamlayan İsrailli katildir. Bu durum, bu ümmetten öncekiler için sâbit olursa, kendinden önce mevcut olan birçok ağır teklifler üzerinden kaldırılmış olan bu ümmet için evleviyetle mevcuttur."
— Yani, âlimler getirdikleri açıklamalara dayanarak bu hadisin zâhiriyle amel etmezler, teviliyle amel ederler.

Hz.Ebû Hüreyre (r.anh) anlatıyor:

Resulullah (sav) buyurdular ki:
"Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?"
"Allah ve Resulü daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine:
"Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!" açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam:
"Ya benim söylediğim onda varsa, (Bu da mı gıybettir?)" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
"Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir."

Hangi kadın daha hayırlıdır?"
Ey Allah’ın Resulü! dendi,

"Kocası bakınca onu sürura garkeden, emredince itaat eden, nefis ve malında, kocasının hoşuna gitmeyen şeyle ona muhalefet etmeyen kadın!" diye cevap verdi.

Hz.İbrahim (as) zevcesi Sara’ya dedi ki;
Yeryüzünde sen ve benden başka müslüman bilmiyorum.
Zeyd bin Amr bin Nufeyl (r.anhu) dedi ki;
Ey Kureyş Halkı! Allah’a yemin olsun ki! İçinizde Benim dışımda hiç bir kimse İbrahim’in dini üzere değildir"
Hz.Aişe (r.anha) dedi ki;

Allah ilk muhacir kadınlarına rahmet etsin. Allah "Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar" ayetini indirince, onlar elbiselerini yırtıp elde ettikleri parça ile yüzlerini örttüler"

Ateş odunu yediği (yaktığı) gibi, hased de iyilikleri yer (yok eder). Su, ateşi söndürdüğü gibi sadaka da kötülükleri söndürür (yok eder). Namaz mü’minin nurudur. Oruç da Cehennem’den koruyan bir siperdir (kalkandır).
Allah’ım, senden düzgün bir yaşantı, temiz bir ölüm ve rezil rüsva olmadan sana dönebilmeyi istiyorum."

İbn Ebû Şeybe, Dua, 1, No: 29134

Zulümden sakının! Çünkü zulüm, kıyamet günü (zalimi cehenneme sevkeden) zifiri karanlıklar olacaktır.
حدثنا الحميد قال حدثنا سفيان عن وائل بن داؤد عن أبي بكر بن وائل عن الفرئ عن
سعيد بن المسيب عن عائشة أن التي -صلى الله عليه وسلم – قال لها: «يا عائشة إن گنت
ألمم بذنب فاشتغفري الله، فإن العبد إذا ألم بذنب ثم تاب واستغفر الله غير وجل
غفر الله له». قال أبو بكر ما قال شفا: «إن كنت بذنب ألممت فاستغفرى الله، فإ
التوبة الدم والإشتقاژ». وأكثر ذلك يثول على الأول ..
Said b.Müseyyeb’in Hz.Âişe (r.a)’den aktardığına göre; Peygamber (sav) Âişe (r.a)’ye:
Aişe! Eğer bir günah işlediysen Allah (cc)’tan bağışlanma dile. Zira kul bir günah işler de sonra pişman olur, Allah (cc)’tan bağışlanma dilerse, Allah (cc) onu bağışlar” buyurdular.
عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ ، قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَكْمَلُ الْمُؤْمِنِينَ إِيمَانًا أَحْسَنُهُمْ خُلُقًا، وَخَيْرُكُمْ خَيْرُكُمْ لِنِسَائِهِمْ.
Resulullah ﷺ buyurdu ki:
Mü’minler arasında imanca en kamil olanı, ahlakça en güzel olanıdır. En hayırlınız da kadınlarına en hayırlı olandır."
Ebu Hureyre (r.anh) şöyle dedi:
“Nebi (sav):
‘Kadın dört şeyden dolayı nikahlanır:
1) Malı için,
2) Soyu için,
3) Güzelliği için,
4) Dini için.
Sen dindar olanı ele geçirmeye bak, teribet yedâk’ buyurdu.”

Teribet yedâk: Arapların manasını kast etmedikleri ve teşvik sadedinde kullandıkları bir ifadedir. Anlamı ise elin fakir olsun demektir. Yani hadiste kasdedilen şudur:

“Dindar olan bir kadınla evlen, elin fakirlik görmez.”

Resûlullah Efendimiz (sav) buyurdular ki:

“Âdem (as), toprak ile su arasında (henüz çamuru yoğrulmamışken) ben peygamber idim.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir