İçeriğe geç

50 Felsefe Klasiği Kitap Alıntıları – Tom Butler-Bowdon

Tom Butler-Bowdon kitaplarından 50 Felsefe Klasiği kitap alıntıları sizlerle…

50 Felsefe Klasiği Kitap Alıntıları

Çağdaş felsefeci Julian Baggini Ego Aldatmacası’na David Hume’ dan (insan doğası üzerine bir inceleme’ den) bir alıntı ile başlar:

Kendi adıma, ne zaman ben dediğim o en özel alana girsem her seferinde sıcak veya soğuk, aydınlık veya loş, sevgi veya nefret, acı veya zevk, renk veya ses gibi belirli bir ya da diğer algı ile karşılaşıyorum. Kendimi hiçbir zaman bu tür algılardan bağımsız yakalayamadım.

İnsan doğal dünyaya ya da nesneler dünyasına dair bilinecek ne varsa her şeyi bilebilir ancak kendini bilmek konusunda hep eksik kalacaktır ( Arendt bu durumu kendi gölgemizi kovalamak olarak adlandırır.) Arendt’e göre, ne olduğumuz bedenimizle ilgiliyken kim olduğumuz, kullandığımız sözcükler ve yaptığımız edimlerle ortaya çıkar. Bir insanın kim olduğunu, onlar için ya da onlara karşı olarak değil, sadece onlarla vakit geçirerek belirlendiğini öğreniriz. Bir zaman sonra bir insanın kim olduğu yardımcı olamaz ama kim olduğunun ortaya çıkmasını kaçınılmazdır. Bu yüzden insanlar sadece duygusal ya da fiziksel yönden destek uğruna değil, diğer insanların karakterlerini su yüzüne çıkardıklarını görmenin saf hazzı için de birlikte yaşarlar.
İnsan özgür olmaya mahkumdur diye yazdı Sartre, çünkü bir kere dünyaya atıldığı için yaptığı her şeyden sorumludur . Bu umutsuz önermeden de hiçbir Tanrı’ya bağımlı olmayan bir özgürlük felsefesi geliştirdi ve kendi hayatlarını istedikleri gibi yaşamaya düşkün tüm bir nesli cezbetti.
Varoluşumuzun merkezinde özsel bir mahiyet yoktur.Kendimizi var etmek ve dilediğimiz gibi bir hayat yaratmakta özgürüz…
Jean-Paul Sartre
En iyi toplumlar basit anlamda kişisel özgürlük sunanlar değil,herkese adil fırsatlar vererek hayat piyangosunun etkisini azaltanlardır.
John Rawls
‘Erdemle uyum içinde olan eylemler mutluluğu yönetir.’
Aristoteles
‘Bütünlüklü bir yaşama sahip olmak için, kendimizi durmadan ince eleyip sık dokuyarak ve yeteneklerimizi sürekli geliştirerek eylem ile erdemi birleştirmeliyiz
Aristoteles
Felsefe,insan uğraşlarının aynı anda en yüce ve en sıradan olanıdır.En küçük kuytularda iş görür,en geniş manzaralara açılır.’Eve ekmek getirmediği söylenmiştir ama ruhlarımıza cesaretle ilham verebilir ve takındığı tutumlar,şüpheciliği ve zorlayıcılığı,kılı kırk yarıcılığı ve diyalektiği sıradan insana genellikle itici gelir ama bu dünyanın bakış açıları üzerine yansıttığı o çok parlak ışın demeti olmadan hiçbirimiz yapamazdık.
William James,Pragmatizm
Demokrasilerde iktidar , muhalefeti dili suistimal ederek susturur. Chomsky
Felsefe, insan uğraşlarının aynı anda en yüce ve en sıradan olanıdır. En küçük kuytularda iş görür, en geniş manzaralara açılır. ‘Eve ekmek getirmediği’ söylenmiştir ama ruhlarımıza cesaretle ilham verebilir ve takındığı tutumlar, şüpheciliği ve zorlayıcılığı, kılı 40 yarıcılığı ve diyalektiği sıradan insana genellikle itici gelir ama onun bu dünyanın bakış açıları üzerine yansıttığı o çok parlak ışın demeti olmadan hiçbirimiz yapamazdık. W. James – Pragmatizm
Doğru olan ve yararlı olan asla ayrı şeyler olamaz.
Schopenhauer’a göre istençlerimiz yalnızca ne olduğumuzun, karakterimizin ifadesidir ve bu karaktere uygun olmayan herhangi bir eylemimiz olamaz. Bizi harekete geçiren nedenler serbest bir şekilde seçilemez ve bundan dolayı da özgür istence sahip olduğumuz söylenemez.
Düşünüyorum o halde varım!
Felsefeciler toz kaldırır, sonra da görememekten şikayet ederler.
Felsefe eve ekmek getirmez ama ruhlara cesaretle ilham verebilir.
İnsan özgür olmaya mahkumdur diye yazdı Sartre, çünkü bir kere dünyaya atıldığı için yaptığı her şeyden sorumludur . Bu umutsuz önermeden de hiçbir Tanrı’ya bağımlı olmayan bir özgürlük felsefesi geliştirdi ve kendi hayatlarını istedikleri gibi yaşamaya düşkün tüm bir nesli cezbetti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir