444 Basamak Kitap Alıntıları – Mario Mazzanti

Claps iki yıl önce bu kaydı ilk kez dinlediğinde çoklu kişilik diye düşünmüştü: Aynı ağacın farklı dalları. Kimisi zehirli, acı meyveler veriyordu, kimisi de tatlı ya da tatsız meyveler. Ama hepsi aynı bitkiye aitti.

Acıyı tatmamış olan insan kötüdür çünkü acı hissederse kimsenin kimsenin kötülüğünü isteyemez.

Biz ‘normaller’, hangimiz yaşadığımız en acı verici ve zor anlara dair anıları zihnimizin olabilecek en derin köşesine gömmeye ve unutmaya çalışmayız ki?

Acıyı tatmamış olan insan kötüdür çünkü acı hissederse kimsenin kötülüğünü isteyemez

Bilmek ayrı, onları hafızasında tutmak ayrı şeyler: Hatırlamak tekrar tekrar yaşamak demek

hangimiz yaşadığımız en acı verici ve zor anlara dair anıları zihnimizin olabilecek en derin köşesine gömmeye ve unutmaya çalışmayız ki?

Acıyı tatmamış insan kötüdür çünkü acı hissederse kimsenin kötülüğünü isteyemez.

Bilmek ayrı, onları hafızasında tutmak ayrı şeyler: Hatırlamak tekrar tekrar yaşamak demek.

‘Yarın gündüz vakti beni sorun, size mezarda olduğumu söyleyecekler.’

‘Ona öğretiyoruz, o da bizi tüketiyor. Her şeyi öğrendiğinde biz yok olacağız.’

Bazen intikam ve adil ceza aynı yolda yürürler.

Bazen intikam ve adil ceza aynı yolda yürürler.

Acıyı tatmamış olan insan kötüdür çünkü acı hissederse kimsenin kötülüğünü isteyemez.

Bazen intikam ve adil ceza aynı yolda yürürler

Acıyı tatmamış olan insan kötüdür.Cunku acı hissederse kimsenin kötülüğünü isteyemez

Hangimiz yaşadığımız en acı verici ve zor anıları zihnimizin olabilecek en derin köşesine gömmeye ve unutmaya çalışmayız ki?

Acıyı tatmamış olan insan kötüdür çünkü acı hissederse kimsenin kötülüğünü isteyemez. Bundan mı bahsediyorsunuz?

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Acıyı tatmamış olan insan kötüdür çünkü acı hissederse kimsenin kötülüğünü isteyemez.

“Bazen intikam ve adil ceza aynı yolda yürürler.”

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Hatırlamak tekrar tekrar yaşamak demek.

Her halükarda Tanrı’nın varlığına dair bahse girmek iyidir: Eğer gerçekten varsa cennete gidersin, eğer tersi söz konusuysa bu sadece aldatmacadır, hiçbir şey kaybetmezsin ve güzel, inanç dolu bir hayatın olur.

Ne bir kuyu kadar derin, ne de kilise kadar geniş ama yetecek, başka bir şeye ihtiyaç yok, yarın gündüz vakti beni sorun, size mezarda olduğumu söyleyecekler.

Her kişilik kendi hafızasına sahiptir ve bunu diğerleriyle paylaşmaz.

Bir bedende birden fazla insan nasıl olabilir?

Bazen intikam ve adil ceza aynı yolda yürürler.

Biz ‘normaller, hangimiz yaşadığımız en acı verici ve zor anlara dair anıları zihnimizin olabilecek en derin köşesine gömmeye ve unutmaya çalışmayız ki?

çoklu kişilik diye düşünmüştü: Aynı ağacın farklı dalları. Kimisi zehirli, acı meyveler veriyordu, kimisi de tatlı ya da tatsız meyveler. Ama hepsi aynı bitkiye aitti

İyi bir araştırmacının işi yalnız başına anlam taşımayan küçük ipuçlarını toplayıp bir araya getirmek değil midir?

Bazen intikam ve adil ceza aynı yolda yürürler.

Acıyı tatmamış insan kötüdür, çünkü acı hissederse kimsenin kötülüğünü isteyemez.

“Bilmek ayrı, onları hafızasında tutmak ayrı şeyler: Hatırlamak tekrar tekrar yaşamak demek ”

Aynı ağacın farklı dalları. Kimisi zehirli, acı meyveler veriyordu, kimisi de tatlı ya da tatsız meyveler. Ama hepsi aynı bitkiye aitti

Her hâlükârda Tanrı’nın varlığına dair bahse girmek iyidir: Eğer gerçekten varsa cennete gidersin, eğer tersi söz konusuysa bu sadece bir aldatmacadır, hiçbir şey kaybetmezsin ve güzel, inanç dolu bir hayatın olur.

Acıyı tatmamış olan insan kötüdür çünkü acı hissederse kimsenin kötülüğünü isteyemez.

Hatırlamak tekrar tekrar yaşamak demek.

Aramızda hiç yalan olmaması onur meselesi
Hiç olmaz mı ?
Asla
Yanlış anlaşılmadan kaynaklı yalanlar olmaz mı?
Yanlış anlaşılmadan kaynaklı mı? Yanlış anlama yalan demek değildir ki. Direkt bir soru karşısında cevaplarımız dürüsttür.

Hepimizde biraz olur. Bir şey yapmak için dışarısındasındır sonra birdenbire kendini bambaşka bir yerde bulurverirsin, zamanın geçtiğinin farkındasındır ama ne olduğunu hatırlamazsın

Bu korkunç bir şey olmalı.

Sizin için öyle olabilir; bizim için hep böyle oldu. Bunda korkunç bir şey yok, bizim her zamanki halimiz.

Seni dinliyorum Jack.
Önce şunu sorayım: biz dost muyuz?
Öyle olacağımızı umuyorum, hatta bundan eminim.
Elbette, büyük dostlar! Neden olmasın? Bir b.k anlamamışsınız siz. Dost muyuz biz? Birlikte yiyip içiyor muyuz? Sanırım hayır, peki o zaman neden bana ‘sen’ diye hitap ediyorsunuz? Bu şekilde benden üstün olduğunuzu gösterip bana tepeden bakacağınızı mı sandınız?

Ona öğretiyoruz, o da bizi tüketiyor. Herşeyi öğrendiğinde biz yok olacağız.

Bilmek ayrı, onları hafızasında tutmak ayrı şeyler: Hatırlamak tekrar tekrar yaşamak demek

hangimiz yaşadığımız en acı verici ve zor anlara dair anıları zihnimizin olabilecek en derin köşesine gömmeye ve unutmaya çalışmayız ki?

televizyondan ve gazetelerden gördüğüm kadarıyla ben bu ülkeyi çok daha iyi bir yer olarak hatırlıyordum. Ama yine de geldiğimize memnunum.
Sikeyim Jack, duyanda saygın bir vatandaşsın sanır.
Ne olmuş yani? Adamız lekelenmiş olsa bile etrafımızda olup biteni göremeyecek kadar kör değiliz.

Riondino morgu boylamalı, sorgu odasını değil.

Sen lanet olasıca bir mükemmeliyetçisin!

Bilmek ayrı, onları hafızasında tutmak ayrı şeyler: Hatırlamak tekrar tekrar yaşamak demek

Acıyı tatmamış olan insan kötüdür çünkü acı hissederse kimsenin kötülüğünü isteyemez

Birçok insan kaybediyor, dedikten sonra daha da kötüleşen gülümsemesiyle eklemişti:
Bense kazanıyorum

“Bazen intikam ve adil ceza aynı yolda yürürler.”

Kızın cesedi?
Hiç bulunamadı

Acıyı tatmamış olan insan kötüdür çünkü acı hissederse kimsenin kötülüğünü isteyemez.

Her halükarda Tanrı’nın varlığına dair bahse girmek iyidir: Eğer gerçekten varsa cennete gidersin, eğer tersi söz konusuysa bu sadece bir aldatmacadır, hiçbir şey kaybetmezsin ve güzel, inanç dolu bir hayatın olur.

Sen lanet olasıca bir mükemmeliyetçisin!