İçeriğe geç

3 Saniyede Karşınızdaki İnsanı Nasıl Anlarsınız? (cep Boy) Kitap Alıntıları – Kevin Hogan

Kevin Hogan kitaplarından 3 Saniyede Karşınızdaki İnsanı Nasıl Anlarsınız? (cep Boy) kitap alıntıları sizlerle…

3 Saniyede Karşınızdaki İnsanı Nasıl Anlarsınız? (cep Boy) Kitap Alıntıları

Neredeyse hiç kimse açık şekilde iletişim kurmuyor . Bu yüzden herkes birbirini yanlış anlıyor..
Sözleriniz bir şey söylerken beden diliniz başka bir şey söylüyorsa, etrafınızdaki insanlar sözlerinizden ziyade beden dilinize inanırlar.
Yüz ifadesinin başka birini çekme gücü o kadar büyüktür ki karşınızdaki kişiyi manipüle etmek veya etki altında bırakmak için kullanılabilir.
İnsanların beden hareketleri tipik olarak bilinçaltı tarafından kontrol edildiğinden, izlediğiniz kişi gönderdiği mesajın farkında olmayabilir; hatta bilinç seviyesinde o mesajı gönderdiğini kabul etmeyebilir de!
Sadece kendinizi kandırırsınız. İnsan doğası gereği, herkes önyargılıdır.
Gerçek şu ki insanlar bir ortamda ne kadar rahatlarsa, kendileriyle ilgili o kadar fazla bilgi verirler.
İçinizden gelmedikçe gülümsemeyin.
Sonra, birine kendisinden gerçekten hoşlandığınızı göster­mek istediğinizde, daha inanılır, gerçek bir şekilde gülümseyin.
Bu tür zıtlıklar, güçlü bir mesaj yaratır.
Kadınlar, erkeklere oranla biraz daha sık gülümser.
Kadınlar bir odada yalnız kaldıklarında, erkeklerin yalnızken gülümsediğinden çok daha fazla gülümserler.
Kadınlara erkeklere oranla daha fazla gülümsenir.
Kadınlar, sohbet sırasında erkeklere oranla başlarını ve be­denlerini konuştukları kişilere daha çok yaklaştırırlar.
Kadınlar tanıdıkları biriyle birlikte olduklarında, yan yana oturmayı tercih ederler; erkekler yüz yüze olmak ister. Tanıma­dıkları biriyle birlikte olduklarında ise bunun tersi geçerlidir.
İnsanları okuyabilmek, sadece mimikleri fark etmekten ve bunları kelimelere dökmekten çok daha fazlasıdır. Gerçekte size neler söylediklerini anlamak, sadece kelimelerden ve be­den dilinden çok daha fazlasıdır.
Aslında, sözsüz iletişimi (beden dili, bağlam, alan kullanı­mı, semboller, giysiler ve zaman) tercüme etmek, hepimizin her gün kullandığımız gizli etki dilinden çok daha fazlasıdır.
Ne yazık ki gizli dilde çok fazla evrensel standart yoktur.
Yıllar boyunca, bir kadın sohbet sırasında birine doğru eğil­diğinde bunun önemli bir ilgi ve çekim işareti olduğu bize öğ­retildi.
Ama bunun çoğu durumda doğru olmadığı görüldü.
Diğer yandan, erkekler bir sohbet sırasında karşılarındaki ki­şiye doğru eğildiklerinde, bu gerçekten de öncesine oranla da­ha fazla ilgilendikleri veya güven duydukları anlamına gelir.
Bu bölümde sözünü ettiğim her şeyi kullanın ve karışıma şu­nu da ekleyin: Göz temasını kestiğinizde, başka yanlara, baş­ka insanlara veya şeylere ya da yukarı bakmayın. Sadece dikkatiniz dağılmış bir şekilde önünüze bakın ve sonra bakış­ larınızı tekrar karşınızdaki kişinin gözlerine kaldırın.
Bu mesajın etkisi, bir kasırga kadar ezici olabilir.
Neden mi?
Çünkü kimse bunu kullanmaz ve saygı, takdir, hayranlık ve beğeni doludur.
Öfkelendiğinizde, mutsuz olduğunuzda veya bir şeyi olumsuz ya da şüpheli olarak algıladığınızda, gözbebekleriniz belirgin bir şekil­ de büzülür. Heyecanlandığınızda, mutlu olduğunuzda, uyarıldığınız­ da veya beyniniz bir sorun çözümüne odaklandığında, gözbebekleri­niz genişler. Bütün bu eylemler, kontrolünüzün dışında doğaçlama olarak gerçekleşir ama aynı zamanda başkalarının bu hareketleri yo­rumlaması da doğaçlama ve otomatiktir.
Gülümsemek ve mutluluk öfke üzüntü korku şaşkınlık tiksinti vs. anlamlar yansıtan yüz ifadeleri insan doğasına kazınmış ve hemen her kültüründe evrenseldir.
Bazı insanlar, beden diline karşı diğerlerinden daha duyarlıdır; özellikle de kadınlar.
GİRİŞ
Bu kitap, hayatınız üzerinde güçlü bir etki yaratacak. Burada sunulan bilgiler, akademik araştırmalar, bilim, pratik uygulamalar ve eğitim, iletişim ve etkileme mesleklerinde geçen 20 yıldan uzun süreli bir deneyime dayanmaktadır.

Öğrenme ve içsel keşif yolculuğuna hazırsanız, hep aradığınız ama hiçbir yerde bulamadığınız tülden gerçek yaşama dair pratik bilgiler istiyorsanız, kesinlikle doğru yerdesiniz.

BU KİTABIN AMACI
Beden dili ve sözsüz iletişim hakkında yazılmış yüzlerce kitap var.
Bu kitaplar tamamen akademik olanından tamamen günlük olanına kadar değişiyor. Öğretim ve profesyonel konuşmacılıkla geçen yıllarım boyunca, öğrencilerden ve profesyonellerden en sık aldığım şikâyetlerden biri, güvenilir, sürükleyici ve içinde yaşadıkları gerçek dünyaya uyarlanabilecek bilgilerle dolu bir kitap bulamadıklarıydı .
Diğer bir deyişle, siz de onlar gibiyseniz,

başkalarının ne düşündüğünü bilmek istersiniz.
Başkalarının gönderdiği mesajları anlamak istersiniz.
Sizden hoşlanıp hoşlanmadıklarını bilmek istersiniz.
Sizi kandırıp kandırmadıklarını bilmek istersiniz.
Onlara ve etraflarındaki şeylere bakarak, ne tür insanlar olduklarını anlamak istersiniz.
Ve belki de en önemlisi, başkaları üzerinde doğru ve en iyi izlenimi uyandırmak istersiniz;
özellikle de onlarla ilk karşılaştığınızda.
Bu konuda tutarlı bilgi için yaygın bir açlık var ama çok az kaynak -o da varsa- bilgileri, yararlı pratik uygulamalarla birleştiriyor.
Bu kitabı işte bu yüzden yazdım.

Beden dili de dahil olmak üzere sözsüz iletişimin incelenmesi, genellikle şablonlar ve önyargılarla ilgilidir.
Dünyanın her ülkesinde onlarca kültür var ve bu da binlerce kültür ve kültürler arasında binlerce önemli fark anlamına gelir
Hayatınızın bir noktasında bir tartışma başladıgında size dönüp gitmenizi söyleyen biri belki bir ögretmen veya ebeveyn muhtemelen olmuştur. Neden? Çünkü uzaklaşmak, bir teslimiyet işaretidir ve açıkça, çatışmak istemediginiz anlamına gelir.
Gerçek şu ki insanlar bir ortamda ne kadar rahatlarsa, kendileriyle ilgili o kadar fazla bilgi verirler.
Göz kırpıştırmanın artması genellikle endişe ve/veya aldatıcılık unsurunun artışıyla doğru orantılıdır Tabii karşınızdaki kişi kontak lenslerinden rahatsız olmamışsa
Beden dilinizi etkili şekilde kullanmayı öğrendiğinizde, iletişiminiz de genel olarak daha etkili olur ve rastgele değil, kasıtlı etkiler yaratmaya başlarsınız.
Neredeyse hiç kimse açık şekilde iletişim kurmuyor. Bu yüzden herkes birbirini yanlış anlıyor.
Eğer Ben önyargılı değilim diyorsanız, sadece kendinizi kandırırsınız. Insan doğası gereği, herkes önyargılıdır.
İnsanlarla iletişim kurarken size 2 metreden yakın duruyorlarsa, avuçlarının pozisyonuna bakın.
Tipik olarak açık veya yukarı doğru mu duruyorlar?
Eğer öyleyse, bu nadiren kötü bir işarettir. Genellikle bu hareket, karşımızdaki kişinin açık, davetkar, en azından savunmasız, meraklı ve ilgili olduğunu gösterir.
Diğer yandan, avuçların aşağı doğru ve sizden uzak durduğunu fark ederseniz; bu, nadiren rahatlığa, savunmasızlığa veya ilgi işaret eder.
Sağ elinize bakın ve işaret parmağınızı uzunluğuyla yüzük parmağınızın uzunluğunu karşılaştırın. Çoğu kadının (dişil kalıp) parmaklarının uzunluğu neredeyse aynıdır çoğu erkeğin (eril kalıp) İşaret parmağı daha kısadır. Eril kalıp genellikle matematikte daha iyidir. Eril kalıba sahip erkekler, hayatta fiziksel açıdan daha saldırgan olma eğilimindedirler. daha dişil parmak kalıbı olan Erkekler, Bunalma daha eğimlimlidir.
Takai, Japoncada kadınların bir erkekte aradığı üç T anlamına gelir. Bunu dilimizde şöyle söyleyebiliriz:
Uzun boylu,
Yüksek gelirli,
Zeki
Araştırmalara göre; orta boylu ve kaslı, yapılı biri, yaygın olarak olgun ve kendi ayakları üzerinde duran biri olarak algılanırken, orta boylu ve çok ince yapılı biri, genellikle gergin ve daha çekingen biri olarak algılanmaktadır.
Kadınlar, erkelere oranla kendilerini ifade etmek için ellerini daha çok kullanırlar.
Göz temasınızı kestiğinizde, başka yanlara, başka insanlara veya şeylere ya da yukarı bakmayın. Sadece dikkatiniz dağılmış bir şekilde önünüze bakın ve sonra bakışlarınızı tekrar karşınızdaki kişinin gözlerine kaldırın.
Bu mesajın etkisi, bir kasırga kadar ezici olabilir.
Neden mi?
Çünkü kimse bunu kullanmaz ve saygı, takdir, hayranlık ve beğeni doludur.
Öfkelendiğinizde, mutsuz olduğunuzda veya bir şeyi olumsuz ya da şüpheli olarak algıladığınızda, gözbebekleriniz belirgin bir şekilde büzülür. Heyecanlandığınızda, mutlu olduğunuzda, uyarıldığınızda veya beyniniz bir sorun çözümüne odaklandığında, gözbebekleriniz genişler.
Biriyle ilk kez karşılaştığınızda birkaç saniye göz teması kurmak kibarlıktır ama gözlerinizi dikip bakmaya devam etmek büyük bir kabalık olarak algılanır.
Parmak uzunluğu orantısı ters olan çocuklar, matematikten ziyade okuma, yazma ve sözel anlatımda daha başarılıdırlar.
İşaret parmaklarına oranla daha uzun yüzük parmakları olan çocuklar, sözel derslere oranla matematikte genellikle daha yüksek notlar alırlar.
Kadınlar, erkeklerin dakik olmasını bekler ve dakik olmayan erkekler puan kaybeder.
Kadınlar, bir erkeğin arabasının iç durumuna bakarlar. Özellikle, ön ve arka koltukları temiz midir?
Kadınlar, erkeklerden çoğu erkeğin fark etmediği sinyaller alır.
insan doğası gereği, herkes ön yargılıdır.
Beden dili , kelimelerden daha güçlüdür
Eğer “Ben önyargılı değilim” diyorsanız, sadece kendinizi kandırırsınız. İnsan doğası gereği, herkes önyargılıdır.
Kişisel alanın ne kadar geniş.?
Sen ne kadar varsın.?
İçinizden gelmedikçe gülümsemeyin 🙁
Alınan mesaj, her zaman gönderilen mesaj değildir.
Güzel kadınların, sadece güzel oldukları için hayatta sayısız avantajları vardır. Uzun boylu, zeki ve zengin erkekler de aynı avantajlara sahiptir.
Kendi kimliğinizle ilgili içsel tanımınız, beden dilinizi etkiler. Beden diliniz kişisel kimliğinizin bir imzası haline gelir.
Gerçek şu ki insanlar bir ortamda ne kadar rahatlarsa, kendileriyle ilgili o kadar fazla bilgi verirler.
Aşırı saldırgansanız, zorba tavırlı olmakla suçlanırsınız; eğer çok fazla uyumluysanız, zayıf olmakla suçlanırsınız.
Muhafazakar bir iş ortamı, aslında birçok açıdan bir hayli yapaydır herkes kontrollü, kasıtlı faaliyetler sürdürür ve çoğu başkalarının kendileri ve becerileri hakkında ne düşündüğü ile yakından ilgilidir çoğu paylaşım sırasında çok nadiren duygu sezersiniz ve yakın dostluklar hiç yaygın değildir. Rekabet genellikle bu ortamın temelidir ve bazen çok acımasız olabilir.
Biriyle iletişim kurarken, ayaklarının normalde sohbet sırasında nasıl olduğuna bakarım. Biri beni aldatmaya çalıştığında, ayakları farklı hareket eder. Bu, benim en iyi ve muhtemelen en güvenilir ipucumdur.
En etkili Rahatsız etmeyin işareti, gözlerinizi kapamak, derin ve yavaş nefes almak ve kollarınızı göğsünüzde kavuşturmaktır. Sizi rahat bırakırlar.
BEDEN DİLİNİ YORUMLAMAK SİHİR DEĞİLDİR; USTALAŞABİLECEĞİNİZ BİR BİLİMDİR.
Manyetik Rezonans İmgeleme (MRI) taramaları, erkek ve kadın beyinlerinin, beynin kullanılan kısımları açısından önemli farklar taşıdığını gösteriyor. Kadınların beyinlerinde, başka insanların davranışlarını ve mesajlarını işlemden geçirdikleri ve yorumladıkları 16 farklı bölge var. Buna karşılık, tipik olarak erkeklerin beyinlerinde başkalarının davranışlarını ve mesajlarını işlemden geçirdikleri ve yorumladıkları sadece altı bölge var.
Bu farklılıklar gerçek hayatta nasıl ifadesini buluyor? Kadınlar aynı anda birkaç farklı düşünce akıntısını izleyebilir ve birkaç işi aynı anda yapabilirken, erkekler bir defada bir ya da iki düşünce akışını izleyebiliyor. Kadınlar genel olarak sözsüz işaretleri bilinçaltından alıp yorumlamaya daha yatkınken, erkekler sadece bu işaretleri bilinçli olarak okumayı öğrendikleri zaman beden dilini algılayabiliyorlar.
Erkekler erillik, statü ve başarıyla ilgiliyken, kadınlarda ilişkiler, bağlantılar ve hayatın kişilerarası yönleriyle ilgilidir.
Beden dilini yorumlamak sihir değildir; ustalasabileceginiz bir bilimdir.!
Göz teması kurmamak da aynı derecede güçlüdür.Karşınızdaki
kişiye sohbeti bitirmek istediğinizi, konudan sıkıldığınızı veya karşı­nızdakinin çok fazla konuşmasından rahatsız olduğunuzu belli et­mek için göz temasını kesebilir ve başka tarafa bakabilirsiniz.Bakış­larınızı kaçırmak, teslimiyet anlamına da gelebilir; kadınlar, çekici buldukları biriyle ilk birkaç sohbetleri sırasında bunu sıkça yaparlar.
Göz teması kurmamanın en yoğun şekli, kasıtlı olarak, dikkatinizi
çekmeye çalıştığı belli olan birinin arkasına veya başka tarafa bak­maktır.Bu; üstünlük kurma , baştan savma veya açıkça kabalık olarak algılanabilir.
Güzbebeklerimizin ortamın ışığına göre genişleyip büzüldüğünü bilirsiniz; peki, ruh halinize, tutumunuza ve duygularınıza bağlı olarak da belirgin şekilde değişebildiklerini biliyor muydunuz?
İnsanlara iyi davranın.
Öğrenmeye devam edebilmek için gerçek dünyada beden dilini aktif şekilde gözlemlemeyi alışkanlık edinin .
Araştırmalar , kadınların beden dilini okumakta , sözel ve sözsüz mesajları arasındaki çelişkileri fark etmekte ve beden dilinin önemli bilgiler verebilecek küçük detaylarını fark etmekte çok daha duyarlı olduğunu göstermektedir .
Kadınlar neden bu becerilere sahiptir ?
Uzmanlar , bunun çocuk yetiştirmeyle ilgili önceden programlanmış özelliklerle ilgili olduğunu düşünmektedir .
Ya da kişi mutluluğunu ifade etmek için bir diğerinin omzuna dostça bir yumruk atar ama diğer kişi bunu saldırganlık olarak yorumlayabilir
Alınan mesaj , her zaman gönderilen mesaj değildir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir