İçeriğe geç

21. Yüzyılda Kulluk Sanatı Kitap Alıntıları – Mahmud Esad Coşan

Mahmud Esad Coşan kitaplarından 21. Yüzyılda Kulluk Sanatı kitap alıntıları sizlerle…

21. Yüzyılda Kulluk Sanatı Kitap Alıntıları

Nefsin de terbiye edilmesi lazım.Çünkü insanın vücudunu yöneten içindeki görünmez kıymetli varlıklardır; ruhudur,nefsidir, vicdanıdır,aklıdır,irfanıdır,imanıdır.
Onların eğitimi yapılmazsa dış kalıbı güzel ama içi harabe olan bir acûbe, hilkat garibesi mahlûkla karşılaşırsınız. Dışı güzel, içi çirkin
Terbiye edilecek insan, elinizde ham bir malzemedir.

Allah’ın emriyle yetişirse, güzel şeyler öğretilirse, Kur’ân-ı Kerîm yolunda eğitilirse evliyâ olur.

Eğitimde yanlış bilgilerle yönlendirilirse, kafası doldurulurken gönlü harap edilirse,tahrip edilirse, nefsi canavarlaştırılırsa eşkıyâlar eşkıyâsı olur.

Yapılan yatırımların en verimlisi, en kıymetlisi, en çok kâr getireni insanoğluna yapılan yatırımdır.Onun yetişmesi için harcanan emektir. Bazen yetişen tek bir insan milyonları kurtarır.
İnsanı dindarlıktan uzaklaştıran, adaletten uzaklaştıran, hırsızlık yaptıran, kalleşlik yaptıran, arkadaşlığı bozduran her türlü hatanın kaynağı dünya sevgisidir.
İlm-i nâfî sahibi olduktan sonra Yunus Emre gibi oduncu olursun, tekkeye eğri odun getirmezsin.
Günah o kadar uğursuz bir şeydir ki işleyenden başkasına da zararı dokunur.
Bir insan
1) Günahkârı ayıplarsa Allah o günahı o insana işlettirir, onu mahcup eder.
(Ayıpladığı kimsenin yaptığı hatayı ona yaptırtır, mahcup eder.)
2)Günaha razı olursa o zaman da o günahı işlemiş gibi günah kazanır.
3)Söylese, gıybetini yapsa, günahkâr olur.
Geriye ne kalıyor?
Acımak kalıyor, kurtarmak için çalışmak kalıyor.
Günaha kızacaksın ama günahkâra acıyacaksın, kızmayacaksın.
Sevgilinin hatırı için sevilen şeyler vardır.
Mesela ilaç acıdır ama sıhhatin hatırı için içilir.Eğer içine sevilecek şeyler konulmamışsa ilacın kendisini sevmek yoktur.
Şerri bilmeyen içine düşer.
Sözün hakikatini idrak etmek,ondan duygulanmak,onu almak herkese nasip olmuyor.
Sevgi tat duyduğu, lezzet duyduğu, beğendiği bir şeye gönlün meylidir.
Bütün suçlu insanlar; ailesinde sevgi görmemiş, toplumdan dışlanmış, sevgisiz ortamda yetişmiş insanlardır.
Bütün başarılı insanlar sevgi ile büyümüş, çevresinde kendisini seven, destekleyen insanlar olan kimselerdir.
Süfyân-ı Sevrî büyük imam, alim ama mert alim. Parası yok pulu yok bir
alim ama dobra dobra.
Hoşuma gidiyor; karanlıkta elbisesini, hırkasını giymiş, dışarı çıkmış. Yolda bir müslümanla karşılaşmış;
Selamün aleyküm!
Aleyküm selam!
Ey Süfyân-ı Sevri! Hırkayı ters giymişsin; astarı dışarıda yüzü içeride çıkar da düzgün giy. diyor.
Ben üzerimdeki elbiseyi Allah rızası için giymiştim, Allah rızası için
giydiğim şeyi kul rızası için çıkarmam. diyor.
Allah size bir rahmetin kapısını açarsa kimse onu kapayamaz .
Korkmayın onun için Allah’ın dostluğunu kazanmaya bakın.
Allah size kızar da gazap ederde size bir cezayı Murat ederse kimsede engelleyemez
Allah’ın cezasına müstehak duruma düşmemeye gayret edin.
Hazır ol cenge , eğer istersen sulhu salâh
Allah işlerini dağıttı mı kimse toparlayamaz. Allah insana bir dağınıklık verdiğimi ailesi dağılır, işi dağılır ,aklı dağılır, kalbi dağılır perişan olur dertler her yandan gelir.
Bizim dünyaya mümin insanlar ihraç etmemiz lazım.
Allahu Teala Hazretleri mümine her yaptığı işi güzel yapmayı farz kılmıştır.
Sükûtun ibadet olduğunu birçok kimse bilmez. Susmak da bir ibadettir.
Ben niye Batılılaşayım?

Ben batılı değilim ki Doğuluyum.

Niye ben Batılılaşayım? Batılı Doğululaşsın .

.. Ben niye Batılılaşayım?
Ben batılı değilim ki Doğuluyum.
Niye ben Batılılaşayım?
Batılı Doğululaşsın.
İlmi kendimize rehber edindik çünkü Hz. Ali Efendimiz ilim mürşittir. buyuruyor. İlim hakiki mürşittir. İlim insana gerçek yolu gösterir.
“İnsan öldü mü,onun kıyameti kopmuş demektir.”
“İki günü müsavi(birbirine denk) olan ziyandadır.”(Hadis-i Şerif)
“Çocuklarınızı ileriye,ilerideki çağa göre yetiştirin!Çünkü onlar sizin çağınızın insanı değil,ilerinin insanı!”
(Hz.Ali r.a.)
“Bırak keyfini sürsün
Şehirlerin köleler
Yeter bizi tuttuğu
Tükensin velveleler(gürültü)”
(Necip Fazıl)
“Yunus öldü diye salâ verilur
Ölen hayvan imiş âşıklar ölmez.”
(Hayvan arapçada hayat manasına da geldiğinden maddi hayat ölüyor,beden ölüyor demek)
“Kim bir kavmin yaptığı işi severse onu işlemiş gibi ceza veya mükâfât alır.”(Hadis-i Şerif)
“Şerri bilmeyen içine düşer.”
“İki müslüman bir araya gelirse Allah birine ötekisinden,ötekisine berikinden fayda verir.”
“Aletimiz ilimdir ama ilim başlı başına bir fazilet değildir.İlmi kullanış tarzı insana fazilet getiriyor.İlmi öğreneceğiz,kendimiz yaşayacağız,sonucunu alacağız;ondan sonra ilmi öğreteceğiz,İslamı savunacağız.”
Cesur insân, hayâtta bir defa ölür; korkak insân, her gün bin defa ölür.
Gelmeyene üzülmeyeceksin, esef etmeyeceksin; gelenin şükrünü de edâ etmeye çalışacaksın. Lütuf ve rahmet Allâh’tandır.
Ortada bir düzen varsa dizim varsa bir dizi varsa bunun düzenleyicisi vardır. Bir mısra okuyorsunuz.
Bunu kim yazmış?
Kimse yazmamış.
Ne demek kimse yazmamış?
(Âhirete) inanmayan insân; muazzam bir boşluk içinde, çok muazzam bir stres içinde, çok tarifsiz bir huzursuzluk içinde
Dînimizin en önemli noktalarından birisi kalp kazanmaktır, gönül kazanmaktır, insân sevindirmektir, gönül almaktır.
Hâyırda önceliği ben yapayım.
Layık olmadığımız hâlde Mevlâ’mız bize bu nîmetleri veriyor; biz niye O’nun layık olduğu kulluğu O’na yapamıyoruz?
Çocuklarınızı ileriye, ilerideki çağa göre yetiştirin! Çünkü onlar, sizin çağınızın insânı değil, ilerinin insânı!
Allâh (cc), bir insânın hâyrını murâd ederse ona hâyırlı bir eş nasîp eder.
Bize ait kusûrlar vardır. Çünkü ben düşündüğümü kelimelere tam dökemeyebilirim, uygun kelimeleri seçemeyebilirim Telefon cızırdar; öbür tarafa iletilmez. Alıcıya ait kusurlar vardır. Sözü tersinden anlar, kuyruğundan anlar; ters değerlendirir.
Sevgi husûsunda eksiklerimiz var: Tenkit ediyoruz (eleştiriyoruz), çelme takıyoruz, engelliyoruz, kusûr görüyoruz, itiyoruz, dışlıyoruz.
Bize, Allâh’tan korkan insân lazım.
Bütün hatâların başı, dünyâ sevgisidir!
Bir insânın niyeti dünyâ olursa;
Allâh (cc), onun işlerini darmadağın dağıtır.
Dünyâya aldırmıyorum; benim niyetim âhiret! diyen insân da dünyâdan mahrûm olmuyor, nasibi neyse yine ona geliyor.
Yâ Rabbi! Başkasına zulmetmekten de başkasının bana zulmetmesinden de Sana sığınırım.
Allâh’ın verdiği nûrla bakan insân, Hakk’ı söyler.
Kolayca hâlledilebilecek problemi vaktinde çözmeyince müslümanların başına büyük belâlar geliyor.
Kardeşler olarak birbirimizi tanımalıyız, sevmeliyiz; birbirimizle yakınlaşmalıyız, kaynaşmalıyız, yardımlaşmalıyız.
Sevilecek şekilde olmalıyız, sevilecek şekilde hareket etmeliyiz. Sevilecek tarzda söz söylemeyi öğrenmeliyiz.
Hiç sevgi yok, hiç insaf yok. Öyle gaddar, öyle zalim, öyle sevgisiz, öyle insafsız ki!..
Bazı insânlar sevgiyi bilmiyor.
Allâh’ı seven, Allâh’a kavuşmayı sever.
İnsân, bir âşık oluyor da sonra pişman bile oluyor, sonra düşman bile oluyor.
En çok sevilmesi gereken Allâh’tır.
Asıl sevgi; âşk-ı ilâhîdir, muhabbetullâhtır.
Kötü sevgilerden birisi de uygun olmayan insânları sevmektir.
Ölüm birden gelir, aniden gelir; hiç belli olmaz. Ummadığın zamanda, ummadığın yerde gelir. Harıl harıl, cıvıl cıvıl yaşama faaliyeti içindeyken ânsızın başına gelebilir.
Yârsız kalır cihânda, ayıpsız yâr isteyen.
Kusûrlu da olsa mü’mini seveceğiz. Çünkü dikensiz gül olmaz. Kurcalasan herkesin kusûru var. Bir insân kusûrlardan dolayı insânları defterden silerse dostsuz, arkadaşsız kalır.
Kusurlu da olsa mü’min kardeşimizi seveceğiz. Çünkü mü’min olması çok büyük bir kıymet ifâde ediyor, kusûru yanında küçük kalıyor.
Kendisi sevimsiz bile olsa başka sebepten seviliyor. Çünkü onunla başka sevilen şeyler elde ediliyor.
Sevgi dediğimiz şey; cemâli ve kemâli sevmekten, ona meyilden hâsıl oluyor.
İnsânın kızgınlığını tutabilmesi, insânın duygusunda fren olması, güzel bir şey.
Bütün suçlu insânlar; ailesinde sevgi görmemiş, toplumdan dışlanmış, sevgisiz ortamda yetişmiş insânlardır. Bütün başarılı insânlar sevgi ile büyümüş, çevresinde kendisini seven, destekleyen insânlar olan kimselerdir.
Sendeki kusûr, başkasının kusûrunu büyütmemeyi sana telkîn etmelidir.
Birbirimizi -kusûrlarımıza rağmen- sevmeyi öğrenmeliyiz. Her müslümanın kusûru vardır.
Mü’minler birbirinin kardeşi olduğu için birbirini sevmesi lazımdır.
İslâm, hoşgörü dînidir.

Hayır. İslâm; her zaman, her şeyi hoş görmez. İslâm, günâhı – günâhkârı hoş görmez; müsamaha etmez, günâhı engeller.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir