Johanna Spyri kitaplarından هايدي Heidi (Arapça) kitap alıntıları sizlerle…
هايدي Heidi (Arapça) Kitap Alıntıları
Hayat garipliklerle dolu.
Bak,dilediklerimiz bize zarar verecekse , onların gerçekleşmemesi daha iyidir.
Bu kadar üzülme, gülümsemeye devam et. Unutma, gülümsemek yapılacak en güzel şeydir.
Keşke hepiniz kendi işinize baksanız. Keşke bizim gibi dağ tepelerine çıksanız. Çünkü o zaman daha mutlu olurdunuz.
“Bak, dilediklerimiz bize zarar verecekse, onların gerçekleşmemesi daha iyidir.„
Bu kadar üzülme, gülümsemeye devam et. Unutma, gülümsemek yapılacak en güzel şeydir.
Doktor,Doğru. dedi. Ama kederi Tanrı kendisi gönderdiyse ne yapacağız?
Heidi,biraz düşündükten sonra cevap verdi: O zaman sabırla beklemek gerek.Çünkü Tanrı,en üzücü şeyi bile mutlu sona çevirmeyi bilir.Ama sadece sabırla dua edersek.
Heidi,biraz düşündükten sonra cevap verdi: O zaman sabırla beklemek gerek.Çünkü Tanrı,en üzücü şeyi bile mutlu sona çevirmeyi bilir.Ama sadece sabırla dua edersek.
Iki şey bir araya gelince olağanüstü şeyler olabilir, öğrenmeyi yüreklendirecek yepyeni bir heves ile yeni bir öğrenme yöntemi gibi.
Cesaret gösteren kazanır! Şimdi biz kazandık.
Heidi merdivenden çıktı, güzel kokan saman yatağa mutlu bir şekilde yerleşti. Kulübenin önünde rüzgâr çamlarda uğuldadı, uzakta ise yırtıcı bir kuş gakladı.
Heidi evine dönmüştü.
Heidi evine dönmüştü.
Büyükanne ellerini çocuğa doğru uzattı ve Seni görebilmem için bana gel Heidi! dedi. Heidi pat diye Keçi Peter bana kör olduğunu anlattı. Beni nasıl görebilirsin ki? dedi.
Büyükanne, Seni ellerimle görürüm dedi ve Heidi’nin yanaklarını okşadı.
Büyükanne, Seni ellerimle görürüm dedi ve Heidi’nin yanaklarını okşadı.
Heidi yaylada parlak renkli bir yığın çiçeği görünce sevinçle haykırdı. Kırmızı çuha çiçeklerini ve altın rengi laden güllerini kokladı, çiçekleri zarar vermeden dikkatle elledi.
Heidi koşarak evin etrafını dolaştı, sık sık aşağıya, vadiye baktı ve sonunda kulübenin yanında göğe yükselen kocaman üç çam ağacından birinin altına çömeldi. Çocuk yaşlı çamların dalları arasından yüksek sesle uğuldayarak geçen, dalları sallayan ve sarsan rüzgarı dinledi.
Ben en büyük kötülükleri okumuşlardan gördüm. Cahil dediğiniz dağlıların bana hiç bir zararı dokunmadı.
Bu kadar üzülme, gülümsemeye devam et. Unutma, gülümsemek yapılacak en güzel şeydir.
Hayat her şeye rağmen yaşamaya değermiş!
Bu kadar üzülme, gülümsemeye devam et. Unutma, gülümsemek yapılacak en güzel şeydir.
Aslında yıldızları daha önce hiç görmemişti. Frankfurt’ta perdeler, yıldızlar gökyüzünde belirmeden önce kapanırdı.
Sence yıldızlar neden bu kadar ışıl ışıl, Clara?
Bilmem. Neden?
Çünkü onlar gökyüzünde, Tanrı’nın bize göz kulak olduğunu biliyorlar. Hiçbir şeyden korkmamamız gerektiğinin, sonunda her şeyin güzel olacağının farkındalar. İşte bu yüzden bize oradan başlarını sallayıp göz kırpıyorlar. Hadi, şimdi duamızı edelim ve Tanrıdan bize sahip çıkmasını isteyelim.
Bilmem. Neden?
Çünkü onlar gökyüzünde, Tanrı’nın bize göz kulak olduğunu biliyorlar. Hiçbir şeyden korkmamamız gerektiğinin, sonunda her şeyin güzel olacağının farkındalar. İşte bu yüzden bize oradan başlarını sallayıp göz kırpıyorlar. Hadi, şimdi duamızı edelim ve Tanrıdan bize sahip çıkmasını isteyelim.
Tanrı daima kötülüğün içindeki iyiliği çıkarır.
Bu, güneşin dağlara iyi geceler deme şekli. Sabah tekrar geri gelene kadar onu unutmasınlar diye dağların üzerine ışıklarını gönderiyor.
“Hayat her şeye rağmen yaşamaya değermiş!”
Anladım ki hayat, her şeye rağmen yaşamaya değer.
Sana kimsenin yardım edemeyeceğini hissettiğin anda, Tanrı’ya dua etmek ve onun yardım edeceğini bilmek insanı rahatlatır. Bana inan, o her zaman bizi mutlu etmenin yolunu bulur.
Bu kadar üzülmeye değmez. Gülümsemek dünyanın en güzel şeyidir.
Kör bir insan için dost bir ses en iyi şeydir.
Özen göstermek güzel bir fazilettir ve kimi felaketlerden insanı korur.
Bak, eğer insan göremiyorsa, güzel sözler duymak istiyor.
Mutluyken zor durumda olan insanları unutmak çok kolaydır.
O kadar mutluyum ki neredeyse dua etmeyi unutacaktım.
Öngörü talihsizlikleri her zaman önler.
Hayat her şeye rağmen yaşamaya değermiş!
Bu kadar üzülme, gülümsemeye devam et. Unutma, gülümsemek yapılacak en güzel şeydir.
Sence neden yıldızlar bu kadar ışıl ışıl Clara?
Bilmem .Neden?
Çünkü onlar gökyüzünde ,Tanrı ‘nın bize göz kulak olduğunu biliyorlar.Hıcbir şeyden korkmamiz gerektiğinin, sonunda herseyin güzel olacağının farkındalar. Îste bu yüzden bize oradan baslarını sallayıp göz kırpıyorlar.Hadi simdi duamızı edelim ve Tanrıdan bize sahip çıkmasını isteyelim
Bilmem .Neden?
Çünkü onlar gökyüzünde ,Tanrı ‘nın bize göz kulak olduğunu biliyorlar.Hıcbir şeyden korkmamiz gerektiğinin, sonunda herseyin güzel olacağının farkındalar. Îste bu yüzden bize oradan baslarını sallayıp göz kırpıyorlar.Hadi simdi duamızı edelim ve Tanrıdan bize sahip çıkmasını isteyelim
Vicdan hepimizin içindedir ve sessizce uyur. Ta ki biz yanlış bir şey yapana kadar. Yapmamamız gereken bir şey yaptığımızda ise uyanır ve küçük sopasıyla bizi dürtmeye başlar. O saatten sonra da asla huzur bulamayız. Çünkü rahatsız edici bir sesle durmadan kulağımıza fısıldayıp durur. ‘Biri her şeyi biliyor.’
Mutluyken zor durumda olan insanları unutmak cok kolaydir.
Vicdan hepimizin içindedir ve sessizce uyur. Ta ki biz yanlis bir sey yapana kadar.
Öngörü, talihsizlikleri her zaman önler.
Bu kadar üzülme, gülümsemeye devam et. Unutma, gülümsemek yapılacak en güzel şeydir.
Öfkeliyken hepimiz aptallaşırız.
Bazen dağın tepesinde olsan bile acıdan gözlerine perde inebilir.
Cok kotu bir sey oldugunda arkasından iyi bir seyin geleceğini tahmin edemezsiniz. Bu yuzden de bu acinin sonsuza dek devam edeceğini sanırsınız .
İstedigin zaman dönebilirsin.
Ölmeden once sevgili cocugumun sesini bir kez daha duymaliyim.
Bu kadar uzulme, gulumsemeye devam et. Unutma, gulumsemek yapilacak en guzel seydir.
Keske simdi gece olsaydı da hemen yatağıma girebilseydim.
About flowers;
What is the matter with them, grandfather? They looked so different! Heidi exclaimed in her fright.
They are made to bloom in the sun and not be shut up in an apron said the grandfather.
What is the matter with them, grandfather? They looked so different! Heidi exclaimed in her fright.
They are made to bloom in the sun and not be shut up in an apron said the grandfather.
“Çiçeklerime ne oldu? Topladığımda böyle değillerdi.”
“Güneşte kalmak istiyorlar, önlüğünde hapsolmak değil, Heidi.”
“O zaman ben de bir daha onları koparmam.”
“Güneşte kalmak istiyorlar, önlüğünde hapsolmak değil, Heidi.”
“O zaman ben de bir daha onları koparmam.”
“Zavallı Kartanesi. Artık ağlama tamam mı? Ben her gün geleceğim. Böylece ne zaman yalnız hissetsen benim yanıma geleceksin.”
Bu kadar üzülme, gülümsemeye devam et. Unutma, gülümsemek yapılacak en güzel şeydir.
Bu kadar üzülme,gülümsemeye devam et.Unutma,gülümsemek yapılacak en güzel şeydir.
Mutluyken zor durumda olan insanları unutmak çok kolaydır.
Vicdan hepimizin içindedir ve sessizce uyur. Ta ki biz yanlış bir şey yapana kadar. Yapmamamız gereken bir şey yaptığımızda ise uyanır ve küçük sopasıyla bizi dürtmeye başlar.
Bu kadar üzülme, gülümsemeye devam et. Unutma, gülümsemek yapılacak en güzel şeydir.
Mutluyken zor durumda olan insanları unutmak çok kolaydır.
“Hayat garipliklerle dolu”
“Bu kadar üzülme, gülümsemeye devam et . Unutma, gülümsemek yapılacak en güzel şeydir ”.
Öngörü her zaman talihsizleri önler.
Hayat her şeye rağmen yaşamaya değermiş.
Tanrı hepimiz için sevgi doludur.Bizim için neyin iyi olduğunu bilir.Eğer istediğimiz şey güzellik getirmeyecekse bize onu vermez.Fakat dua edip ona güvenmeye devam edersek vakti geldiğinde bize daha iyisini verecektir.
İnan bana,Tanrı,bizi tekrar mutlu etmek için her zaman bir yolunu bulur.
Üzgün olduğunda ve sana yardım edecek kimse olmadığında derdini Tanrı’ya anlatmanın,onun sana yardım edeceğini bilmenin ne kadar rahatlatıcı bir his olduğunu biliyorsun değil mi?
Allah hepimizin koruyucusudur, bizim bilmediklerimizi o bilir, o herşeyi bilir, herşeye gücü yeter. Bizim için hangi yol iyi ve doğru ise bizi o yola yönlendirir. En iyisi ona inanarak bütün kalbimizle bağlanmak ve dualarımıza devam ederek ondan uzaklaşmamaktır. O zaman isteklerimiz yerine gelir!
Küçük kız onların arasında bulunmaktan çok zevk alıyor, her birini inceleyerek tanımaya çalışıyordu. Çünkü çeşitli güzelliklerde yaratılmış olan bu hayvanların kendine özgü tarzları vardı.
Ben en büyük kötülükleri okumuşlardan gördüm.Cahil dediğiniz dağlıların bana hiç bir zararı dokunmadı.
Doktor ”Soyle bakalim Heidi, butun hediyelerinin icinde en guzeli hangisi? ” diye sordu. Heidi’nin uzun uzun dusunmesine gerek yoktu; hic duraksamadan, ”En guzeli sizin gelmis olmaniz ” dedi.
İnsan acısından ötürü çevresindeki güzelliklerin tadını çıkaramayacak durumdaysa bu güzellikler ona daha büyük acılar veriyor. Bunu anlayabiliyor musun?
İnsan ne kadar düşünürse o kadar çok şey bilir.
Aslında gerçek mutluluk ve gönül rahatlığını bulmuş gibiydi.
Üzgün olduğunda ve sana yardım edecek kimse olmadığında derdini Tanrı’ya anlatmanın, onun sana yardım edeceğini bilmenin ne kadar rahatlatıcı bir his olduğunu biliyorsun, değil mi? İnan bana, Tanrı bizi tekrar mutlu etmek için her zaman bir yol bulur.