İçeriğe geç

Doğu Akdeniz’in Paylaşım Mücadelesi ve Türkiye Kitap Alıntıları – Cihat Yaycı

Cihat Yaycı kitaplarından Doğu Akdeniz’in Paylaşım Mücadelesi ve Türkiye kitap alıntıları sizlerle…

Doğu Akdeniz’in Paylaşım Mücadelesi ve Türkiye Kitap Alıntıları

Doğu Akdeniz’de ki hidrokarbon rezervinin, Türkiye’nin yaklaşık 572 yıllık, Avrupa’nın ise 30 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek seviyede olduğu anlaşılmaktadır.
Kitabın 40.sayfasında bir Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin 2003 yılında yapmış olduğu bir antlaşma ile Mısır ve İsrail’in hakkını gasp ettiği numaralandırılmış bir harita var.(Şekil-10)
Türkiye olarak biz 2019 yılında başlattığımız sondaj çalışmaları ile GKRY’nin Mısır ve İsrail’den çaldığı deniz alanını geri vermesini isteyerek bölgede oluşacak tekeli önlemeye çalışıyoruz.Bunun yanında İsrail ve Mısır hükümetleri onların hakkını savunmamıza rağmen bize karşı çıktılar.Biraz biraz Mısır işi uyanmış durumda.GKRY ile yapılan anlaşmanın iptali için çalışmalar yürütüyorlar.GKRY ise hale pişkin bir şekilde Kıbrıs Adası’nın tamamının kendilerine ait olduğu tek taraflı çizilmiş sınırları 4 Mayıs 2019da BM Genel Sekreterliğine mektup olarak göndermiştir.
Esasen Ortadoğu’nun kontrol edilmesi, gerektiğinde müdahale imkanının elde bulundurulması, Kuzey Afrika’nın benzer şekilde kontrol altında tutulması, Rusya’nın güneye inme ve batılı güçlerin Rusya’yı engelleme çabası Doğu Akdeniz’i askeri bir mücadele alanı haline getirmiştir. Nitekim, bu nedenle Osmanlı Devleti Rodos, Girit ve Kıbrıs’ı elde bulundurmaya ciddi gayret sarf etmiştir.
Artık Türkiye Mavi Vatan’ın farkında ve öneminin bilincindedir.!!
Bugüne kadar deniz yetki alanlarının belirlenmesinde düşey hat prensibini benimseyen devletimizin bu anlayışı terk edip diyagonal hatlar prensibini uygulaması durumunda Mısır’a ilave olarak Libya,İsrail hatta Lübnan ile sınırlandırma antlaşması yapması mümkün olacaktır.
Mısır meşruiyrti ve yetkisi tartışmalı olan Rum Yönetimi yerine Türkiye ile bir sınırlandırma antlaşması yapsaydı 11.500 km² daha fazla deniz alanına sahip olacaktı
Esasen Ortadoğu’nun kontrol edilmesi, gerektiğinde müdahale imkanının elde bulundurulması, Kuzey Afrika’nın benzer şekilde kontrol altında tutulması, Rusya’nın güneye inme ve batılı güçlerin Rusya’yı engelleme çabası Doğu Akdeniz’i askeri bir mücadele alanı haline getirmiştir. Nitekim, bu nedenle Osmanlı Devleti Rodos, Girit ve Kıbrıs’ı elde bulundurmaya ciddi gayret sarf etmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir