İçeriğe geç

Acımasız Kitap Alıntıları – Jane Casey

Jane Casey kitaplarından Acımasız kitap alıntıları sizlerle…

Acımasız Kitap Alıntıları

Karşı çıkmanın da teslim olmanın da bir zamanı vardı.
Bazen en sıradan zevkler en iyisidir.
Müfettiş Derwent’in söylediği gibi
‘hedefe giden her yol mübahtır. ”’

Bunu önce Machiavelli söyledi.

Çok merak ettim, onu kızgınken de güzel buluyor musun? Çünkü eğer buluyorsan seni bir göz doktoruna götüreceğim, dostum.
Ne kadar kötü olurlarsa olsunlar, herkesin sevdiği birileri var.
Hayatımı gerçek bir korkak olduğu ortada olan birinden korkarak geçirmek istemiyorum. Benimle yüzleşecek kadar bile cesareti olmayan bu adama, bu zevki tattırmayacağım
Bazen, geride hiçbir şey kalmadığında bizi nefret ayakta tutar.
Ben sadece Ben onun öldüğünü hayal etmiştim. Onun ölmesini öyle çok istiyordum ki. Şimdi siz gelmiş bana onun bu dünyadan sonsuza dek gittiğini söylüyorsunuz ve ben Ondan öyle nefret ediyorumdum ki.
Bazen, geride hiçbir şey kalmadığında bizi nefret ayakta tutar.
İnsan keşke Skinner’ın adamları işlerini tamamlayabilselerdi diye düşünmeden edemiyor.
Adalet sisteminin ona hak ettiği cezayı vereceğine inanmıyor musun?
Hem de hiç.
Körkütük aşıktı ve insanlar aşık olduklarında bazen aptalca işler yaparlar.
Biri bir hata yaptıysa bunun bedelini ödemeli.
Ben fark ettim ki seninle olmak benim için dünyadaki en kötü şey değil. Benim için dünyadaki en kötü şey, senden uzakta olmak.
Boş bir günümüz olduğunda o günü, düşünmek zorunda bile kalmadan seninle geçirmek istiyorum. Nerede olduğunu ya da başına ne geldiğini düşünerek bir dakika bile harcamak istemiyorum.
her dakika seninle olmak istiyorum. Akşam o eve gelmeni, gece boyunca ve sabah kalktığımda orada olmanı istiyorum.
her dakika seninle olmak istiyorum. Akşam o eve gelmeni, gece boyunca ve sabah kalktığımda orada olmanı istiyorum. Boş bir günümüz olduğunda o günü, düşünmek zorunda bile kalmadan seninle geçirmek istiyorum. Nerede olduğunu ya da başına ne geldiğini düşünerek bir dakika bile harcamak istemiyorum.
Daha çok gülümsemelisin, Maeve çünkü gülümsediğinde çok güzel oluyorsun. Ne demek istediğimi anladın mı?
.
Bir resim bin kelimeye bedeldir
.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
her şeyi bırakıp gitmek için benden çok daha fazla nedeni vardı ama o yine de yerinde sağlam duruyordu. O pes etmeyecek kadar inatçı ve yaşamak istediği hayata, onu terk etmeyecek kadar bağlıydı.
Telefonda konuşurken onu böyle hayal etmemiştim. O daha şey görünüyordu eee büyük.
Bu bana da her zaman oluyor. Telefonda konuşurken insanları gözümde canlandırmadan edemiyorum ve hayal gücüm her seferinde, mutlaka beni yanıltıyor.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
nasıl olurlarsa olsunlar herkesin en iyi tarafını görürdü.
Bazı insanlar böyle oluyor.
Evet ve bu, hayatı onlar için gerçekten zorlaştırıyor. Yaşamak için insan biraz gerçekçi olmalı, öyle değil mi?
hayat keşke başka bir şey yapacak cesaretim olsaydı diye düşünüp harekete geçmeden durmak için çok kısa.
Herkesin bir hobisi olmalı.
Yani, onlar bildiklerini zannetseler de çoğu insan ailesine her şeyini anlatmaz.
Kayıp olaylarında aileler her zaman çok yıpranır.
Özellikle de gelişmelerden tamamen habersiz bırakıldıklarında. Kimse bu konuda parmağını bile kımıldatmaya zahmet etmezken, birilerinin sevgili kızlarını bulmaya çalıştığını sanarak, hiçbir şeyden habersiz ümit etmeye devam ettiklerinde.
Gerçekten şüpheci birisiniz öyle değil mi?
Genellikle işin sonunda şüphelerimde haksız olmadığım ortaya çıkar.
Hamile falan değilsiniz, öyle değil mi?
Komiklik yapmaya çalışma, Kerrigan. Kadınlar komik değildir.
Bu hatalı bir genelleme sayılmaz mı? Benim bütün erkekler aşağılıktır demem gibi bir şey.
Derwent hızlı adımlarla merdivenlerden iniyordu. Evet ama o doğru bir genelleme olur.
Gerçekten mi?
Bütün erkekler aşağılıktır çünkü kadınların gerçekçi olmayan standartları vardır. Nasıl olursak olalım, er ya da geç bir kadın çıkıp bizim aşağılık olduğumuzu söyleyecektir.
elinden gelenin en iyisini yaptığını, söylenmemiş sözler için pişmanlık duymanın anlamsız olduğunu söylemenin gereği yoktu. O da benim gibi artık her şey için çok geç olduğunu biliyordu.
O özgürlüğün sadece kendisine vaat ettiklerini görmüş, ona eşlik eden tehlikelerin farkına varmamıştı.
Asla işbirliği yaptığını itiraf etme çünkü bu işbirlikçilerinin başını derde sokar. Ayrıca asla kendini kurtarmak için başkalarını hedef gösterme.
Bu bir çeşit ahlak kuralı sayılır.
İnsan neyi daha farklı yapabilirdim diye düşünmeden edemiyor.
nasıl seveceğini biliyordu. Bu onun çocukluğunda hiçbir zaman sahip olmadığı şeydi, biliyorsunuz. Onun hayatı bunun tam tersiydi. Sevgi yok ama bir sürü kural var.
İnsanlar kötü haberlerden umutsuzca kaçıp saklanmaya çalışırdı.
Hedefe giden yol mübahtır.

Ben öyle düşünmüyorum.

Adalet. Sen adalet hakkında ne bilirsin ki? Onu bir kaç yıllığına bir cezaevine ya da bir akıl hastanesine göndereceksin. Onu oraya kapatacak ve karşılığında para bile almadan ona günde üç öğün yemek ve eğlence vereceksin. İnsanları nasıl cezalandırdığınızı gördüm. Bunun hiçbir anlamı yok. Bu adalet değil.
Bir yıl sonrakiyle internette tanıştın. Kızı seninle buluşmaya ikna ettin. Onunla birlikte oldun. Bu seferkinin öncekinden tek farkı, bağlantıya geçme şeklin ve bu kez kızla ilişkiye girmeyi becerebilmiş olmandı.
Derwent öne doğru eğildi.
Sen tehlikeli bir avcısın, William.
Onun er ya da geç bir daha deneyeceğini biliyorlarmış. Böyle insanlar hep bir daha dener.
Sonradan pişman olmaktansa temkinli davranmak daha iyidir.
Kendine o kadar yüksek hedefler belirleme, tatlım. İnsan gibi görünmeye çalışsan bize yeter.
Birini sevdiğinde kurallar değişir. Mantık pencereden uçup gider. Sevdiklerin için her şeyi yapabilirsin. Sevgi böyledir.
Evet, sanırım asıl konu da bu. İçinde bize gösterdiğinden çok daha fazlası olup bitiyor.
Gözlerinde sadece öfke vardı. O her zaman çok sakindir. En azından dışarıdan öyle görünüyor.
Bu seferki olay onun yanında bir hiç kalıyordu ama yine de hâlâ etkisini üzerinden atamamıştım. Kendimi zayıf ve savunması hissediyordum ve bu hiç hoşuma gitmiyordu.
üzecek herhangi bir şey yapacak olursa, ona öyle bir intikam dersi veririm ki, öğrendiklerini ölene dek bir daha asla unutamaz.
Anladığım şeyi kelimelere dökmek konusunda tereddütlerim vardı
çaresizlik insana her şeyi yaptırıyordu.
Beni biraz olsun oyalayan tek şey sırada beklerken bulduğum bir dergiydi. Bu dikkat çekici başlıklar atabilmek için hayret verici gerçek hayat hikayeleri yayınlayan şu dergilerdendi. Okumaya başladığınızda haberin çoğunun uydurma olduğu ortaya çıkardı.
Sanki kendin çok mantıklı bir insanmışsın gibi konuşup durmak zorunda mısın? Her ne kadar öyle olduğunu düşünmek istiyorsan da, sen mükemmel değilsin,..
O adam tam bir ahmak, öyle değil mi? Herşeyi ben bilirim diyen şu tiplerden. Sonunda her zaman en az bilenin onlar olduğu ortaya çıkar.
Ah, tabii ki hepimiz eve dönmek istiyoruz ama insan evin ne demek olduğunu düşününce daha iyi anlıyor. Ev sizi hatırladıkları, sizi sevdikleri yerdir.
Başkasını kırmaktansa kendisi üzülmeyi tercih ederdi o. İnsanlarla tartışmaktan hiç hoşlanmazdı.
Evet, birilerinin gelebileceğini tahmin ediyordum ama sizinle burada karşılaştığımıza sevindim. Bu konuyu evde konuşmak istemezdim. Orası benim yuvam. Bizim yuvamız. Oranın kötü anılar yüzünden kaçmak istediğim bir yere dönüşmesini değil bir sığınak olarak kalmasını istiyorum. Polislerle görüşmenin kötü bir anı olacağını söylediğim için üzgünüm.
İnsanlar duymak istediklerine inanırlar.
Ne istiyorsun? İkimiz için nasıl bir mutlu son var kafanda?
Bilmiyorum.
Ben de bilmiyorum. Ne var ki bu işin böyle bitmesini istemediğimi gayet iyi biliyorum.
Seninle yakın olmayı da özlüyorum. Yaptığımız şakaları, seninle halletmek zorunda olduğumuz sorunlar olmadan konuşabilmeyi özledim. Her zaman yanımda olmanı özledim. Sen yanımda olduğunda içimi kaplayan o duyguyu, her şeyin iyi olacağı hissini özledim.
Bir ilişkiye bağlanmadan önce dikkat ettiğim tek konu nedir biliyor musun? Doğru insanla ve doğru zamanda olması. Sende bunlardan biri eksik. Ona buz gibi gözlerle baktım ve ekledim. Ama bunun hangisi olduğuna bir türlü karar veremiyorum.
Peşinden koşup, tam. Seni elde ettiğimi sandığım anda tekrar en başa dönemem. Beni ne olarak gördüğünü bilmek istiyorum. Bunu sormaya hakkım var sanırım.
Bu hiç adil değil. Herkes beni benden daha iyi tanıyor.

Bu, senin en tatlı özelliklerinden biri. Nasıl biri olduğun hakkında gerçekten de en ufak bir fikrin bile yok. Bu yüzden, ne yapacağını tahmin etmek hiç bir zaman mümkün olmuyor.

Kahretsin. dedim tatlı bir sesle ve güldüm. Beni çok iyi tanıyorsun.

Oysa ben bazen, seni hiç tanımadığımı düşünüyorum.

İstediğini alıp karşındakinin hislerini umursamadan öylece çekip gidemezsin.
bütün gün tek gördüğüm bu. İşlerin yolunda gideceğini düşünen ve sonunda ölüp giden insanlar.
Hayatını her şeyin kötü gideceği beklentisine göre kurarsan son nefesini mutsuz ve tek başına verirsin.
İnsanlar biriyle mutlu olmak konusunda şanslarını dener ve işlerin iyi gideceğini umarlar.
Sonsuza dek gerçeklerden kaçamazsın. Er ya da geç bir yuva kurmayı düşünmek zorunda kalacaksın.
Bütün bilmen gereken bu.
Mutlu birleşmesine hiçbir engel yok bence gerçekten sevenlerin.
Adalet sistemine olan inancını kaybetmiş polislerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktu.
Yine de güçlü olacaktım. Duygularımla değil aklımla hareket edecektim. Verdiğim karar doğruydu ve bunun geri dönüşü yoktu. Birden huzursuz olmuştum. Oturduğum yerde doğrulup zorlukla da olsa bakışlarımı ondan uzağa çevirdim.
Belki de her şey yolunda gider diye düşünmekten kendimi alamıyordum.
Bu kadar saf olmamalıydım.
Kederle başa çıkmak kolay değildi ama üzeri utançla örtülmüş keder, çok daha zor olmalıydı.
Onun, arkasına bakmadan hayatına devam edebilmesini diliyordum.
hafifçe titreyerek derin bir nefes aldı. İşler yavaş yavaş normale dönüyor sanıyordum ama artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
İnsanlar, gerçekten tehlikeli cinsel suçluların çoğu zaman hiç şüphelenmedikleri kişiler arasından çıktığını bir türlü anlamıyorlardı.
Terapistimle insanlara güven duyma sorunlarım üzerinde çalışıyoruz. Ben gerçekten çabalıyorum ama bu çok zor.
Ona güvenmek istiyor ama bütün o olanlardan sonra bunu pek başaramıyordum. Aslına bakarsanız bunu bugüne kadar da başaramadım.
İnsanlar genellikle internette görünmez olduklarını sanırladı. Ivan Tremlett gibi teknolojik bilgisi ileri düzeyde olanlar bile, korkunçlukların paylaşıldığı ve satıldığı karanlık dehlizlerdeki ilerleyişlerinin, arkalarında bıraktıkları izler sayesinde ne kadar kolay takip edildiğini ve mahkemede ne kadar kolay kanıtlandığını dikkate almazlardı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir