İçeriğe geç

Everything, Everything Kitap Alıntıları – Nicola Yoon

Nicola Yoon kitaplarından Everything, Everything kitap alıntıları sizlerle…

Everything, Everything Kitap Alıntıları

Bütünün içinde dikkate almadığımız ne çok farklı dünya vardır.
Madeline: Matematiği neden bu kadar çok seviyorsun?
Olly: sen kitapları neden bu kadar çok seviyorsun?
M: İkisi aynı şey değil!
O: nedenmiş?
M: Bir kitapta hayatın anlamını bulabilirsin.
O: hayatın bir anlamı mı var?
Madeline: Şaka yapıyorsun.
O: mümkün
O: hangi kitapta hayatın anlamını bulabilirsin?
M: Tamam, belki tek bir kitap değil ama yeterince okursan, o noktaya ulaşabilirsin.
O: planın bu mu?
M: Eh, yeterince vaktim var.
Belki de günün birinde, bir gün, işlerin değişeceğine dair bir umut taşıyorumdur.
Beyaz odamda,beyaz duvarlarımın karşısındaki parlak beyaz kitaplığıma renk katan tek şey kitap sırtlarıdır.
Benim hayatım bir kitap olsa ve tersten okunacak olsa hiçbir şey değişmezdi.
Kalbim yara bere içindeydi.
Annem, aşkın insanı delirttiğini söylüyor.
Yalnız uyuduğunda niye sol tarafta uyuyorsun ?
Belki de sadece bir beklentidir.
Neyin beklentisi?
Yanımda yatacak birinin.
Sen iflah olmaz bir romantiksin..
Ölme.
Olly’i tanımadan önce mutluydum. Ama şimdi yaşıyordum ve bu ikisi farklı şeyler
Benim hayatım bir kitap olsa ve tersten okunacak olsa,hiçbir şey değişmezdi. Bugünün dünden hiçbir farkı yoktu.
Ben yalnız değilim, anne. Ben tek başımayım bunlar farklı şeyler.
Sen her kahrolası şeyi doğru yapabilirsin ama hayatın yine de boka sarabilir.
İnsanların öngörülemez olduğunu anlamak için bütün bir matematik dalına mı ihtiyaç duydun ?
Sen önceden anlamıştır zaten,değil mi?
Kitaplar, Olly! Kitaplardan öğrendim.
Ölüm meleği gibi görünüyorsun.
Şu tırpan beni ele verdi, değil mi? Hâlbuki çok iyi sakladım sanıyordum.
Bir kitapta hayatın anlamını bulabilirsin.
Hadi bakalım! Korkacak yeterince şeyin var zaten. Aşk seni öldürmez.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
En çok nereye gitmek isterdin?
Uzay boşluğundan başka mı?
Hayat zor, tatlım. Herkes kendine göre bir yol buluyor işte.
Bana gülümsemediğin tek bir gün bile yok.
Üzgün falan değilim dedim ama aslında biraz üzgündüm.
Elimde iyi bir kitap olduğunda her şeyi unuturum, bilirsin.
Ne diledin?
Dünya barışı.
Durumum tamamen içler acısı.
Başımı omzuna koydum ve birlikte neredeyse karanlık olan okyanusu izledik. Suyun geri çekilmesini, sonra dönüp tekrar gelmesini ve karayı aşındırmaya çalışarak kumlara vurmasını izledik. Başarılı olamasa da yine geri çekildi ve tekrar tekrar dönüp kıyıya çarptı; son sefer hiç olmamış gibi, bir dahaki sefer hiç olmayacakmış gibi, önemli olan sadece şu anmış gibi.
.
Bu yüzden insanlar dokunuyor.

Bazen sadece kelimeler yetmez.

Bütünün içinde dikkate almadığımız ne çok farklı dünya vardı.
‘Belki de büyümek, sevdiğimiz insanları hayal kırıklığına uğratmak anlamına geliyordur.’
Başımı omzuna koydum ve birlikte neredeyse karanlık olan okyanusu izledik. Suyun geri çekilmesini, sonra dönüp tekrar gelmesini ve karayı aşındırmaya çalışarak kumlara vurmasını izledik. Başarılı olamasa da yine geri çekildi ve tekrar tekrar dönüp kıyıya çarptı; son sefer hiç olmamış gibi, bir dahaki sefer hiç olmayacakmış gibi, önemli olan sadece şu anmış gibi.
Hayattaydım ve olmak istemiyordum.
Yaşadığınız her an, hayatınızı binlerce farklı yola sokabilirdi. Hayatınızın, yaptığınız ve yapmadığınız tercihlerle şekillenen başka bir versiyonu daha olabilirdi.
Her şeyde bir risk vardır. Asıl hiçbir şey yapmamak bir risktir.
İçimdeki o umudu hatırlamak zorundaydım. Bir mucize olduğumu zannederek kendimi nasıl kandırdığımı. Bir parçası olmayı o kadar istediğim dünyanın beni istemediğini.
Hiç pişmanlık duymuyorsan yaşamıyorsun demektir.
Hiç pişmanlık duymuyorsan yaşamıyorsun demektir.
Hayat sana sunulmuş bir armağan. Onu yaşamalısın.
Kaos teorisine göre başlangıç koşullarındaki en ufak bir değişiklik bile hiç beklenmedik sonuçlara yol açabilir. Şuan bir kelebek kanat çırpar ve gelecekte bir kasırga oluşur.
Her şeyde bir risk vardır. Asıl hiçbir şey yapmamak bir risktir.
Hiç pişmanlık duymuyorsan yaşamıyorsun demektir.
Bugünün dünden hiçbir farkı yok.
İçinde gönül yarası hikayeleri geçen bir sürü kitap okudum. Hiçbirindr ‘bir parça’ diye bit tanımlama görmedim. İç parçalayan ve dünya yıkan, evet. Bir parça, hayır.
Daha öncede aşık olduğumu biliyorum ama şimdi öyle gibi gelmiyor. Sana duyduğum aşk, ilk aşkın ötesinde. Hem ilk hem son hem de tek aşk gibi.
Belki de büyümek, sevdiğimiz insanları hayal kırıklığına uğratmak anlamına geliyordur.
İçinde gönül yarası hikayeleri geçen bir sürü kitap okudum. Hiçbirinde ‘bir parça’ diye bir tanımlama görmedim. İç parçalayan ve dünya yıkan, evet. Bir parça, hayır.
Her şeyde bir risk vardır. Asıl hiçbir şey yapmamak risktir.
“Evet,sorun da bu. Hangisini değiştirmen gerektiğini bulabilsen bile arkasından ne kadar değiştirmen gerektiği sorusu geliyor. Bir de istediğin şekilde değiştiremezsen? O zaman doğacak yeni sonucu öngöremezsin. İşler daha da kötüye gidebilir.”
“İnsan sevgiden delirebilir.İnsan sevgi kaybından delirebilir.”
En büyük risk hiç risk almamaktır.
Kimse seni göremiyorsa yoksun demektir.
Cesur ol. Unutma, hayat bir armağandır.
İçinde gönül yarası hikayeleri geçen bir sürü kitap okudum. Hiçbirinde ‘bir parça’ diye bir tanımlama görmedim. İç parçalayan ve dünya yıkan, evet. Bir parça, hayır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir